(Serbest Görüş) – Rusya’nın başkenti Moskova’da bulunan Crocus City Hall isimli konser salonunda düzenlenen, şu ana kadar 133 kişinin yaşamını yitirdiği ve 100’den fazla kişinin yaralandığı saldırıyı IŞİD Horasan örgütü üstlendi. ABD de saldırının hemen ardından istihbarat bilgilerinin bu iddiayı doğruladığı açıklaması yaptı. Bu arada Rusya aralarında silahlı saldırıya doğrudan karışan dört kişinin de bulunduğu on bir kişinin gözaltına alındığını duyurdu. Ancak Devlet Başkanı Putin dahil Rus yetkililer IŞİD Horasan iddiasını desteklemiyor ve saldırının arkasındaki güçler olarak Ukrayna ile Batılı destekçilerini gösteriyor.
Peki IŞİD’in Afgan kolu olarak bilinen IŞİD Horasan hakkında neler biliniyor? Örgütün niye Rusya’ya saldırdığına dair yorumlar neler?
IŞİD HORASAN NEDİR?
Adını İran, Türkmenistan ve Afganistan’ın bazı bölgelerini kapsayan eski bir terimden alan Horasan İslam Devleti (IŞİD Horasan), 2014 yılının sonlarında Pakistan Taliban’ından ayrılan militanlar ile IŞİD’in öldürülen eski lideri Ebu Bekir Bağdadi’ye biat eden yerel militanlardan oluşarak Afganistan’ın doğusunda ortaya çıktı, ve kısa sürede vahşet eylemleriyle ün kazandı.
IŞİD’in bölgedeki en aktif üyelerinden biri olan IŞİD Horasan’ın üye sayısı 2018’de zirveye ulaştıktan sonra düşüşe geçti.
ABD Merkez Kuvvetler Komutanı General Michael Kurilla geçtiğimiz mart ayında Kongre’ye yaptığı açıklamada IŞİD Horasan’ın Avrupa ve Asya’da “dış operasyonlar” yürütme kabiliyetini hızla geliştirdiğini söyledi. ABD, Afganistan’daki IŞİD Horasan gibi gruplara karşı istihbarat geliştirme kabiliyetinin, ABD askerlerinin 2021’de ülkeden çekilmesinden bu yana azaldığını savunuyor.
ÖRGÜT HANGİ SALDIRILARI GERÇEKLEŞTİRDİ?
IŞİD Horasan’ın Afganistan içinde ve dışında camilere yönelik saldırılar da dahil olmak üzere bir dizi saldırı geçmişi var.
Bu yılın ocak ayında ABD, grubun İran’daki, Devrim Muhafızlarının ABD suikastıyla öldürülen komutanı Kasım Süleymani’nin Kirman kentindeki mezarı çevresinde yaklaşık 100 kişinin ölümüne yol açan ikiz bombalı saldırıları gerçekleştiren örgüt olduğunu doğruladıklarını açıkladı.
Eylül 2022’de IŞİD Horasan militanları Kabil’deki Rus büyükelçiliğine düzenlenen ölümcül bir intihar saldırısının sorumluluğunu üstlendi.
Grup ayrıca 2021 yılında Kabil’in uluslararası havaalanına düzenlenen ve ABD’nin ülkeyi Taliban’a teslim ederek güçlerini çekmesi sırasında 175 sivil ile 13 ABD askerinin ölümüne neden olan saldırıyı da üstlendi.
Mayıs 2020’de Kabil’de bir doğumevine düzenlediği kanlı saldırıda aralarında kadın ve bebeklerin de bulunduğu 24 kişinin ölümünden IŞİD Horasan sorumlu tutuldu. Grup aynı yılın kasım ayında da Kabil Üniversitesine bir saldırı düzenleyerek en az 22 öğretmen ve öğrenciyi öldürmüştü.
Ocak ayında yayınlanan bir BM raporuna göre, Taliban’ın örgüte karşı operasyonları Afganistan içindeki saldırıların sayısında düşüşe yol açtı. Ancak bombalı saldırılar durmadı.
Son olarak geçtiğimiz perşembe günü Afganistan’ın Kandahar kentinde bir bankanın önünde düzenlenen ve en az üç kişinin ölümüne, 12 kişinin de yaralanmasına yol açan intihar saldırısını örgüt üstlendi.
NEDEN RUSYA?
IŞİD Horasan’ın cuma günü Rusya’da gerçekleştirilen konser saldırısını da hızla üstlendi.
Bu ayın başında Rusya Federal Güvenlik Servisi FSB, IŞİD’in Moskova’daki bir sinagoga saldırı planını engellediğini açıklamıştı.
Reuters’a göre uzmanlar, örgütün son yıllarda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e karşı olduğunu ileri sürüyor. New York merkezli bir araştırma grubu olan Soufan Center’dan Colin Clarke, “IŞİD Horasan son iki yıldır Rusya’ya odaklanmış durumda ve propagandasında sık sık Putin’i eleştiriyor” dedi.
