Cumhur İttifakı’nın İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) adayı Murat Kurum’un İBB’ye ait Kent Lokantaları hakkındaki sözlerini Murat Kurum özür dileyene kadar gündeme getireceğini söyleyen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “O, milyonlarca insanın gelip yararlandığı, Kent Lokantasının önünde kuyruğa girdiği; öğrencisinden emeklisine, işçisinden emekçisine hepsinden özür dileyene kadar bunu dile getireceğim. Öyle dil sürçmesi yok. Özür dileyecek. Ağız dolusu özür dileyecek bizim insanımızdan” ifadelerini kullandı.
‘Küçükçekmece Ayamama-Kaynarca Yağmur Suyu Tüneli ile Gürpınar Yağmur Suyu Tüneli Kazı Başlama Töreni’nde konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, başlattıkları çalışmayla, İstanbul’a yakışmayan bir sorunun çözümü için ilk adımı attıklarını belirtti.
İmamoğlu, “Biz, burada yaptığımız bütün iş ve işlemleri, öz kaynaklarımızla yürütüyoruz ve yürütmeye devam edeceğiz” dedi. Yoksullukla mücadele eden bir Türkiye’yle karşı karşıya olunduğuna dikkat çeken İmamoğlu, sözü, rakibi Murat Kurum’un Kent Lokantalarını “hizmet” olarak görmeyen açıklamalarına getirdi. “İnsanlarımızın hayatına dokunan ve belki de imkânsızlıklarla boğuşurken bir nefes aldıran, çok kötü bir ekonomik sürecin etkilediği toplumumuzun dayanışma ruhuna uygun işlerimiz, projelerimiz var” diyen İmamoğlu sözlerine şöyle sürdürdü:
MURAT KURUM’A ‘DİL SÜRÇMESİ’ CEVABI: “AĞIZ DOLUSU ÖZÜR DİLEYECEK BİZİM İNSANIMIZDAN”
“Biliyorsunuz Kent Lokantaları meselesi, İstanbul’un ve Türkiye’nin gündeminde. Görüyorum ki, birçok yerel yönetimimiz, sizin liderliğinizde yeni birçok adayımız, birçok yerde Kent Lokantası taahhüdünde bulunuyorlar. Bu değerli bir şey. Çünkü bizim bu zor günleri atlatmamızda, yerel yönetimin güçlü ve çok ciddi bir katkısına ihtiyaç vardır. Tabii bizim Kent Lokantalarımızı ve süt dağıtımımızı, ‘bir çay bardağı süt, çorba’ gibi, böyle dalga geçerek, cümleler kurarak küçümsemeye çalışan bir aklın, İstanbul’da bir ithal adaya, bir acemiliğe dönüşmesini hayretle izliyorum. Ama esas olan şu: Dün, özrü kabahatinden büyük, ‘dil sürçmesi’ diye tariflemiş bu söylemlerini. Benim bildiğim dil sürçmesisin toplam süresi, birkaç saniyedir. Yani birkaç cümleyle dil sürçmesi olmaz. Bu birkaç cümleyi kurma meselesi önemli. Bunu çok ciddiye alıyorum. Bu aslında zihniyeti gösteriyor. Yani bir vicdanı gösteriyor. Bu öyle birkaç şeyle geçiştirilecek bir konu değil. O, milyonlarca insanın gelip yararlandığı, Kent Lokantasının önünde kuyruğa girdiği; öğrencisinden emeklisine, işçisinden emekçisine hepsinden özür dileyene kadar bunu dile getireceğim. Öyle dil sürçmesi yok. Özür dileyecek. Ağız dolusu özür dileyecek bizim insanımızdan.”
