Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Bir kez daha Ankara için yarışa giriyor: Melih Gökçek’le savaşı üzerinden bir ‘Turgut Altınok portresi’

Bir kez daha Ankara için yarışa giriyor: Melih Gökçek'le savaşı üzerinden bir 'Turgut Altınok portresi'



14 – 28 Mayıs’ta düzenlenen cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde önceki yıllara göre bariz bir şekilde oy kaybı yaşadığı görülen AKP’de yerel seçim hesapları, ‘kazanacak aday’ vurgusu üzerinden kuruluyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özellikle İstanbul ve Ankara’yı ana muhalefetten geri almanın öneminin altını çiziyor.

İktidar partisi, 2019’da travmatik bir şekilde CHP’li Ekrem İmamoğlu’na karşı kaybettiği İstanbul’da bu sefer eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum‘u yarışa soktu. Bu noktada son dakikaya dek Murat Kurum’un ikinci, hatta üçüncü seçenek olduğunun konuşulduğunu, adaylığına ilişkin resmi açıklamanın kamuoyunda şaşkınlıkla karşılandığını belirtelim.

Ankara ayağında ise Keçiören Belediye Başkanlığı koltuğunda oturan Turgut Altınok ismi neredeyse kesinleşmiş durumda.

KEÇİÖREN’DEKİ İLK ZAMANLARI VE ‘A TAKIMI’

Turgut Altınok, CHP’li rakibi Mansur Yavaş gibi kentte ülkücü kimliğiyle tanınıyor; 15 yaşında Ülkü Ocakları Başkanı oldu. Silahlı bir olaya karıştığı için beş buçuk ay hapis yattı. 29 yaşında MHP Genel Sekreter Yardımcısı oldu.

1994’te MHP’den Keçiören Belediye Başkanı olarak seçilen siyasetçiyle ilgili bahse konu döneme dair en büyük iddiaların başında, belediyeye bağlı, resmi olmayan bir ‘A Takımı’ oluşturması geliyordu.

Ağırlıklı olarak ülkücülerden oluştuğu ileri sürülen bu kişilerle, Keçiören’de sol görüşlülerin yoğun olduğu kimi gecekondu bölgelerinde yaşayanlar arasında sık sık ‘gerginlik’ yaşanıyordu.

Söz konusu gerilimin sonucu olarak 1995 yılında, Keçiören’in Ovacık Mahallesi’nde, belediye çalışanı olduğu öne sürülen bir grup ile mahalleli arasında yaşanan kavgada Erdal Yıldırım adlı sol görüşlü bir genç vurularak öldürülmüştü. Yıldırım’ın faillerinin ‘A Takımı üyeleri’ olduğu iddia edilmişti.

Altınok, ilerleyen yıllarda A Takımı iddiasını reddedecekti: “(…) Yok yasal olmayan bir birim kurmuşum, o birim isim neyse işte şiddet uyguluyormuş. Bütün bu haberlerden büyük tazminatlar kazandım. O söylentinin asıl astarı yok. Bana çete, A Takımı yakıştırması, yapanlar lütfen kendilerine baksın.”

MHP’de kendi deyimiyle “Alparslan Türkeş’in sağ kolu gibi çalışan” Altınok, onun ölümünden sonra partiden ayrıldı. Abdullah Gül’ün isteğiyle Fazilet Partisi’ne geçti. 1999’da Fazilet Partisi’nden yarışa girerek Keçiören Belediye Başkanlığı makamını korudu.

GÖKÇEK – ALTINOK KAVGASI

Siyasi hayatının büyük bölümünü Keçiören Belediye Başkanı olarak geçiren Altınok, 2004’teki seçimi bu kez AKP saflarına dahil olarak kazandı. Dönemin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek‘le yıllarca sürecek gerilimi de tam olarak bu zamanlarda başladı.

2005 yılına gelindiğinde parti içi tartışmalar gündeme damga vurdu. Altınok, Gökçek’in Keçiören Belediye Başkanı olduğu dönemde borçsuz devraldığı belediyeyi borçlandırarak ‘batırdığını’ ileri sürdü. Gökçek, bu suçlamaya “Keçiören’in borcu 200 trilyon lirayı buldu. Uçan kuşa borçları var. Bütün malları hacizli” şeklinde karşılık verdi.

SİLAHLI BASKIN

İki isim arasındaki gerginlik, 2006 yılında silahlı baskın boyutuna vardı.

