Sarallar grubundan Barış Saral’ın yargılandığı davanın tutanağını haberleştirmesinin ardından “terörle mücadelede görev almış kişiyi hedef gösterme” suçunu işlediği iddiasıyla tutuklanan Furkan Karabay’ın avukatlarının tutukluluğuna yaptığı itiraz sonucunda, İstanbul 26. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından tahliye kararı verildi.
26. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen tahliye kararının ardından Karabay serbest bırakıldı.
Hakkındaki tebligatı almak üzere karakola çağrılan ve yolda gözaltına alınan Karabay, Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde savcıya verdiği ifadenin ardından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmişti. Mahkeme gazeteciye tutuklama kararı vermişti.
Karabay’ın tutukluluğuna gerekçe gösterilen haberde bir duruşmada yaşananlar, duruşma tutanağından aktarılarak anlatılmıştı. Tutanakta ve haberde bir savcının adının geçmesi nedeniyle Karabay hakkında “Terörle mücadelede görev almış kişiyi hedef gösterme” ve “İftira” suçlamaları yöneltilmişti.
Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) Genel Sekreteri Anthony Bellanger, Karabay’ın tutuklanmasının ardından 3 Ocak’ta yaptığı açıklamada, “Basın ve ifade özgürlüğünün inkârına tanık olmaya devam ediyoruz. Gazeteciler buna her gün maruz kalıyor ve bu kabul edilemez. Yetkililerin Furkan Karabay’ı serbest bırakması ve soruşturmanın ivedilikle yürütülmesi zorunludur” ifadelerini kullanmıştı.
BELLANGER: BU KESİNLİKLE SKANDAL
Gerçek Gündem’e konuşan IFJ Genel Sekreteri Anthony Bellanger, Karabay’ın kamuya açık bir mahkeme tutanağını haberleştirdiği için tutuklanması ve ardından yurt dışı yasağı ile adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasıyla ilgili, “Bu kesinlikle demokratik standartlara aykırı ve resmen bir skandal” dedi.
Karabay’ın tutuklanmasının ardından tepkisini bir basın açıklamasıyla dile getirdiğini söyleyen Bellanger, “Benim bu davayla ilgili gözlemim tam da haber verme görevini yerine getirenlerin yargılanıyor olması. Ancak ne yazık ki uzun yıllardır bu tür kovuşturmalara alışkın olan Türkiye’de bu tür eylemlere şaşırmıyorum” diye konuştu.
“TEK ÇÖZÜM GAZETECİLERİ DESTEKLEMEK”
Türkiye’de basın özgürlüğünün olmadığını ifade eden Bellanger, gazeteciler üzerindeki baskının tek çözümünün ise, gazetecileri desteklemek ve savunulmalarını sağlamak olduğunu söyledi:
“Tek çözüm, üye kuruluşlarımız olan IFJ Türkiye gazeteci sendikaları aracılığıyla bu gazetecileri desteklemek ve böylece savunulmalarını sağlamaktır. Geçtiğimiz 10 yıl boyunca IFJ ve sendikaları, çoğu cezaevinde olan yüzlerce gazeteciye özellikle avukatlık ücretlerine katkıda bulunarak yardımcı oldu.”
“TÜRKİYE GAZETECİLER İÇİN DÜNYANIN EN BÜYÜK HAPİSHANELERİNDEN BİRİ OLMAYA DEVAM EDİYOR”
Türkiye’deki gazetecilerinin durumunun çok kötü olduğuna bir kez daha dikkat çeken Bellanger, medyanın da çok büyük bir siyasi baskıya maruz kaldığını söyledi:
“Daha önce de söylediğim gibi, Türkiye’de gazetecilerin durumu çok kötü, gerçek bir siyasi baskıya maruz kalan medyanın kendisinden bahsetmiyorum bile. Türkiye’de işini düzgün bir şekilde yapmak çok zor, özellikle de dışarıdan gelen baskılar nedeniyle. Türkiye gazeteciler için dünyanın en büyük hapishanelerinden biri olmaya devam ediyor, son sayımımıza göre şu anda en az 20 gazeteci hapiste.”
Kaynak: Gerçek Gündem
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***