Aşk bağımlılığı da tıpkı diğer bağımlılıklar gibi yıkıcı oluyor ve hayatı alt üst eden gerçek bir bağımlılık. Bu yüzden ancak profesyonellerin yardımı ve psikoterapi desteği ile çözülebiliyor. Aslında aşk bağımlılığı hiç de hafife alınacak bir sorun alanı değil.
İnsanlık tarihi boyunca en çok peşine düşülen duygu aşk… O duyguya ilk kapıldığınızda pırıl pırıl hissettiren, yükselten ve güzelleştiren bir olgu aşk. Ne var ki popüler bir yaklaşımla, nasıl o en sevdiğiniz yiyecekler içecekler bile sizi hasta edebiliyorsa; aşkın fazlası da bünyeye iyi gelmeyebiliyor. Tıpkı güneşin fazlasının cildinize iyi gelmediği gibi, kendinizden vazgeçecek kadar sevdiğinizde aşk da zarar veriyor. Şu topraklarda da şarkıdan şiire, edebiyattan halk hikayelerine tıpkı bir şarkıda geçtiği gibi aacıyı sevda sanaraka büyüyoruz.
Yoksa aşk bağımlısı mısınız?
Aslında aşk oldukça güzel hislerle başlarken, ne oluyor da acı verir hale geliyor? Yoksa siz de en çok üzenleri seçenlerden misiniz ve iflah olmaz bir aşk bağımlısı mısınız? Aslında mutlu olabilmek için aşkın azı çoğu değil de ilişkinin dengelisi önemli oluyor. Sizinle benzer değerleri olan, benzer bir kültürden ve çevreden gelen, benzer inançları ve zevkleri olan, alışkanlıkları ve enerjisi size yakın hatta ekonomik açıdan da benzer dengelerde olan biriyle aşk sağlam ilerleyebilir. Eğer doğru dürüst tanımadan, bir anda âşık oluyorsanız, her seferinde size duygusal olarak hiç de uygun olmayan birilerine bağlanıyorsanız, sizi üzen bir ilişkiden hemen bir başka üzen ilişkiye geçiyorsanız, siz de tam anlamıyla bir aşk bağımlısı olabilirsiniz. Hele hele kendi fiziksel, duygusal ihtiyaçlarınızı hatta paranızı pulunuzu ve kendinizi kaybedecek kadar aşıksanız o halde ağır bir aşk bağımlısısınız.
Farkında olarak ya da olmayarak aşka acıya bağımlı biriyseniz hele hele çocukluk hasarlarıyla birlikte çocuklukta alıştığınız senaryoda mutsuz eden ebeveyn ilişkisine rağmen hayatta kalmayı başaranlardansanız evlilikte ya da ilişkide mükemmel mutsuzluğu seçiyorsunuz.
AŞKA ACIYA BAĞIMLI
Farkında olarak ya da olmayarak aşka acıya bağımlı biriyseniz hele hele çocukluk hasarlarıyla birlikte çocuklukta alıştığınız senaryoda mutsuz eden ebeveyn ilişkisine rağmen hayatta kalmayı başaranlardansanız evlilikte ya da ilişkide mükemmel mutsuzluğu seçiyorsunuz. Bildiğiniz senaryoda hayatta kalma biçiminiz ve dolayısıyla acıya kafa tutuşunuz yine aynı senaryoya kapılarak oluyor maalesef.
#1. Çok kolay ve hızlı aşık olmak
Aşık olma hızınız ilişkinizin sorunlu bir ilişki olup olmadığına dair en büyük ipucu olabiliyor; çünkü önce her şeyden derinlikli bir aşk güzel anılar paylaşarak çoğalıyor ve zaman alıyor.Kendinizde olmayana tutulma eğilimiyle beraber bildiğiniz senaryonun celladını seçmekse ışık hızıyla gerçekleşebiliyor.
#2. Tüm uyarı sinyallerini görmezden gelmek
Aşık olmaya başladığınız kişinin daha önce sorunlar yaşadığınız tipte biri olduğunu gördüğünüz halde görmezden geliyorsanız ve aynı sıkıntıları tekrar edebilecek kişilerden tekrar tekrar etkileniyorsanız yanlış yoldasınız. Size duygusal olarak uygun olmayan kişiler ile ilişki kurmayı sürdürmek ve ipuçlarını görmezden gelmek kötü işaret oluyor. Sizi uyaranlar genelde sizi çok seven arkadaşlarınız olabiliyor ama illa ki iyice canınıza okunmadan dediklerini gönülden duymanız mümkün olmuyor.
