(Serbest Görüş) – ÜMİT TOPRAK
Yapımında 17 bin kişinin çalıştığı Titanik hakkında daha önce hiç duymadığınız 85 gerçekle sizi baş başa bırakırken bir unutulmaması gereken tavsiyeyi burada tekrar etmiş olalım: “Siz siz olun lütfen gücünüze fazla güvenmeyin. Ve bir de boyunuzu aşan laflar etmeyin…”
1- Titanik, kendi döneminde insan eliyle yapılmış ve hareket eden en büyük objeydi: Uzunluğu 269 metreydi.
2- Dev geminin yapımına 7,5 milyar dolar harcandı.
3- Kuzey İrlanda’nın Belfast kentinde yapılan gemi için 17 bin kişi çalıştı.
4- Geminin yapımı sırasında 246 işçi yaralandı, iki kişi hayatını kaybetti.
5- Titanik’in içinde bir yüzme havuzu, bir Türk hamamı –evet, bu da vardı-, bir spor salonu ve biri birinci sınıf, diğeri de ikinci sınıf yolcular için olmak üzere iki tane kütüphane bulunuyordu.
6- Titanik’in en yüksek hızı saatte 26 milden fazlaydı. Yani saatte neredeyse 42 kilometre.
7- Gemi, günde 600 ton kömür yakıyordu. Bu kömürler, 176 kişilik bir ekip tarafından ocaklara boşaltılıyordu. Yaklaşık 100 ton kül de bir günde denize boşaltılıyordu.
8- Geminin iç tasarımında Londra’daki Ritz Otel’den esinlenilmişti.
9- Titanik’te birinci sınıf yolcular için 20 bin şişe bira, 1500 şişe şarap 8 bin puro bulunmaktaydı.
10- Yasal olarak gerekenden fazla olmakla birlikte, Titanik sadece 1178 yolcuyu taşıyacak kadar kurtarma botuna sahipti. Bu sayı, gemide bulunan yolcu sayısının üçte biri…
11- Ana çapayı ancak 20 at taşıyabilirdi.
12- Geminin Lagan Nehri’ne geçişine yardımcı olması için 20 bin ton sabun zemine dökülmüştü.
13- Southampton’dan ayrılan Titanik, Fransa’nın Cherbourg ve İrlanda’nın Cobh kentlerinde olmak üzere iki kere mola verdi.
14- Gemi mürettebatındaki 885 kişiden sadece 23’ü kadındı.
15- Son akşam yemeği birinci sınıf yolculara servis edilmişti.
16- Birinci sınıf yolcuları müzisyenlerin repertuarlarında olması gereken, 352 şarkılık bir liste vermişti.
17- John Jacob Aster IV, şu anki değeriyle yaklaşık 2 milyar dolarlık bir servete sahipti ve gemideki en zengin kişiydi. Bir efsaneye göre, gemi buz dağına çarptıktan sonra bir garsonu yakalayıp “buz isterken bunu kastetmedim” demişti. Titanik’te hayatını kaybetti.
18- Bir diğer hafızalarda yer eden kurban da Amerikalı iş adamı Benjamin Guggenheim’dı. Geminin batmak üzere olduğunu fark ettiklerinde Benjamin ve uşağı Victor Giglio, çabucak en şık kıyafetlerini giyindi. Bu sırada Benjamin şunları söylüyordu: “Giyinebileceğimiz en iyi şeyleri giydik ve denizin dibine bir centilmen gibi gömülmeye hazırız.”
19- Rothes kontesi Noel Leslie de gemideydi ve kurtuldu. Kendisinden Downton Abbey dizisinde de kendisinin Titanik’ten kurtuluşuyla ilgili bir diyalog yaşandığını bilgilere ekleyelim.
20- Gemideki dokuz köpekten sadece ikisi kurtarılabildi.
21- Pek çok kişi gemi için bilet satın aldı, ancak binmedi. Bu yolculuğa çıkmayanlar içinde de anılması gereken isimler bulunuyor: Hershey firmasının kurucusu Milton S. Hershey bunlardan en tanıdık olanı. Üç yıl sonraki RMS Lusitania kazasında hayatını kaybeden Alfred Gwynne Vanderbilt ve Gugliermo Marconi de o günün şanslı insanlarıydı.
