Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Salgın tehlikesi arttı, yoğun bakımlarda boş yer yok


(Serbest Görüş) – MERCAN BULUT

Turkishpost’ın Türkiye’deki kaynaklarından alınan bilgilere göre; mevsimsel viral ve bakteriyel enfeksiyonlarla birlikte, Covid-19 salgınının yoğun bakım ve acil servislerini çalışamaz hale getirdi. Özellikle acil servislerde muayene kuyrukları uzadı, acil girişim gerektiren kırmızı alan hastaları için sedye kalmadı. Bazı hastalar yoğun bakım yatağı açılması için günlerce sedye üzerinde bekletiliyor. Bu da hasta yakınları ile hastane çalışanlarını karşı karşıya getiriyor. Özellikle doktorlar, olası bir saldırıya karşı hasta yakınları ile temas kurmak istemiyor. Çünkü hasta yakınları kendilerine ilk hedef olarak hastane çalışanlarını görüyor.

Bununla birlikte diğer bir sorun da randevu sistemi. Başta kronik hastalar olmak üzere diğer vatandaşlar e-nabız üzerinden randevu almakta zorlanıyor. Bazı randevular birkaç ay sonraya veriliyor. Tomografi ve PET gibi çekimlerde ise bu randevu tarihleri altı ay sonra bile verilebiliyor. Bu da ciddi ihtiyaç olan hastaları olumsuz etkiliyor. Hastane çalışanları ise randevu sistemiyle kendilerinin bir ilgisi olmadığının altını çiziyor. Bu konuda sorumluluğun Sağlık Bakanlığı’nda olduğuna dikkat çekiyor.

Kaynakların aktardığına göre; İstanbul başta olmak üzere büyük şehirlerdeki hastanelerin yoğun bakım yatak sayısı göreceli yeterli olsa da özellikle Covid, İnfluenza ve RSV enfeksiyonlarının bir önceki yılın aynı dönemine göre iki kata yakın arttığı düşünüldüğünde kapasite karşılık bulmuyor. Doktorlar da salgın tehlikesi olduğunu düşündüğü hastalardan test almak yerine ilaçla palyatif çözüm bulma yolunu tercih ediyor. Ciddi risk gördüğü hastaları ise teste yönlendiriyor. Çıkan sonuca göre adımlar atmayı tercih ediyor. Yine kaynakların aktardığına göre; yoğun bakım yataklarının yaklaşık yüzde 35’i özel sektörde, yüzde 15 kadarı büyük kısmı paralı vakıf üniversitelerinde, geri kalansa devlet hastanelerinde bulunuyor.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version