“BİR DEVRİ KAPATACAĞIZ, YENİ BİR DÖNEMİ BAŞLATACAĞIZ, DEDİK. BAŞARDIK MI? VALLAHİ BAŞARDIK”
Küçükçekmece özelinde; Kent Lokantalarını kullanan, Halk Süt’ten ve Anne Kart’tan faydalanan, Bölgesel İstihdam Ofisleri üzerinden iş bulmaları sağlanan vatandaşlarla ilgili rakamları paylaşan İmamoğlu, “Bizim esas büyük işimiz; yoksulun, ihtiyaçlının yanında, görünmeyen bir el… Nasıl bir el? 16 milyon insanın eli; Ekrem İmamoğlu’nun eli değil. 16 milyon insanın eli olmaktır. Bu kadar net” diye konuştu. 5 yıl önce, “tümden yeni bir başlangıç” diyerek yola çıktıklarını vurgulayan İmamoğlu, “Bir devri kapatacağız, yeni bir dönemi başlatacağız, dedik. Başardık mı? Vallahi başardık. Ben inanıyorum buna. Başardığımıza inanıyorum. İhmali, israfı, ihanetle dolu bir devri, tarihe gömdük. Artık bizim projelerimizi, vaat olarak kendi vaat listelerine koyuyorlar. Buna da mutlu oluyorum. Ağız dolusu anlatsınlar. Öğrenecekler. Onlara bile, demokrat olmayı öğreteceğiz. Halkçı olmayı öğreteceğiz” ifadelerini kullandı.
“BEŞ YILDA İSTANBUL’UN GÜNDEMİ TAMAMEN DEĞİŞTİ”
“Beş yılda İstanbul’un gündemi tamamen değişti Genel Başkanım” diyen İmamoğlu, “Bazı şeyleri artık hiç konuşmuyoruz. Neler? Mesela; kişiye özel bir parsele imar vermek, artık Büyükşehir Belediyesi’nde konuşulmuyor. 5 yıldır unutuldu. Ha pardon; özür dilerim! Şehircilik Bakanlığı’nda 5 yıldır hiç unutulmadı. Her gün yine konuşuldu. Ama oraya da unutturacağımız günleri, inşallah birlikte yakalayacağız. Yeşil alanların, dere yataklarının yapılaşmaya açılmasından artık bahsetmiyoruz. Tam aksine, oraları yaşam vadilerine dönüştürüyoruz” şeklinde konuştu. İstanbul’u 25 yönetenlerin, Esenyurt’ta dereyi imara açtıkları ve insanların öldüğü, su ve sel baskınlarının olduğu yere, kendi dönemlerinde 3 milyar 200 milyon liralık yatırım yapmak zorunda kaldıklarını açıklayan İmamoğlu, “İstanbul’un kaynaklarının bazı imtiyazlı kişi, dernek veya kuruluşlara aktarılmasını, kızının, oğlunun, damadının, yakınının… Yani bir kişinin ne işi var kızını, oğlunun, damadının siyaset mecralarının içerisinde? Gitsin evine, işine, gücüne baksın. Yahu, siyaset meslek mi? Makam, birinin sahip olduğu bir şey mi? Yok. Onun için bu anlamdaki bütün o yakınlık ilişkilerini tarihe gömdük” dedi.
“İSTANBUL’DA İHANETİ KONUŞMUYORUZ, İSRAFI KONUŞMUYORUZ”
“İstanbul’da esas ihaneti konuşmuyoruz, israfı konuşmuyoruz” diyen İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Niçin konuşmuyoruz? Çünkü böyle şeyleri yaşatmıyoruz bu şehre. 5 yıl önce parasızlıktan durdurulmuş metro inşaatlarını konuşurduk. Şimdi, 5 yılda yapılan 65 kilometreyi, hizmete açtığımız 62 yeni metro durağını konuşuyoruz. 63 kilometresi de tıkır tıkır çalışmaya devam ediyor. 27 kilometrelik Beylikdüzü metrosunu, bir imza atsaydı 10-12 ay öncesinden başlatırdık; hazır. Başlayacağız. Bugün, 5 kilometrelik Eyüpsultan-Bayrampaşa tramvay hattının ihalesi yapıldı. Sözleşmesini yapacağız ve hızlıca başlayacağız. O anlamda bir yandan da yenilerini harekete geçiriyoruz. Tabii siyasi hokkabazlık yaparak, her ne kadar 65 kilometreyi 8 adım sayarak, 8 kilometre diyerek… Dün 8 yaşında bir çocuğumuz afiş gösteriyor, ‘Başkanım, 8 adımın 8 kilometre olmadığını ben bile biliyorum’ diye. Ben ne diyeyim bu şehrin çocuklarının zekasına?”
