Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Anadolu Adliyesi’nden HSK’ya bir dilekçe daha: ‘Herkesi korkutan bir yapılanma var’

Başakşehir’de hakim ve savcıların oturduğu site yönetimine siviller seçilince ortalık karıştı; savcı yeni yönetimi gözaltına aldı


Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar’ın rüşvet, iş takibi, aracılık ve usulsüzlük yapan çeteyi dilekçeyle HSK’ya anlattığı Anadolu Adliyesi’nde yeni bir dilekçe daha ortaya çıktı. Adalet Komisyonu Başkanı Bekir Altun’un suçladığı Hâkim Erdinç Demet de HSK’ya dilekçe verdi. Necat Gülseven’in beraatı için kendisine yapılan baskının ses kaydını dilekçeye ekleyen Demet, “Herkesi korkutan bir yapılanma var” dedi.

BirGün gazetesinden Timur Soykan bugünkü yazısında, yargıdaki rüşvet çarkını ifşa eden İsmail Uçar’ın dilekçesiyle başlayan tartışmada yaşanan yeni gelişmeyi aktardı:

İstanbul Anadolu Başsavcısı İsmail Uçar, adliyedeki rüşvet çarkını anlatan bir yazı kaleme almış ve Hakimler Savcılar Kurulu’na (HSK)  6 Ekim 2023’te göndermişti. İsmail Uçar, yazısında uyuşturucu kaçakçılarının, silahlı soygun yapanların, yasa dışı bahis çetesi liderlerinin İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimi Sidar Demiroğlu tarafından birkaç ay içinde tahliye edildiğini anlatmıştı. Ayrıca haberlere para karşılığı erişim engeli getirildiğini ifade etmişti.

Başsavcı İsmail Uçar ayrıca 7 yıl boyunca Anadolu Adliyesi Adalet Komisyonu Başkanı olan Bekir Altun’u suçlamıştı. Bekir Altun’un bazı sanıkları kurtarmak için hakimlere baskı yaptığını iddia etmişti.

BirGün Gazetesi’nde ‘Başsavcının Rüşvet Çığlığı: Çürüyoruz’ başlıklı haberimiz büyük yankı uyandırdı. Erişime engellendi, içerik çıkarıldı. Ama gerçekler örtülemedi.

SUÇLAMALAR HAVADA UÇUŞTU

Hakim Sidar Demiroğlu, iddiaları yalanlayarak İsmail Uçar’ı suçladığı bir yazıyı HSK’ye gönderdi. İsmail Uçar’ın bir boşanma davasıyla ilgili bir cep telefonundaki görüntüleri uydurma soruşturma açarak sildirdiğini öne sürmüştü.

Bekir Altun da HSK’ye dilekçe göndererek İsmail Uçar’ın adliyede korku imparatorluğu yarattığını iddia etti. Başsavcının dilekçesinin bazı mihraklara hizmet eden, devleti yönetenlere yönelik hunharca bir operasyon olduğunu savundu.

Başsavcı İsmail Uçar yazısında Bekir Altun’un hakimlere baskısına gösterdiği örneklerden biri İstanbul 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yaşanmıştı.

‘BERAAT KARARI VERELİM’

İsmail Uçar’ın yazısında yer alan iddiaya göre; Anadolu 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nde kamuoyunda bilinen iş insanı Metin Güneş’in ortağı Necat Gülseven hakkında Hükmün Açıklanmasının Geriye Bırakılması kararıyla ilgili dosya vardı. Komisyon Başkanı Bekir Altun, mahkemenin hakimi Erdinç Demet’i arayarak “Necat Bey iyi birisidir, ben dosyada suçsuz olduğuna kani oldum. Bu dosyada beraat kararı verelim” dedi. Hakim Erdinç Demet talebi kabul etmedi. Ceza istinafta onaylandı. Ancak sanık avukatları yargılanmanın yenilenmesini talep etti.

