Adalet Bakanlığı, motokurye Yunus Emre Göçer’in ölümüne neden olan kazayla ilgili soruşturma başlattı. İlk tespit raporunu hazırlayan polis ve Göçer’e çarpan Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud’un oğlu Mohamed Hassan Sheikh Mohamud’in karakolda ifadesini alıp serbest bırakan polisler soruşturma kapsamında.
Göçer’in kazanın hemen ardından hastanede entübe edilerek yoğun bakıma alınmasına rağmen, Somali Cumhurbaşkanı’nın oğluyla ilgili herhangi bir “tedbir” mekanizmasının uygulanmaması sürece dair soru işaretlerini büyütüyor.
Avukat Çimen: “Kusurlu kim?”
Göçer ailesinin avukatı Iyaz Çimen, kazadan sonra beş gün boyunca savcılığa “tutuklama talebi” başvurusunda bulunduğunu ancak bu istemlerinin kabul edilmediğini söylüyor. VOA Türkçe’nin konuştuğu Çimen, şunları dile getirdi:
“Kaza gününün akşamı karakola gittik yüzümüze bakmadılar. Savcılıkta 30 Kasım’dan 7 Aralık’a kadar sekiz gün tutuklama talebinde bulunduk. Tutuklanmadı. Üstelik yurtdışı çıkışı dahil hiçbir adli kontrol talebi uygulanmadı. Bunlar olurken bir haber ajansından Somali Devlet Başkanı’nın oğlunun 2 Aralık’ta yani bizim ilk tutuklama başvurumuzdan üç gün sonra tarifeli uçuşla Türkiye’den çıktığını okuduk. Burada açık bir ihmal, bir kusur var. Şimdi burada trafik polisi mi kusurlu, karakol polisi mi kusurlu, savcılık mı kusurlu? Haydi trafik polisleri şüpheliden ilk beyanı aldıklarında ellerinde görüntü yok ama karakoldakiler salıverdiklerinde görüntüyü izlemişlerdi ama salıverdiler. Sonrasında da Yunus Emre Göçer’in cenazesi defnedilene kadar bir şey yapılmadı.”
Adalet Bakanı soruyu “gündem Filistin” diye yanıtlamadı
Kaza 30 Kasım’da oldu. Yunus Emre Göçer kazadan altı gün sonra tedavi gördüğü hastanede vefat etti ve 7 Aralık’ta defnedildi. Ama konu Türkiye’nin gündemine 8 Aralık’ta Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un bir gazetecinin sorusuna verdiği, “Gerekli adli işlemler yapılacaktır. Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Eğer ortada bir kusur varsa, suç varsa bunun takipçisi olunacaktır. Somali Cumhurbaşkanı’nın oğlu da olabilir, vatandaş da olabilir” yanıtıyla girdi.
Sonrasında zaten yurtdışına çıkmış olan Mohamed Hassan Sheikh Mohamud hakkında önce yurtdışına çıkış yasağı ve gözaltı kararı çıkartıldı.
Dün İstanbul’da bu konuda kendisine yöneltilen soruya “Gündem Filistin, Bakın gündem Filistin” yanıtı veren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç sosyal medyada kendisine yöneltilen eleştiriler üzerine hakkında yazılan haberlerde “dezenformasyon” yapıldığını iddia etti.
Günaydın: “Gözaltı ve tutuklama kararı verilmiyorsa bakanlıktan ya da yüksek makamlardan talimat gelmiştir”
CHP TBMM Grup Başkan Vekili Gökhan Günaydın ise böyle bir kazada ancak yüksek mevkilerden talimat gelmesi halinde tutuklama olamayacağını söyledi.
VOA Türkçe’nin konuştuğu Günaydın, “Merhum Yunus Emre Göçer hastanede entübe edilerek yoğun bakıma alınmışken adli kontrol verilmiyorsa orada zaten şüpheli bir durum oluşuyor. Türkiye ile Somali arasındaki ilişkiler son 15 yılda epey derin. Tabii böyle kordiplomatik aracı kazaya karışırsa dışişleri bakanlığı da vaziyet eder. Ama burada kazayı yapan kişi tutuklanmıyorsa ki bu kazada salıverme oluyor o kişi tutuklatmayan adalet mekanizmasıdır. Böyle bir durumda gözaltı ve tutuklama kararı verilmiyorsa bakanlıktan ya da yüksek makamlardan talimat gelmiştir” dedi.
Motokuryelerden “Yunus Emre için adalet” eylemi
Bu arada dün yaklaşık 250 motokurye Zincirlikuyu’dan Çağlayan Adalet Sarayı’na kadar motosikletleri ile protesto geçişi gerçekleştirdiler.
Eyleme Avukat Iyaz Çimen ile birlikte CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de katıldı.
Motokuryeler adına konuşan adına konuşan Mehmet Coşkun, “Bizler tüm motokuryeler diyoruz ki ‘Artık ölmek istemiyoruz!’ Bizi fark edin. Bizim de evimizde bekleyen anamız, eşimiz, ailemiz var” dedi.
Motokuryeler “Yunus Emre için adalet” ve “ya hep beraber ya hiç birimiz” diye sloganlar atarak dağıldılar.