Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

İsrail saldırısı yüzünden yoğun bakımda çürüyen bebeklerin görüntüleri, Batı’nın ana haber bültenlerinde

Gazze'deki yönetim: İsrail ordusu, Şifa Hastanesi'nde yoğun bakım ünitesi ile doğumhaneyi hedef aldı


– Gazze’de İsrail ile Hamas arasında cuma günü sona eren bir haftalık geçici ateşkes sırasında El Nasr Çocuk Hastanesi’nde çekilen bir video, Batı kamuoyunun da dikkatine sunuldu. İlkin Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) kanalı Meşhed TV, İsrail’in zorla boşalttığı El Nasr Çocuk Hastanesi’nin yoğun bakım ünitesinde kaderlerine terk edilen bebeklerin öldüğü ve cesetlerinin çürüdüğünü görüntüledi. Önceki gün ABD’deki NBC News ile Britanya’daki Sky News kanalları, bu videoyu haberleştirdi.

Bu videonun bulanıklaştırılmış versiyonun sosyal medyada geniş çapta paylaşıldığını belirten NBC News, “Kuzey Gazze’deki El Nasr Çocuk Hastanesi’nin pediatrik yoğun bakım ünitesinde kaderlerine terk edilmiş bir dizi bebeğin bedenleri görülüyor” diyerek “esir takası sayesinde yeniden biraraya gelen ailelerin sevinçli sahneleriyle keskin ve acımasız tezat oluşturduğunu” belirtti.

Haberde, kasım ayı başlarında İsrail ordusunun kara saldırısını yoğunlaştırması ve hastaneleri hedef alması nedeniyle hastalarla personelin tahliye edildiği El Nasr’a iki hafta sonra ateşkes sırasında giren Dubai merkezli Meşhed TV muhabiri Muhammed Baaluşa’nın yoğun bakımda çürüyen bebekleri bulduğu aktarıldı.

HASTANENİN BOŞALTILMASINDAN 2 HAFTA SONRA ÇEKİLDİ

NBC News’un Meşhed TV’den aldığı ve incelemeden geçirdiği ham görüntülerde, Baaluşa, Arapça “Yoğun Bakım Ünitesi” tabelasının bulunduğu koridordan geçtikten sonra “Artık bu hastanenin korkunç manzaralarını göreceksiniz” diyor.

GÖĞSÜNDE BÖCEKLER DOLAŞIYOR

Hastanenin boşaltılmasından yaklaşık 2 hafta sonra çekilen görüntülerde, ölen 5 bebekten en az 3’ü, solunum cihazlarının yakınında, kateter takılmış vücutları çürümüş halde yatarken görülüyor.

Tek başına yatan ve yakınındaki yeşil oksijen tankının oksimetresine hâlâ bağlı duran çürümüş bir bebeğin göğsünde böcekler dolaşıyor.

İKİ BAĞIMSIZ ADLİ PATOLOG DOĞRULADI

NBC News, bebekleri hastane personelinin tahliyesi ile gazetecinin eriştiği an arasındaki durumunu bağımsız olarak doğrulayamayacağını, ancak iki bağımsız adli patoloğun ham görüntüleri incelediğini belirterek ekledi:

“Ölen bebeklerin ileri çürüme aşamalarının, bebeklerin terk edildiği andan videonun çekildiği tarihe kadar geçen yaklaşık iki haftayla tutarlı olduğunu söylediler.”

Geçen ay Gazze’nin kuzeyine yönelik kara saldırısını sürdüren İsrail ordusunun hastaneye ve civardaki diğer kişilere defalarca “tahliye emri” vermesi nedeniyle 10 Kasım’da doktorlar ve personel hastalarla birlikte El Nasr’ı tahliye etmek zorunda kalmıştı.

‘ELLE TAŞINAMAZ VE OKSİJEN EKİPMANI OLMADAN GÖTÜRÜLEMEZ’

Hastane Müdürü Dr. Mustafa Kahlot, yoğun silah sesleri ve bombardımanın ortasındayken, İsrail tankları tarafından kuşatılmış haldeyken, personelin çoğu prematüre olan ve “oksijen makinelerine yerleştirilmiş bulunan” 5 bebeği güvenli şekilde tahliye edemeyecekleri sonucuna vardığını söyledi.

NBC News’a telefonla konuşan Kahlot, “Nasr Hastanesinden tahliyemiz çok zor ve ateş altında gerçekleşti” diyerek ekledi: “O çocuklar elle taşınamaz ve oksijen ekipmanı olmadan tahliye edilemezdi.”

ULUSLARARASI KURULUŞLARDAN YARDIM İSTEDİLER

NBC News, tahliye sırasında çekildiğini doğruladığı bir videoda, Kahlot’un aynı pediatrik yoğun bakım ünitesinde 8 hastayı tahliye etmek için küresel kuruluşlardan yardım istediğinin görüldüğünü belirtti.

BOMBARDIMAN ALTINDA YARDIM ÇAĞRISI VİDEOSU

Arka planda monitörler bip sesi çıkarır, yataklardaki bebeklere bakım yapılırken hastanenin hava bombardımanı ve top ateşi altında olduğunu söyleyerek yardım çağrısında bulunan Kahlot, bir çocuğun “oksijen eksikliği” nedeniyle öldüğünü de doğruluyor. “İki kez bombaladılar. Önce hastane kapısını, sonra doğrudan bölümlerin üstünü. El Nasr Çocuk Hastanesi, şu anda içinde bulunduğum ve 8 hastanın yattığı yoğun bakım dışında hizmet dışı. Bu bölümde elektrik kesilirse hastalar ölür…Hastanede mahsur kaldık. Ambulanslar bize ulaşamıyor” diyor.

