HABER MERKEZİ – Büyük Özgürlük Yürüyüşü’nün coşku ve heyecanı Amara’ya yaklaştıkça arttı. Dün Newala Qesaba’da (Kasaplar Deresi) katledilenleri anıp PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için barış güvercinleri uçuran Özgürlük Yolcuları, çözüm sürecinin sonlandırılmasına gerekçe yapılan Serêkaniyê’den ise devleti yeniden masaya davet etti.
25 yıldır tecrit altında tutulduğu İmralı Adası’nda, aile ve avukat görüşü engellendiği için kendisinden 35 aydır haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ve Kürt sorunun çözümü için 1 Şubat’ta Wan ve Qers’ten başlatılan “Büyük Özgürlük Yürüyüşü” 12’nci gününe girdi. Özgürlük Yürüyüşü için Wan’dan yola çıkanların dünkü ilk durağı Riha’nın Serêkaniyê (Ceylanpınar) ilçesi oldu.
Qers’ten yola çıkan diğer yürüyüş kolu ile Öcalan’ın doğduğu yer olan Riha’nın Xelfetî (Halfeti) ilçesine bağlı Amara köyünde buluşacak olan Wan kolu, Riha’ya ulaşan ilk grup oldu. Ceylanpınar’daki yürüyüşte, 14 Haziran 2018’de AKP’li milletvekili Halil İbrahim Yıldız’ın ailesi tarafından yapılan saldırılarda babası ve iki kardeşi katledilen DEM Parti Milletvekili Ferit Şenyaşar da yer aldı.
Serêkaniyê halkı Özgürlük Yürüyüşçüleri, Üç Fidan Parkı’nda karanfiller ile karşıladı. Buradaki coşkulu karşılamanın ardından Özgürlük Yürüyüşçüleri, halkla birlikte DEM Parti ilçe örgütü binasına kadar yürüdü, bu anlarda “Herne Pêş” marşı söylenip “Bijî Serok Apo”, “Selam selam İmralı’ya bin selam” sloganları atıldı.
Gençlerin ağırlıkta olduğu yürüyüşte DEM Parti Serêkaniyê Gençlik Meclisi üyeleri “Rîberek Azad, Welatek Azad” (Özgür Önderlik, Özgür Ülke) yazılı pankart taşıdı. Gençler attıkları “Tecridi kıracağız, güneşe varacağız” sloganıyla Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünü talep etti. Rojava sınırına yakın olan Serêkaniyê ilçesinde birçok yurttaş da evlerinin balkonundan Özgürlük Yürüyüşçülerini selamladı.
ÇATIŞMANIN BAŞLADIĞI YERDE ÇÖZÜM ÇAĞRISI
Serêkaniyê, AKP’nin çözüm sürecini sonlandırmaya gerekçe yaptığı 2 polisin öldürülmesi olayının yaşandığı yer olması nedeniyle önemli bir merkez. 22 Temmuz 2015’te iki polisin şüpheli şekilde öldürülmesinin akabinde devlet, 24 Temmuz 2015’te medya savunma alanlarına yapılan hava saldırı ile Kürt meselesinde “güvenlikçi” politikalara geri döndü. Faillerinin bulunmadığı ancak çözüm sürecinin iktidar eliyle buzdolabına kaldırıldığı o günden bu yana Kürt meselesinin sonuçları olarak ekonomiden eğitime, hukuktan adalete birçok alanda baş gösteren krizler Türkiye halklarına dayatıldı.
Bu nedenle Özgürlük Yürüyüşçüleri arasında yer alan DEM Parti Milletvekili Ceylan Akça Cupolo’nun “Devleti yeniden masaya çağırıyoruz. Kürt sorununun barışçıl çözümünü, ana sütü gibi hak olan talepleri konuşmaya, tartışmaya, kabul etmeye çağırıyoruz” sözleri ile buradan devlete çağrıda bulunması dikkat çekti.
Sürecin sonlandırıldığı noktada kitlesel olarak verilen mesajla birlikte bir kez daha Kürt sorununun demokratik çözümüne dair talep yükseltilmiş oldu.
WÊRANŞAR’DA YÜRÜYÜŞE ÇOCUKLAR ÖNCÜLÜK ETTİ
Özgürlük Yürüyüşçülerinin Serêkaniyê’den sonraki durağı Wêranşar (Viranşehir) oldu. Burada polisin bulaşmayı engelleme çabalarına rağmen sayıları kalabalık ilçe halkı gelenleri büyük bir coşku ile karşıladı. Ablukaya alınmalarına rağmen Özgürlük Yürüyüşçüleri ile birlikte yürümek isteyen Wêranşar halkının kararlığı sonucu polis geri adım atmak zorunda kaldı. Yürüyüşte 7’den 70’e herkes katılırken, elinde pamuk şekeri olan çocuğuyla katılan bir baba da yürüyüşte dikkat çekti. İlerlemiş yaşına ve elindeki bastonuna aldırmayan bir yurttaş da DEM Parti bayrağıyla yürüyüşte yerini aldı. İlçe örgütü önünde sonlanan yürüyüş ardından Özgürlük Yürüyüşçüleri ile Wêranşar halkı birlikte dakikalarca halay çekti.