“HALKIN YOKSULLUĞUYLA ALAY EDEN, RUHUNDA VATANDAŞA SAYGISININ ZERRESİNİN BARINDIRMADIĞI BU KİBİR, 31 MART’TA NE OLACAK?
Rakibi Murat Kurum’un “Kanal İstanbul suskunluğu”na gönderme yapan İmamoğlu, “Diyor ki, ‘Ya İstanbul’un gündeminde yok ki o, benim de gündemimde olmaz’ diyor. Ama bir yandan kendi bakanlığı, ihalelere devam ediyor. Konuştuğu lafın bir değeri olmadığı için, esas sözün değerli olacağı kişi, konuşmuyor. Bekliyoruz. Gelecek, konuşacak. Bakalım ne diyecek? Az önce anlattığım o güzel hizmetlerimiz; Kent Lokantaları, kreşler, Halk Süt… Tabii her ne kadar onlar küçümsese de biz, işimize devam ediyoruz. Şunu söyleyeyim: Halkın yoksulluğuyla alay eden, ruhunda vatandaşa saygısının zerresinin barındırmadığı bu kibir, 31 Mart’ta ne olacak? Hak ettiği karşılığı bulacak Allah’ın izniyle. Ben hani 31 Mart’ı da çıkarabilir mi; emin değilim. Ama 31 Mart’tan evine gidecek. Yani hatta diyorum, tasfiye etmek için mi aday yaptılar onu emin değilim. Şunu ifade etmek isterim: Öğrenmeye gönlü olmayanın, İstanbul’a hizmet etmeye gönlü olmayanın, İstanbul’u bilmeyenin, İstanbul’a hizmet etme şansı yoktur” şeklinde konuştu.
İMAMOĞLU’NDAN CUMHUR İTTİFAKI SEÇMENİNE: “ONLARIN HAKLARINI SONUNA KADAR KORUYACAĞIM”
“Bu süreçte ben, AK Partili hemşehrilerimin de çok şikayetçi olduğunu düşünüyorum” diyen İmamoğlu, Cumhur İttifakı seçmenlerine şu sözlerle seslendi:
“Hiç gücenmesinler. Bir şey demelerine gerek yok. Vallahi sandıkta bana oy versinler. Ben onların haklarını sonuna kadar koruyacağım. Onlara da layık olacağıma hiç şüphe, hiç endişe etmesinler. Çünkü, hizmetlerimizin hiçbirisinde, ‘Sen CHP’li misin, aen AK Partili misin’ diye bir soru, bizim ne dimağımızda var, ne gündemimizde oldu ne de olacak. Helali hoş olsun diyeceğiz. Ben; gönülden, kalben, genel seçimde ne yaptınız ne yapacaksınız beni ilgilendirmiyor ama, bu kardeşinize, sevgili AK Partili hemşehrilerim, oyunuzu verin. Siz de diyeceksiniz ki, ‘Helal olsun, iyi ki sana oy vermişiz.’ Bu 5 yılın sonunda da sizden o helalliği alacağımdan hiç endişe etmeyin. Bu Ramazan ayında, bu Ramazan ağzıyla, bu güzel günde size bu sözü veriyorum. Göreceksiniz; 5 yıl sonra AK Partili hemşerilerim, vermeyen de ‘Tüh ben niye vermedim’ diye üzülecek. Üzülmek istemiyorsanız, bize oy verin.”
