Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

‘Türkiye’nin İsrail’e ödediği her bir kuruş Filistinli çocukları öldüren bir kurşuna dönüşüyor’

‘Türkiye’nin İsrail’e ödediği her bir kuruş Filistinli çocukları öldüren bir kurşuna dönüşüyor’


TÜRKMEN TERZİ | JOHANNESBURG TR724

Gazze’deki soykırımdan kurtulmayı başaran Filistinli akademisyen ve El-Cezire Medya Grubu köşe yazarı Haydar Eid, “Türkiye hükümeti Apartheid (ırkçı) İsrail rejimi ile normal diplomatik ilişkilerini devam ettirerek esasında Filistinlilere yapılan zulümleri meşrulaştırıyor.” dedi.

Nelson Mandela Vakfın’da konuşan Doç. Dr.Haydar Eid, “Türkiye’nin İsrail’e ödediği her bir kuruş Filistinli çocukları öldüren bir kurşuna dönüşüyor ve Azerbaycan devleti de İsrail’in suç ortağı” sözleri ile AKP iktidarını ağır bir dille eleştirdi.

İsrail bombalarıyla yerle bir edilene kadar Gazze kentindeki El Aksa Üniversitesi’nde Edebiyat dersleri veren Doç. Dr. Haydar Eid, aynı zamanda Güney Afrika vatandaşı da olduğu için Pretoria hükümeti tarafından ailesi ile birlikte Gazze’den Aralık ayında tahliye edildi. Johannesburg şehrindeki Nelson Mandela Vakfı’nda Yahudi toplumunun dinlenme ve ibadet zamanı olan Cumartesi günü düzenlenen “Soykırıma Karşı Şabat” programında konuşan Haydar Eid, uluslararası toplumun Gazze’de devam eden soykırıma tamamen sessiz kaldığını, hatta destek verdiğini ifade etti. En başta Müslüman ve Arap ülkelerinin Güney Afrika’nın Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail aleyhine başlattığı soykırım davasına destek vermeleri gerektiğinin altını çizdi.

Gazze’deki katliamda ailesi ile beraber iki ay boyunca hayat mücadelesi verdiğini, bombaların altında tam dört defa yer değiştirdiğini anlatan Eid, çocukları ile günlerce aç susuz kaldığını, ailesinden onlarca insanın hayatını kaybettiğini ve kadınların, çocukların katledildiğine gözleri ile şahit olduğunu belirtti.

Nelson Mandela Vakfı’ndaki Şabat program ardından düzenlenen panelde Güney Afrika Adalet Bakanı Ronald Lamola ve Güney Afrika’nın Israil aleyhine açtığı davasını temsil eden avukatlardan Adila Hassim ile beraber yaklaşık dört yüz kişiye konuşan Doç. Eid şunları söyledi: “Ben aslında (yaşadıklarımdan dolayı) ölmüş olmalıydım. Şu anda size konuşan ben miyim yoksa ruhum mu bilemiyorum. Gazze’de apartheid İsrail tarafından gerçekleştirilen soykırım devam ediyor ve uluslararası toplumun müdahalesi olmadığı müddetçe İsrail Gazze’de savaş suçlarını ve insanlığa karşı suçları işlemeye devam edecek. Filistinlilerin çoğunluğu Gazze’yi terk edip Mısır sınırındaki Sina’ya doğru göç etmek zorunda kalıyor. Uluslararası toplumdan ne beklediğimizi 2005 yılında Filistin sivil toplumu olarak çok açık bir şekilde ortaya koyduk. Uluslararası topluma ve şirketlere apertheid İsrail’i boykot etme çağrısında bulunan bir bildiri yayınladık. Güney Afrika’daki geçmişte yaşanan apartheid rejimine 1980’lerde uygulanan yaptırımlara benzer şekilde, Birleşmiş Milletler’in apartheid İsrail’e de gereken yaptırımları uygulaması çağrısında bulunduk.

Eid sözlerine şöyle devam etti, “Apartheid rejimi 1994’te ırk, din, etnik köken ne olursa olsun tüm Güney Afrikalıların sandık başına gidip Afrika Ulusal Kongresi (ANC) liderliğindeki yeni demokratik hükümete ve Nelson Mandela’ya oy vermesiyle çöktü. Maalesef uluslararası toplum Gazze’de devam eden soykırımı durdurmak için hiçbir şey yapmadı. İsrail tüm bu suçları hiçbir ceza görmeden işliyor. Çoğu ülkenin, özellikle de Müslüman ve Arap ülkelerinin, Güney Afrika hükümetinin attığı adımı takip etmesi gerektiğini düşünüyorum”.

“Türk bayrağı Tel Aviv semalarında neden dalgalanmaya devam ediyor?”

Doçent Eid programın ardından TR724’ün, “Türkiye, İsrail ile çok ileri boyutta siyasi ve ticari ilişkileri devam ediyor, Gazze’deki bombalardan kurtulan birisi olarak Türk devletlerinin İsrail ile olan yakın ilişkilerine ne diyorsunuz?” sorusunu şu sözlerle cevaplandırdı:

“Türk hükümeti de dahil olmak üzere tüm hükümetler ve İsrail ile normal bağları olan tüm Arap hükümetleri tüm bu diplomatik bağları kesmeli ve ezici çoğunluğun çağrısına kulak vermelidir. İsrail’le normal ilişkiler geliştirmeyi haklı gösterecek hiçbir neden yok. İsrail normal bir ülke değil. İsrail işgalci, sömürgeci bir devlet. Türk hükümeti İsrail’le normal diplomatik ilişkiler kurarak aslında zulmü normalleştiriyor”. Acılı Filistinli akademisyen Erdoğan hükümetine şu sözlerle seslendi, “İşte bu yüzden diyoruz ki, Türkiye hükümetinden gelecek her türlü yardımı takdir ediyoruz ama aynı zamanda Türkiye hükümetinin de yapılan tüm çağrılara kulak vermesini bekliyoruz. Türk hükümetinin apartheid İsrail ile tüm diplomatik bağlarını kesmesini bekliyoruz. Tel Aviv semalarında Türk bayrağının ne işi var? Irkçı İsrail’le neden ekonomik bağlarınız devam ediyor? Siz de çok iyi biliyorsunuz ki Türk hükümetinin İsrail’e ödediği her kuruş, her Türk lirası Filistinli çocukları öldüren bir kurşuna dönüşüyor.”

Ne yazık ki Azerbaycan soykırımı mümkün kılıyor ve bu nedenle sadece suç ortağı değil daha da ileri bir rol üstleniyor diyen Eid, Azerbeycan’ın İsrail’e petrol göndermesinin ve diğer ilişkilerinin Filistin’deki Müslümanlara ve Hıristiyanlara karşı işlenen savaş suçlarına ve insanlığa karşı suçlara olanak sağladığını ve bu nedenle Azerbaycan’ın İsrail’in işlediği bu suçlara katkıda bulunduğunu dile getirdi.

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version