Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Küresel piyasalarda gelecek hafta neler bekleniyor?

Küresel piyasalarda gelecek hafta neler bekleniyor?


Dünya genelinde önemli merkez bankalarının, yaklaşık iki senedir enflasyonla mücadele kapsamında attıkları şahin adımların sonuna gelindiğine yönelik tahminler günden güne güçlenmeye devam ediyor.

Fed’in şahin para politikası adımlarının, geçen hafta açıklanan veriler üzerinde de etkisi hissedilirken, söz konusu veriler ABD ekonomisinin “yumuşak iniş” yapabileceğine ilişkin öngörüleri de destekledi.

Ülkede Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 5,2 ile beklentilerin üzerinde artış gösterirken, böylece ABD ekonomisi, 2021 yılının son çeyreğinden bu yana en güçlü büyümeyi kaydetti.

Analistler, ülke ekonomisinin bu yılın üçüncü çeyreğinde beklentilerin üzerinde büyümesine karşın tüketici harcamalarına ilişkin verilerin talepteki soğumaya işaret ettiğini belirterek, bu durumun ekonominin resesyona girmeden yumuşak iniş yapabileceği ihtimalini artırdığını söyledi.

Üçüncü çeyrekte kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksindeki artış, yüzde 2,9’dan yüzde 2,8’e düşürüldü. Gıda ve enerji harcamalarının hesaplama dışı tutulduğu çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksindeki artış da yüzde 2,4’ten yüzde 2,3’e revize edildi.

Kişisel tüketim harcamalarındaki zayıflamanın Fed’in politika adımlarının etkili olduğuna işaret ettiğini aktaran analistler, böylece bankanın gelecek yılın ilk yarısında faiz indirimine başlayabileceğine yönelik beklentilerin desteklendiğini dile getirdi.

Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’in gelecek iki toplantıda politika faizini sabit tutmasına kesin gözüyle bakılırken, bankanın haziranda faiz indirimine başlayacağına yönelik tahminler mayıs ayına taşındı.

ABD’de kişisel tüketim harcamaları ekimde aylık bazda yüzde 0,2 artış kaydetti. Fed’in enflasyon göstergesi olarak dikkate aldığı çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi, aynı dönemde aylık bazda yüzde 0,2 ve yıllık bazda yüzde 3,5 ile beklentiler doğrultusunda arttı.

Fed Başkanı Jerome Powell ve banka yetkililerinin sözle yönlendirmeleri de geçen hafta yatırımcılar tarafından takip edilirken, Powell, Atlanta’daki Spelman College’da yaptığı konuşmada, “Yeterince kısıtlayıcı bir duruşa ulaştığımız sonucuna güvenle varmak veya politikanın ne zaman gevşeyebileceğine dair yorum yapmak için erken olacaktır. Gerekmesi halinde politikayı daha da sıkılaştırmaya hazırız.” ifadelerini kullandı.

Analistler, Powell’ın faiz oranlarının oldukça kısıtlayıcı bir bölgede olduğuna ilişkin sözle yönlendirmesinin piyasalar tarafından olumlu karşılandığını ifade ederek, para politikasının gevşetilmesi konusunda konuşmak için erken olduğu yönündeki uyarısının ise şimdilik göz ardı edildiğini kaydetti.

Chicago Fed Başkanı Austan Goolsbee, enflasyonun tam istedikleri gibi yavaşladığını belirterek, enflasyonda hedeflenen yüzde 2’ye doğru gittiklerini dile getirdi.

San Francisco Fed Başkanı Mary Daly, son enflasyon verilerinin cesaret verici olduğunu ancak erken zafer ilan edilmemesi gerektiğini bildirdi.

Öte yandan, ABD basınında, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonunun (SEC), Grayscale’in spot Bitcoin borsa yatırım fonu (ETF) başvurusunu ocak ayı başında onaylayabileceği haberi yer aldı. SEC, daha önce Grayscale’in Bitcoin ETF başvurusunu reddetmiş ancak temyiz mahkemesi başvurunun reddedilmesinin hatalı olduğuna hükmetmişti.

Başvuruya ilişkin iyimserlikle Bitcoin yüzde 3 artışla 39 bin dolara kadar çıkarken, Mayıs 2022’den bu yana en yüksek seviyesini test etti. Bitcoin, şu sıralarda ise 38 bin 800 dolarda seyrediyor.