Hakim baskılara dayanamayarak dosyadan çekildi. Yeni görevlendirilen hakim beraat kararı verdi. Adliyedeki hakimler Bekir Altun’un talimatlarına uymayanların görev yerlerinin değiştirildiğini biliyordu. Talimata uymayan 9. Asliye Ceza’nın hakimi de HSK kararnamesiyle tayin edilecekti. Ancak bir meslek büyüğünün müdahalesiyle İstanbul Anadolu Adliyesi’nde kaldı.

Metin Güneş, AKP iktidarı döneminde çok sayıda ihale almış ve büyük servete kavuşmuş bir isimdi. TV100’ün sahibi Necat Gülseven ile yakınlıkları biliniyordu.

Bekir Altun, HSK’ye yazdığı dilekçede bu iddiaları yalanladı ve Erdinç Demet için ‘FETÖ iltisaklı’ iddiasında bulunmuştu.

‘YARGI MENSUPLARINI FİŞLEYEN BİR YAPI VAR’

Yargı içindeki bu kavgadaki son dilekçeyi Hakim Erdinç Demet yazdı. 9 yıldır hakim olduğunu 3 yıldır Anadolu 9. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görev yaptığını anlatan Erdinç Demet dilekçesinde çarpıcı iddialarda bulundu, şunları anlattı:

“… En zor görev yerim olan İstanbul’da Asliye Ceza Hakimi olarak da birçok olaya şahit oldum. Bu süreçte yargı içinde bulunan bir yapılanmanın istediği şekilde hareket etmeyip karar vermeyen hakimlerin çeşitli sıfatlarla fişlediğini, yerlerinin değiştirildiğini, yerlerini değiştirdiğini gördüm. Bu durumun birbirini tanıyan ve destekleyen meslektaşlar olduğu konusunda aklı selim her insanın anlayacağı türden bir durumdu. Kimi hakim için ‘solcu’ (beş vakit namaz kılan birileri olmalarına rağmen), kimi hakkında ‘çapkın’, kimi hakkında ‘işimize yaramaz’ gibi çeşitli iftiralar atılarak yerlerinin değiştiğini maatteessüf üzülerek şahit oldum. Kapalı kapılar ardından konuşulan bu durumun yavaş yavaş meslektaşlarım üzerinde korkuya sebep olduğunu, İstanbul’dan kurtulmak için herkesin gün saydığını gördüm. Herkes kurbanlık koyun gibi sırasının gelmesini bekliyordu. Bu baskı ortamında korkarak eğilecek bir karakterim yoktur… Savaştan kaçmadım. Korku irademi ipotek edemez. Çoğu meslektaşım bu süreçte bildikleri, şahit oldukları veya mağdur edildikleri konular olmasına rağmen üzülerek belirtiyorum ki bana ‘Adımızı geçirme ne olur bu yapılanma çok güçlü başımız ağrımasın’ dedi.”

HSK MÜFETTİŞLERİ DİNLEMEDİ

Hakim Erdinç Demet dilekçenin devamında bugüne kadar susmasının nedeninin devlet terbiyesi nedeniyle olduğunu yazdı. İsmail Uçar’ın yazısından sonra müfettişler görevlendirildiği için sustuğunu ve incelemede ifade vermek için beklediğini anlatan Hakim Erdinç Demet sonrasında yaşadıklarını şöyle anlattı:

“(İsmail Uçar’ın yazısından sonra) ardı arkası kesilmeyen cevap dilekçeleri, ihbarlar ve nihayetinde Komisyon Başkanı Sayın Bekir Altun’un şahsımı da hedef alan ‘FETÖ İltisaklısı’’ sözü beni bu yazıyı yazma konusunda düşündürmeye başladı. Süreçte HSK’nın bir açıklama yapmasını veya müfettişlerce beni çağırıp dinlemesini bekledim ancak dinlenmeyeceğimi öğrendiğim gibi Bekir Altun’un isnatlarına cevap verme seçeneğim kalmadı. Kaldı ki Bekir Bey’in bazı meclislerde hakkımda ‘O FETÖ’cü hakimi susturdum, konuşamaz’ dediğini duydum. Mevcut durumda ben ‘FETÖ iltisaklısı’ isem neden görevime devam ettiriliyorum? Değilsem neden sayın kurul açıklama yapmıyor… Mahkeme hakimi olarak duruşmalara çıktığımda ceza verdiğim bir vatandaş ‘Sen zaten FETÖ’cüsün’ dediğinde sorumluluk kimdedir?”

