Hamas’ın 7 Ekim’de İsrail’in güneyine saldırısı sonrası İsrail’in başlattığı bombardımana tepkiler Türkiye’de artarak devam ediyor.
Gazze’deki El Ehli hastanesindeki patlama sonrası başta İstanbul ve Ankara olmak üzere, Diyarbakır, Van, Kocaeli ve Bursa’nın da aralarında olduğu 20’den fazla kentte İsrail protesto edildi.
En kalabalık eylem İstanbul’da gerçekleşti.
80 bin kişinin katıldığı protesto eyleminde bir kişi kalp krizi geçirerek öldü
Sosyal medyada yapılan çağrılarla, binlerce İstanbullu Levent’teki İsrail Başkonsolosluğu’nun önünde buluştu.
Başkonsolosluk önünde geniş güvenlik eylemi alan polis, göstericilerin diplomatik misyona doğru hareketlenmesi üzerine göz yaşartıcı biber gazı kullandı.
Polisin müdahalesi sırasında, birkaç yüz metre uzakta olan Saadet Partisi İstanbul İl Başkan Yardımcısı Nuri Tüfekçi’nin babası Eshabil Tüfekçi kalp krizi geçirdi.
Hastanede hayatını kaybeden Tüfekçi’nin oğlu sosyal medya hesabından babasının ölümüyle polisin biber gazlı müdahalesi arasında bir ilişki olmadığını söyledi.
İstanbul’da 43’ü polis 63 kişi yaralandı.
Emniyet, “Telafisi mümkün olmayan hareketlerden kaçının” açıklaması yaptı
İstanbul Emniyet Müdürlüğü de bugün yaptığı yazılı açıklamada, “İsrail’in sivillere yönelik uyguladığı -terör saldırılarını andıran- bombardımanlarına tepki göstermek isteyen” yurttaşlardan telafisi mümkün olmayacak hareketlerden kaçınmasını istedi.
Açıklamada 80 bin kişinin katıldığı eylem sırasında bir grubun konsolosluk binasına girmek için harekete geçtiğini ve emniyet güçlerine taşlı, sopalı, meşaleli ve havai fişekli saldırıda bulunduğu belirtildi.
“Polis bariyerini aşarak Emniyet güçlerimize saldırdığı tespit edilen 5 kişi emniyet kuvvetlerimizce gözaltına alınmıştır. Taşkınlık yapan grupla ilgili kimlik tespit işlemleri devam etmektedir. Protesto gösterisi sırasında olay yerinde bulunan 1958 doğumlu Eshabil Tüfekçi isimli vatandaşımız geçirdiği kalp krizi sonucu hastaneye kaldırılmış. Yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetmiştir. Olaylarda ayrıca 43’ü polis toplam 63 vatandaşımız da yaralanmıştır.”
İstanbul’da bir diğer eylemi ise Türkiye Komünist Partisi düzenledi. Şişhane Meydanı’nda düzenlenen eylemde İsrail ve ABD protesto edilirken emperyalizmin bölgeyi kan gölüne çevirdiği savunuldu.
Ankara’daki gösterilerde İsrail büyükelçisinin “istenmeyen adam” ilan edilmesi istendi
Ankara’daki protesto gösterilerinin merkezi ise İsrail Büyükelçiliği Konutunun önüydü. Gösterilere Saadet Partisi ve Gelecek Partisi milletvekilleri de katıldı.
Kalabalığa hitap eden Gelecek Partisi milletvekili Selçuk Özdağ, “Yahudilerle Musevilerle hiçbir işimiz yok ama İsrail siyonizmine meydan okuyoruz. Dünyanın hiçbir savaşında asla bir hastane, ibadethane bombalanmadı” dedikten sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslendi.
Özdağ, “Dün ‘One minute’ diyordun. Şimdi ise büyükelçilikte bunların önünde geliyorsun Netanyahu’yla el sıkışıyorsun. Bu büyükelçiyi istenmeyen adam ilan et, ülkemizde istemiyoruz bunları. Türkiye, Filistin’in yanındadır, yapılan vahşeti unutmayacaktır” dedi.
Eylemler bugün de sürecek
Ankara’da eylemler bugün de devam etti.
Vatan Partisi, Sol Parti ve Halkveleri ayrı ayrı zamanlarda İsrail Büyükelçiliği önünde toplanarak İsrail’in Gazze’ye yönelik operasyonlarını protesto etti.
Akşam saatlerinde de Türkiye İşçi Partisi hem Ankara hem İstanbul’daki İsrail diplomatik misyonları önünde eylem yapacak.
Türk Tabipler Birliği de yine bu akşam İsrail’i İstanbul Başkonsolosluğu önünde beyaz önlükle protesto gösterisi düzenleyecek.
TTB’den Gazze’deki hastane saldırısına tepki
Hamas’ın İsrail saldırısı sonrası başlayan ve giderek artan şiddet olaylarıyla ilgili İsrail Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Zion Hagai’ye bir mektup gönderen Türk Tabipleri Birliği (TTB) üyeleri, dün Gazze’de hastanede yaşanan patlama çalıştı sağlık kurumlarında siyah kurdeleli mesai yaptı.
TTB’nin evrensel tıbbi etik, insan hakları ve insancıllık ilkelerini koruyan ve savunan bir örgüt olduğu vurgusuyla başlayan mektupta, hiçbir milliyet, din veya etnik köken gözetmeden, hastaların iyilik halinin ve insan yaşamının korunmasının hekimler için öncelikli olduğu hatırlatıldı.
Gazze’deki hastane saldırısı sonrası bir yazılı açıklama yapan TTB, sağlık kurumlarının hedef alınarak vurulmasına tepki göstererek,
“Uluslararası belgeler ışığında Birleşmiş Milletler ve Dünya Tabipler Birliği’ni göreve çağırıyoruz. Bir kez daha söylüyoruz: Savaş Bir Halk Sağlığı Sorunudur! İnsanlığa karşı işlenen suçların karşısında durun, durdurun! Barış, hemen şimdi! Tüm sağlık kurumlarında yakalarımıza siyah kurdele takıyor, kapı ve pencerelerimize bağladığımız kurdelelerle insanlığın acısını paylaşıyoruz.’’
“Sağlık merkezlerinin bombalanması kabul edilemez’’
Muayenesinin kapısına ve önlüğünün yakasına siyah kurdele takarak tepkisini dile getiren TTB Üyesi Opr. Dr. Ramazan Sürücü VOA Türkçe’ye yaptığı açıklamada, “Hiçbir gerekçe sağlık merkezlerinin bombalanmasını haklı çıkaramaz ve bu kabul edilemez’’ dedi.
Dr. Sürücü, “Biz bir hekim örgütü olarak her ne şart olursa olsun hastanelere saldırılmasının savaş suçu, insanlık suçu olarak kabul edildiği bir dönemde sağlık çalışanlarının, kadınların, çocukların, hastaların olduğu bir hastanenin bombalanmasına sessiz kalmamız söz konusu değildir. Hekim vicdanı dünyanın neresinde olursa olsun böyle bir soykırıma sessiz kalamaz. Bizler bu siyah kurdelelerle çalışarak Filistin halkının acılarını hissettiğimizi göstermek için böyle bir karar aldık’’ diye konuştu.
Diğer yandan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca bugün sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye’nin bölgeye gemi hastane göndermeye ve Gazze’ye sahra hastanesi kurmaya hazır olduğunu söylemişti.