‘BİZİ HASTALARIMIZI GÖTÜRMEKTEN ALIKOYMAYIN’

Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) örgütünün bir temsilcisi, El Nasr Çocuk Hastanesi’nin MSF destekli bir tesis olmadığını, ancak boşaltılması sırasında örgütün “kendi kapasitesiyle hastanede bulunan” bir hemşiresinin olduğunu doğruladı. Hastaneye ailesiyle sığınan ve gönüllü çalışan erkek hemşire, 10 Kasım’da MSF’ye gönderdiği ses kaydında şunları söylüyor:

“Keskin nişancı atışı yaşandı, bu da kimsenin ayrılması veya hareket etmesine imkan bırakmadı. Bizi hastalarımızı götürmekten alıkoymayın. Yoğun bakımda oksijen makinesinde 5 hasta kaldı. Onları bıraktık. Sadece bir bebek alabildik.”

Hemşire aynı zaman diliminde çekilen ve NBC News tarafından doğrulanan ayrı bir videoda da yoğun bakım ünitesine atıfla “Hastaları yatakta bırakmak zorunda kaldık. Hiçbir hastamızı yanımıza alamadık” diyor.

EL ŞİFA’DA 8 PREMATÜRE BEBEK ÖLMÜŞ, DİĞERLERİ MISIR’A NAKLEDİLMİŞTİ

Geçen ay İsrail ordusunun yoğun bombardıman ve baskınlarına maruz kalan Gazze’nin en büyük hastanesi El Şifa’daki doktorlar, elektrik kesintileri nedeniyle onlarca prematüre bebeği hayatta tutmakta zorlanmıştı. İsrail’in günlerce içinde operasyon düzenledikten sonra zorla boşalttığı El Şifa’daki prematüre bebeklerin çoğu Filistin Kızılayı tarafından Mısır’a nakledildi. Ancak tahliye sürecinde 8 prematüre bebeğin öldüğü açıklandı.

‘ÖLÜMLERİNDEN İSRAİL ORDUSU SORUMLU’

NBC News’a konuşan Gazze’deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref Kudra, geçen ay Gazze’nin kuzeyindeki hastaneleri çalışamaz hale getiren saldırılar ve zorla tahliyeler yüzünden El Nasr Hastanesi’nde 5 çocuğun terk edildiğini söyledi. Ölümlerinden İsrail ordusunu sorumlu tutan Kudra, “Bazı vakalar sağlık ekipleri tarafından nakledildi. Ancak suni solunum makineleri ve yaşam destek cihazlarına bağlı yoğun tıbbi vakalar, sağlık ekipleri tarafından elle tahliye edilemezler. Onların taşınmasına ilişkin sağlık standartlarına uymak zorunludur” dedi.

ULUSLARARASI KIZILHAÇ KOMİTESİ’NİN MAZERETİ: ZORLU GÜVENLİK DURUMU

Hem Kahlot hem de Kudra, tahliye sürecinde geride bırakılan hastalara yardım edilmesi için Uluslararası Kızılhaç Komitesi’ni (ICRC) bilgilendirdiklerini, ancak ICRC’nin savaş koşullarında çalışma taahhüdünde bulunmadığını söyledi.

Videoyla ilgili sorular üzerine ICRC sözcüsü, Kuzey Gazze’deki hastanelerden aldıkları tahliye yardımı taleplerine “zorlu güvenlik durumu nedeniyle yanıt veremediklerini” söyledi. ICRC açıklamasında “Ölen yeni doğanların görüntüleri, çatışmalarda bebekler ve çocuklar dahil olmak üzere sivillerin nasıl bedel ödediğine dair kabul edilemez bir gerçekliği, tarif edilemez bir trajediyi temsil ediyor” denildi.

Filistinli sağlık yetkilileri, İsrail ordusunun, en kırılgan hastaların Nasr’dan taşınması için sağlık bakanlığına bağlı ambulanslarla herhangi bir koordinasyon yapılmasını yasakladığını da söyledi.

İSRAİL ORDUSUNA GÖRE SUÇLAMALAR ‘YALAN’

İsrail ordusu ise “Bu iddialar yalan olduğu kadar masum hayatların sapkın şekilde istismar edilmesi ve tehlikeli yanlış bilgilerin yayılması için araç olarak kullanılmasıdır” açıklamasını yaptı. Açıklamada “İsrail ordusunun yeni doğan bebeklerin Şifa hastanesinin pediatri koğuşundan güvenli yere taşınmasına yardımcı olduğu” dile getirildi.

BAĞIMSIZ ULUSLARARASI SORUŞTURMA ÇAĞRISI

Cenevre merkezli Euro-Med İnsan Hakları İzleme Örgütü ise Nasr’daki duruma ilişkin değerlendirmesinde, 5 yeni doğan Filistinli bebeğin ölümüyle ilgili bağımsız uluslararası soruşturma talep etti.

Euro-Med, “Ölü bedenlerinin yoğun bakımda çürümüş halde bulunması, korkunç infaz ve insanlığa karşı suç anlamına gelebilir” uyarısını yaptı.

‘HİÇBİR ÇOCUK YALNIZ ÖLMEMELİ’

NBC News’a konuşan Britanya merkezli Filistinlilere Tıbbi Yardım örgütünün Gazze Direktörü Fikr Şalltut da “İsrail’in Nasr hastanesine saldırısı nedeniyle doktorların bakımlarını bırakmak zorunda kalması sonucu kritik durumdaki çocukların öldüğü haberleri karşısında dehşete düştük” diyerek ekledi:

“Hiçbir çocuk yalnız ölmemeli.” (NBC News, Dış Haberler)


***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version