Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

İmamoğlu: Sanki millet tünelden koşarak gidecek ya da birinin saydığı gibi bir, iki, üç diye kilometreleri sayacak!

İmamoğlu: Sanki millet tünelden koşarak gidecek ya da birinin saydığı gibi bir, iki, üç diye kilometreleri sayacak!



İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2017’den bu yana durmuş bir proje olan “Ümraniye-Ataşehir-Göztepe Metro Hattı”nın yapım çalışmalarını, 20 Eylül 2019’da yeniden başlatmıştı.

CHP’nin Ataşehir Belediye Başkan adayı Onursal Adıgüzel, Ümraniye Belediye Başkan adayı Aykut Erdoğdu ve Kadıköy Belediye Başkan adayı Mesut Kösedağ’ın da eşlik ettiği İmamoğlu, hattaki ilk test sürüşünü, basın mensuplarının tanıklığında gerçekleştirdi.

“Göztepe-Ataşehir-Ümraniye hattımızın İstanbul için önemi, sadece Kadıköy’den, Ataşehir’den, Ümraniye’den geçmesiyle sınırlı değil” diyen İmamoğlu, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Göztepe, Ataşehir, Ümraniye hattımız İstanbul için önemi sadece Göztepe’den yani Kadıköy’den, Ataşehir’den, Ümraniye’den geçmesiyle sınırlı değil. Aynı zamanda bugünün hükümetinin çok önem verdiği ve bunun eğrisiyle, doğrusuyla tartışma zemini ayrıdır ama Finans Merkezinin de içinde bulunduğu bir hat olması. Ben finans merkezini gezip bilgi almak istediğimde şantiyeyi dolaştığımda bana eşlik eden yetkililer yaklaşık 90 bine yakın çalışan insanın mobilizasyonundan bahsetmişlerdi. Dolayısıyla oranın otobüsle ya da lastik tekerli araçlarla taşınması ya da mobilize edilmesinin imkanı yok. Olması mümkün değil. 2019 yılı seçimlerinden önce bir yıl sonra finans merkezini açıyoruz diye de bunu seçim döneminde büyük bir iş şeklinde anlatmışlardı.

‘EN ÖNEM VERDİĞİMİZ HATLARDAN BİRİSİ BU OLDU’

Biz tabii göreve geldikten hemen sonra en önem verdiğimiz hatlardan birisi bu oldu. Hızlıca baktık, birçok hatta baktık. Çünkü şöyle bir durum devraldık. Bu gerçeği bütün arkadaşlarımız duysun, görsün. Bir hat hariç, hiçbir hatta bir çalışan mobilizasyonu, çalışan hareketliliği neredeyse yoktu, sıfırdı. Şantiyeler boştu insanlar hareket dahi etmiyordu ve bunlar bazılarında altı aydır durmuştu, bazılarında başlamamıştı bile. Bazılarında iki yıldır, bir buçuk yıldır hareket etmeyen şantiyeler vardı ve bu şekilde devraldık. 2019 biliyorsunuz temmuz başında göreve geldik ve doğal olarak bu şantiyeyi de gözlemlemeye başladık. Baktık ki o gözlemlerimizin içerisinde hemen hemen her şantiyede riskli alanları tespit etti arkadaşlarımız. İşe başlamadan önce düşünün bazı yerlerde tünel açılmış, betona atılmamış, üstünde yapılar var. Aylardır, hatta bir yıldır öyle duran şantiyeler vardı. Bu riskli sahaları tedavi etme ve hızlıca olası Allah korusun üstünde binalar var apartmanlar var. Bir kısım çökmelerde yaratılacak trajedinin o korkunç manzaranın olmaması noktasında hızlıca tedbir alması ile ilgili başta Pelin Hanım ve diğer arkadaşlarımız olmak üzere müteahhitlerle yoğun bir çalışmaya giriştiler.

