Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Çalışan Gazeteciler Günü’nde bir gazeteci portresi: 500’e yakın dava ve soruşturma açılan 48 yıllık gazeteci Boğatekin


10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde akla ilk gelen isimlerden biri Adıyamanlı gazeteci Hacı Boğatekin.

Gerger Fırat gazetesi kurucusu ve yayın yönetmeni Boğatekin, Türkiye’de hakkında en çok soruşturma ve dava açılan gazeteci. 48 yıllık meslek yaşamı boyunca 500’e yakın dava ve soruşturmayla karşı karşıya kaldı; iki kez hapis yattı.

2008’de Fethullah Gülen hakkındaki yazısından sonra neredeyse her yazdığına soruşturma açıldı. 74 yaşındaki Boğatekin, aktif gazeteciliğe tereddütsüz devam ediyor.

Meslek hikâyesini VOA Türkçe’ye aktaran Boğatekin gazeteciliğe 1976’da, dönemin Hürriyet Haber Ajansı’nın Gerger muhabiri olarak başladı. Boğatekin, ilk yıllarını şöyle anlatıyor:

“Hürriyet Haber Ajansı o zamanlar habere göre prim veriyordu. Biz çok haber yazıyorduk. Her hafta 10-12 haberimiz çıkınca iyi prim geliyordu. Herkes merak ediyordu ‘Gerger nasıl bir yer’, ‘Bu adam bu kadar haberi nasıl yapıyor’ diye. Oysa Gerger o zaman küçük bir köy gibiydi.”

74 yaşındaki Boğatekin, 48 yıldır ara vermeden gazetecilik yapıyor.

Hürriyet Haber Ajansı el değiştirince Boğatekin’in haberleri de yeterince kullanılmamaya başlandı. Bunun üzerine Boğatekin, ilçede bir anket yaptı. Anketin konusu yerel gazete. O tarihe kadar ilçede hiç yerel gazete bulunmuyordu.

Boğatekin, hemşerilerine “yerel bir gazete açarsam destek olur musunuz” diye sordu. Olumlu yanıtlar gelmesi üzerine 1992’de ilçenin ilk yerel gazetesi Gerger Fırat’ı kurdu. Kendi deyimiyle, “sansür sorunu kalmayınca” istediği gibi haber yapmaya başladı. Ancak her istediğini yazmaya başlayınca soruşturmalar da peş peşe geldi.

“Ben suya sabuna dokunuyordum” diye sözlerine devam eden Boğatekin, “İnsanlar geliyordu. Jandarma karakolunda işkence görmüş, yazıyordum. Yazdığım zaman biri kızıyordu. Öbür taraftan köylünün mahrumiyeti vardı, okullarda öğretmen sorunu vardı. Yazıyordum, Milli Eğitim mahkemeye veriyordu. Elektrik kesintisini haber yapıyorduk, elektrik kurumu mahkemeye veriyordu. Buna rağmen mutluydum çünkü insanların sorunları çözülüyordu. Halka yakın olunca cefası çok oluyordu” dedi.

“Feto ile Apo” yazısıyla başlayan davalar silsilesi

Yazı ve haberleri nedeniyle sık sık hâkim karşısına çıkan Boğatekin’in hayatı 8 Ocak 2008’de yazdığı bir yazı ile tümüyle değişti. “Feto ile Apo” başlıklı yazısında Gülen cemaati üyelerinin devleti ele geçirdiğini dile getiren Boğatekin gözaltına alındı. Savcılığa çıkarılan Boğatekin, başından geçenleri şöyle anlatıyor:

“Ben Feto yazısıyla kıyamet koparacağını biliyordum ama bu kadar bu kadar büyük kıyamet koparacağını tahmin etmiyordum. Gazeteleri dağıttıktan 20 dakika sonra gözaltına alınıp savcılığa çıkarıldım. Savcı bana ‘Milyonların sevdiği hoca efendiye Feto diyemezsin’ dedi. Özür dilersem serbest bırakacağını söyledi. Ben de ‘Özür dileyecek bir şey yapmadım, özür dilemem’ dedim. Mahkemeye sevk etti. Hâkim tutuksuz yargılamak üzere serbest bıraktı.”

Boğatekin 30 yılı aşkın süredir Gerger’in ilk ve tek yerel gazetesini çıkarıyor.

Ancak savcı karara itiraz edince tutuklanan Boğatekin, beş ay cezaevinde kaldı.

