Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Kayıp yakınları: Karakolda kaybedilen Tanış ve Deniz nerede?


HABER MERKEZİ – Amed, İzmir, Colemerg ve Êlih’te kayıp yakınları, Silopiya ilçesinde 2001 yılında gözaltında kaybedilen HADEP İlçe Başkanı Serdar Tanış ve ilçe yöneticisi Ebubekir Deniz ile Çelê’de gözaltında infaz edilen Enter Özdemir’in akıbeti ve faillerini sordu. 

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) ve kayıp yakınları tarafından “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eylemleri bu hafta da sürdü. Amed, İzmir, Colemerg ve Êlih’te insan hakları savunucuları ve kayıp yakınları bir kez daha bir araya gelerek, kayıplar ve cinayetler sonucu infaz edilen yurttaşların akıbetini ve faillerini sordu. 

 

AMED 

 

İHD Amed Şubesi ve kayıp yakınları, 781’inci haftada da bir kez daha Rezan (Bağlar) ilçesi Koşuyolu Parkı’nda yer alan Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya geldi. Açıklamada  “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” yazılı pankart açıldı. Kayıp yakınları ellerinde kayıplarının fotoğrafını taşırken, açıklamaya kentte bulunan sivil toplum örgütleri ve siyasi parti temsilcileri katıldı. 

 

Eylemde konuşan İHD Amed Şube Başkanı Ercan Yılmaz, her hafta etnik kimlikleri ve siyasi görüşleri nedeniyle kaybedilenlerin ve faillerinin akıbetlerini sorduklarını hatırlattı. Yılmaz, “Bugün burada sizlere 2001 yılında Şirnex’ın Silopiya (Silopi) ilçesinde çağırıldıkları karakolda bir daha kendilerinden haber alınamayan dönemin Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) İlçe Başkanı Serdar Tanış ile ilçe yöneticisi Ebubekir Deniz’in hikâyesini paylaşacağız” dedi.

 

Açıklamada, 25 Ocak 2001’de Silopi Jandarma Komutanlığı’na giden Tanış ve Deniz’in hikâyesini Ali Rıza Demirtaş okudu. 

 

 

Tanış ve Deniz’in kaybedilme hikayesi şöyle: “25 Ocak 2001 tarihinde Silopi Jandarma Komutanlığı’ndan Serdar Tanış telefonla aranıp gelmesi istenilir. Serdar Tanış, ilçe yöneticisi Ebubekir Deniz ile birlikte Silopi Jandarma Komutanlığı’na gider ve onlardan bir daha haber alınamaz. Silopi Jandarma Komutanlığı Tanış ve Deniz’i görmediğini söyler. Kamuoyu baskısının artması üzerine Şırnak Valisi Hüseyin Başkaya, Tanış ve Deniz’in 25 Ocak’ta Silopi İlçe Jandarma Komutanlığı’na geldiklerini ama yarım saat kaldıktan sonra ayrıldıklarını açıklar.

 

TÜM GİRİŞİMLER SONUÇSUZ KALIR 

 

26 Ocak 2001 tarihinde Tanış ve Deniz’in yakınlarının başvuruları üzerine, İnsan Hakları Derneği Amed  Şubesi durumu yazılı olarak Şırnak Valiliği’ne, Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı’na, Silopi Kaymakamlığı’na, Olağanüstü Hal Bölge Valiliği’ne ve TBMM İnsan Hakları Araştırma Komisyonu’na bildirerek, gerekli girişimlerde bulunarak adı geçenlerin can güvenliğinin sağlanmasını talep eder. Dernek aynı gün, Olağanüstü Hal Bölge Vali Yardımcılarından biri ile Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı’yla telefon görüşmesi yapar.  26 Ocak 2001 tarihinde Av. Tahir Elçi, Uluslararası Af Örgütüne başvurarak, adı geçenlerin ‘Gözaltında kaybolma’ ihtimali bulunduğunu ve yaşamlarının tehlikede olduğunu belirterek ‘Acil eylem’ çağrısında bulunur. 29 Ocak 2001 tarihinde ise Serdar Tanış’ın babası Şuayip Tanış, Silopi Cumhuriyet savcılığına yazılı başvuru yaparak ‘oğluna yapılan ölüm tehditlerini ve gözaltına alınma olayına ilişkin gelişmeleri’ anlatarak oğlunun akıbeti hakkında bilgi almak için başvuruda bulunur.   

 

29 Ocak 2001 günü Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz’in kaybettirilmesine ilişkin araştırma yapmak üzere oluşturulan bir heyet, Silopi ve Şırnak’ta resmi makamlarla ve olayın tanıklarıyla resmi görüşmelerde bulunur. Ama tüm girişimler sonuçsuz kalır. Dosya de etkin bir soruşturma yürütülmez ve 2015 yılında takipsizlik kararı verilir.