‘YÜZDE 4 SEVİYESİNDE DEVRALDIĞIMIZ ŞANTİYELERDEN BİRİSİ’

Bu şantiye de yüzde dört seviyesinde devraldığımız şantiyenlerden birisi. Şöyle düşünün tam iki buçuk senede yüzde dört ilerleme. Biz Ekim ayında buraya start veriyoruz 2019’da. Kendi öz kaynağımızla start veriyoruz. Diyoruz ki bu hat önemli. Dün gibi hatırlıyorum toplantıyı. Finans merkezinin altından geçiyor. Burada büyük bir çalışan mobilizasyon oluşacak. Buraya öyle ya da böyle başlamamız lazım diyoruz ve başlıyoruz. Hemen bunun akabinde buraya bir finansman bulma noktasında çalışmamızı başlatıyoruz. Diyorlar ya, her geleni onayladık, şu oldu, bu oldu. Öz kaynakla başladığımız bu hattın çalışmalarına istinaden üç dört ay içerisinde Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası’ndan buraya bir kredi çıkartıyoruz 175 milyon euro. Ve bu kredinin kullanılabilmesi için onayını 2021’de alıyoruz. Yani bir yıl sonra neredeyse 75 milyonluk kısmını kullanabilmenin izni bir yıl sonra önümüze geliyor. Bunun için de bekletiliyoruz ve biz o esnada cansiperane yine bu şantiyeyi öz kaynakla yürütüyoruz. Ve biz hem yüklenicilerimizi motive ediyoruz, hem işimizi yürütüyoruz. Günün sonunda bugün bu hat yüzde 80 seviyeye gelmenin gururunu yaşıyoruz.

‘ZAMANINDA İMZA ATIN BE KARDEŞİM’

Basit bir hesap, Dört yılda yüzde 80, iki buçuk yılda, yüzde dört. Ve biz bu dört yıl içerisinde yüzde 80 seviyeye gelirken bir de buraya 400 milyon euro bu hat için toplam kaynak temini sağlıyoruz. Ve bu kaynak teminiyle beraber de şu anda tam gaz inşallah bir yıl kadar sonra bu hattı istanbulluların hizmetine sunmanın hazırlığını yapıyoruz. Bütün şu anda elektromekanik çalışmalar gördüğünüz gibi hatta özellikle istasyonlarda sürüyor çalışmaları. Aynı zamanda yine buranın işte yürüyen merdivenlerinden tutun da araçlarıyla ilgili süreçler de yürütülüyor ve işliyor. Ve biz inşallah 2025 yılında Göztepe-Ataşehir-Ümraniye hattımızı insanlarımızın hizmetine dört buçuk, beş yıllık yoğun çalışmayla birçok engellemeyle… bakın her kredi teminimizin minimum bir yılı ortalaması bir buçuk yılı. Biz işi pişirmişiz, olgunlaştırmışız kurumlarla uzlaşmışız. Meclisten çıkması bir süre. Hazine onayı bir süre. Bütün bunlar üst üste koyduğunuzda bir, 1,5 yıl niye geciktiriliriz? Bu bulduğumuz fonlar, kaynaklar uzun vadeli ödenecek olan bu paralar ülkeye dışarıdan giren bir kaynak bir. O kaynakla burada az önce gördüğünüz selamlaştığımız binlerce çalışanımızın ekmeği oluyor iki. Taşeronlarımız ya da yüklenicilerimizin tamamı yerli üç. Buralarda kullanılan birçok ürün, yerli ürün dört. Yani o kadar ekonomiye katkısı var ki. Bakın neredeyse 1,6 altı milyar euro temin etmişiz bütün metro hatlarımıza bu dört buçuk yıl içerisinde. Yani böyle bir kaynağı bulduğumuz için bize teşekkür edin. Ve bu hatlara harekete geçirdiğimiz ve bitirdiğimiz için bize teşekkür edin. Bırakın teşekkürü ondan da geçtik. Zamanında imza atın be kardeşim.

‘YÜKLENİCİ ÖNÜNÜ GÖREMİYORSA NASIL GAZA BASACAK’

Ortalamanız niye bir yıl, bir buçuk yıl? Tam bir trajikomik durumdur. Günün sonunda başarıyla yol yürüyoruz. Bir yıl sonra burayı inşallah halkımızın hizmetine açacağız Göztepe-Ataşehir-Ümraniye. Metro hattı işi bir düzene tabidir, nizama tabidir. Bir metro hattı tasarlanmalıdır. İyi tasarlandıktan sonra bunun iyi bir projesi, iyi bir fizibilitesi yapılmalıdır. Daha sonra önce bunun sağlıklı bir finansman modeli organize edilmelidir. Ardından bu hatların ihalesi yapılır ki firma geldiğinde tıkır tıkır işine başlasın. Yüzde dört dediğiniz ne biliyor musunuz? Aslında o oranda müteahhide bir avans verilir. Genelde bu tür yüklü işlerde bir avans ödemesi vardır. Müteahhit alır o avansı o da zaten yüzde üç dört seviyesindedir. Şantiyesini kurar vesaire ondan sonra bekler. Bir kaynak yoksa bu işler büyük işler. Yani bir milyar euroyu bulan hat maliyetlerimiz var. 500- 600 milyon euroyu bulan hat maliyetlerimiz var. Yüklenici eğer önünü göremiyorsa nasıl gaza basacak?