Boğatekin yazısında “Eğer, Apo’nun yurtseverleri Cumhuriyet’in içini demokratik değerlerle doldurulup çağdaşlaşması idealinde samimi ve kararlıysa, çok geç olmadan, derhal silahlar susmalı, uzlaşıya giden yol seçmeli, laik güçler dağlara verdiği enerjisini şehirlere çekerek, tarikat ve cemaat tehlikesini görmeli” şeklinde bir cümleye de yer vermişti.

Bu ifade nedeniyle Boğatekin, “terör propagandası” suçundan ceza aldı. Ceza üst mahkemede bozulunca, ikinci yargılamada “suç ve suçluyu övmekten” 1 yıl hapis cezası alan Boğatekin’in dosyası hâlâ Yargıtay’da bekliyor.

Boğatekin bu yazıdan sonra neredeyse her haber ve yazısına soruşturma açıldığına dikkat çekerek, “Şimdiye kadar 129 dava açıldı, 300’e yakın da soruşturmam var. Soruşturma sayısını tam olarak hatırlamıyorum. Ben yazdım onlar dava açtı. İmamlara, jandarmaya, kaymakama, savcıya, müftüye hakaretten dava açıldı. Ben dedim ‘ne kadar güçlü bir adammışım, hepsiyle kavga edebiliyormuşum” diye konuştu.

Soruşturmaların büyük bölümü takipsizlik kararıyla sonuçlanırken, bazılarında da dava açıldı. Türkiye’de Gülen’e “Feto” diyen ilk isim olduğunu savunan Boğatekin, sonuçlanan davalarında 20 yılı aşkın ceza aldı. Cezaların bir kısmı ertelenirken, bir kısmı itirazlar sonucunda üst mahkemelere taşındı.

Adliye, Boğatekin sayesinde kapanmadı

Adalet Bakanlığı zaman dosya sayısı düşük olan adliyeleri kapatıyor. Bu kapsamda Gerger Adliyesi’nin kapanması da gündeme geldi.

Ancak Boğatekin, kendi soruşturtmaları sayesinde adliyenin kapanmaktan kurtulduğunu ifade etti. Boğatekin adliyede en fazla hazırlık dosya sayısına sahip kişi olduğunu ifade ederek, “Adıyaman’da hazırlık dosya numarası binin altına düşen ilçe adliyelerini kapattılar. Gerger Adliyesi benim soruşturmalarım sayesinde açık kaldı. Gerger’de dosya numarası 1200’lerde ve bunların yarısı bana ait” şeklinde konuştu.

Gülen cemaatinin bir dönem gazetesini almak için baskı yaptığını da ekleyen Boğatekin, buna rağmen gazeteyi satmadığını söyledi.
Boğatekin, hakkında verilen bazı kararları Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. AYM kayıtlarına göre Boğatekin’in şimdiye kadar yaptığı, 6 başvurunun 5’inde ihlal kararı verildi. AYM, Boğatekin’in ifade ve basın özgürlüklerinin ile makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Bir dava ise hukuk yollarının tamamen tüketilmemesi nedeniyle kabul edilmedi. AYM’nin Boğatekin hakkında ihlal kararı verdiği davalardan biri de Gülen’le ilgili yazısına ilişkin davaydı.

Boğatekin, meslek hikâyesini VOA Türkçe’ye anlattı.

“1970’lerde basın daha özgürdü”

Boğatekin mesleğe ilk başladığı yıllarda gazetecilerin daha özgür bir ortamda çalıştığını dile getirerek, “1970’lerde basın özgürlüğü şimdiden çok çok fazlaydı. Basın bir güçtü. Her haber mahkemeye verilmiyordu. Şimdi biz 20 tane haber yazıyoruz, 19 tanesine dava açılıyor. Basının bu durumunu görünce üzülüyorum” diye konuştu.
Gazetecilerin de görevini yapmadığını savunan Boğatekin, “Basın mücadele etmedi. Biraz doğru yazanı kovdular. Ülke de basına sahip çıkamadı. Hepimizin hatası, günahı var yani” dedi.

Son olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Boğatekin hakkında suç duyurusunda bulundu. İmamoğlu’nun İBB’de Kürtler’e yer vermediği ile ilgili bir paylaşım yaptığını söyleyen Boğatekin, Şubat 2022’de gözaltına alındı.

İfade verdikten sonra serbest bırakılan gazeteci, soruşturma sonucunda takipsizlik kararı verildiğini belirtti. Boğatekin, haksızlıkları gördüğü sürece yazmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.

Exit mobile version