22- Kurtulan yolcuların hiçbirisi şu an yaşamıyor. Titanik’teyken iki aylık olan ve 2009’da hayatını kaybeden Millvina Dean bu acı olaydan kalan son gerçek hatıraydı.
23- Buzdağı ilk olarak 11 Nisan 1912 saat gece 11.40’ta gözcü Frederick Fleet tarafından görüldü. Fleet ilk önce sadece “Buzdağı! Tam karşımızda!” diyebildi. Frederick Fleet, bu kazadan sağ kurtuldu.
24- Buzdağı, 100 feet uzunluğundaydı.
25- Buz dağının görülmesiyle çarpışma arasında sadece 37 saniye var.
26- İkinci kaptan William Mcmaster Murdoch, geminin döndürülmesi emrini verdi. Ama gemi, bu dönüşü zamanında gerçekleştirmek için çok büyüktü.
27- Geminin kaptanı Edward Smith de hayatını kaybedenlerden. Son sözleri “İşinizi çok iyi yaptınız, buraya kadarmış. Denizin kuralını bilirsiniz, herkes kendisinden sorumludur. Şu an itibariyle kendinizden sorumlusunuz, Tanrı sizi korusun” oldu.
28- Yolculuk boyunca gemi buzdağlarıyla ilgili 6 kez uyarı aldı.
29- 14 Nisan’a tarihlenmiş bir kurtarma botu tatbikatı yapılacaktı. Ancak bilinmeyen sebeplerle bu tatbikat iptal edildi.
30- Gemi, gece 2.20 sularında ikiye ayrıldı ve içinde kalan yolcularla beraber battı. Suyun o sırada sıcaklığının -2 derece civarında olduğu düşünülüyor. Bu sıcaklıkla, yolcuların ancak çok az bir kısmı 15 dakika kadar mücadele edebilir.
31- Fakat her nasıl olduysa geminin fırıncısı Charles Joughin, 2 saat sonra kurtarılıncaya kadar bu soğuğa rağmen hayatta kaldı. Kendisi, çok fazla viski içtiği için soğuğu hissetmediğini söyledi.
32- Gemidekilerden 26’sı balayı çiftiydi.
33- Müzisyenler geminin batışına kadar 2 saat 5 dakika boyunca çalmaya devam etti.
34- Titanik’in uyarı sinyallerini dikkate almayan SS Californian uzunca bir süre eleştirildi. Daha sonra SS Californian da bir Alman denizaltı yardımıyla batırıldı.
35- RMS Carpathia, sabaha karşı 4 sularında hayatta kalan yolcuları kurtarmak için kaza yerine geldi. Sağ kalan yolcuları New York’a götüren gemi, burada 40 bin kişi tarafından karşılandı.
36- Sadece 306 ceset bulunabildi.
37- Titanik, 1985 yılında 12 bin 500 feet derinlikte bulundu.
38- Bu korkunç felaketle ilgili onlarca film ve belgesel hazırlandı.
39- Yapılan belgeseller içinde en tartışmaya yol açanı Joseph Goebbels’in de katkılarıyla hazırlanandı. Yapım, İngiliz ve Amerikalı iş adamlarından bahsetmiyor, sadece bin 500 “cesur” Alman yolcuya odaklanıyordu.
40- Yolculardan Elizabeth Shutes, gece duyduğu tanıdık bir koku nedeniyle gergin hissettiği için uyuyamamıştı. Daha sonra havadaki bu kokuyu, bir seyahati sırasında içine girdiği buz mağarasından hatırladığını söyledi. Elizabeth Shutes o gece kurtuldu.
41- Doktor William Edward Minnahan, yolculuktan önce bir falcıya gitmişti. Falcı, bir gemi seyahati sırasında geminin batacağını ve hayatını kaybedeceğini söylemişti. Doktor, yaşamını Titanik’te yitirdi.
42- Titanik faciasından 14 yıl önce yayımlanan ve Morgan Robertson’un yazdığı “Futility” isimli kitap, ilginç bir şekilde Titanik’i tarf ediyordu. “Titan” isimli çok büyük ve “batmaz” denilen bir geminin hikayesinin anlatıldığı kitapta Titan, Nisan ayında batıyordu.
