Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

DEM Parti İzmir adayı Akın Birdal: 1 Nisan’da farklı bir Türkiye’ye uyanacağız, taşlar yerinden oynayacak

DEM Parti İzmir adayı Akın Birdal: 1 Nisan'da farklı bir Türkiye'ye uyanacağız, taşlar yerinden oynayacak



DEM Parti tarafından avukat Türkan Aslan ile birlikte İzmir Büyükşehir Belediye Eş Başkanlığı’na aday gösterilen eski İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Akın Birdal, 31 Mart’ta düzenlenecek yerel seçimler öncesi Kısa Dalga Genel Yayın Yönetmeni Kemal Göktaş‘a önemli açıklamalarda bulundu.

Birdal, Göktaş’ın “Çözüm sürecine toplumda büyük bir destek vardı. AKP ve MHP koalisyonunda toplumdaki bu barış alevi, barış inisiyatifi zayıfladı mı, yoksa gölgeleniyor mu, yoksa bastırılıyor mu? İktidar kaynaklı olmayan bir barış talebini toplumdan yükseltme olanağı hala var mı sizce?” şeklindeki sorusuna şu yanıtı verdi:

‘TAŞLAR YERİNDEN OYNAYACAK’

“Evet, özellikle 1 Nisan’da farklı bir Türkiye’ye uyanacağımızı düşünüyorum ben. Ve bu seçimler salt, kimin belediye başkanı ya da il genel meclisi üyesi olacağından çok taşların yerinden çok oynayacağı bir seçim olacak.

DEM’in alacağı oy yüzdesi bu bağlamda önemli olacak. Yeniden böyle bir görüşmenin kapısını aralayabilir diye düşünüyorum ben. Çünkü bir olgu, önemli bir sonuç alınacak. Zaten bölgede bu (DEM’in başarılı olacağı) biliniyor.

‘BÖLGEDE 54 BİN SAHTE SEÇMEN TAŞINDI’

Ama tabii yine seçimlerin demokratikliğine, güvenliğine büyük bir gölge düşürülüyor. Bakın bölgede 54 bin sahte seçmen kaydı taşındı oraya. Bu olacak bir şey değil ve bu sadece DEM’in sorunu olmamalı.
Yani demokrasi isteyen diğer toplumsal ve siyasal muhalefetin de gündemine girmeli ve karşı çıkılmalı.

Ortadoğu’daki gelişmeler ve uluslararası neoliberal kapitalist sistemin yaklaşımı ve Ortadoğu’daki emperyal emellerini talih etmek gerekiyor. Türkiye’de her şey olabilir. Olmaz olmaz… O nedenle umutlu olmak gerekiyor.”

Söyleşinin tamamı.

ÇÖZÜM SÜRECİ NASIL BİTTİ?

AKP, Haziran 2015’te yüzde 40.8 oy alarak iktidara geldiği 2002 seçimlerinden sonra ilk kez parlamentodaki tek başına iktidar çoğunluğunu kaybetti. HDP ise yüzde 13.1 oyla 80 milletvekiliyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki (TBMM) yerini aldı.

Meclis’teki aritmetik koalisyon hükümetini zorunlu kılıyordu. AKP’nin ilk koalisyon teklifini götürdüğü MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise çözüm sürecine göndermede bulunarak, 3 formül öne sürdü.

Bahçeli, ‘AKP – HDP’ ya da ‘AKP – CHP – HDP’ koalisyon hükümetlerini önerdi; bunlar olmazsa en erken tarihte seçime gidilmesi gerektiğini söyledi.

Erdoğan’ın hükümeti kurma görevini verdiği dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, bu gelişmenin ardından CHP’yle koalisyon görüşmelerini başlattı. Ancak CHP’yle 26 Ağustos’a kadar süren ‘istikşafi’ görüşmelerden sonuç çıkmadı. 1 Kasım için erken seçim kararı alındı.

Bu sırada 2009’da Oslo görüşmelerinde temeli atılan ve zaman zaman kesintilerle devam eden Kürt sorunu konusundaki ‘çözüm süreci’ de noktalandı. Seçimlerden kısa süre sonra PKK, yol kesme ve şantiye basma eylemlerine başladı.

SURUÇ VE CEYLANPINAR SALDIRILARI

Çözüm sürecinin sona ermesinin ardından Türkiye, canlı bombaların intihar saldırılarına sahne oldu, bu saldırılarda onlarca insan yaşamını yitirdi.

Saldırıların ilki 20 Temmuz’da, Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde yaşandı. Kobani’ye yardım göndermek için toplanan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyelerinin basın açıklaması yaptığı sırada intihar saldırısı düzenlendi. IŞİD tarafından düzenlenen canlı bomba saldırısı sonucu 33 kişi hayatını kaybetti.

Suruç saldırısından 2 gün sonra, 22 Temmuz’da ise Şanlurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde iki polis evlerinde başından vurularak öldürüldü.

Olaydan bir gün sonra, PKK ve IŞİD’e yönelik operasyonlar başlatıldı.

Ceylanpınar saldırısını önce sahiplenen, sonra reddeden PKK, çözüm sürecinde aldığı ‘ateşkes’ kararını sona erdirdi.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version