“BU MİLLET, BU İKTİDARA, BU YEREL SEÇİMDE ÖYLE BİR NOT VERECEK Kİ; SIFIR HİÇ BU KADAR BÜYÜK OLMAMIŞ OLACAK”
İSKİ eliyle, İstanbul’a yakışmayan kurban kanı, su basması, denizin karayla birleşmesi gibi birçok kanıksanmış soruna çözüm ürettiklerinin altını çizen İmamoğlu, yapımına başladıkları 1 milyar 50 milyon liralık projeyle ilgili de “Çünkü bu mahalleler, zamanında derenin üzerine kurulmuş. Derenin kesiti olmuş 1,5 metre. Buradan geçmesi gereken dere kocaman. Şimdi biz ne yaptık? 3 metre 60 santim çapında bir tünel açacağız. Kocaman bir tünel aslında. Evlerin altından geçecek. Ayamama Deresi’ne ulaşacak. Ve bunu da TBM dediğimiz, makinayla açacağız” bilgilerini paylaştı. Proje hattı üzerinde bulunan MASKO yönetiminin de devletin farklı kurumları nezdinde yaptığı girişimlere rağmen, projeye İller Bankası’ndan tek bir kuruş kredi verilmediğini aktaran İmamoğlu, “5 yılda İBB’den kesilen para İller Bankası’nda tam 6 milyar lira Genel Başkanım. Bize İller Bankası’ndan, bir proje desteğine verilen para ne kadar biliyor musunuz? Sıfır. Sıfır. Aynı şekilde yine milyarlarca lira İSKİ’nin parasından da kesiliyor İller Bankası’na. Ama bu millet, bu iktidara, bu yerel seçimde öyle bir not verecek ki; sıfır hiç bu kadar büyük olmamış olacak. Onlara kocaman bir sıfır verecek bu millet. Bu milletin parasını kendi çıkarlarına kullanma konusundaki kabiliyetleri tarihe gömülecek” diye konuştu.
“ONLAR AYRIŞTIRMACI, BİZ BİRLEŞTİRİCİYİZ”
“İstanbul’un her bir bölgesi, toplumun her kesimi için hizmet üretiyoruz” diyen İmamoğlu, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“31 Mart seçimleri, bu iki farklı zihniyet, bu iki farklı yönetim ahlakı arasında olacak; onu söyleyeyim. Önümüzdeki seçim ne olacak biliyor musunuz? Ayrımcılıkla birleştiricilik arasındaki bir seçim olacak. Onlar ayrıştırmacı, biz birleştiriciyiz. Bu kadar net. Bu seçim, tek adamlıcılıkla halkçılık arasındadır. Bakın öyle bir durumdadırlar ki; talimat gelmeden parmak kıpırdatamazlar. Ben yaşadım. Kendisiyle yaşadım. Onlarca anısı var bende. Şu anki adayla yaşadım. Parmak. Bir imza. Atamazlar, yapamazlar. Acı ama öyle. Onun için, tek adamcılıkla halkçılık arasındaki bir tercihtir bu seçim. Bu seçim, rantçılıkla icraatçılık arasındaki bir seçimdir. Halkın sevgisinden, desteğinden aldığımız güçle, Allah’ın izniyle, inşallah Küçükçekmece’de de Beylikdüzü’nde de diğer ilçelerimizde de Genel Başkanım, biz bu seçimi kazanacağız. Allah’ın izniyle kazanacağız. İstanbul’un üstünde de altında da dün sordum, 10 bin kişinin üstünde, yer altında metrolarda çalışan insan sayımız var. Her birine teşekkür ediyorum. ‘Atom karınca’ diyordum ama, şimdi yeni bir canlı türü arıyorum. Biz, atom karıncayı bile geçmeye niyetliyiz. Daha büyük hedeflere koşacağız. Daha güçlü ve daha hızlı adımlarla yürüyeceğiz. İstanbul’a ve İstanbul halkına, 16 milyon insanımıza kazandırmaya devam edeceğiz.”
İSTANBUL, SU BASKINLARINA TESLİM OLMAYACAK
Kaynarca Deresi’nin, Küçükçekmece Mehmet Akif ve Atatürk mahalleleri bölgesinde mevcut kesitinin yetersiz olması, derenin hidrolik açıdan uygun olmayacak şekilde bina aralarından ilerlemesi ve yağmur suyunun hızlı tahliye olmaması sebebiyle Başakşehir MASKO bölgesinde ve Küçükçekmece ilçesindeki mahallelerde su yükselmiş ve taşkınlar yaşanmıştı. 5 Eylül 2023 ve 28 Eylül 2023 tarihlerinde görülen sağanak yağışlarda, bölgede bir vatandaş hayatını kaybetmişti. İSKİ Genel Müdürlüğü öncülüğünde yapımına başlanan Kaynarca ve Gürpınar Yağmur Suyu Tünelleri sonucunda; yoğun yağışlarda can ve mal kaybı riskinin önüne geçilecek; Küçükçekmece ilçesi Kaynarca Deresi ve Beylikdüzü ilçesi Gürpınar Derelerinin kesit yetersizliklerinden kaynaklanan taşkınlar önlenecek.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***