‘ENGELLERİ AŞARAK YOLUNA DEVAM EDEN GÜÇLÜ BİR YÖNETİMİZ’

Ve bu öyle bina temeli gibi, temeli atalım, durduralım değil. Yani tüneli delmeye başladınız mı öbür uçtan çıkacaksınız. Tüneli delmeye başladığınız zaman, onun bütün betonarme tedbirlerini alarak gideceksiniz, bir risk yaratmasın diye. Orada çalışanın aynı zamanda güvenliği söz konusu. Yani öyle bu basit bir iş değil. Yüksek teknoloji kullanılan işler. Bu bağlamda, kötü bir süreci yönetmişlerdir bizden önce. Ama biz, bütün işlerimize bu anlamda nizami bakar ama hala engellemelerle karşı olur ama hala o engelleri aşarak yoluna devam eden, güçlü bir yönetimiz. Teknik tarafı güçlü, finansman tarafı güçlü, iş yapma ahlakı tarafıyla güçlü bir yönetimiz. Bakın; bir maliyetini daha söyleyeyim size. Bakırköy-Kirazlı hattını geçenlerde bakanlık açtı. Tam 9 yıl sürdü inşaat. Bakanlığın 9 yıl Bakırköy-Kirazlı hattını sürdürmesi ne demek biliyor musunuz? Bakırköy Meydanı’nın 9 yıl şantiye kalması, Bakırköy sahilinin 9 yıl şantiye kalması, Kirazlı şantiyesinin 9 yıl şantiye kalması. Biz, bu anlamda İstanbul’un her yerini, bir de güzelleştirdik. Yani 4-5 yıl, 6 yıl sefil kalan Haliç kıyılarını geldik, bitirdik, hızlıca toparladık. 700-800 bin pırlanta gibi bir yeşil alan sunduk. Şimdi, Bostancı-Dudullu hattının Bostancı’daki bölümünü, Maltepe ve Kadıköy’ün hayatını değiştirecek şekilde muazzam bir yeşil alana dönüştürüyoruz. Aynı bu şekilde Göztepe-Ataşehir-Ümraniye’de, Göztepe Parkı’nda.

‘EN BOŞ LAF NE BİLİYOR MUSUNUZ?’

Düşünsenize; tam 2017’de ihaleyi yapıyorsun. Sonra geliyor belediye başkanı, ‘İhaleyi iptal ettim’ diyor. Sonra diyorlar ki, ‘Bir dakika, ne yapıyorsun? Bu usulsüz.’ 1 sene sonra, ‘Hadi bakalım bir daha başla’ diyorsun. Böyle saçma sapan bir dönem. Onun için en boş laf ne biliyor musunuz? ‘İktidar da biz olalım, belediye de biz olalım, iş yapalım.’ O işi geçin. Rahmetli Erbakan’ın geçen gün güzel bir videosunu izledim. Rahmetli Erbakan, bu işin boş iş olduğunu, ders verir gibi anlatmış. Ben Sayın Cumhurbaşkanına ve diğer bu anlamdaki savunucularına, rahmetli Erbakan’ın videosunu dinlemeyi tavsiye ediyorum. O kadar güzel anlatmış ki, böyle bir şeyin olmadığını, tam aksi bir motivasyonun daha iyi olduğunu… Her kelimesinin altına ben imza atıyorum rahmetli Erbakan’ın. Bu anlamda, bu sürecin ne kadar kötü yönetildiğinin, işlerinin, güçlerinin bu işleri yapmak olmadığının, başka işlerle uğraştığının karşılığıdır.

