Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Muhalefet altın madeni felaketiyle ilgili hükümeti suçluyor: İstanbul adayı Murat Kurum da hedefte


Erzincan’ın İliç ilçesi Çöpler mevkiinde bulunan altın madeninde meydana gelen toprak kaymasında heyelan altında kalan 9 işçiye hala ulaşılamadı.

Hükümet adına İliç’te bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, kaymanın olduğu bölgede heyelan tehlikesinin devam ettiğini söyledi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, “Bir kurtarma yaparken diğer arkadaşlarımızın zarar görmesini istemeyiz. Yaklaşık 10 milyon metreküplük toprak kütlesi. Elimizde imkan olsa bugün kaldırmaya kalksak; en az 400 bin kamyona ihtiyacımız var. Böyle bir büyüklükle karşı karşıyayız” dedi.

“Gerekli izinler, ilgili tüm kurumlardan alınmış gözüküyor”

Medya iki gündür 10 milyon metreküp büyüklüğünde bir toprak kaymasının meydana geldiği maden sahasında gerekli denetim ve izinlerin yapılıp yapılmadığına, ÇED raporunun sorunlu olup olmadığı sorularına yanıt arıyor.

Bakan Bayraktar, gazetecilerin bu yöndeki sorularına “Gerekli izinler, ilgili tüm kurumlardan alınmış gözüküyor. Ama işletmecilik anlamında, uygulama noktasındaki konuları hem bizim bakanlığımız hem Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı hem Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız soruşturuyor. Bunların neticelerini alıp, kamuoyuyla paylaşacağız. Hiçbir şeyin üstünün örtülmeyeceğini ifade edebilirim” yanıtını verdi.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin bölgeye gönderdiği heyette yer alan Zonguldak milletvekili ve CHP’nin Enerji ve Doğal Kaynaklardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz dün paylaştığı bir belgede kapasite yaptırımı izninin, AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum’un bakanlığı döneminde verildiğini iddia etti.

Kurum ve İmamoğlu arasında İliç polemiği

Kurum ise dün bu iddiaları “Bize iftira atanlar şunu da bilir ki; Çevre Bakanlığı işletmenin kapasite artışı kararını vermez, veremez, çünkü böyle bir yetkisi yoktur. Sadece ve sadece kapasite artışının çevreye etkisini ölçer, onaylar ya da onaylamaz. Bugün dillerine doladıkları ÇED kararı da; 21 kurum ve kuruluştan oluşan komisyon üyeleri tarafından onaylıdır” dedi.

Muhalif kesimin eleştirilerinin odağında yer alan eski Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, kendi döneminde Anagold şirketinin 135 kez denetlendiğini ve üç ay faaliyetinin engellendiğini de söyledi.

Ancak Kurum’un bu sözlerine ilk itiraz 31 Mart yerel seçimlerindeki rakibi Ekrem İmamoğlu’ndan geldi.

İmamoğlu, “Çevre meselesi, siyasi bir meseledir. Ağır bir ÇED raporu meselesi var, ‘Bu bakanlığa ait değildir’ gibi ne yazık ki çok bilgisizce bir yorum yapılmış. Rapor ya da kurum görüşleri toplanır ama ÇED raporunu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verir. Burada bile insanları yanıltan bir açıklama söz konusu. ÇED raporunun altına Çevre ve Şehircilik Bakanlığı imza koyar. O bakımdan, kurum görüşlerini toplarsınız ama siz karar verirsiniz. ‘Bu kar bize ait değil’ yorumunu duydum. Çok yanlış” diyerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın birçok konuda görevini eksik yaptığını kaydetti.

Özgür Özel: “2022’de sızıntı nedeniyle maden 3 ay durduruldu, derhal kapatılmalı”

Bugün İzmir’de bulunan CHP lideri Özgür Özel de kapasite artışında Murat Kurum’un imzası olduğunu söyledi ve Anagold şirketinin yıllardır kollandığını savundu.

Açık altın madeni aramasına Avrupa Birliği’nin koyduğu sınırlamalar, yasaklar ortadayken, yapılan işin hayatı hiçe saymak olduğunu söyleyen Özel, “Özellikle oradaki siyanürün yer altı sularına kavuşması, nehre ulaşması büyük bir çevre felaketini ve sağlık riskini ortaya çıkarıyor. 2022 yılında bu madendeki sızıntıyı hep birlikte endişe ile takip etmiştik. Ne oldu? 3 ay maden durduruldu. Meclis’e getirilen kanun ile 16 milyon lira ceza kesilen bu şirketin 222 milyon lira vergi borcu affedildi. Siz altın çıkaracak şirkete yatırım desteği verip, edilen kardan payınızı alıyorsanız orada yapılan her şeyden müştereken sorumlusunuz. Yıllardır çevre mücadelesi verenlere terörist muamelesi yapanlar, çevre aktivistlerinin her fırsatta jandarma aracının içine atıp, gözaltına alıp, yıldırma gözaltıları yapanlar, bunun talimatını verenler bu facianın sorumlusudur. O maden derhal kapatılmalıdır” dedi.

TTB: “ÇED raporları iptal edilmeli, şirket yetkilileri ve kamu görevlileri hakkında etkin soruşturma yürütülmeli”

Erzincan Valiliği ise bugün, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) yöneticilerinden oluşan heyetin maden sahasına girme talebini reddetti.

TTB Merkez Konsey Genel Sekreteri Vedat Bulut, madenin çalıştırılmasına gerekçe yapılan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporlarının iptal edilmesi, madenin derhal kapatılması, faciada sorumluluğu bulunan tüm şirket yetkilileri ve kamu görevlileri hakkında etkin soruşturma yürütülmesi çağrısında bulundu.

Erdoğan: “Soruşturmaların neticesine göre adımlar mutlaka atılacaktır”

Mısır’dan dönen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise gazetecilerin soruları üzerine “Maalesef böylesine büyük boyutta bir heyelan yaşandı. 600 civarında madencinin çalıştığı bu yerde 9 vatandaşımız maalesef şu anda toprak altında. Arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Bu heyelanın teknik incelemeleri, soruşturmaları başladı. Soruşturmaların neticesine göre adımlar mutlaka atılacaktır. Bu aşamada önceliğimiz madencilerimize ulaşabilmek” dedi.

Dün VOA Türkçe’ye değerlendirmelerde bulunan Bağımsız Maden İş’in örgütlenme uzmanı Başaran Aksu ise maden sahasında yalnız şirketin kendi çalışanları değil taşeron ve alt taşeron şirketler de olduğunu belirterek yaklaşık 1800 işçinin çalıştığını ifade etmişti.

Exit mobile version