Melih Gökçek yönetimindeki Anakent Belediyesi ile Turgut Altınok başkanlığındaki Keçiören Belediyesi arasında uzun zamandır yaşanan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından da çözülemeyen çekişme, son yaşanan olayla birlikte çığrından çıktı.”

Gerilimi bu denli tırmandıran olay, Keçiören’de bulunan Fatih Sultan Mehmet Parkı’ndaki ilçe belediyesine ait tabelanın sökülmesiydi. Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin tabelayı söktüğünü gören park yetkilileri olaya müdahale etti ve tartışma yaşandı. Ardından pazartesi gecesi kimliği belirsiz 25-30 kişilik bir grup Çevre Koruma Daire Başkanlığı’nı basarak binayı kurşun yağmuruna tuttu.

Görgü tanıkları silahlı kişilerin geldiği araçların bir bölümünün resmi plakalı olduğunu söylerken olay yerine gelen polis, 25 kovan buldu.

Melih Gökçek, bu baskından Turgut Altınok’u sorumlu tuttu. Altınok’un yanıtı ise özetle şöyleydi:

“Aslında baskına uğrayan, tabelaları kırılan ve çalınan Keçiören Belediyesi’dir. Anakent Belediyesi suçüstü yakalanmıştır. Keçiören Belediyesi’nde ne ihale ne arazi ne rant mafyası vardır. Biz tamamen hizmet endeksli çalışan belediyeyiz.”

YARIŞA GİRDİ, GÖKÇEK’E KARŞI KAYBETTİ

İki isim arasındaki mücadele, silahlı baskından sonra da sürdü. 2008’e gelindiğinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı için resmi bir şekilde yarışa tutuştular. Altınok, aynı partiden rakibi Gökçek’e şu sözlerle yükleniyordu:

“Halk değişim istiyor. Anketler de bu değişimin göstergesi olarak sokağın nabzını tutuyor. Ankara bir 5 yıl daha böyle gitmez. Başkente baktığınızda her alanda geriye gittiğini fark ediyorsunuz. Ankara Büyükşehir Belediyesi, sadece Ankara’yı değil, tüm Türkiye’yi geriye götürüyor. (…)”

Ancak Erdoğan, bu sözlerin üzerinden iki hafta dahi geçmeden, 5 yıl daha mevcut Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek ile yola devam edeceklerini açıkladı. Kavgadan Gökçek galip ayrılırken, Altınok da AKP tarafından yeniden Keçiören’den belediye başkan adayı olarak gösterildi.

İki isim arasındaki gerginlik, burada da son bulmadı.

SÖYLENTİLER: ‘MANSUR YAVAŞ İÇİN PROPAGANDA YAPTI’

Altınok’un bu seçimde Keçiören’de Gökçek aleyhine kampanya yürüttüğüne dair söylentiler Ankara kulislerinde dolaşmaya başladı. İddiaya göre Altınok, “İlçede bana, Büyükşehir’de (MHP’nin adayı) Mansur Yavaş’a” diye propaganda yapıyordu.

KASET İDDİASI

2009’da Altınok’la ilgili ‘kaset şantajı’ iddiaları gündemin ilk sıralarında yerini aldı. Belediye başkanının ‘yasak aşk görüntülerinin kaydı olduğu’ ve bu görüntülerin çeşitli medya kuruluşlarına dağıtıldığı ileri sürüldü.

Altınok, iddiaların ardından liste belirlemeleri için verilen süre dolarken adaylıktan çekildi. Gerekçe olarak, “Keçiören Belediye Meclis üye listelerinin belirlenmesinde yaşanan sıkıntıyı” gösterdi. Yaşananlarla ilgili olarak düzenlediği basın toplantısında ise, ismini anmadan Erdoğan’a şu sözlerle sitem ediyordu:

“Onur, fazilet ve dürüstlük mücadelesi verdim. Gören gözler var görmüyor, kulaklar var duymuyor, diller var konuşmuyor. Benim bütün mücadelem, Ankara’yı saran kravatlı keneler ve çetelerledir.”

Birilerinin geçen seçim döneminde olduğu gibi bu seçim döneminde de kendisine ‘çamur’ atmaya çalıştığını söyleyen Altınok, bunu yapanlar siyasetten uzaklaştırılmadıkça siyasetteki kirliliğin önlenemeyeceğini belirtirken ek olarak ‘bu iftiralarla yıkılmayacağını’ dile getiriyordu.

BBP’YE GİTTİĞİNDE DE ‘KURTULAMADI’

2013’te AKP’den istifa eden siyasetçi, 2014’te Büyük Birlik Partisi’nden Keçiören Belediye Başkanlığı’na aday oldu. Ancak Gökçek, burada da peşini bırakmadı.

