Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Şarap üreticileri 50 milyon TL’ye varan teminat şartı getirilmesine tepkili: “Butik şarapçılığın sonu olur”


Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yayınladığı bir tebliğ taslağı Türkiye’de şarap sektöründen tepki çekti. Tebliğ taslağına göre, tütün ve alkollü içki üreten, ithal eden tüm firmalardan üretim kapasitelerine göre 50 milyon TL’ye varan miktarda teminat isteniyor.

Şarap üreticileri 1 Ocak’ta yürürlüğe girmesi beklenen uygulamanın, “butik üretici” olarak tabir edilen ve Türkiye’de şarap sektöründe en büyük payı oluşturan küçük ve orta ölçekli firmaların sonu olacağını savunuyor.

Tütün, tütün mamulleri ve alkollü içkiler piyasasında üreticilerden teminat alınmasına ilişkin kanun teklifi geçen yıl TBMM’de kabul edilmişti.

Bakanlığın uygulamayı hayata geçirmek için hazırladığı tebliğ taslağına göre, şarap, bira gibi içkileri kapsayan fermente alkollü içki ana kategorisinde toplam 20 bin litre ve altında yıllık üretim kapasitesi olanlardan 5 milyon Türk Lirası, 20 bin ile 300 bin litre arası yıllık kapasitesi olanlardan 10 milyon Türk Lirası, 300 bin litre üzeri yıllık kapasitesi olanlardan 30 milyon Türk Lirası teminat istenecek. Distile alkollü içki ana kategorisindeyse yıllık kapasiteye bakılmaksızın 50 milyon Türk Lirası teminat alınacak.

Teminat tutarları her yıl yeniden değerleme oranında arttırılacak. Teminatlarını yatırmayanların üretim izinleri de askıya alınacak.

“Teminatın paraya çevrilmesinin önü çok açık”

Türkiye’de butik şarap üretiminde son yıllarda öne çıkan İzmir’in Urla ilçesinde şarap üreticiliği yapan Serpil Şener, birçok üreticinin teminatları ödeyemeyip üretim iznini kaybedebileceğini söyledi.

Bakanlık teminatını yatırmayan şarap üreticilerinin, üretim iznini askıya alacak.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Şener, “20 bin litrenin üzerinde üretim yaptığımız için bizden 10 milyon TL teminat talep ediliyor. Tabii ki böyle bir nakit teminatı kimsenin hazır etmesi mümkün değil. Bunun için muhakkak ki bankalara gideceğiz. Bankalar da bizden bunun karşılığında nakit blokaj ya da gayrimenkul teminatı isteyecek. Bu da bizi inanılmaz derecede zora sokacak, hem tasarruf yetkimizi sınırlayacak hem de maddi külfet getirecek bir uygulama maalesef” dedi.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın teminatı paraya çevirme yetkisinin önünün çok açık olduğunu belirten Şener, “Taslakta, kesilecek idari para cezası veya amme alacağı yüzde 2’leri bulduğu takdirde idarenin bunu paraya çevirerek derhal veznesine alma yetkisi var. Bu, bizi inanılmaz zorlayacak bir şey. Yüzde 2 çok küçük bir oran. Yanlışlıkla herhangi bir verginizi bir gün bile yatırmayı unutsanız, bu sizin bankalar nezdinde teminat mektubunun paraya çevrilmesiyle kredibilitenizin sona ermesi demek” diye konuştu.

Bakanlığın teminatın ödenmemesi durumunda firmaların üretim izinlerini askıya almasının anayasaya aykırılık taşıdığını savunan Şener, “Anayasa Mahkemesi aslında ‘askıya alma’ ibaresini iptal etmiş durumda ama bugün görüyoruz ki tasarıya aynı ibare metinde yer alacak şekilde geçmiş durumda. Bunun anayasaya aykırı olduğunu düşünüyoruz. Bu yaptırım çok ağır bir yaptırım. Tamamen sektörü yok edecek bir yaptırım. Çünkü idari para cezası kesmek, bakanlığın elinde. O para cezasının miktarına göre teminat mektubunu paraya çevirmek de bakanlığın elinde. Öyleyse yürütme ve neredeyse yargı aynı kurumun elinde. Bu, erkler ayrılığını da darbeleyen bir düzenleme” dedi.

“Kaybeden Türkiye olacak”

Türkiye’de şarap sektöründe büyük üretim kapasitesi olan az sayıda firma bulunurken, üretim kapasitesi düşük, küçük ve orta ölçekli firmalarsa sektörün sayıca çoğunluğunu oluşturuyor.

