Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

“Türkiye’de Sansür ve Otosansür 2023” raporu yayınlandı


Susma Platformu, Türkiye’deki temel hak ve özgürlüklerin durumu ile paralel olarak sanatsal ifade özgürlüğüne ilişkin “Türkiye’de Sansür ve Otosansür 2023” raporunu yayınladı.  

Susma Platformu, raporu şu ifadelerle duyurdu: “Bu karanlık tablonun yanı sıra her ne kadar sermaye ve iktidar iş birliğinin her köşe başında açıkça görülebilse de kültür ve sanat alanında son dönemlerde şeffaflık, bağımsızlık, liyakat, hakkaniyet ya da temel haklara dair tartışmalar tekrar hareketleniyor. Örgütleme, dayanışma ve ilerlemenin mesele edildiği bu tartışmalar, umuyoruz ki meyvesini verir.

O vakit gelene kadar, alandaki paydaşlar ve topladığımız veri bize, giderek daha da otoriterleşen iktidarın her zaman olduğu gibi toplumda dezavantajlı kılınan grupları daha da keskin bir biçimde etkilediğini gösteriyor. Kadınlar, LGBTİ+lar, Kürtler, mülteciler her yıl olduğu gibi 2023’te de çoklu hak ihlaline maruz bırakılanların başında geliyor; sanatsal ifade özgürlüğü ise bunlardan sadece bir tanesi. Her yıl olduğu gibi bu yıl da verilen mücadeleyle dayanışmak ve destek olmak için çalışmalarımızı yürütmeye devam ediyoruz.”

2023 yılı izleme bulguları

Türkiye’de Sansür ve Otosansür 2023 raporu kapsamında açıklanan veriler şu şekilde; izleme faaliyetleri sırasında en az 209 sansür vakası kaydedildi. Raporada; “Şüphesiz Türkiye’de yıl içinde yaşanan tüm sansür vakalarının bu sayıdan ibaret olduğunu söylemek mümkün değil. Elde edilen veriler, kamuoyuna yansıyanlardan oluşmaktadır, bu anlamda buz dağının görünen kısmı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Her ne kadar rapora yansıdığından daha fazla sansür vakası olduğunu bilsek de elimizdeki veriler sanatsal ifade özgürlüğüne dair genel bir fikir vermesi açısından önem taşımaktadır.” ifadelerine yer verildi.

İzleme bulgularına göre, yıl boyunca en fazla sansürle karşılaşılan alan, 51 vaka ile televizyon. Bu alandaki sansür vakalarının çoğunluğunun faili (42’si ile) RTÜK olmakla birlikte oyunculara yönelik adli soruşturma ve kovuşturmalar, yayın esnasında sahnelerin kesilmesi/buzlanması, oyuncuların sosyal medya paylaşımları nedeniyle iş akitlerinin feshedilmesi gibi çeşitli uygulamalara da rastlandığı kaydedildi. İkinci en fazla sansüre uğrayan alan ise müzik sektörü olarak karşımıza çıkarken, en az 23 vaka ile internet yayıncılığı ve dijital alan ve 22 vaka ile de yayıncılık-edebiyat sansür listesi oluştu.

2023’te en sık karşılaşılan sansür yöntemi, %41’lik oranla (yani 86 vaka ile) yasaklama ve engelleme olmuştur. Rapora göre, yasaklamaların büyük çoğunluğu müzik alanına yönelik olduğu görülmüştür. Bunu, 58 vaka ile idari yaptırımlar takip ettiği kaydedilmiştir. RTÜK burada yine öne çıkmakla birlikte, bu kategoride Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu’nun yıl içinde siyah poşete soktuğu yayınlara dair kararlar da yer almaktadır. Rapora göre, üçüncü en sık karşılaşılan sansür yöntemi, soruşturma ve adli tedbir uygulamaları olarak karşımıza çıkıyor. Her alanda olduğu üzere kültür ve sanat alanında da adli süreçler kendi başına bir cezalandırma aracı olarak kullanılırken; isnat edilen suçlamalar arasında “örgütlü suçlar”, “cumhurbaşkanına hakaret” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” öne çıkmaktadır.

Susma Platformu son olarak; “Sansür mekanizmaları aracılığıyla, sadece müdahaleye uğrayanlar değil, diğer bütün aktörler için de kültür ve sanat alanında ifadenin sınırları çizilmekte bunların dışına çıkan işlerin yapılması halinde başlarına geleceklere dair gözdağı verilmektedir. Söz konusu durum sansür kadar görünür olmayan otosansürün tetiklenmesine zemin hazırlamaktadır. Kim bilir belki de bir zaman sonra sansürlenecek sanatçı ve/veya üretim kalmayacaktır. Dolayısıyla sansür vakalarının azalması her zaman için olumlu bir gelişme olmaktan uzaktır. Otoriterleşmenin artması sansürden ziyade otosansür mekanizmalarının işlevsellik kazanmasına neden olmaktadır. Otosansür bu anlamda daha çok tartışmaya, üzerinde düşünmeye değer bir konu olarak önümüzde durmaktadır.” ifadelerine yer verdi.

Raporun tamamını okumak için tıklayınız.

 

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version