Geçen hafta, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun günde yaklaşık 900 bin varillik arz kesintisini kabul etmesine rağmen Brent petrolün varil fiyatı, yüzde 2,2 azalışla haftayı 79,1 dolardan tamamladı.

Analistler, söz konusu düşüşün, yatırımcıların bu arz kesintisinin uygulanacağına yönelik şüphelerinin olduğuna işaret ettiğini söyledi.

Bu gelişmelerin ardından küresel çapta dolara olan talep de azalmaya devam ederken, dolar endeksi düşüş eğilimini üst üste üçüncü haftaya taşıyarak, haftayı yüzde 0,2 azalışla 103,2 seviyesinden tamamladı. Aylık bazda da yüzde 3 azalışla bu yılın en sert aylık düşüşünü kaydetti.

Altının ons fiyatı, 2 bin 75 doları aşarak rekor kırarken, yüzde 3,4 artışla haftayı 2 bin 71,5 dolardan tamamlayarak tüm zamanların en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi.

ABD 10 yıllık tahvil faizi yaklaşık 27 baz puan gerileyerek yüzde 4,20 seviyesine indi. Böylece, söz konusu getiri son 3 ayın en düşük seviyesine gelmiş oldu.

Dow Jones ve S&P 500 endeksi, yaklaşık son 2 yılın en yüksek seviyesine çıktı

Yoğun veri gündemi ve Fed yetkililerinin sözle yönlendirmelerinin olduğu haftada New York borsaları pozitif bir seyir izlerken, gelecek hafta ABD’de açıklanacak istihdam raporundaki veriler yatırımcıların odağına yerleşti.

Analistler, ABD’de iş gücü piyasasındaki güçlü duruşun devam ettiğini anımsatarak, gelecek hafta tarım dışı istihdam başta olmak üzere istihdam raporundaki verilerin piyasalarda oynaklığı artırmasının beklendiğini vurguladı.

Ülkede geçen hafta açıklanan verilere göre, ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı geçen hafta 218 bine yükselirken, söz konusu veri, piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti. Süregelen işsizlik maaşı başvuru sayısı ise 86 bin kişi artarak 1 milyon 927 bin oldu ve Kasım 2021’den bu yana en yüksek seviyeye çıktı.

ABD’de bekleyen konut satışları endeksi ise ekimde yüzde 1,5 azalarak 2001’den sonraki en düşük seviyesini kaydetti. Ülkede inşaat harcamaları ise ekimde yüzde 0,6 ile piyasa beklentilerinin üzerinde arttı.

Ülkede Tedarik Yönetim Enstitüsü’nün (ISM) imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), kasımda 46,7 ile piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti. S&P Global’in açıkladığı nihai verilere göre de kasım ayı imalat sektörü PMI verisi beklentilere paralel 49,4 oldu.

Söz konusu gelişmelerle birlikte New York borsası yükseliş eğilimini üst üste beşinci haftaya taşırken, Dow Jones ve S&P 500 endeksi yaklaşık son iki yılın en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi.

Aylık bazda incelendiğinde, kasımda yılın en güçlü yükseliş performansını sergileyen New York borsasındaki Dow Jones, S&P 500 ve Nasdaq endeksleri aylık bazda sırasıyla yüzde 8,8, 8,9 ve 10,7 artış kaydetti.

Haftalık bazda da Nasdaq endeksi yüzde 0,38, S&P 500 endeksi yüzde 0,77 ve Dow Jones endeksi yüzde 2,42 değer kazancıyla haftayı tamamladı.

4 Aralık ile başlayan haftanın veri takviminde, pazartesi fabrika ve dayanıklı mal siparişleri, salı hizmet sektörü ve bileşik PMI, çarşamba ADP istihdam raporu ve dış ticaret açığı, perşembe haftalık işsizlik maaşı başvuruları, toptan stoklar, cuma ise istihdam raporu ve Michigan Tüketici Güven Endeksi verileri takip edilecek.

Almanya’da DAX endeksi son 4 ayın en yüksek seviyesine çıktı

Avrupa borsalarında da geçen hafta pozitif seyir hakim olurken, Almanya’da DAX endeksi yükseliş eğilimini üst üste beşinci haftaya taşıyarak son 4 ayın en yüksek haftalık kapanışını gerçekleştirdi. Gelecek hafta Avro Bölgesi’nde büyüme başta olmak üzere yoğun veri gündemi takip edilecek.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde, geçen hafta Brüksel’de düzenlenen Avrupa Parlamentosu (AP) Ekonomik ve Mali İşler Komitesi’nin “Parasal Diyalog” başlıklı oturumunda gerçekleştirdiği konuşmada, enflasyonun gerilemeye devam ettiğini ancak halen çok uzun süre yüksek kalmasının beklendiğini söyledi.

