Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Cezasızlık politikası tartışıldı: Ülkede ikili hukuk var


AMED – Ülkede ikili bir hukuk olduğunu belirten FIDH Genel Başkan Yardımcısı Reyhan Yalçındağ, cezasızlıkla mücadelenin nesillerin geleceklerine yön vermesinde önemli olduğunu söyledi. Mehmet Sincar’ın eşi Cihan Sincar ise, “Faili meçhul cinayetlerde asıl katil devlettir çünkü cinayetleri o planladı” dedi. 

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi, dernek binasında “Devlette Devamlılığın Yargısal Esası: Cezasızlık” konulu panel düzenledi. Yakınları faili meçhul bir şekilde kaybedilenlerin yakınlarının katıldığı panelin ilk oturumunda Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH)  Genel Başkan Yardımcısı Reyhan Yalçındağ, “Cezasızlık politikası ve cezasızlığın türleri” başlığıyla sunum yaptı. “Mağdur ailelerin olaylar ve yargılama süreci tanıklıkları” başlıklı konuda JİTEM tarafından katledilen Demokrasi Partisi (DEP) Milletvekili Mehmet Sincar’ın eşi Cihan Sincar ile Lice Katliamı’nda yakınlarını kaybeden Lice Adalet Arıyor Platformu Sözcüsü Şiyar Kaymaz konuştu. 

 

Panelin açılış konuşmasını yapan İHD Amed Şubesi Yöneticisi Yakup Güven, Cumhuriyet’in kuruluşundan bugüne Kürtlere karşı süren katliamları sıralayarak, bunlarla yüzleşilmediği için cezasızlıkla sonuçlandığını belirtti. 

 

‘ÜLKEDE İKİLİ HUKUK VAR’

 

Ardından sunumunu yapan Yalçındağ, Kemal Kurkut, Medeni Yıldırım ve Ceylan Önkol cinayetlerinden örnek vererek, “Faillerin bizzat açık olduğu dosyalarda dahi cezasızlıkla karşı karşıya kaldık” dedi. İkili bir hukuk işleyişi olduğunu kaydeden Yalçındağ, sanal medyada bir paylaşım yaptığı için insanların tutuklanıp, cezalandırıldığını diğer yandan katliamlarda ve faili meçhul cinayetlerde cezasızlık yolunun izlendiğine işaret etti. Bu durumun hukuka olan inanç ve güveni zedelediğini söyleyen Yalçındağ,  insanlarda başlarına bir şey geldiğinde başvuracağı bir mekanizmanın olmadığı fikrinin geliştiğini belirtti. Uğur Kaymaz’ın mezarının tahrip edildiğini hatırlatan Yalçındağ, öldürmekle kalınmadığını, mezarda dahi süren bir ırkçılığın olduğunu vurguladı. İç hukuktan ziyade uluslararası mahkemelerden alınan sonuçlara değinen Yalçındağ, köy yakılmaları ve faili meçhul cinayetlerin uluslararası arenaya taşınmasının önemli olduğunu dile getirerek, ekledi: “İnsanlık var olduğu sürece, karşısında mücadele ettiğimiz devletin zor aygıtları ne kadar ağır olursa olsun hiçbir zaman geri durmayan insan hakları savunuculuğu hakikati vardır ve var olacaktır.” Yalçındağ, cezasızlıkla mücadelenin nesillerin geleceklerine yön vermede ısrar etmeleri için önemli olduğunu söyledi.

 

‘ASIL KATİL DEVLETTİR’

 

Mehmet Sincar Davası’na dair sunum yapan Cihan Sincar, eşinin Alaattin Kanat ve diğer JİTEM ile Hizbullah tetikçilerinin takibi sonucunda tek bir silahla değil iki farklı silahla katledildiğini söyledi. Sincar, “Mehmet 10 kurşunla öldürüldü. Mehmet’in katili tek kişi değildir, iki kişidir” dedi. Mehmet Ağar’ın “Bir tuğla çekilirse duvar yıkılır” sözlerini hatırlatarak, cinayetlerin var olan sistemi koruma adına açığa çıkarılmadığını dile getirdi. Sincar, şöyle dedi: “Ne olursa olsun onların değerleri başımızın üzerinde. Apê Musa, Vedat Aydın bizim değerlerimizdir. Onları tetikçiler öldürdü, Hizbullah, JİTEM öldürdü ama asıl katil devlettir çünkü cinayetleri o planladı. Ne olursa olsun değerlerimize sahip çıkacağız. Sonuna kadar da bunun için mücadele edeceğiz. İnsan mücadelesinden kopmamalı, zaman aşımını tanımıyoruz.”

 

‘ÇOCUKLARDA TRAVMA YARATTI’

 

Lice Adalet Arıyor Platformu Sözcüsü Kaymaz ise, Lice Katliamı’nda yaşananları hatırlatarak, o dönem 13 yaşında olduğunu ve yaşananların kendisi gibi tüm çocuklarda ciddi travmalar yarattığını söyledi. Platformu kurduktan sonra Vartinis ve diğer katliamlardan haberdar olduğunu ifade eden Kaymaz, “Bahtiyar Aydın’ın öldürülmesine dair davaya ilişkin “Lice Davası’nda beklediğimiz şey gerçekleşti. İlk davayı açtığımızda zorluklar nedeniyle bırakmayı düşündük. Ancak Tahir Elçi’nin bu konuda bilgi vermesi bırakmamızı öğretti. O zaman vazgeçmedik ve davaya devam ettik. Sonucun böyle olacağını biliyorduk, bekliyorduk ancak mücadeleden vazgeçmedik. Faillerden Eşref Hatipoğlu’nu sanık sandalyesine oturtmamız önemliydi. Düşünün bu davada, kendi tuğgenerali öldürülmüş, Genel Kurmay Başkanlığı failin avukat ödemesini yapıyor” tepkisinde bulundu.

 

Panel, “Davadaki hukuki çarpıklıklar” ve “Cezasızlığa karşı hukuki yol ve yöntem arayışları” konu başlıklarıyla devam ediyor. 

 

 

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version