 

AİHM, TÜRKİYE’Yİ MAHKÛM ETTİ

 

Takipsizlik kararına yapılan itiraz Cizre Sulh Ceza Mahkemesi tarafından reddedilir. Bunun üzerine 17 Ağustos 2015 tarihinde anayasa mahkemesine başvuruda bulunulur. AYM 18 Temmuz 2019 tarihinde süre aşımından başvuruyu reddeder. Bunun üzerine AİHM’e başvuru yapılır. AİHM; ayrıntılı ve bağımsız bir soruşturma gerçekleştirilmediğini belirterek Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz’in kaybedilmesinden devletin sorumlu olduğuna karar vererek Türkiye’yi mahkûm etmiştir.”

 

Açıklama yapılan oturma eylemi ardından sona erdi. 

 

ÊLIH 

 

Êlih’te de İHD ve kayıp yakınları, 617’inci haftada Gülistan Caddesi’ndeki İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya geldi. “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” pankartının açıldığı eylemde, kayıpların fotoğrafları taşındı. Eyleme kayıp yakınları, insan hakları savunucuları,  Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma, Dayanışma, Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER), Êlih Barosu, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti)  Êlih Belediyesi Eşbaşkan adayları Gülistan Sönük ve Mehdi Öztüzün, DEM Parti ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yöneticileri katıldı. 

 

Bu haftaki eylemde Şirnex’in Silopiya ilçesinde 25 Ocak 2001’de gözaltına alındıktan sonra kendilerinden bir daha haber alınamayan HADEP Silopiya İlçe Başkanı Serdar Tanış ve parti yöneticisi Ebubekir Deniz’in kayıp hikâyesi okundu.   

 

Açıklama oturma eylemi ile son buldu.

 

İZMİR 

 

İHD İzmir Şubesi, 2 hafta bir düzenlediği “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” eylemini Konak Eski Sümerbank önünde gerçekleştirdi. Eylemde “Kayıplar vicdandır sahip çık” ve “Failler belli kayıplar nerede” pankartları açıldı. Bu hafta yapılan açıklamada, Silopiya’da (Silopi) kaybedilen Serdar Tanış ve Ebubekir Deniz’in akıbeti soruldu.  

 

COLEMÊRG

 

İHD Colemêrg Şubesi ve kayıp yakınları, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” talebiyle sürdürdükleri eylemlerinin 107’nci haftasında Gever ilçe merkezindeki Sanat Sokağı’nda buluştu. Bu haftaki eyleme Barış Anneleri, DEM Parti ve DBP yöneticileri katıldı. Eylemde, “Kayıplar bulunsun, failler yargılansın” yazılı pankart ve gözaltında kaybedilen/ katledilenlerin fotoğrafları taşındı. Açıklama metnini İHD Colemêrg Şubesi Eşbaşkanı Sibel Çapraz okundu.

  

‘HAKİKATTE ISRAR EDECEĞİZ’ 

 

Gözaltında kaybetme suçuna karşı hakikatte ve adalette ısrar edeceklerini söyleyen Çapraz, “Gözaltında kaybedilenleri kimliksiz ve mezarsız bırakarak, devletin bu suçtaki ağır sorumluluğunu inkâr ederek toplumu bellek kaybına uğratmak isteyenlere karşı 107 haftadır unutturmama, hatırlatma eylemi sürdürüyoruz. 107 haftadır toplumu tahrip eden baskıcı unutma siyasetine karşı, toplumsal tahribatı onaracak demokratik hatırlama ve hesaplaşma siyasetini savunuyoruz. Bu hafta unutulması istenen, ailesinin adalet talebi yıllardır karşılıksız bırakılan Enter Özdemir’i unutmadık, diyerek buluştuk” dedi.

 

ENTER ÖZDEMİR’İN HİKAYESİ OKUNDU 

 

Colemêrg’in Çelê (Çukurca) Tiyarê köyünde 5 Mayıs 1994 tarihinde 46 yaşındaki iki çocuk babası Enter Özdemir’in hikayesini okuyan Çaprak, Özdemir’in binbaşı Mehmet Emin Yurdakul komutasındaki asker ve korucular tarafından götürüldüğü, cansız bedeninin elleri ve ayakları bağlı olarak bir dere kenarına atılmış halde bulunduğunu belirtti. 

 

Çapraz, “Parçalanmış bedenindeki izler Özdemir’in panzerin arkasına bağlanarak sürüklendiğini ve sonrasında ateş açılarak öldürüldüğünü gösteriyordu. Ailenin yaptığı başvurular sonuçsuz kaldı. Özdemir’in gözaltına alındığı kabul edilmedi. Köylüleri gözaltına alanlar ve vahşice katledenler bugüne kadar yargılanmadı. Buradan tüm yetkililere bir daha sesleniyoruz; Enter Özdemir’in faili Mehmet Emin Yurdakul ve komutasındaki askerlerdir. Bir an önce etkili bir soruşturma ile failler ortaya çıkarılmalı ve gerekli cezalar verilmelidir. Enter Özdemir için adalet talep etmekten asla vazgeçmeyeceğiz” dedi.

 

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version