Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

PORTRE | Daniela Klette: RAF’ın 30 yıldır kayıp militanı, Kreuzberg’deki Türklerin yardımsever Claudia teyzesi, yapay zekayla yakayı ele verdi

PORTRE | Daniela Klette: RAF’ın 30 yıldır kayıp militanı, Kreuzberg’deki Türklerin yardımsever Claudia teyzesi, yapay zekayla yakayı ele verdi


Daniela Marie Luise Klette 5 Kasım 1958’de Batı Almanya’ya bağlı Karlsruhe’de, satış mümessili bir baba ve dişçi bir annenin 3. çocuğu olarak dünyaya geldi. Annesi Adelheid Klette dindar bir Protestan. Annesinin tüm hayatını geçirdiği Karlsruhe’deki Protestan kilisesi ‘Stadtkirche Karlsruhe’ Adelheid’ın düzenli gittiği bir kiliseydi. Hatta ölümünün ardından kilisenin düzenli olarak çıkardığı dergide ölümü için bir ilan verilmiş ve “herkese yardımcı olduğundan, sevenleri tarafından ‘Heidi’ ismiyle çağırıldığından” bahsedilmişti. Alman Bild Gazetesi, Daniela Klette’nin 2016 yılında 85 yaşında ölen annesini ölümünden kısa bir süre önce ziyaret etmiş; Daniela’nın annesi Adelheid Klette, Bild’e şunları söylemişti: “Daniela bir gecede ortadan kayboldu. Kızımın bir RAF üyesi olduğunu, tatile gittiğim Constance Gölü’nde radyo dinlerken öğrendim.”

Bir kız lisesinde başlayan serüven

Daniela, 1968’de Fichte Gymnasium’una girdi. O zamanlar bir kız okulu olan Fichte Gymnasium’u, politik olarak da aktif bir okuldu. Klette 16-17 yaşından itibaren aşırı sol grupların içinde yer aldı. 1978’de Rote Hilfe e.V.’ye (Rote Hilfe e.V.-Kızıl Yardım- 1975’te kurulmuş, aşırı solcu bir mahpus destek grubu. 70’lerde başta RAF olmak üzere, sol örgüt üyeliğinden dolayı hapiste olan hükümlülerin kefaletini, cezalarını vs. ödemişlerdi.) katıldı.

Burada RAF militanı olan Wolfgang Grams ve Birgit Hogefeld’le tanıştı. Örgüt içinde ‘Gaks’ adıyla bilinen Wolfgang Grams’ın, 1993 yılında tutuklanmaya mukavemet ederken 2 polisi vurup 1’ini öldürdüğünü, ardından da kendini vurduğunu-yakın mesafeden kafasına polisin ateş ettiğine dair iddialar da var.

Klette’nin mensubu olduğu topluluklar arasında anti-NATO’cular ve Frankfurt Havaalanı’ndaki “Batı 18 Pisti” (Starbahn 18 West) inşasına karşı olanlar da vardı. Tam katılım tarihi bilinmese de Daniela Klette 80-90’larda aktif bir RAF üyesiydi.

Starbahn 18 West protestolarından bir görüntü

RAF, Rote Armee Fraktion (Kızıl Ordu Hizbi), aynı zamanda adı Andreas Baader ve Ulrike Meinhof’tan mülhem Baader-Meinhof Çetesi olarak da bilinen radikal solcu bir örgüt.

1970’te kuruldu ve 1998’e kadar aktif kaldı. Hedefleri ‘faşist’ olduğuna inandıkları Batı Almanya’ya karşı silahlı direnişti. Aralarında iş insanları, federal savcılar ve Almanya’da görevli Amerikanların da bulunduğu 34 kişinin ölümünden mesul tutulan örgüt, 1977 yılında “Alman Sonbaharı” (Deutscher Herbst) adı verilen bir dizi eylemin de başrolündeydi.

