(Serbest Görüş) – KAMİL ASLAN
Türk futbolu son dönemde adeta bir fetret devri yaşıyor. Fenerbahçe ve Galatasaray’ın Avrupa’daki başarılarına gölge düşürmek değil tabii ki amacım. İki güzide takımımızda Avrupa’da iyi bir mücadele örneği gösterdi. Ve yollarına başarılı bir şekilde devam ediyorlar. Umarım Galatasaray’ın 2000 yılında gösterdiği aynı başarıyı gösterirler de göğsümüzü yeniden kabartırlar. Biz de taraflı tarafsız bütün futbol severlerde, iki takımımızı ayakta alkışlarız.
Türk futbolunun durumunu özetlemeye artık gerek bile görmüyorum. Çünkü Cumhuriyetimizin 100. yılında Süper Kupa finali bile oynatamadığımızı düşündüğümüzde, futbolun ne kadar içler acısı bir yönetim altında olduğumuz net olarak ortaya çıkıyor aslında. Bunun yanı sıra hakemlerin sahada tekme tokat dövüldüğü, başkanların TFF’yi takmamacasına takımlarını sahadan çekmesi ve yine bazı başkanların da aba altında sopa gösterdiği düşünüldüğünde artık futboldan bahsetmemek gerektiğini düşünüyor insan. Bununla birlikte takımların kadrosuna bakıldığında eskiye nazaran dünya klasmanında hiçbir yıldızın gelmemesi ve futbolcuların maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle takımlarıyla sözleşmelerini iptal etmeleri de ayrı bir skandal olarak kayıtlara geçiyor. Çünkü futbolun ehil ellerde yönetilmediği takımlarda bu tarz fevri sorunlarla hep karşılaşmaya devam edeceğiz ne yazık ki.
Aslında konuya direk 2000’li yılların futbol takımlarından bahsederek başlayacaktım. Ancak düşüncelerim ve parmaklarım beni farklı bir mecraya sürükledi. Sanki asıl sorunları söylemeden, küçük ayrıntılara sıkışıp kalmayı kendime yediremedim. Bundan dolayı da yukarıda birkaç kelam söyleme ihtiyacı hissettim. Aslında bu konuyu seçme düşüncemin temelini de son günlerde Adana Demirspor’un içine düştüğü temel sorunlar oluşturuyor. Takım birkaç yıl önce aslında iyi düşüncelerle kuruldu. Takımı satın alan Sancak Grubu adına Murat Sancak, Adana’ya klasman oyuncular ve hocalar getirdi. Takım ligin ilk haftalarında harika bir görüntü ortaya koydu. Özellikle Başkan Sancak’ın takımın başına ünlü yıldız Patrick Kluivert’ı getirmesi hem şehre hem de futbol adına büyük bir şanstı. Ne yazık ki, yönetimsel sorunlar Kluivert’ı bile çileden çıkardı. Birkaç ay içerisinde Hollandalı hoca geldiği gibi memleketinin yolunu tuttu.
Şunu söylememem gerekiyor. Adana Demirspor’un başarısı bana bir saman alevi gibi geldi her zaman. Çevreme de sürekli söyledim. Çünkü kurumsal hafızası olmayan ve sadece para destekli bir takımın ayakta kalması mümkün değildi. Sancak futbolu sevebilir. Ancak para saçarak iyi bir yönetim sergileyemez. O sadece yüksek meblağlar ödeyerek istediği hoca ve futbolcuyu şehre getirebilir. Bunu sağladı mı; cevap evet. Ama başarı geldi mi derseniz, kocaman bir hayır ortaya çıkıyor. Son bir hafta içerisinde; Younes Belhanda, Kevin Rodrigues, M’Baye Niang ve Mario Balotelli gibi isimler takımla bütün bağlarını kopardı. Neden mi? Takımın yıldız oyuncular yüksek bedellerle ve maaşlarla transfer edildiler. Ancak Murat Sancak yönetimi maalesef maaşları ödemekle zorlanıyor. Bunda da yadırganacak bir durum yok! Çünkü taşıma suyla değirmen ancak bu kadar dönebildi. Sportif başarı, reklam ve sponsor gelirleri de olmayınca Sancak Grubu ödeme yapamıyor ne yazık ki. Sancak, onlarca yıldız oyuncu yerine kurumsal ve başarıya aç bir takım kursaydı, şimdi biz bunları konuşuyor olmayacaktık. Hatta filmin sonunu şimdiden izlemeyenler için söyleyeyim. Futboldan az çok anlayan bir kişi olarak. Maalesef söz konusu futbolcularla Adana Demirspor FIFA nezdinde mahkemelik olacak. Ve takıma transfer yasağı bile gelme durumu söz konusu olabilir.