ECB’nin, son toplantısında faiz oranlarını 25 baz puan artırma kararı aldığını hatırlatan Lagarde, faiz oranlarının yeterince uzun bir süre mevcut seviyelerde sürdürülmesi halinde enflasyon hedefinin yakalanabileceğini dile getirdi.

Öte yandan, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, hükümetinin vatandaşlar ve şirketler için kemer sıkma kararlarını da içerebilecek 2024 bütçesini “mümkün olduğu kadar çabuk” hazırlamak için meclisle birlikte çalıştıklarını belirterek, yarı iletken gibi önemli sektörleri destekleyeceklerini kaydetti.

Avrupa Birliği (AB), üye ülkelerdeki elektrik şebekesinin ihtiyacı karşılayabilmesi için 2030’a kadar toplam 584 milyar avroluk yatırım gerektiğini bildirdi.

Yoğun veri gündeminin olduğu haftayı geride bırakırken, analistler, Almanya ve İspanya’da enflasyon verilerinin piyasa beklentilerinin altında gerçekleşmesinin ardından pay piyasalarında risk iştahının arttığını kaydetti.

Yıllık enflasyon öncü verilere göre kasımda Almanya ve İspanya’da yüzde 3,2 ile öngörülerin altında kalırken, Avro Bölgesi’nde öncü Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) de aynı dönemde yüzde 2,4 artışla tahminlerin altında kaldı.

Bölge genelinde açıklanan imalat sanayi PMI verilerinin 50 seviyesinin altında gelmesine karşın beklentileri aşması da risk iştahını destekleyen başka bir etken oldu.

Avro Bölgesi’nde işsizlik oranı ekimde yüzde 6,5 seviyesini korurken, aynı dönemde Almanya’da işsizlik oranının yüzde 5,8’den yüzde 5,9’a yükselmesi dikkati çekti.

Ayrıca, avro/dolar paritesi, kasımda aylık bazda yüzde 2,9 artışla son 1 yılın en güçlü yükselişini gerçekleştirdi. Parite haftayı ise yüzde 0,5 azalışla 1,0870 seviyesinden tamamladı.

Söz konusu gelişmelerle geçen hafta Almanya’da DAX endeksi de yüzde 2,30, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,73, İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 1,69 ve İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,55 değer kazandı.

Gelecek hafta salı günü bölge genelinde hizmet sektörü ve bileşik PMI, Avro Bölgesi’nde ÜFE, çarşamba günü Almanya’da fabrika siparişleri, perşembe günü Avro Bölgesi’nde büyüme, cuma günü Almanya’da nihai enflasyon verileri takip edilecek.

Asya pay piyasalarında, Güney Kore hariç satıcılı bir seyir izlendi

Bölgede geçen hafta açıklanan veriler karışık sinyaller verirken, Çin’de ekonomik aktiviteye ilişkin endişeler de devam ediyor. Gelecek hafta gözler Japonya’da enflasyon ve büyüme verilerine çevrildi.

Analistler, Çin ekonomisinde kırılganlığın sürdürdüğünü ifade ederek, Çin hükümetinin ekonomiye desteğinin artabileceği ihtimaliyle pay piyasalarındaki satış baskısının sınırlı kaldığını dile getirdi.

Geçen hafta, Çin’de açıklanan verilere göre, imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) 49,4 ve hizmet sektörü PMI 50,2 ile beklentilerin altında kalırken, bileşik PMI 50,4 oldu. Caixin imalat sanayi PMI ise 50,7 ile öngörüleri aştı.

Ülkede sanayi karları ocak-ekim döneminde yüzde 7,8 azalırken, analistler, Çin’de emlak piyasasına ilişkin devam eden endişelerin de satış baskısına neden olduğunu söyledi.

Japonya’da açıklanan veriler de karışık sinyaller verirken, ülkede sanayi üretimi ekimde aylık yüzde 1 artarak beklentileri aştı. Perakende satışlar ise yıllık yüzde 4,2 artışla öngörülerin altında kaldı.

