Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

The Guardian’ın izlenimleri: Erdoğan’ın vaatleri gerçekçi görünmüyor


(Serbest Görüş) – 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir yıl geçti. Yıkıma uğrayan illerde yeniden yapılanma başladı ama vadedilenin çok gerisinde. Oysa Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, depremlerden birkaç gün sonra gittiği Kahramanmaraş’ta ‘bir yıl içinde vatandaşlara evlerini teslim edeceklerini’ söylemişti.

The Guardian’a göre Erdoğan ‘cesur vaatlerine’ hala devam ediyor ama bu vaatlerin gerçekçiliği ‘şüpheli.’

6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli çifte depremlerde resmi verilere göre 53 bin 537 insan hayatını kaybetti.

Erdoğan, söz konusu konuşmasında bir yıl içinde 319 bin, ertesi yılsa 331 bin yeni ev sözü vermişti.

Cumhurbaşkanı, depremin yıldönümüne günler kala, Hatay’ı ziyaret etti ve ‘tıpkı bir yıl önceki gibi şehrin yeniden inşası için cesur vaatler’ verdi: “Deprem bölgesi boyunca 75 bin evin teslimatını iki ay içinde tamamlayacağız. Böylece yıl sonuna kadar 200 bin evin teslimi yapılacak.”

The Guardian Erdoğan’ın vaatlerinin ne kadar gerçekçi olduğunu analiz etti. Gazete makalesinde Erdoğan için ‘makam aracıyla şehrin derinliklerine doğru gitseydi, bu vaatlerin önündeki zorlukları açıkça görülebilirdi’ notunu düştü. Zira bir zamanlar koca mahallelerin olduğu yerler şimdi bomboş.

Yazı özetle şöyle:

Halk ikna edilmiş değil

Hatay’daki kapalı çarşının yıkılan girişinde pankartlar var. Bu pankartlarda bölgede yapılacak yeni inşaatlarla ilgili afişler göze çarpıyor. Çarşıda esnaf Gülşah Alkaya, ahalinin vaatlere ikna olmadığını söyledi. Projeler hakkında çok az bilgiye sahip olduklarını belirten Alkaya “Projeler çok iyi görünüyor ama sorun şu ki yavaşlar” dedi. Depremden sonra işlerini tekrar başlatan Alkaya, yeni yeni yağa kalkmış gibi hissettiklerini ve devam etmek istediklerini söyledi.

Bir yıl önceki sözlerin yanına bile yaklaşılamadı

Erdoğan bir yıl içinde yıkılan binaları yeniden inşa edip teslim edeceğini vadetmişti ama bir yıl doldu ve -bırakın bitmesini- binaların çoğuna başlanmadı bile. Geçen ayki cumhurbaşkanlığı açıklamasına göre “Toplam 307 bin konutun inşaatına başlandı. Toplam 46 bin konutun teslimatına kademeli olarak başlandı.”

Bir yandan yeni inşaatlar konuşulurken diğer yandan da çöken binaların sorumlularının davaları da devam ediyor.

4,5 trilyon zarar

Dünya Bankası geçen şubat ayında depremlerin 34 milyar dolar (1 trilyon 39 milyar 380 milyon lira) zarara yol açtığını duyurmuştu. TBMM’nin tahmini ise 148.8 milyar dolar (4 trilyon 548 milyar 816 milyon lira). Yani ülkenin GSYİH’sinin neredeyse yüzde 10’u.

Birçoğuna göre bu kadar çok insanın hayatını kaybetmesinin açık bir suçlusu vardı: İnşaat firmalarının yolsuzluğu. Buna kanıt olaraksa yıkılan siteler işaret ediliyor.

Örneğin bir zamanlar ihtişamıyla tanınan Antakya’daki Rönesans Rezidans. Yıkımın sembolü haline geldi. Bilirkişi, çökmenin nedenleri arasında kalitesiz beton kullanımını raporladı. Depremin ardından İstanbul Havalimanı’nda tutuklanan Rönesans’ın müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun, suçlamaları reddediyor ve ‘binanın çökmediğini, yan yattığını’ savunuyor.

Sorumlular yargılanmadı

İnsan Hakları İzleme Örgütü, inşaat sektöründeki isimler ve inşaat ruhsatlarını veren yerel yetkililer arasındaki ilişkinin incelenmesi gerektiğini vurguluyor: “Müteahhitler, bina kontrolörleri ve teknik personelin duruşmaları geçtiğimiz aylarda başladı. Ancak tek bir kamu görevlisi, belediye başkanı veya belediye meclisi üyesi, güvenli bina standartlarının çok gerisinde kalan çok sayıda inşaat projesini onaylamadaki rolleri nedeniyle veya yapısal risk taşıdığı bilinen binalarda yaşayan insanları korumaya yönelik tedbirleri almadıkları için henüz yargılanmadı. Sismik aktivite riskinin yüksek olduğu bir bölgede sorunlar var.”

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version