BEKİR ALTUN ARADI 

Hakim Erdinç Demet dilekçesinde, İsmail Uçar’ın yazısıyla gündeme gelen ve Bekir Altun’un kendisine baskı yaptığına ilişkin iddiaları da kaleme aldı. Sanık Necat Gülseven’in ünlü biri olduğundan son karar celsesinde avukatının söylemesi ile haberdar olduğunu ifade eden Hakim Erdinç Demet, yargı sürecini anlattı. Ceza verdiğini ve bunun istinaf tarafından onaylanarak 1 Kasım 2022 günü kesinleştiğini ifade etti. Ancak sanık avukatlarının yargılamanın yenilenmesi için başvurduğunu anlatan Erdinç Demet dilekçesine şöyle devam etti:

“2 Kasım 2022 tarihinde İstanbul Anadolu Adliyesi İlk Derece Yargı Adalet Komisyonluğu Başkanı Bekir Altun tarafından arandım. Bekir Altun Bey’in daha önce adliyede görevli hakimleri aradığı, taleplerine uygun karar vermeyen hakimler hakkında HSK’ya yer değişikliği istediği ve bu hakimlerin yerlerinin değiştirildiği konusuna vakıftım. Bu sebeple arandığımda başkan bey yargılanmanın yenilenmesi talebinin kabul edilmesi ve beraat kararı verilmesinden bahsetmesi üzerine ben zaman kazanmak, strateji yapmak açısından talebin değerlendirilmek üzere bölge adliye mahkemesine gönderildiğini söyledim.”

AVUKAT: NİYE İNAT EDİYORSUNUZ

Hakim Erdinç Demet, Necat Gülseven’in avukatının bir kez daha yargılamanın yenilenmesi için başvurduğunu belirterek dosyayı ivedi şekilde nöbetçi ağır ceza mahkemesine gönderdiğini anlattı. Sonrasında yaşadıklarını dilekçesinde şöyle ifade etti:

“Devam eden saatlerde ise sanığın avukatı olan Atakan Saraçoğlu odama geldi. Talebinden bahsetti. Bende ses kaydı almak için avukatı oyalayarak mahkeme kalemini aradım ve dosyanın bizde olmadığını bilerek dosyayı getirmelerini söyledim. Bu sırada telefonumdan ses kaydını almak için video kaydını fark ettirmeden açtım. Sanık avukatının ağzından komisyon başkanı Bekir Altun’un dosya ile ilgilendiğine dair ses kaydında geçen konuşmasını aldım ve bu ses kaydı ektedir. İlgili avukat benim ‘Mesleğimin şerefine leke sürdürmedim, yine sürdürmem’ şeklindeki sözümden rahatsızlık duydu ki kısa bir açıklama yapıp odamdan çıkmak üzere ayağa kalktı. Avukatın odamdan çıkacağını düşündüğüm esnada ses kaydını sonlandırmıştım. Ancak avukat kapı önünde “Hakim Bey niye inat ediyorsunuz beraat kararı verilecek zaten” dedi. Ben ise kendisine hitaben tekraren “Avukat Bey ben bu dosyada neler döndüğünün farkındayım. Mesleğimin şerefine leke sürdürmeyeceğim, benim mahkememde de bu karar çıkmayacak” dedim. Kendisi de “Peki hakim bey” deyip odamdan çıktı. Avukatın odama giriş ve çıkış sürelerine ilişkin kamera kaydı da elimde mevcuttur.”

