Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Hatay milletvekili Can Atalay’ın tahliye edilmesi talepleri sürüyor


İSTANBUL – Kendilerine “Can Atalay’ın Meslektaş Arkadaşları” adını veren grup, bugün Silivri Cezaevi’nde bulunan Gezi davasından hükümlü Türkiye İçi Partisi Hatay milletvekili Can Atalay’ı ziyaret etti.

Ziyaret sonrası cezaevi önünde “Can Atalay’a özgürlük” yazılı pankartı açan avukatlar, TİP milletvekili meslektaşlarının bir an evvel serbest bırakılmasını talep ettiler.

Avukatlar Can Atalay’ın kendileri aracılığıyla kamuoyuna “Dayanışma gösteren tüm toplumsal ve siyasal kesimlere teşekkürler. Bu Anayasa krizini aşmak artık memleket meselesidir. Memlekete sahip çıkacağız” mesajını ilettiğini duyurdular.

Avukat Erdem: “Türkiye’de ciddi bir yargı krizi var”

Eylem sonrası VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Avukat Mehmet Ümit Erdem, yalnız Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi’nin değil Cumhur İttifakı’nın iki büyük partisi AK Parti ve MHP’nin de Can Atalay kararı üzerinden aralarındaki hesabı görmekte olduklarını savundu.

Avukat Erdem, “Daha önceki bütün pratiklere aykırı olarak Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında bir hesaplaşma var. Yani bu hesaplaşma sadece Can Atalay meselesi de değil. Aslında o kendi aralarındaki belki AKP-MHP hesaplaşmasını burada görmek istiyorlar. Ama neticeten sonuçta halkın vekili şu anda cezaevinde kalmaya devam ediyor ve vekillik faaliyetini sürdüremiyor. Bu iş böyle gitmeyecek. Can Atalay olayında iş bir anayasal kriz boyutuna geldi. Ama yıllardır Türkiye’de ciddi bir yargı krizi var ve yargı mekanizması muhalifleri ortadan kaldırmak, muhalif düşünceleri yok etmek amacıyla yargı sopasını ölçüsüz bir biçimde kullanmaya devam etmekte” dedi.

Avukat Aytaç: “Hukuku çiğniyorlar, bunun karşısında duracağız”

Avukat Kemal Aytaç da Can Atalay’ın uğradığı haksızlık giderilene dek meslektaşlarının hakkını aramaya devam edeceklerini vurguladı.

Aytaç, “Ülkeyi yönetenler, muktedirler, iktidar sahipleri bu ülkede hukuku açıkça çiğniyorlar. Bırakın hukuku, bildiğimiz klasik kanunları dahi çiğniyorlar. Yani bir kanun devleti, kanun ülkesi bile değiliz. Bunda da ısrar ediyorlar, inat ediyorlar. Biz bunun karşısında duracağız. Başta avukatlar, hukukçular ve bütün toplum; demokrasi, özgürlükler, adalet, haklarımız için bu mücadeleyi sürdüreceğiz ve sonuçta mutlaka istediğimizi alacağız. Bu ülkeye adalet, özgürlük, demokrasi mutlaka gelecek, yerleşecek. Yolumuz uzun belki ama bu yolda yürümeye hep beraber devam edeceğiz” diye konuştu.

Avukat Kesim: “Can Atalay’ın derhal salıverilmesi yasal ve vicdani zorunluluktur”

Avukat Hülya Kesim de hem İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin hem de Yargıtay’ın 3. Dairesi’nin Anayasa ihlali yaptığı görüşünde.

Kesim, “Anayasa’nın 153. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi kararları tüm yargı makamları için kesin ve bağlayıcı niteliktedir. Yargıtay’a özel bir istisnai düzenleme yoktur. Dolayısıyla Yargıtay’ın da bu karara uyması, anayasa hükmü gereğidir. Dolayısıyla şu anda siyasi iktidar ve yönetenler tarafından yargı makamları arasında görüş ayrılığının ve uyuşmazlığının yaşandığı şeklindeki beyanları gerçekçi değildir. Açıkça 13. Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay tarafından anayasa ihlali yapılmıştır. Ve bu karar yok hükmündedir, hukuken kabul edilir değildir. Kişi hürriyeti bireysel hakların en yücesidir. Bu sebeple Şerafettin Can Atalay’ın derhal salıverilmesi yasal ve vicdani zorunluluktur” ifadelerini kullandı.

Can Atalay davasında neler oldu?

Gezi davasından tutukluyken Hatay’dan milletvekili seçilen Can Atalay’ın durumu yüksek yargının iki kurumu Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay’ı karşı karşıya getirdiği için kamuoyunun ilgisini çekiyor.

25 Nisan 2022’de tutuklanan Can Atalay, 14 Mayıs’ta milletvekili seçildiği halde tahliye edilmeyince avukatları aracılığıyla 20 Temmuz’da Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu.

AYM 25 Ekim’de 4’e karşı 9 oyla verdiği kararla Can Atalay’ın “hak ihlaline” uğradığına ve Gezi davasının yeniden görülmesine hükmetti.

Ancak önce İstanbul 13. Ceza Mahkemesi AYM kararına uymadı ve dosyayı Yargıtay 3. Ceza Dairesi’ne gönderdi.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi de 8 Kasım’da Can Atalay’ın mahkumiyet kararını onayan bir önceki (13 Temmuz’daki) Yargıtay kararının doğru olduğuna dikkat çektikten sonra AYM’nin ihlal kararına uymayı reddetmekle birlikte hem Atalay lehine karar veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulundu hem de Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesi için kararı Meclis’e gönderdi.

Numan Kurtulmuş, “TBMM herhangi bir şekilde başka bir kurum tarafından görevlendirilecek yer değildir” demişti

MHP grubu ve bir grup AK Partili milletvekili, 3. Ceza Dairesi’nin kararı uyarınca Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşmesi için Meclis Başkanlığı’ndan Yargıtay’ın kendisi hakkında verdiği kararın okunmasını istiyor. Ancak TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş bu talebi yerine getirmiş değil.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Meclis’e gönderdiği yazı hakkında 16 Kasım’da bir televizyon kanalında açıklamalarda bulunan Kurtulmuş “TBMM herhangi bir şekilde başka bir kurum tarafından görevlendirilecek yer değildir. Meclis kendi gündemine hakimdir” yorumunda bulundu.

Exit mobile version