Ulrike Meinhof-Andreas Baader-Gudrun Ensslin

7 Nisan 1977’de eski bir Nazi Partisi üyesi ve Batı Almanya Genel Savcısı Siegfried Buback’a, 30 Temmuz 1977’de bankacı Jürgen Pronto’ya suikast düzenlediler. Pronto’nun öldürülmesi Alman Sonbaharı’nın başlangıcı sayıldı.

Ardından, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (Deniz Gezmiş, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nden 1969 yılında ayrılan Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi saflarında savaşmak ve silahlı eğitim almak için Filistin’e gitmişti.), 13 Ekim 1977 günü Frankfurt’tan Palma de Mallorca’ya giden uçağı, hapisteki 10 RAF üyesinin serbest bırakılması, Türkiye’de hapiste tutulan 2 Filistinli ‘yoldaş’ın salıverilmesi ve 15 milyon dolar talebiyle kaçırdı.

Uçağın kaçırılmasının ardından 5 gün boyunca çeşitli yerlere indirilen uçak, 18 Ekim’de yapılan bir operasyonla kurtarıldı.

RAF için “Ölüm Günü” olarak anılacak aynı gün, Stammheim Hapishanesi’nde, RAF’ın yöneticileri olan 3 kişi -Andreas Baader, Gudrun Ensslin, Jan-Carl Raspe- “intihar ettiler.”

Bunun ardından RAF, 5 Ekim 1977’de kaçırdığı eski SS (Schutzstaffel = Nazi Almanyası paramiliter grubu) üyesi ve iş insanı Hans Martin Schleyer’i, Mulhouse, Fransa yolunda 18 Ekim günü öldürdü.

Lufthansa Flight 181

Hapishane bombalayan, eski Nazi’leri öldüren, bankerlere suikast düzenleyen bir örgüt

RAF, 1998 yılında kendini feshedinceye kadar onlarca suikast, silahlı soygun, adam kaçırma, bombalama gibi eylemler yapmıştı. Daniela Klette ise bunların kaydadeğer bir kısmının şüphelisiydi. 25 Şubat 1990’da teşebbüs edilen başarısız bir Deutsche Bank Eschborn Teknik Merkezi bombalama eyleminden sorumlu tutuldu. 13 Şubat 1991 tarihinde, Bonn ABD Konsolosluğu’na düzenlenen silahlı saldırıda DNA izine rastlandı. 27 Mart 1993’te, Daniela Klette, RAF’tan yoldaşları Burkhard Garweg ve Ernst-Volker Staub’la beraber, üçünün de DNA örneklerinin bulunmasıyla, Weiterstadt Hapishanesi’nin bombalanmasının da baş şüphelilerinden oluyordu.

Kendine “Katharina Hammerschmidt Kumandası” (Katharina Schmidt, RAF’ın 1. nesil üyelerinden. 1975 yılında, tedavisinin çok geç yapılmasından dolayı gırtlak kanserinden öldü.) diyen 5 militan, 200 kilogram toplam ağırlığındaki patlayıcıyı infilak ettirmeden önce mahkumlara kendilerine güvenli bir yer bulmalarını söylemiş ve patlamanın ardından 150 milyon dolara yakın maddi zarar meydana gelmişti.

1998 yılına gelindiğinde ise RAF kendini dağıtmıştı. RAF 1998’de dağılsa dahi Klette 90’ların başında çoktan yeraltına inmişti bile. Sonrasında Klette, politik olmasa da birtakım soygunlara girişmeye devam etti. 30 Temmuz 1999 tarihli soygunda 1 milyon Alman markından fazla para, transit kamyonundan çalındı. Klette ve Ernst-Volker Staub’un salyası ve doku örneği arabada bulundu. Bu tarihten sonra, 2016 yılına kadar, Alman resmi kaynaklarının Klette ve Staub’tan, kimisi fiziki delil, kimisi de yöntem benzerliği üzerine şüphelendiği 10’un üzerinde soygun yaşandı.