NECAT GÜLSEVEN RÜŞVET DAĞITIYOR

Hakim, bu olaylardan sonra Necat Gülseven isimli sanığı araştırmaya başladığını dilekçe-sinde yazdı ve şöyle devam etti:

“Bulduğum bilgilerden bazıları ektedir. Şifai olarak söylenen ise bu kişinin adliye ile haşır neşir olduğu, parasal işleri takip ettiği, bir takım güç odaklarıyla para karşılığı iş yaptığı yönünde oldu. Araştırmaların sonucunda bana gönderilen birkaç konunun Hakimler Savcılar Kurulu’na şikayet olarak gittiğine de bu süreçte vakıf oldum. Mahkememde yargılanan Necat Gülseven’in eski şoförü olan Tekin Ekmen’in sanığın yargıdaki tanıdıklarına rüşvet vererek dosyaları kendi lehine sonuçlandırdığını öğrendim. Bu konudaki ekran görüntüleri ektedir. Sonrasında ise 7 Kasım 2022 günü Ağır Ceza Mahkemesi’nin hakim görevlendirmesine dair kararı gördüm. Daha sonra Adalet Komisyonu Başkanı Bekir Altun tarafından arandım. Bu konuda yukarıda bahsettiğim konularda adliyede daha önce olan olaylara vakıf olduğumdan kendimi koruma amacıyla onun da ses kaydını aldım. Bu ses kaydı ise ektedir. Bu ses kaydında özetle yargılamanın yenilenmesi, mağduriyetin giderilmesi istenilmekle bir hakimin anlayacağı tarzda aba altından sopa gösterir gibi kararın değiştirilmesi istenmiştir.”

Yani; bir hakim, Adalet Komisyonu Başkanı’nın kendisine yaptığı baskının ses kaydını HSK’ye gönderdi.

YEĞENİNİ UYUŞTURUCU DAVASINDA BIRAKTILAR

Ama dilekçedeki şok iddiaların sonu gelmiyor. Hakim Erdinç Demet, bu süreçte beraat kararı vermesi istenen Necat Gülseven’in yeğeni olan Mehmet Gülseven’in uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan tutuklandığını öğrendiğini anlatıyor. Dilekçe şöyle devam ediyor:

“(Mehmet Gülseven’in) tutukluğunun gözden geçirilmesi aşamasında İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hakimliği 2022/202950 D. iş karar sayılı dosyadan salıverilmesine karar verildiğini öğrendim. Bu salıvermeyi ise yakın çevremden birine Necat Gülseven’in avukatının “Bak Necat yargıda nasıl aktif yeğenini tahliye ettirdi” demesiyle öğrendim.”

İsmail Uçar’ın HSK’ye gönderdiği yazıda şaibeli tahliyelerle suçladığı Sidar Demiroğlu, İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hakimi’ydi. Bir hakim, Necat Gülseven’in uyuşturucu sanığı yeğeninin serbest bırakılmasındaki şaibeyi anlatıyordu.

Hakim Erdinç Demet dilekçesinin devamında Necat Gülseven için yeniden yargılama kararı verildiğini anlattı. Yani Necat Gülseven’in avukatı haklı çıkmıştı.

‘NECAT’IN DOSYASIYLA İLGİLİ…’

Hakim Erdinç Demet, bu dosyadaki bir tanıklığını daha anlattı. Onun iddiasına göre; bir duruşma sırasında Necat Gülseven’in dosyasında görevlendirilen Hakim Volkan Özkan geldi. Duruşma savcısını dışarı çağırdı. Duruşma sekteye uğradığı için Erdinç Demet, duruşma savcısına ‘Hayırdır’ diye sordu. Savcı ise ‘Necat’ın dosyası ile ilgili görüşmeye geldi” dedi. Hakim Erdinç Demet bu olayla ilgili dilekçesinde “Arzu edilmesi veya inkar edilmesi durumunda buna ilişkin belgelerim de mevcuttur” yazdı.