Japonya Merkez Bankası (BoJ) üyesi Toyoaki Nakamura, merkez bankasının ultra gevşek para politikasını değiştirmeden önce muhtemelen biraz daha zamana ihtiyacı olacağını söyledi.

Bu gelişmelerle düşüş eğilimini üst üste üçüncü haftaya taşıyan dolar/yen paritesi, geçen hafta yüzde 1,7 azalışla 146,9 seviyesinden haftayı tamamladı. Parite kasımda yüzde 2,3 azalışla bu yılın en sert aylık düşüşünü kaydetti.

Öte yandan, Güney Kore Merkez Bankası, politika faizini beklentiler doğrultusunda yüzde 3,5’te sabit bıraktı. Banka böylece üst üste yedinci toplantısında faizi değiştirmeyerek sabit tutmuş oldu.

Bu gelişmeler ışığında, haftalık bazda Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 4,15, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,31 ve Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,58 azalış kaydederken, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,32 değer kazandı.

4 Aralık ile başlayan haftada, salı Japonya’da Tokyo TÜFE, perşembe Çin’de dış ticaret fazlası, cuma ise Japonya’da ekonomik büyüme ve dış ticaret istatistikleri verileri takip edilecek.

Yurt içinde gözler enflasyon verilerine çevrildi

Yurt içinde, geçen hafta yükseliş ağırlıklı bir seyir izleyen BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 0,83 artışla 8.026,27 puandan tamamlarken, gelecek hafta açıklanacak enflasyon verileri yatırımcıların odağına yerleşti.

Beklenti anketine katılan ekonomistler, kasım ayında TÜFE’nin yüzde 3,68 artmasını bekliyor.

Geçen hafta, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan, enflasyonun ana eğiliminde bir gerileme başladığını belirterek, “Kasım ayı öncü göstergeleri aylık enflasyondaki gerilemenin devam edeceğine işaret etmekte.” dedi.

Enflasyonla mücadelede ikinci olmazsa olmaz koşul olan enflasyon patikasına dair “algı, kabul ve itibar” üçlüsünün, enflasyonun bu patikaya oturabilmesi için çok önemli bir araç ve kolaylaştırıcı faktör olduğunu vurgulayan Erkan, dezenflasyonun gelecek yılın ikinci yarısından itibaren etkili olmaya başlamasını tahmin ettiklerini dile getirdi.

Analistler, TCMB’nin iletişim dilinin piyasalar açısından oldukça tatmin edici olduğunu aktararak, özellikle son dönemde öngörülebilirliğin artmaya başladığını ve bu durumda TCMB’nin kullandığı iletişim dilinin etkili olduğunu kaydetti.

Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) düşüş eğilimini sürdürerek, perşembe günü 332,8 baz puan ile 19 Mart 2021’den bu yana en düşük günlük kapanışını gerçekleştirdi.

Öte yandan, seçim sonrası yeni ekonomi yönetiminin uyguladığı politikalar ve yabancı yatırımcılarla yapılan toplantıların ardından uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından Türkiye’ye ilişkin olumlu değerlendirmeler de art arda gelmeye devam ediyor.

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), geçen hafta, Türkiye’de son dönemdeki politika düzenlemeleri nedeniyle takvim dışı değerlendirmeye giderek, ülkenin kredi görünümünü revize etti. S&P, Türkiye’nin kredi notunu “B” olarak teyit ederken, kredi notu görünümünü “durağan”dan “pozitif”e çevirdi.

Ayrıca, Avrupa’nın en büyük varlık yönetim şirketi Amundi, son dönemde Türkiye yerel pazarına ilişkin daha yapıcı bir değerlendirme içinde olduklarını bildirdi.

Yönetim merkezi Paris’te olan Amundi’nin İletişim Başkanı Jais Mehaji, yaptığı açıklamada, yaklaşık 2 trilyon dolarlık portföyü yöneten şirketin Türk lirasına ilişkin son dönemde daha olumlu bir değerlendirmeye sahip olduğuna dair haberlerin doğru olduğunu belirtti.

Dolar/TL, haftayı bir önceki kapanışın yüzde 0,1 üzerinde 28,8979’dan tamamladı.

Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 8.080 ve 8.200 seviyelerinin direnç, 8.000 ve 7.900 puanın ise destek olarak öne çıkabileceğini ifade etti.

Gelecek hafta yurt içi veri gündeminde, pazartesi günü enflasyon, salı günü reel efektif döviz kuru, perşembe hazine nakit dengesi verileri takip edilecek.

Kaynak: AA

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version