43- Edward G. Crosby, Michigan Gölü kıyısına bir buharlı gemi fabrikası kurmuştu. Ancak onun tanınmasını sağlayan şey bu fabrika değil de gemisine tüm yolculara yetecek kadar kurtarma botu almamasıydı. Kendisi de bir bot bulamayarak hayatını kaybetti.
44- Titanik yolculuğu sırasında 4 yaşında olan Louise Kink Pope ve annesi kurtarma botuna binebilmişti. Ancak Louise’in babasına gemide kalması söylenmişti. Bunu dinlemeyen baba, bot indirildikten sonra atladı. Üçü de kurtuldu.
45- Ida Mina Wanahan, botlara binen son yolculardan biriydi.
46- Titanik filmindeki en büyük gaflardan birisi, Leonardo DiCaprio’nun canlandırdığı Jack Dawson’ın anlattığı bir anıydı. Jack Dawson, Wissota Gölü’nde buzda balık avı yaptığını söylüyordu. Ancak Wissota Gölü, 1917 yılında –Titanik’in batışından 5 yıl sonra- insan eliyle yapılmış bir rezervuardı.
47- En pahalı birinci sınıf biletin bugünkü değeri yaklaşık 69 bin dolardı.
48- Birinci sınıfta yer alan sigara salonu, sadece erkeklerin kullanımına açıktı.
49- Birinci sınıf yolcularından Eleanor Widener, dönemin en ünlü inci kolyelerinden birisini takıyordu. Daha sonra kolyeye 250 bin dolar civarında bir fiyat belirlendi.
50- Birinci sınıf kadın yolcuların büyük bir kısmı, gemiyi yemek için giyindikleri kıyafetleriyle terk etti.
51- Titanik’in kargo bölmesinin içinde yeni bir Renault araba da bulunmaktaydı.
52- Müzisyenler, birinci sınıf yolcularını yemeğe “The Roast Beef of Old England” şarkısıyla çağırmıştı.
53- Birinci sınıf yolcularının yüzde 60’ı kurtuldu.
54- Titanik’in ikinci sınıf biletleri, zamanın gemilerinin birinci sınıf biletleriyle neredeyse aynı fiyattaydı.
55- Üçüncü sınıf kabinlerinde 4 veya 6 ranza bulunuyordu.
56- Üçüncü sınıf yolcuları, Titanik’in tüm çalışma seslerini duyuyordu.
57- 700 üçüncü sınıf yolcu için biri kadınlar biri erkeklere verilmiş sadece iki tane küvet bulunuyordu.
58- Birinci elden gelen bilgilere göre, üçüncü sınıfla diğer sınıfları ayıran kapı çarpışma sırasında bile kilitliydi. Parfümler bulundu
59- İkinci sınıf yolcularının yüzde 45’i kurtuldu.
60- Üçüncü sınıf yolcularının ise yalnızca dörtte biri hayatta kalabildi.
61- Buzdağı, Grönland’daki bir buzuldan kopmuştu.
62- Yakın zamanda yapılan bilimsel araştırmalardan birisi, Titanik’in çarptığı buzdağının dünyaya ayın çok yakın olduğu 4 Ocak 1912’de başlayan gelgitler nedeniyle orada bulunduğunu ortaya koyuyor.
63- Titanik’in yola çıkışı, kardeş gemisi Olympic’in tamirinin aksaması nedeniyle altı hafta gecikti.
64- Kaptan Edward Smith, gelen buzdağı uyarıları nedeniyle rotasını güneye çevirmişti.
65- Titanik’in battığı gecenin hava durumu, bir buzdağının tahmin edilmesini güçleştirmişti.
66- Titanik, buzdağı tehlikesini öngörebilecek donanıma sahip değildi.
67- Yolculara göre buzdağı ancak “Titanik’in gölgesi” gibi görünebiliyordu.
68- Geminin sadece dört su geçirmez kompartımanı gedikli olsaydı, Titanik batmayacaktı.
69- Titanik eğer tam karşısından buzdağına çarpsaydı, ağırlığı ve gücü nedeniyle batmayacaktı.
70- Mürettebat, çarpışmadan sonra hangi fişeğin atılması gerektiğini karıştırıp rastgele birkaç fişek attı.
