– ‘Taxi Driver’ (Taksi Şöförü), ‘The Deer Hunter’ (Avcı), ‘The Godfather II’ gibi sinema tarihinin modern klasiklerinde canlandırdığı rollerle hafızalara kazınan usta aktör Robert De Niro, Gotham Ödülleri töreninde yaptığı konuşmada, eski ABD Başkanı Donald Trump’ı eleştirdiği kısımların kendisine haber verilmeden çıkarıldığını ifade etti.
BBC’nin haberine göre, De Niro, New York’ta 33’üncüsü düzenlenen Gotham Ödülleri’nde Leonardo DiCaprio ve Lily Gladstone ile başrollerini paylaştığı “Dolunay Katilleri” filmine ödül vermek üzere çıktığı sahnede, hazırladığı konuşmayı okumaya başladı. Konuşmasını yarıda keserek “Konuşmamın başı değişmiş, kesilmiş. Bundan haberim yoktu” diyen De Niro, konuşmasında Trump’ı eleştirdiği kısımların kendisine sorulmadan çıkarıldığını belirtti.
‘TRUMP BİZE 30 BİNDEN FAZLA YALAN SÖYLEDİ’
Konuşmasının orijinal metnini telefonundan okumaya devam eden De Niro, Trump’ın “yalanlarına” atıfta bulunarak “Eski başkan görevde olduğu 4 yıl boyunca bize 30 binden fazla kez yalan söyledi ve şu anki intikam kampanyasında da hızını kesmiyor” ifadelerini kullandı.
Gotham Ödülleri’ne ve “Dolunay Katilleri”ni yapan Apple’a teşekkür etmesi gerektiğini söyleyen De Niro, “Ama yaptıkları için onlara teşekkür etmek içimden gelmiyor. Bunu yapmaya nasıl cesaret ederler?” dedi.
‘TRUMP’I DURDUR ZİRVESİ’NDE DE TRUMP’A YÖNELİK AĞIR SÖZLER SÖYLEMİŞTİ
Robert De Niro, “Trump’ı Durdur Zirvesi” için hazırladığı konuşmasında, Trump’a yönelik ağır sözleri gündem olmuştu.
Yıllarca kötü adamların karakterlerini, tavırlarını, zalimliklerini incelediğini söyleyen De Niro, “Bu adam öyle olmaya çalışıyor ama bunu tam olarak başaramıyor. “Hırsızlar arasında namus” diye bir şey vardır. Evet, suçluların bile genellikle doğru ve yanlış duygusu vardır. Doğru şeyi yapıp yapmadıkları farklı bir hikaye ama ne kadar çarpık olursa olsun bir ahlaki kuralları var. Donald Trump bunu yapmıyor. Ahlakı ve ahlakı olmayan, sert bir adam özentisi” demişti.
Covid-19’a yakalandığı için konuşmasını kendisi yapamayan De Niro şu ifadeleri kullandı:
“Kötü adamları incelemek için çok zaman harcadım. Karakterlerini, tavırlarını, zalimliklerinin son derece bayağılığını inceledim. Ancak Donald Trump’ta farklı bir şeyler var. Ona baktığımda kötü bir adam görmüyorum. Tamamen.
Kötü bir tane görüyorum.
Yıllar geçtikçe orada burada gangsterlerle tanıştım. Bu adam öyle olmaya çalışıyor ama bunu tam olarak başaramıyor. “Hırsızlar arasında namus” diye bir şey vardır. Evet, suçluların bile genellikle doğru ve yanlış duygusu vardır. Doğru şeyi yapıp yapmadıkları farklı bir hikaye ama ne kadar çarpık olursa olsun bir ahlaki kuralları var.
Donald Trump bunu yapmıyor. Ahlakı ve ahlakı olmayan, sert bir adam özentisi. Doğru ya da yanlış duygusu yok. Kendinden başka kimseye saygısı yok; yönetmesi ve koruması gereken insanlara, iş yaptığı insanlara, onu körü körüne ve sadakatle takip eden insanlara, hatta kendilerini onun “arkadaşları” olarak gören insanlara bile saygısı yok. Hepsine karşı bir nefreti var.
Biz New Yorklular onu, atmosferi zehirlediği ve şehrimizi kendi egosuna ait anıtlarla doldurduğu yıllar içinde tanıdık. Onun asla liderlik olarak düşünülmemesi gereken biri olduğunu ilk elden biliyorduk. 2016 yılında dünyayı uyarmaya çalıştık.
Çalkantılı başkanlığının yansımaları Amerika’yı böldü ve New York City’yi hayal edilemeyecek kadar sarstı. 2020’nin başlarında bir virüs dünyayı kasıp kavururken krizle nasıl sarsıldığımızı hatırlayın. Donald Trump’ın ulusal sahnede her gün abartılı davranışlarıyla yaşadık ve komşularımızın ceset torbalarına yığıldığını gördükçe acı çektik.
Bu ülkeyi koruması gereken adam, pervasızlığı ve düşüncesizliği yüzünden ülkeyi tehlikeye attı. Bu, istismarcı bir babanın aileyi korku ve şiddet içeren davranışlarla yönetmesi gibiydi. Bu, New York’un uyarısının dikkate alınmamasının sonucuydu. Bir dahaki sefere daha kötü olacağını biliyoruz.
Hata yapmayın: iki kez suçlanan, 4 kez suçlanan Donald Trump hala bir aptal. Ama Amerikalı kardeşlerimizin onu öylece silmelerine izin veremeyiz. Kötülük, küçümseyici alaycılığın gölgesinde büyür, bu yüzden Donald Trump tehlikesini çok ciddiye almalıyız.
Bu nedenle bugün bir uyarı daha yapıyoruz. Abraham Lincoln’ün burada, New York’un atan kalbinde, Amerika’nın geri kalanına konuştuğu yerden:
Bu bizim son şansımız.
Demokrasi, diktatör özentisinin dönüşünden sağ çıkamayacak.
Ve eğer bölünürsek bu kötülüğün üstesinden gelemez.
Biz bu konuda ne yapacağız? Burada koroya vaaz verdiğimi biliyorum. Bugün yaptığımız şey değerli ama bugünü yarına taşımalıyız; onu bu duvarların dışına taşımalıyız. Ülkemizin Trump’ın tehlikelerini görmezden gelen yarısına ulaşmalı ve her ne sebeple olursa olsun onu Beyaz Saray’a geri döndürmeyi desteklemeliyiz. Aptal değiller ve aptalca bir seçim yaptıkları için onları kınamamalıyız. Geleceğimiz sadece bize bağlı değil. Bu onlara bağlı.
Trump’ın takipçilerine saygıyla ulaşalım. “Demokrasi”den bahsetmeyelim. “Demokrasi” bizim kutsal kâsemiz olabilir ama bazılarına göre bu sadece bir kelime, bir kavram ve Trump’a kucak açarak ona çoktan sırt çevirmişler. Doğruyu yanlışı konuşalım. Hadi insanlıktan konuşalım. İyilikten bahsedelim. Dünyamızın güvenliği. Ailelerimiz için güvenlik. Nezaket. Onları tekrar hoş karşılayalım. Hepsini alamayacağız ama Trump’ın kabusuna son verecek kadarını alabiliriz ve bu “Trump’ı Durdurun Zirvesi”nin misyonunu yerine getirebiliriz.” (HABER MEKEZİ)
Robert De Niro: ‘Hırsızların arasında namus’ diye bir şey var, Trump bunu yapmıyor
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***