Teminat uygulamasının şarap sektörünün neredeyse tamamını tehdit altına aldığına dikkat çeken Şener, “Daha iyi şarap yapmak üzere amatör ruhla yaklaşıyoruz. Kadim üzümlerimizi yeniden yaşatmak, bunlarla iyi şaraplar yapmak, adımızı bu şekilde dünyaya duyurmak üzere çalışıyoruz. Amaç burada bir ticari meta değil. Biz şaraba hiçbir zaman ticari bir meta olarak bakmıyoruz. Getirisini de öyle düşünmüyoruz. Bize getirilecek bu tür mali külfetler bu sektörde amatör ruhla çalışan birçok kişinin geri adım atmasına ve sektörden çıkmasına sebep olacak. Bu da Türk şarapçılığının kaliteli butik üretimin maalesef çok ciddi yara almasına sebep olacak. Türkiye kaybedecek” ifadelerini kullandı.

Üreticiler Bakanlığın teminatı paraya çevirme yetkisinin de önünün çok açık olduğu eleştirisini yapıyor.

“Tahsil edemezsem” diye vergiyi teminat yoluyla önceden istiyorlar”

Butik şarap üreticileri aynı zamanda Türkiye’de turizmin de önemli bir ayağını oluşturuyor. İzmir Urla’da 9 butik şarap üreticisinin oluşturduğu “Bağ Yolu” adıyla turistik bir rota bulunuyor.

Bölgedeki tüm şarap üreticilerini birbirine bağlayan bu yol, son yıllarda İzmir’e gelen yerli ve yabancı turistlerin de uğrak noktalarından.

Urla Bağ Yolu Derneği Başkanı ve şarap üreticisi Can Ortabaş da tebliğ taslağı hayata geçerse birçok butik üreticinin sektörden çekileceği görüşünü paylaşıyor.

Türkiye Şarap Üreticileri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi de olan Ortabaş, “Devlette bir para ihtiyacı ve sıkışıklığı var. Uygulamanın gerekçesi olarak devlet burada diyor ki, ‘ÖTV’yi tahsil edemediğim üreticiler var. Bunlar sırf şarap üreticileri de değil. Tahsil edemezsem diye sizden önceden istiyorum’ diyor. Bu, anayasaya da ticari hukuka da hak ve eşitliğe de aykırı” dedi.

Türkiye’de şarap sektöründe büyük üretim kapasitesi olan az sayıda firma bulunurken, üretim kapasitesi düşük küçük ve orta ölçekli firmalarsa sektörün sayıca çoğunluğunu oluşturuyor.

“Bu kadar iyi giden bir sektör bir anda mahvolur”

VOA Türkçe’ye değerlendirmede bulunan Ortabaş, “Sektörün geneli için sonucu kötü olur. Çünkü son 10-15 yıldır bizim ‘kreatif’ (yaratıcı) diye tabir ettiğimiz küçük üreticilerin girmesiyle, Türkiye’deki farklı ‘terua’lar yani daha güzel şarap yapılabilen yerler keşfedildi ve sektör gelişti. Ciddi bir rekabet oluştu. Rekabet, kalite demektir. Tüketiciye bunun olumlu yansıması demektir. Rekabet tüketici için de iyidir. Aslında sektör için de çok iyidir. Bunların hepsi mahvolur. Bu kadar iyi giden bir sektör, bir anda mahvolur. Zaten hükümetin alkole bakışı olumlu değil. Bunu hepimiz biliyoruz. Olabilir, bu onların düşünce tarzıdır ama bu, ‘hem şarap üretebilirsin hem de üretemezsin’ demek gibi bir şey” diye konuştu.

“Küçük üreticiler olmazsa bu iş olmaz”

Taslağın hayata geçmesinden turizmin de ağır darbe alacağını vurgulayan Ortabaş, “Ben şaraphanemi açalı 13 sene oldu. Beşinci yılımızda 70-80 bin ziyaretçi almaya başladık. Dünya ortalamasında müze turisti zengindir ama bir şarap turisti 5-6 katını harcar. Antalya’daki her şey dahil turistin 15-20 katını harcar. Türkiye’nin aslında en çok ihtiyaç duyduğu turisttir. Şarap resmin aslında küçücük bir parçasıdır. Geri kalan parçası onun etkilediği diğer sektörlerdir. Yani buraya ziyarete gelen her kişi bir yerde yemek yemek zorunda, bir yerde kalmak zorunda” ifadelerini kullandı.

Dernek olarak Tarım ve Orman Bakanlığı ile görüşeceklerini de ifade eden Ortabaş, “Küçük üreticiler olmazsa bu iş olmaz. Küçük üreticiler büyük üreticilerin de ihtiyacıdır. Kol kola gireceği insanlardır. Dolayısıyla ben bu kanun çalışmasının hiç tartışılmadan geri çekileceğine inanıyorum. Hükümet sevse de sevmese de doğru olanı anlayacağını düşünüyorum. Haksızlık yapılmayacağını düşünüyorum” dedi.

Exit mobile version