Altınok’un yerine aday gösterilerek başkanlık koltuğuna oturan Mustafa Ak’la bir mağazanın açılışına katılan Gökçek, vatandaşlara şöyle seslendi:

“Keçiören’de bir önceki dönemde belediye başkanı olan arkadaş yeniden aday oldu. Ama bazı gerçekleri bilmeniz lazım. Şimdi size bir sual soracağım. Turgut Altınok, Belediye Başkanlığından giderken ne kadar borç bıraktı biliyor musunuz? Tam 150 trilyon borç bıraktı.”

Kule inşaatı nedeniyle Altınok’un belediyeyi zarara uğrattığını da öne süren Gökçek, ayrıca Altınok’un yargılandığını söylüyordu:

“Bundan dolayı 3 sene, 7 gün mahkumiyet aldı. Normal şartlar içinde Yargıtay kararı onayladığı zaman seçilse de seçilmese de Turgut Altınok diye birisi yok. Çünkü 3 yıl mahkum olan birinin fiilen Belediye Başkanı olması mümkün değildir. Bunları çoğunuz bilmiyorsunuz. Bilesiniz diye anlatıyorum.”

GÖKÇEK GİTTİ, ALTINOK DÖNDÜ

Bu seçimi yüzde 30.3 alarak ikinci sırada bitiren Altınok, Gökçek’e asıl yanıtını ise dört sene sonra verecekti.

Takvimler Ekim 2017’yi gösterdiğinde AKP’de hava değişti ve Gökçek, “metal yorgunluğu” gerekçe gösterilerek bir nevi görevinden el çektirildi: “İstifa etmeyerek partim için bir oy kaybına bile yol açarsam bunun vebalini taşıyamam. Recep Tayyip Erdoğan’ın emrini, talebini yerine getiriyorum.”

Bu gelişmeden altı ay sonra ise, Altınok hakkında 2009 yılında belediyeye ait park, bahçe, şelale ve bazı hizmet binalarında kaçak su kullandığı iddiasıyla açılan dava beraatle sonuçlandı. Turgut Altınok, Sözcü gazetesine verdiği demeçte Gökçek’e tepkisini şöyle gösterdi:

“(…) Seçim döneminde Altınok seçilse de Belediye Başkanlığı yapamaz; hakkında kesinleşmiş hapis cezası var deyip, gazetelere beyanat vererek halkı yanlış yönlendirmeye çalıştılar. Hırsızda para çok! Gazetesi var, televizyonu var. Bu yolla toplumda yalan yanlış bir algı oluşturdular. Haksız kazançla, haram parayla kurduğum bir televizyonum ya da gazetem yok. Bu yüzden insanlara bu durumun yalan olduğunu yüz yüze anlattım, ne kadar kişiye ulaşabildik bilemiyorum. Ama hep söylediğim gibi İlahi Adalet’e inanıyorum.”

Altınok, 2019 yerel seçimlerinde Keçiören Belediye Başkanlığı için AKP’ye dönerek aday oldu ve yeniden belediye başkanı seçildi.

İDDİA: 2021’DE BARIŞTILAR

Altınok ve Gökçek’in yıllar sonra, 2021’de, aralarındaki rekabete ve tartışmalara son verdiği, CHP’li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a karşı ortak muhalefette anlaşma sağladıkları ileri sürüldü.

Gökçek’in, Altınok’un Yavaş’ı eleştiren bir paylaşımını alkış emojisiyle alıntılaması küslüğün bittiği yorumlarına yol açtı.

‘MİLLİYETÇİ ADAY KAZANIR’ ALGISI

Ankara’daki ‘milliyetçi aday kazanır’ algısı, büyükşehir belediyesini Mansur Yavaş ve CHP’nin elinden geri almak için Turgut Altınok ismini tekrar AKP aday adaylarının ilk sırasına taşıdı. Ya kendisi ya da oğlu – AKP Milletvekili Osman Gökçek’i başkanlık koltuğunda görme arzusu sır olmayan Melih Gökçek’in ‘savaş bitti’ gibi görünse de bu adaylığı nasıl karşılayacağı merak konusu.

Sahibi olduğu bilinen Beyaz TV’nin bu süreçte nasıl bir tavır takınacağı, televizyonun eski yöneticisi ve vazgeçilmez yorumcusu Osman Gökçek’in Altınok’a nasıl bir destek sunacağı da yakın zamanda ortaya çıkacak.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version