‘DAHA KÖTÜSÜNÜ SÖYLEYEYİM’

Daha kötüsünü söyleyeyim: 9-10 yılda Bakırköy-Kirazlı hattının bakalım parasını bizden kaç ayda kesecek? Bir de böyle bir trajik durum var. Yani bize teslim ediyor. Sabiha Gökçen’i teslim etti, Başakşehir-Kayaşehir hattını teslim etti; 10 ayda aldı bizden parasını. 6 milyar lira. Daha önce 16-17 yılda, 20 yılda alıyordu parasını. Bizden 10 ayda aldı. Şimdi 10 yılda bitirdin, Bakırköy-Kirazlı’yı. Kaça mal ettin? Bilmiyoruz. Nasıl teslim aldın? Bilmiyoruz. Daha kötüsü; Resmi Gazete’de yayınlanmış, diyor ki, ‘Araçlarını da bakanlık alacak.’ Bize metroyu araçsız teslim ediyor. Sanki millet, tünelden böyle koşarak gidecek ya da birinin saydığı gibi bir, iki, üç diye kilometreleri sayarak gidecek. Allah akıl versin bunlara. Başka bir şey demiyorum. Allah Akıl versin, Allah mantık versin, Allah vicdan versin. Ramazan ayında bol dua ediyorum. Sevgili başkan adaylarımız, kalbi temiz olan, duası tutar. Bak bu Ramazan ayında bile, onların iyiliğini düşünüyorum. Yani akıl versin diyorum. Allah sizi ıslah etsin diyorum. Daha ne diyeyim?

‘BİZ, İŞİMİZDE KARARLIYIZ’

Şunu net söyleyeyim: Biz, işimizde kararlıyız. Bütün bu sıkıntıları, kötü düşünceleri aşarak, sizi bugün bu şantiyede ağırlamaktan çok mutluyum. İnşallah Göztepe-Ataşehir-Ümraniye hattı hem Kadıköy’ümüze hem Ataşehir’imize hem Ümraniye’mize çok uğurlu gelecek. Aynı zamanda bu hat, Çekmeköy-Ümraniye-Üsküdar hattıyla birleşiyor. Aynı zamanda bu hat, Kadıköy Sabiha Gökçen hattıyla birleşiyor. Aynı zamanda bu hat, Marmaray hattıyla birleşiyor. Dolayısıyla, İstanbul’un muhtelif yerlerinden kolaylıkla Finans Merkezi’ne, kolaylıkla Ümraniye’ye, oradan Üsküdar’a aktarma yapılabilecek de bir hat. Kaldı ki yeni başlattığımız Yenidoğan-Emek üzerinden Söğütlüçeşme’ye inen hat da yine bu hatlarla kesişen muazzam bir link haline geliyor. Bugün birlikte olacağımız Ataşehir ve Ümraniye’yi, bu anlamda çok güçlü bir metro ‘hub’ına dönüştürüyor. Arkamda gördüğümüz adaylarımız, inşallah belediye başkanlarımız hem Kadıköy hem Ataşehir hem Ümraniye, İstanbul’un Anadolu yakasının en güçlü metro hatlarına dönüşecek üç ilçenin belediye başkanı olacaklar.”

‘BİR TAŞLA, ÖYLE 2 KUŞ, 3 KUŞ DEĞİL, BAYAĞI 10-15-20 KUŞ VURUYORUZ’

Açacağımız metroların her istasyonlarına da güçlü fonksiyonlar açıyoruz. Örneğin; Kayışdağı’nda bugün, ‘Gençlik Girişimcilik İnovasyon Merkezi’ açıyoruz. Mesela metro duraklarında güçlü sahaları bulduk mu orayı da alanlara dönüştüyoruz. Üstünü faydalı alanlara dönüştürüyoruz. Mesela Kent Lokantalarımız var değil mi? Kreş açıyor açıyoruz istasyonun hemen üstünde, meydanda. Yani yine insanlarımıza, müthiş hizmet verecek noktalar açıyoruz. Yani bir taşla, öyle 2 kuş, 3 kuş değil, bayağı 10-15-20 kuş vuruyoruz. O kuşları sayacağız yakında Bostancı sahilinde. Alemdağ Caddesi, oradaki meydan… Bugün dolaşacağız. Coşkuyla birçok şey anlatabilirim. Bu söylediğim her şey, dersine çalışmayan adayın kafasını karıştırabilir. Muhtemelen bir İstanbul rehberi indeksi alacak, ‘bu semtler nerededir, bu metro nereden geçiyordur, ilçe nerededir’ diye birkaç saat brifing alması lazım. Neyse, 31 Mart’a kadar çok da yorulmasın. Biz işimize bakalım, işimize devam edelim. 31 Mart’tan sonra işimiz çok değil mi Pelin Hanım?”

Kaynak: ANKA

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version