Kurdistan’da yaşanan kayıplar ve katliamları unutmayan Özgürlük Yürüyüşçüleri, 12 Eylül 1980 darbesi ardından işkenceleriyle bilinen Amed Zindanı’nda 16 Mayıs’ı 17 Mayıs gecesine bağlayan 1982’de bedenini ateşe veren ve “Dörtler” olarak bilinenler arasında yer alan Eşref Anyığ’ın mezarı ziyaret etti.
Mezar taşına PKK’nin kurucuları arasında olan Kemal Pir’in “Biz yaşamı uğruna ölecek kadar seviyoruz” sözünün yazılı olduğu Anyığ’ın mezarında bir kez daha mücadelenin yükseltilmesi sözü verildi.
Özgürlük Yürüyüşçüleri bugün Mêrdîn’in Şemrex (Mazidağ) ve Amed’in Xana Axpar (Çınar) ilçesinde yürüyüşlerini sürdürecek.
NEWALA QESABA’DA DUYGU VE GÖZYAŞLARI
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ve Kürt sorunun demokratik çözümü için siyasiler ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla 11 gündür devam eden “Büyük Özgürlük Yürüyüşü” finale yaklaşıyor. Amed’e yaklaşan Qers kolu, dün Sêrt’teydi. Veysel Karanî türbesinde dua ederek güne başlayan yürüyüşçüler, Kürt ve Ermeni halkı tarihindeki en büyük toplu mezarlardan biri olan Newala Qesaba’ya (Kasaplar Deresi) giderek burada katledilenleri andı,
Anma sırasında konuşan yürüyüşçülerden Salih Kuday’ın “Bir anne yıllarca buraya gelip çocuğunu aradı. En son kemikleri buldu. Anne bir konuşmasında ‘Ben çocuğumu kokusundan tanıyorum. Burada olduğunu biliyordum” sözleri, birçok kişiyi ağlattı.
Apê Musa’nın “Yaşamın bir başka adı direnmektir” şiirinin okunduğu anmada yine sanatçı İlkay Akkaya’nın seslendirdiği “Newala Qesaba” şarkısı hep bir ağızdan söylendi.
Toplu mezarların bulunduğu alan için imar izni verilmesine öfke gösterildiği anmada, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için güvercinler uçuruldu, Newala Qesaba’ya karanfiller bırakıldı.
‘ŞEHİR MERKEZİNDEKİ EN UZUN YÜRÜYÜŞ’
Yürüyüşçülerin ikinci durağı ise Sêrt merkezde bulanan Güres Caddesi oldu. Büyük bir coşku ve beyaz tülbentlerle karşılanan yürüyüşçüler, kent merkezlerindeki en uzun yürüyüşü gerçekleştirdi. Sofi Mihemmed’in (80) şal û şapik ile halayın başını dakikalarca bırakmaması yürüyüşçüler için büyük bir moral oldu. DEM Parti İl Örgütü binasına varan yürüyüşçüler adına konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Bu halk size önderinin ve tek muhatabın Sayın Öcalan olduğunu gösteriyor. Bunu artık öğrenmeniz gerekiyor” dedi.
Kadın yürüyüşçüler ardından Barış Annelerini ziyaret etti. Barış Annesi Ayşe Taşçı (Dayika Xoxê) yürüyüşçüleri “Xwezî min Serok Apo berî bimrim azad bidîti ba/ Keşke ben ölmeden önce Başkan Apo’yı özgür görseydim” sözleriyle karşıladı.
MİTİNGE DÖNEN BULUŞMADAN RENKLİ GÖRÜNTÜLER
Yürüyüşçülerin son durağı ise Misirc ilçesi oldu. Ulusal kıyafetlerini kuşanmış kadınlar, ellerinde çiçeklerle yürüyüşçüleri karşıladı. Davul-zurna eşliğinde seçim bürosuna kadar sloganlarla yürüyen kitle, merkeze yaklaştıkça alan miting havasına büründü. Burada halaya duran yürüyüşçüler, dakikalarca çalınan müzik eşliğinde halay çekti. Halayın favorileri yine özgürlük yürüyüşçülerinden DEM Milletvekili Newroz Uysal ile Berivan Bahçeci oldu. 11 enerjilerinden bir şey kaybetmeyen kadınlar çektikleri halayda göz doldurdu.
Qers kolundaki yürüyüşçülerin bugünkü durakları Êlih (Batman) kent merkezi ve Amed’in Bismîl ilçesi olacak.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***