71- “Song d’Automne” gemide tamamı çalınan son şarkıydı.
72- Geminin batışı, bir mürettebatın kurtarma botlarını çıkarmak için açtığı kapağı kapatamaması nedeniyle hızlandı.
73- Son gönderilen SOS sinyalinin konumu yanlıştı.
74- Kurtulan iki tenisçi Dick Williams ve Karl Behr, kurtuldu ve tesadüfen U.S. Davis Cup Team’de takım arkadaşı oldu.
75- Parfüm Satıcısı Adolphe Saalfeld, parfüm örneklerinin bulunduğu çantayı gemide kaybetti. Kendisi kurtuldu, parfüm örnekleri de on yıllar sonra geminin içinden çıkartıldı.
76- İki oğluyla gemiden atlayan Rhonda Abbott, bu şekilde kurtulan tek kadın üçüncü sınıf yolcusu oldu. Ne yazık ki oğulları hayatını kaybetti.
77- Gemideki İtalyan göçmenlerden birisi, tanıkların anlattığına göre bot indirildikten sonra atladığında elinde bir viski şişesi tutuyordu.
78- Geminin berberi Wikeman, yaşanan patlamalardan son anda kaçmıştı.
79- Geminin sahibi Bruce Ismay, bir kurtarma botuna atlayarak kurtuldu. Hayatının geri kalanını İrlanda’da geçirdi.
80- Müzisyenlerin tamamı hayatını kaybetti.
81- 3500 tane posta kayboldu.
82- Kurtarma botlarından birisi, aylar sonra içinde üç cesetle bulundu.
83- The History Press tarafından yayınlanmış bir Titanik aplikasyonu bulunuyor.
84- The New York Times, geminin batışından sonraki haftada toplam 75 sayfalık haber yayınladı.
85- The London Daily Mail, ilk haberinin başlığında “Titanik battı, kimse ölmedi” ifadesini kullandı.
*
Titanik günlerdir sessiz bir şekilde okyanusta New York’a doğru ilerliyordu.
Gurur abidesi ve “milyonerlerin kaptanı Smith ” keskin İskoç şarabının etkisiyle kendinden geçmiş ve orkestradan yükselen müziğin ritmine uyarak tarihin en iğrenç zevkini yudumluyordu. Yolcular “(Haşa) Tanrının bile batıramayacağına emin oldukları gemide felekten bir gün çalmaya devam ederken birdenbire korkunç gürültü kopmuştu… Titanik buz dağına çarpmıştı… Batmaz denilen transatlantik yolcularının çoğu inanmak istemese de ortadan ikiye ayrılmış ve batan gemiyi çaresiz acılar içinde kıvranarak sadece seyrediyordu az önce çılgınca eğlenen herkes.
Gözcülük görevi olan ve son ikazlarını yapan tayfalardan Frederick elindeki viskiyi atarak koşup kaptana geldi:
-Efendim, galiba batıyoruz, korkunç bir gürültü geldi. Duydunuz mu?
Kaptan Smith içtiği içkinin ve aldığı zevkin sarhoşluğuyla cevap verdi.
-Duydum ama duymadım Fred…Aldırma sen işine bak…Her şey kontrolümde benim. Hiç moralini bozma. Gürültüye gelince o her zaman denizde olan bir şeydir. Ama ben kaptan Smith’im. Ben hiçbir gürültüye pabuç bırakmam. Bu gemiyi Tanrı bile (haşa) batıramaz. Sen git bir kadeh daha doldur…
-Ama efendim…
-Aması yok Fred…Ben bu geminin kaptanıyım. Bana dünyanın en hızlı kaptanı derler. Ben ne diyorsam odur. Bana güvenmek zorundasın. Herkes gibi.
Fred sesini yükseltmek zorunda kaldı:
-Tekrar etmek zorundayım Bay Smith: Batıyoruz!
-Anlamadın galiba Fred…Bana güvenmiyorsan defol git!.. Nereye gidersen git…
-Peki dedi Fred ve atladı gemiden…
Bir filikaya tutunarak kurtuldu.
Kaptan Smith mi?
Onu tarih kitaplarına sorun.
Benim bildiğim hala cesedine de ulaşılamadı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***