PARAYLA SAADETİ BULAMAYAN İSTANBULSPOR
Murat Sancak’ın heyecanını ve hayalini takdirle karşılıyorum. Ancak kurumsal olmadığı için yönetim anlayışı, geminin su alması da biraz hızlı oldu ne yazık ki. Aslında Sancak geçmişten ders almış olsaydı bunlarla karşılaşmazdı. Futbolu yakından takip edenler iyi bileceklerdir. 2000’li yıllarda Türk futbolunda bir İstanbulspor gerçeği vardı. Uzun süren alt küme mücadelelerinden sonra iş insanı Cem Uzan’ın yönetimini ele almasıyla o yıl bir üst lige çıktı. 1995 yılında büyük bir transfer atağı eşliğinde Süper Lig’e yükseldi. Arkasındaki önemli maddi destek sayesinde 2. Lig’de oynadığı dönemde bile Tanju Çolak gibi yıldızlarla kadrosunu kuran İstanbulspor, 1. Lig’e İstanbul’un 4. büyüğü olma ve bir Avrupa kupası alma sloganıyla çıktı. Ligin transfer piyasasını karıştırdı. Avrupa liglerinde isim yapmış önemli oyuncuları da transfer etti. Gökhan Keskin, Aykut Kocaman, Sergen Yalçın ve Oğuz Çetin gibi isimler o dönemde İstanbulspor kadrosuna katıldı. Ne yazık ki, Uzanlar’ın takımı paraya boğması sportif başarıyı getirmedi. Takım ilk dört sıra arasında gidip geldi. Sportif başarı gelmediği için de 2000’li yılların sonuna doğru Uzan Grubu diğer kulübü Adanaspor gibi İstanbulspor’dan da yavaş yavaş desteğini çekti. Bu dönemde birçok futbolcu basın organlarına ücretlerini alamadıklarına dair açıklamalar yaptı.
Yukarıda dedim ya… Murat Sancak keşke Uzanlar dönemini iyi analiz etseydi. O dönemde hem Adanaspor hem İstanbulspor takımlarında yıldız oyuncular top koşturuyordu. Ancak Uzanlar elini çekince bütün futbolcular, ellerindeki sözleşmeye dayanarak mahkeme yollarına düştüler. Maaşları ödenmediği için de yıldız isimler birer birer takımdan ayrılmak zorunda kaldılar. Ve bir efsane olarak kurulan ‘hayal dünyası’ da bir anda yıkıldı, yerle bir oldu. Bugün Adana Demirspor’un içine düştüğü durumda bundan farklı değil ne yazık ki. Murat Sancak bir dönem takım oyuncularının maaşlarını zamanında ödedi. İşte o zaman Sancak ‘Büyük Başkan’dı takım oyuncuları için. Ancak Sancak’ın işleri yolunda gitmediğinde, futbolcuların hedef tahtasına oturmuştu. Çünkü takım oyuncuları şehre, takım için değil, ‘Murat Sancak’ın yüksek maaşı’ için gelmişti. Sancak son birkaç haftada bunu net olarak görüyor. Bence Sancak için geç değil. Elindeki kadroyla daha kaliteli ve uzun vadeli yatırım yapabilir. Anlaması gerekli tek şey var; Parayla saadet olmuyor ne yazık ki!
PARAYLA YILDIZ SATIN ALAN JET FADIL
Gelelim futbolun unutulmaz yıldızına… Siirtli iş adamı Fadıl Akgündüz’ün hayalleri ile kurduğu Siirt Jetpaspor vardı. 1990 ve 2000’li yılları bilenler hemen hatırlamıştır umarım. Jet Fadıl lakaplı Akgündüz kimleri transfer etmemişti ki şehrin takımına. O dönem Siirt Jet-PA Spor kadrosunda; Sergen Yalçın, Ersen Martin, Timuçin Bayazıt, Ceyhun Eriş, Okan Öztürk, Oktay Derelioğlu, Alpay Özalan ve Hamza Hamzaoğlu gibi isimler bulunuyordu. Aslında Fadıl Akgündüz de bu yıldızları İstanbul’dan verdiği yüksek maaşlar neticesinde getirmişti. Murat Sancak ve Cem Uzan gibi. Ancak Jet Fadıl’ın hayali de birkaç yıl içerisinde saman alevi gibi yanıp söndü, kül oldu. Bugün bu takımların hayalleri ile yok piyasada.
Belki de Murat Sancak ve ekibi, Jet Fadıl ve Cem Uzan gerçeğinden yola çıkarak hareket etmiş olsalardı, bugün farklı bir tablo çıkacaktı ortaya. Ancak sadece futbolun içerisinde olma salikiyle bir takım kurulduğu için başarısızlıkta onu takip etti. Ne yazık ki, şunu söylemek sorundayım. Sayın Sancak ve ekibi bir an önce gerekli mali adımları atmaz ve sorunları kısa sürede çözemezse, şehrin takımı da diğer takımlar gibi futbol dünyasından silinip gider. Gönül istiyor ki, Adana şehrinin takımı başarılı mücadelesini devam ettirsin. Futbolseverler bu takımın oyununu seviyor. Ancak bu sevinci yaymak Sancak’ın ellerinde.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***