Akla Hakim Erdinç Demet’in daha önce neden bu olayı HSK’ye bildirmediği sorusu geliyor. Hakim, daha önce Körfez Asliye Ceza Mahkemesi’nde görev yaparken yazı işleri müdürü hakkında suç duyurusunda bilindiği için güç odaklarının devreye girdiğini ve disiplin soruşturması geçirdiğini anlatıyor. Tekrar böyle bir olay yaşamamak için bu durumu şikayet etmediğini savunuyor.

Bekir Altun, Hakim Erdinç Demet’i ‘FETÖ iltisaklı’ diyerek suçladığı dilekçesinde bir ifade evrakına yer vermişti. Erdinç Demet, bu ifade ile ilgili olarak bugüne kadar ifadesinin bile alınmadığını anlattı. Bunun iddianın asılsızlığını ortaya koyduğunu savundu. Bu ifadeyi eski bir sınıf arkadaşının verdiğini anlatan Erdinç Demet, Ankara’da hemşerilerinden oluşan bir grupla aynı evde kaldığını ve FETÖ evlerinde hemşerilerin kalamadığını ifade etti. Ev arkadaşlarının kamuda görevli olduğunu belirten Hakim Erdinç Demet, bu evlere arkadaşlarının kız arkadaşlarının geldiğini anlattı ve bunun da FETÖ evlerinde kalmadığının bir delili olduğunu savundu. Eski ev arkadaşlarını da tanık olarak gösterdi. Hakkında hiçbir FETÖ tespiti olmadığını vurgulayan Hakim, o dönem kullandığı telefon numaralarını da dilekçesine yazarak şöyle devam etti:

“Ben her konuda istenen mecrada gerekirse yargılanarak FETÖ iltisaklısı dahi olmadığımı ispat ederim.”

ORTAOKUL İSMİYLE SORULAR

Hakim Erdinç Demet dilekçesinde bildiklerinin anlattıklarıyla sınırlı olmadığını da vurguladı. Bekir Altun’a yönelik iddialarına şöyle devam etti:

“Mesele FETÖ iltisaklısı konusuysa UYAP’tan yapılan sorguyla Sayın Bekir Altun şayet kendi ismini sildirmemişse onun adı ve soyadı yazıldığında çıkan beyanlar kendisini FETÖ iltisaklısı mı yapacaktır? Ya da Sulh Ceza Hakimiyken tutuklamadığı ancak şu an yurt dışında olan örgüt üyesi birinin varlığı kendisini FETÖ iltisaklısı mı yapar? Yoksa Özel Salihli Zuhal Ortaokulu deyip az şey söylesem Sayın Altun çok şey anlayacak mıdır? (Sayın Altun’un HSK’daki uzantıları sebebiyle bu sorularımın kendisine ulaştırılacağı düşüncesindeyim.)

‘DİĞER HAKİMLER AF DİLEDİ’

Dilekçenin devamında Hakim Erdinç Demet, İsmail Uçar’ın dilekçesinde adı geçen hakimlerin Bekir Altun’a ulaşıp af dileyerek “Biz böyle bir şey demedik. Müfettişe de bu şekilde diyeceğiz” diye konuştuğunu savundu ve “Ben af dilemediğim için mi kendisi bana yüklenmektedir” diye sordu. Şöyle devam etti:

“Ben bütün cesaretimle söylemekteyim ki Bekir Altun’un hakkımda yönelteceği her konuya belgeli, ispatlı cevabım olacağı gibi kendisi hakkında birçok konuya gündeme getirecek bilgi ve belgelere vakıfım…”

‘BEKİR ALTUN SORUŞTURULSUN’

Hakim Erdinç Demet, elinde daha fazla bilgi ve belge bulunduğu belirterek bu güne kadar devlet adabından sustuğunu yazdı. ‘FETÖ iltisaklısı’ olup olmadığı onuşunda disiplin soruşturulması açılmasını ve sonucun kamuoyu ve Bekir Altun ile paylaşılmasını talep etti. Bekir Altun hakkında iftira suçundan disiplin soruşturulması açılmasını istedi. Ayrıca Bekir Altun’un ‘Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etme’ suçundan Yargıtay Başsavcılığı’nca soruşturulmasını talep etti.

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version