Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

“Siyasette kadının adı yok”


Türkiye’de kadınlar seçme ve seçilme hakkına dünyanın pek çok gelişmiş ülkesinden önce, 5 Aralık 1934’te kavuştu. Kadınlar bu kazanımı, İsviçreli hemcinslerinden 36, Fransız kadınlardan 10, Belçikalı kadınlardansa 14 yıl önce elde etti. Kadınların ilk kez oy kullandığı ve aday olabildiği 1935’teki seçimler sonucunda 399 milletvekili arasında 17 kadın milletvekili TBMM’ye girdi. Ancak aradan geçen 89 yıla rağmen Türkiye’de kadınların siyasette temsil oranı erkeklerin hala çok gerisinde.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER) İzmir Şube Başkanı Banu Önkol İçhedef, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve minnetle anıyoruz bir kez daha. Bize bu hakkın 5 Aralık 1934’te tanınmasını kabul etmiş. Kadınlar 1930’da sadece muhtarlık için başvurabilirken, 1934’te artık yerelde ve genelde kadının bu hakkı tanınmış. Ama aralarında bu hakları bizden çok sonraki tarihlerde tanıyan ülkelerin de olduğu Norveç, İsveç, Finlandiya, Fransa gibi ülkelerin bakanlık ve meclislerine baktığımızda, Türkiye’nin şu anda geldiği tablo aslında çok korkunç ve içler acısı bir tablo” dedi.

Önkol, “KA.DER olarak her yıl gelenekselleşen bir çalışmamız var. Kadınların temsil oranını değerlendirdiğimiz bir karne veriyoruz. TBMM’de, iş dünyasında, akademik dünyada, bürokraside, yerelde ve genelde kadın temsiliyetine baktığımızda, her yıl olduğu gibi en son hazırladığımız bu yılki karnede de sonuçlar çok kötü. Seçimden önce parlamentoda kadınların temsil oranı 101 milletvekili ile yüzde 17,25’ti. 14 Mayıs sonrasında yüzde 20,1’e çıktı. Çok da değişiklik yok aslında” diye konuştu.

KA.DER’in hazırladığı “Kadın Erkek Eşitliği Karnesi”ne göre kadınlar Türkiye’de siyasette, bürokraside, akademide, iş hayatında erkeklerin gerisinde.

17 ilden Cumhuriyet tarihi boyunca hiç kadın milletvekili çıkmadı

14 Mayıs 2023’teki genel seçimlerin ardından parlamentodaki kadın milletvekillerinin erkeklere oranı Cumhuriyet tarihi boyunca en yüksek temsil düzeyine ulaşmasına karşın erkeklerin ezici üstünlüğü sürüyor. 14 Mayıs seçimleri sonucunda AK Parti’den 50, CHP’den 30, Yeşil Sol Parti’den 30, İYİ Parti’den 6, MHP’den 4, TİP’ten 1 kadın milletvekili seçildi.

Giresun, Nevşehir ve Osmaniye’den ilk kez kadın milletvekilleri seçilerek meclise girdi. Türkiye’nin 17 iliyse bugüne kadar hiç kadın milletvekili çıkarmadı. Bu iller, Adıyaman, Ardahan, Artvin, Bayburt, Burdur, Erzincan, Gümüşhane, Karabük, Karaman, Kilis, Kırıkkale, Kırklareli, Kırşehir, Niğde, Rize, Sinop ve Yozgat.

TBMM’de kadınların temsil sorunu, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’nde de kendini gösteriyor. Kabinedeki 18 bakan arasında sadece bir kadın bulunuyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) hazırladığı “Bir Bakışta Hükümet 2023” raporuna göre Türkiye, 38 OECD üyesi ve ilave 4 ülke içinde kadın bakan oranında son sırada geliyor. OECD ortalaması yüzde 36.

“Kadınlarımız bu haklarını altın tepside almadılar”

VOA Türkçe’ye konuşan İzmir Kadın Kuruluşları Birliği Dönem Sözcüsü Gülsen Özkan, kadınların seçme ve seçilme hakkını kolay elde etmediklerini vurguladı. Özkan, “Bu, Atatürk’ümüzün bize verdiği değer açısından çok önemli. Büyük bir dünya lideri. Ama kadınlarımız da bu haklarını altın tepside almadılar. Kurtuluş Savaşı’nda olsun, her alanda olsun yıllarca erkeklerle birarada çalıştılar. Osmanlı döneminden beri devam eden kadın çalışmaları ile çok yetişmiş kadınlarımızın mücadeleleri oldu. Bu da kadınlarımızın parlamentoda yer almasına yönelik mecburiyet doğurdu. Türk kadını bunu hak ederek kazandı, bu hak bedava gelmedi” dedi.

14 Mayıs 2023’teki genel seçimlerin ardından parlamentodaki kadın milletvekillerinin oranı Cumhuriyet tarihi boyunca en yüksek düzeye ulaşmasına karşın erkeklerin ezici üstünlüğü sürüyor.

Kadınların siyasette geri planda kalmasının nedenini sosyal hayattan uzaklaştırılmalarına bağlayan Özkan, “Başta ekonomik nedenler geliyor. Kadının bakmakta olduğu ailesi, çocukları ve aile yakınları var. Bu nedenle her şeyi üstlenen kadın, siyasette belirli bir yere gelmekte de çok zorlanıyor. Ekonomik güç erkek egemenlerde. Ekonomik yönden kadınlarımız zayıflar” şeklinde konuştu.

Siyasi partilerin kadın adayları seçilemeyecek sıralardan aday göstermesini de eleştiren Özkan, “Kadınlar bütün sorunlarını çözüp siyaset sahnesine çıksalar bile yine de erkek egemen toplumda tercihlerde erkekler nedense ön sıralara konuluyor” dedi.

Yerel yönetimlerde de “kadının adı yok”

Türkiye’de yerel yönetimlerde de kadınların eşit temsilinden söz edilemiyor. KA.DER’in hazırladığı “Kadın Erkek Eşitliği Karnesi”ne göre, en son 2019’da yapılan yerel seçimleri kazanan 21 kadın belediye başkanı bulunuyor. Kadın belediye başkanlarının oranı yüzde 1,58. Kadın muhtar sayısıysa 1119. Bu da Türkiye’de görev yapan muhtarların yalnızca yüzde 2,2’sine karşılık geliyor.

31 Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlerde belediye başkanlığı adaylığına kadınlardan yoğun rağbet olduğunu söyleyen Özkan, “Eskiden ‘kadınlarımız müracaat etmiyor, hani kadınlar’ denirdi. Şimdi kadın aday bol, yerel seçimde aday gösterilip gösterilmeyeceklerini göreceğiz” diye konuştu.

Kadınların talebi merkezi ve yerel yönetimlerde erkeklerle eşit temsil edilmek. KA.DER İzmir Şube Başkanı Önkol siyasi partilerin ‘kadın kotası’ uygulamalarını da eleştirerek, “Biz fermuar sistemi istiyoruz. Fermuar sistemi talebi, yüzde 50-50 eşit temsiliyettir. Aday listelerinde ‘kadın varmış’ gibi yapılmasını da istemiyoruz. En önemlisi de o. Yani listelerde kadın kotasına uyduğunu söyleyen ama kadınları seçilemeyecekleri sıralardan aday yapan siyasi partilere de karşı duruyoruz. ‘Mış’ gibi yapılmasın. Biz istiyoruz ki seçilebilir sıralarda kadınlar olsunlar ve seçilsinler” ifadelerini kullandı.

Exit mobile version