Aşk bağımlıları aşık olduklarında anda aynı hızla kendi duygusal ihtiyaçlarını hatta fiziksel ve ruhsal ihtiyaçlarını ihmal etmeye başlıyorlar. Aşk kendinden vazgeçmek değildir; birini sevmek ona değer vermek hayatın yükünü hafifletir ama eğer o sevgili tüm dünyanız haline geldiğinde parmak şaklatsa koşuyor ve kendinize hiç odaklanamayarak fiziksel ihtiyaçlarınızı bile bir kenara itiyorsanız, bağımlısınız.
AŞK KENDİNDEN VAZGEÇMEK DEĞİLDİR
#3 Kendinden tamamen vazgeçmek
Aşk bağımlıları aşık olduklarında anda aynı hızla kendi duygusal ihtiyaçlarını hatta fiziksel ve ruhsal ihtiyaçlarını ihmal etmeye başlıyorlar. Aşk kendinden vazgeçmek değildir; birini sevmek ona değer vermek hayatın yükünü hafifletir ama eğer o sevgili tüm dünyanız haline geldiğinde parmak şaklatsa koşuyor ve kendinize hiç odaklanamayarak fiziksel ihtiyaçlarınızı bile bir kenara itiyorsanız, bağımlısınız.
#4. Tüm çevreyi bir anda unutmak
Tipik olarak aşk bağımlıları aşık olduklarında anda, arkadaşlarından ve hatta aile ile olan ilişkilerinden neredeyse tamamen vazgeçebiliyorlar. Elbette aile ilişkilere ne kadar az karışırsa o kadar iyidir; hatta çevrenizdekiler de ne kadar az paylaşırsanız o kadar az karışırlar ve bu durum gayet hayırlıdır ancak o sevgili için tüm dünyayı ve Roma’yı yakmayı gözden geçirmekte de fayda var. Aşk ilişkisinde sadece siz ona akıyorsanız o ilişki tükenir. İlişki paylaşarak ve karşılıklı birbirini besleyerek güzelleşir. Kendi dünyanıza ve hayatınıza alan açmanız dünyayı o sevgili için satmanıza yeğdir.
#5. Fazla hayale kapılmak
Sonuçta bunca güzel şarkı varken aşk bağımlıları fantezilerinin kurbanı oluyorlar. Aşkın herşeye iyi geleceği sanrısı içinde, tüm zamanlarını ve enerjilerini aşık oldukları kişiye yatırıyorlar. Hisleri karşılıklı olsun ya da olmasın o kişi hayatlarındaki tek öncelik oluyor. Önceliğiniz siz olmalısınız. Bir Cher şarkısında geçtiği gibi hepimiz yalnız uyuyoruz ya da Sezen Aksu’nun dediği gibi “yalnız geldik, yalnız gidiyoruz”. Sevmek güzeldir fakat sarıldığınız sizi yükselten biri olsun, boş hayaller değil.
#6. Kendine yönelik yıkıcı davranışlar
Aşk bağımlılığının en önemli işaretlerinden biri de kendine yönelik yıkıcı davranışlar içine girmektir, değişmez. Sevgiliyi etkilemek için sizi zor duruma sokacak kadar çok para harcamak, duygusal dalgalanmalarla maddelere ya da içkiye sığınmak ve kendi duygusal ihtiyaçlarınızı hep o sevgiliyi düşünerek ihmal etmek duygusal olarak uygun olmayan ilişkinin beraberinde geliyor, canınızı iyice yakana kadar da gitmiyor. Sonra doğa sizi koruyor; tıpkı suyun dibine batıp tekrar su yüzüne hızla fırlayışınız ve yeniden nefes alışınız gibi. İyi de niye defalarca suyun dibine batasınız? O derelere girmeden, paçaları sıvamadan önce dengelerinize bakın. Dengenizi bozmayın!
Çaresi var mı?
Aşk bağımlılığı da tıpkı diğer bağımlılıklar gibi yıkıcı oluyor ve hayatı alt üst eden gerçek bir bağımlılık. Bu yüzden ancak profesyonellerin yardımı ve psikoterapi desteği ile çözülebiliyor.
Aslında aşk bağımlılığı hiç de hafife alınacak bir sorun alanı değil. Bu konuda hiç yardım almayan kişiler herhangi bir aşk takıntısını ancak bir diğer aşk takıntısıyla kısa bir süre atlatabiliyor ve önlem alınmazsa ilişkilerdeki yıkıcılık ve mutsuzluk ömür boyu sürüp gidiyor. Aşk lazım, aşk hayat verir ama sizi aşağı çeken hiçbir ilişki aşk değildir.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***