Yerel seçimlere ”komünist belediyelerin sayısı artacak” hedefiyle hazırlanan Türkiye Komünist Partisi (TKP) seçim bildirgesini açıkladı.
”Zübüklerden Kurtuluyoruz” başlığını taşıyan bildirgede rant kapısını haline gelen belediyelerin müteahhitleri ihya eden arpalıklara dönüştüğü vurgulandı. Bu soygunu durdurmak için “komünistler sorumluluk talep ediyor” denildi.
“NE KADAR ÇOK BELEDİYEYİ ZÜBÜKLERDEN KURTARIRSAK, HALKIMIZIN UMUDU O KADAR ARTAR”
Metinde komünist belediyeciliğin ilkeleri şöyle sıralandı: “Komünist belediyecilik, halkın çıkarları doğrultusunda hareket etmek, yurttaşların temel kentsel gereksinimlerini ucuza, hatta bedelsiz karşılamaktır. Komünist belediyecilik, doğadan, tarihten, bilimden, sanattan, insandan yana olmaktır.”
Yerel seçimlerin önemine işaret eden bildirgede “Ne kadar çok belediyeyi zübüklerden, yani hırsızlardan, yani rantçılardan, yani bilim düşmanı beceriksizlerden kurtarırsak, halkımızın umudu o kadar artar, yeni bir Türkiye kurma iradesi güçlenir” ifadelerine yer verildi.
Belediyeleri “zübüklerden” kurtarmaya çağıran TKP, komünistlerin etkisini artırdığı yerel yönetimlerin yeni bir Türkiye kurma iradesine güç taşıyacağını vurguladı.
“KOMÜNİSTLER AKILLARINI, YÜREKLERİNİ, VATANLARINI SATMAZLAR”
Türkiye Komünist Partisi’nin seçim bildirgesinin tamamı şöyle:
“Çalmazlar, çırpmazlar. Yalan söylemez, kimseye çamur atmazlar. Çalışkandırlar. Halkın çıkarlarını savunur, Türkiye’nin iyiliğini isterler. Sömürüye, talana, yağmaya, zorbalığa, savaşa karşı, kardeşlikten, eşitlikten yanadırlar.
Kimlerden mi söz ediyoruz?
On yıllar boyu söylenen yalanlar patladı, yurttaşlarımız komünistler için “onlar iyi insanlardır” demeye başladı. Evet doğrudur, komünistler hırsızlık yapmaz, ülkeleri ve halk için çalışırlar.
Belediyelerde bunun anlamı büyüktür. Çünkü belediyeler, halka hizmet etmeleri gerekirken her türlü alavere dalaverenin döndüğü kurumlar haline gelmiştir. Belediyeler rant kapısı olmuştur. Belediyeler tanıdık şirketleri, müteahhitleri ihya eden arpalıklara dönüşmüştür. Belediyeler kentleri betona boğan akılsızlığın karargahı haline gelmiştir. Belediyeler halkın parasıyla kadrolaşılan çiftlikler durumundadır.
Komünistler belediyelerdeki bu soygunu durdurmak için sorumluluk talep ediyor.
Yeni bir Türkiye, emekçi halkımız iktidara geldiğinde kurulacak. Yeni bir Türkiye bağımsız, egemen, laik, sanayileşmiş bir ülke olacak, kimse kimseyi sömürmeyecek, planlı ve kamucu bir ekonomiye geçilecek. Yeni bir Türkiye, sosyalist olacak.
Ancak bu yaşanası ülkeyi kuruncaya kadar yerel yönetimlerde yapacaklarımız var. Hırsızları durduracak, komünist belediyeciliği birçok noktada hayata geçireceğiz. Komünist belediyecilik, halkın çıkarları doğrultusunda hareket etmek, yurttaşların temel kentsel gereksinimlerini ucuza, hatta bedelsiz karşılamaktır. Komünist belediyecilik, doğadan, tarihten, bilimden, sanattan, insandan yana olmaktır.
Türkiye Komünist Partisi, komünist belediyeciliğin örneklerini tüm Türkiye’ye yaymaya kararlı.
Ne kadar çok belediyeyi zübüklerden, yani hırsızlardan, yani rantçılardan, yani bilim düşmanı beceriksizlerden kurtarırsak, halkımızın umudu o kadar artar, yeni bir Türkiye kurma iradesi güçlenir.
Ne kadar çok belediyede meclise komünist üye sokarsak, oralarda halkın çıkarını, halkın malını, halkın geleceğini holdinglere, şirketlere satamazlar. Komünistler belediye meclislerinde emekçi halkın bekçiliğini yapar, hiçbir hukuksuzluğa, hırsızlığa, yolsuzluğa izin vermezler.
Komünistler iyi insanlardır. Çalmazlar, çırpmazlar. Çalışkandırlar. Kendileri için değil toplum için, yurttaşlar için mücadele ederler.
Komünistler akıllarını, yüreklerini, vatanlarını, değerlerini, halkın çıkarlarını satmazlar. Bu ülkeyi yerli ve yabancı holdinglerin yağmasına açan, attıkları her adımda emekçileri daha da yoksullaştırıp bir avuç patronu ihya edenler ise önüne çıkan her şeyi satmaktadır. Onlar insanların inançlarını dahi ticaret konusu yapmışlardır. Bu kirli çarkın parçası olan herkes zübüktür.
TKP yerel seçimlerde mümkün olduğu kadar fazla zübükten kurtulma çağrısı yapmaktadır.
Herkes bilsin ki bazı şeyler satılık değildir.
Bu memleket SATILIK DEĞİL!
Kentlerimiz SATILIK DEĞİL!
Vicdanımız SATILIK DEĞİL!
Tarihimiz SATILIK DEĞİL!
İnsanlık SATILIK DEĞİL!
Oyumuz SATILIK DEĞİL!
OYLAR TÜRKİYE KOMÜNİST PARTİSİ’NE”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***