Washington merkezli Wilson Center’dan Michael Kugelman ise IŞİD Horasan’ın “Rusya’yı Müslümanlara düzenli olarak baskı uygulayan faaliyetlerin suç ortağı olarak gördüğü” yorumunda bulundu. El Cezire’ye konuşan Kugelman, “Rus dış politikası IŞİD için büyük bir kırmızı bayrak olmuştur. Sovyetlerin Afganistan’ı işgali, Rusya’nın Çeçenistan’daki eylemleri, Moskova’nın Suriye ve İran hükümetleriyle yakın ilişkileri ve özellikle de Rusya’nın Suriye’de ve -Wagner Grubu paralı askerleri aracılığıyla- Afrika’nın bazı bölgelerinde IŞİD savaşçılarına karşı yürüttüğü askeri kampanyalar…” dedi. Kugelman ayrıca, “IŞİD Horasan’ın Rusya’ya saldırması için şu anda en zorlayıcı motivasyon Taliban faktörüdür. Taliban IŞİD’in ezeli rakibi ve IŞİD Rusya’yı Taliban’ın dostu olarak görüyor” değerlendirmesinde bulundu.
ABD’deki Clemson Üniversitesi’nde yardımcı doçent olan ve “Afganistan ve Pakistan’daki İslam Devleti” adlı kitabın yazarı olan Amira Jadoon da, “Rusya’nın, özellikle Suriye’deki askeri operasyonları ve IŞİD Horasan’ın rakibi Afgan Talibanı ile bağlantıları, IŞİD ve uzantılarına karşı küresel mücadeleye katılması, Rusya’yı IŞİD ve IŞİD Horasan için kilit bir düşman olarak işaret ediyor” dedi. Jadoon, Moskova saldırısının “kesinlikle IŞİD Horasan’ın yaptığının” ortaya çıkması halinde, grubun Rusya topraklarında saldırılar düzenleyebileceğini göstererek destek kazanmayı ve “küresel etkiye sahip bir terör örgütüne dönüşme hedefini” ilerletmeyi umduğunu söyledi.
RUSYA YÖNETİMİ ÖRGÜT VE SALDIRILAR HAKKINDA NE DİYOR?
Örgütün en büyük saldırılarını, ABD’nin iki siyasi ve askeri olan İran ve Rusya gibi istihbaratı güçlü ülkelerde gerçekleştirmesi dışarıdan destek alıp almadıkları sorusunu da birlikte getiriyor.
Rus yetkililer de başından bu yana Ukrayna ve ABD’yi işaret ediyor ve ABD’nin hızla sorumluluğu IŞİD Horasan’a yüklemesinin şüpheli olduğunu söylüyorlar.
Rusya Federal Güvenlik Servisi’nden yapılan açıklamada “Terör saldırısından sonra suçlular Rusya-Ukrayna sınırını geçmeyi planladı. Ukrayna tarafında temasları vardı” ifadelerine yer verildi.
Saldırı sonrası ilk açıklamalardan biri yapan Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova ABD’nin açıklamasına tepki göstererek, “Bu eli kanlı p*çlerin yargılanmaktan saklanmayı hangi ülkede planladıklarını biliyoruz: Ukrayna. Batılı liberal rejimlerin eliyle on yıldır Avrupa’da terörizmin yayıldığı bir merkeze dönüşen ve aşırılıkta Kosova’yı bile geride bırakan ülkenin ta kendisi” dedi.
Sputnik’in haberine göre Rusya’nın Washington Büyükelçisi Anatoliy Antonov, “Nihai bir sonuca varmak için henüz çok erken. İlgili Rus kurumlarına, kendilerine ulaşan tüm bilgileri sakin bir ortamda analiz etmeleri ve ardından bazı sonuçlara varmaları için zaman verilmesi gerektiğine inanıyorum” diye konuştu.
Cumartesi günü ulusa seslenen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Ukrayna’yı işaret etti ve “Şu anda şunu söyleyebiliriz: Terör saldırısının dört doğrudan faili yani ateş eden ve insanları öldürenlerin hepsi bulundu ve gözaltına alındı. Kaçmaya çalıştılar ve Ukrayna’ya doğru hareket ettiler. İlk verilere göre Ukrayna tarafından devlet sınırını geçmeleri için bir ‘pencere’ hazırlandı” ifadelerini kullandı.
Putin ayrıca, “Bu suçun tüm failleri ve organizatörleri adil ve kaçınılmaz cezalarını çekeceklerdir. Kim olurlarsa olsunlar, onları kim yönlendirmiş olursa olsun. Tekrar ediyorum, teröristlerin arkasında olan, bu vahşeti hazırlayan herkesi tespit edip cezalandıracağız” dedi.
Rossiya Segodnya Medya Grubu ve Russia Today (RT) televizyonun Genel Yayın Yönetmeni Margarita Simonyan da aynı fikirde. Simonyan, “Batı gizli servisleri, faillerin IŞİD’e benzediği daha dün biliyordu. Bu yüzden bu iddiayı öne attılar. Tekrarlıyorum. Onlar, failleri biliyorlardı. Yakalanmadan önce. Bu doğrudan ortaklık” diye yazdı.
Rusya’da muhalefet de benzer açıklamalar yapıyor. Örneğin Putin karşıtı olmayan ve savaş politikalarını açıktan destekleyen Rusya Federasyonu Komünist Partisi Genel Başkanı Ziganov, yaptığı yazılı açıklamada, “Emperyalizmin çöküşü giderek daha şiddetli bir hal almakta ve eylemleri giderek daha şiddetli bir hal almaktadır. Biz Komünistler terörizmin ana sponsorunun oligarşik sermaye olduğunu biliyoruz” ifadelerini kullandı. Açıklamada Ukrayna rejiminin son aylarda “terör taktiklerine kaydığının giderek daha belirgin hale geldiği” vurgusu yer aldı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***