Garweg-Staub-Klette

“Yardımsever bir insandı. Türklerin dilekçelerini yazmalarına yardım ederdi.”

2016 yılında, Daniela Klette’yle birlikte Burkhard Garweg ve Ernst-Volker Staub’un 150.000 euro ödüllü arama kararı kamuoyuna duyuruldu. Klette, 26 Şubat 2024’te Berlin’de tutuklandı. Milyonlarca euro’nun çalındığı silahlı soygunlar ve en az 1 cinayete teşebbüsle yargılanacak.

Yakalandığı sırada Sebastianstrasse’deki bir apartmanın 5. katında Claudia Ivone adıyla yaşıyordu. Sebastianstrasse Türklerin yoğun olarak yaşadığı Kreuzberg’de bir bölge ve Berlin Duvarı’nın da ayırdığı bir yerde. Çevredeki insanlar onu adıyla veya geçmişiyle değil düzenli olarak gezdirdiği köpeğinin adıyla, “Malaika’nın sahibi” olarak biliyorlardı.

Üst katında yaşayan Lutz Nietet, Klette’nin 2007 gibi taşındığını söylüyor. “Erkek arkadaşı vardı ama bir süre sonra ayrıldılar. Eve girip çıkan insanlar vardı. 15 yıldan fazla yaşadı burada. Ama en tuhaf şeyse zile adını hiç yazmamasıydı.”

Komşuların dediğine göre civardaki çocuklara cüzi bir ‘nakit’ karşılığı ya da bedelsiz olarak Almanca ve matematik dersleri veriyordu. Türk komşularının dilekçe ve mektuplarını yazmalarına yardımcı oluyordu. Bir komşusu için bir seferinde Noel bisküvisi bile hazırlamıştı. Birkaç yıl boyunca bölgedeki bir Brezilya kültür merkezinde çalıştı ve burada dansla dövüşü birleştiren bir Afro-Brezilya dövüş sanatı olan capoeira çalıştı. Dans grubuyla Brezilya’ya gittiğine dair fotoğrafik kanıtlar var; Klette sahte bir İtalyan pasaportu taşıyordu. Grubun üyeleri dost canlısı, nazik ama sessiz bir karakter olduğunu söylüyor. Ancak evinden çıkan Kalaşnikof, patlayıcı vs.’nin ardından polis binayı tahliye etmişti. Berlin’deki yıllık kültür karnavalında capoeira grubuyla birlikte çekilmiş fotoğraflarının bulunmasının, kimliğinin belirlenmesine ve tutuklanmasına önayak olduğu düşünülüyor.

Polis, tutuklama ile Bellingcat web sitesinden bir araştırmacı gazetecinin, 2023 yılındaki bir podcast üzerine, yapay zeka görsel arama aracı PimEyes aracılığıyla Klette’nin 90’larda kalma görüntülerinin yaşlılıkta neye benzeyeceğini tespit etmesiyle tutuklama arasındaki bağlantıyı doğrulamadı. Şu ana kadar polis yalnızca kasım ayında alınan bir ihbara değindi.

Savcı Alexander Hege, Alman medyasına, Klette’nin yakalanmasına yol açan şeyin gazetecinin bulgusu olup olmadığı sorulduğunda, “Soruşturma taktiklerimiz konusundaki ihtiyatımız gereğince, insanları nasıl takip ettiğimizi açıklayamıyoruz.” dedi.

Polisin Almanya’da, benzer yüz karşılaştırma araçlarını kullanması katı mahremiyet yasaları nedeniyle yasak. O nedenle Klette’nin 65 yaşında nasıl göründüğüne dair bir sanatçının çizimleri baz alınıyor.

Ama her ne olursa olsun, Klette’nin 65 yaşında tutuklanmasıyla, bir zamanlara “damga vurmuş” radikal solcu bir örgütün, geçen zamana ‘fiziki ve ideolojik’ olarak dayanamadığı görülüyor.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version