SERBEST GÖRÜŞ – Avrupa Komisyonu bugün açıkladığı raporunda Türkiye’yi “bekleme koridoru”nda tutmaya devam ederken Avrupa Birliği Komisyonu bir buçuk yılı aşkın süredir Rusya ile savaş halinde olan ülkesinin bir kısmı işgal altında olan Ukrayna ve nüfusu 2,6 milyon olan Moldova ile müzakerelerin başlatılması önerisinde bulundu.
AB sürecine 1963 yılında Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) ile imzaladığı ortak anlaşmasıyla başlayan Türkiye, 1987’de tam üyelik başvurusu yaptığında hem Ukrayna hem de Moldova, Sovyetler Birliği’nin parçasıydı.
1999 yılında AB üyeleri tarafından aday olarak kabul edilen Türkiye, 2005 yılında tam üyelik müzakerelerine başlamasına rağmen süreci tamamlanmaktan henüz çok uzakta.
GÜRCİSTAN’A ADAYLIK STATÜSÜ VERİLMESİ BOSNA HERSEK’E KATILIM MÜZAKERELERİNE BAŞLANMASI TAVSİYESİ
Avrupa Komisyonu bugün, Arnavutluk, Bosna Hersek, Kosova, Karadağ, Kuzey Makedonya, Sırbistan, Türkiye ve ilk kez Ukrayna, Moldova Cumhuriyeti ve Gürcistan’ın Avrupa Birliği’ne katılım yolunda kaydettikleri ilerleme ve mevcut durumun ayrıntılı bir değerlendirmesini sunan 2023 Genişleme Paketi’ni kabul etti.
Komisyondan yapılan açıklamada, “Rapor özellikle, temel reformların uygulanmasında kaydedilen ilerlemenin yanı sıra belirlenecek reform öncelikleri konusunda net bir rehberlik sağlamaya odaklanıyor. Katılım süreci, tamamen her ülkenin kaydettiği objektif ilerlemeye bağlı, liyakate dayalı olarak yürütülmektedir ve böyle olmaya da devam edecektir” dendi.
“(TÜRKİYE) AVRUPA BİRLİĞİ’NDEN UZAKLAŞMA YÖNÜNDEKİ OLUMSUZ EĞİLİMİ TERSİNE ÇEVİRMEMİŞTİR”
Raporun Türkiye ile ilgili kısmında Ankara’nın AB’den uzaklaşma eğiliminde bir değişiklik olmadığı vurgulandı.
Raporda, “Türkiye, Avrupa Birliği için kilit bir ortak ve aday ülke olmaya devam etmektedir; ancak, katılım müzakereleri Avrupa Birliği Konseyi’nin kararı doğrultusunda 2018’den bu yana durmuştur. Ülke, Avrupa Birliği’nden uzaklaşma yönündeki olumsuz eğilimi tersine çevirmemiş ve katılımla ilgili reformları sınırlı ölçüde gerçekleştirmiştir. Türkiye ile ortak ilgi alanlarındaki iş birliği terörle mücadele, ekonomi, enerji, gıda güvenliği, göç ve ulaştırma gibi temel alanlarda devam etmiştir. Türkiye’nin, AB’nin ODGP’sına (Ortak Dışişleri ve Güvenlik Politikası) uyumu önemli ölçüde arttırmak için kararlı adımlar atması ve kısıtlayıcı tedbirlerin delinmesinin önlenmesi ve tespit edilmesi konusunda işbirliğini arttırması gerekmektedir” ifadelerine yer verildi.
Avrupa Komisyonu AB Konseyi tarafından yapılan görevlendirmenin ardından Yüksek Temsilci ve Komisyon, AB Konseyi tarafından belirlenen araçlar ve seçenekler temelinde, stratejik ve yüzü geleceğe dönük bir şekilde ilerlemek amacıyla, Kasım ayında AB-Türkiye ilişkilerinin son durumu hakkında Konsey’e yeni bir rapor sunacak.
LEYEN: “GENİŞLEME, AVRUPA BİRLİĞİ İÇİN HAYATİ BİR POLİTİKADIR”
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, raporun sunumu ile ilgili yaptığı açıklamada genişlemenin devam edeceği mesajını verdi.
Leyen, “Genişleme, Avrupa Birliği için hayati bir politikadır. Birliğimizi tamamlamak tarihin çağrısı, Birliğimizin doğal ufkudur. Birliğimizi tamamlamanın aynı zamanda güçlü bir ekonomik ve jeopolitik mantığı da vardır. Geçmişteki genişlemeler, hem katılım sürecindeki ülkeler hem de AB için sürecin muazzam faydalar sağladığını göstermiştir. Bu süreçte hepimiz kazanıyoruz” dedi.
Kaynak: Gerçek Gündem
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***