Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

ABD Başkanı Biden’ın İsrail için bütçe teklifi Türkiye’de nasıl yorumlandı? 


ABD Başkanı Joe Biden’ın Ukrayna’yla birlikte İsrail için Kongre’ye bütçe teklifinde bulunmasını yorumlayan uzmanlar, bu adımın “iki devletli çözüm zemini yaratmayacağı” ve “seçim gerekçeli olduğu” görüşlerini dile getirdi.

Hamas’ın 7 Ekim sabahı terör saldırısıyla fitilini ateşlediği ve İsrail’in o günden bu yana Gazze’yi hava bombardımanı altında tutmaya devam ettiği mevcut çatışmalarla ilgili ABD yönetimi ve Başkan Biden’ın sergilediği tutum, Türkiye’de geniş çevrelerce eleştiriliyor.

Güvenlik politikaları uzmanı Prof. Dr. Celaleddin Yavuz ve Emekli Büyükelçi Ahmet Kamil Erozan, ABD Kongresi’ne sunulan bütçe teklifinde Ukrayna ile İsrail’in durumlarını ayrı ayrı değerlendirmek gerektiği görüşünde. İki uzman, Biden’ın Ortadoğu’daki çatışmaya bakışında önündeki ABD başkanlık seçiminin etkisi olduğu görüşünde birleşirken, İsrail’in Gazze’deki hastanenin vurulmasında sorumluluğu olduğunu reddetmesine de “şüpheyle” yaklaştı.

“Amerikan vatandaşı olsaydım öncelikle hayır derdim. Yani otuz üç trilyon doları aşan bir kamu borcu var ve ülke yöneticileri de o arada borçlanmaya devam ediyorlar” diyen Yavuz, “İşgalci kim?” boyutuyla Ukrayna ile İsrail’in mevcut savaşlarda “taban tabana zıt pozisyonlarda” olduğunu kaydetti.

“İsrail’in Gazze’de sivilleri öldürmesini ABD’nin ve Başkan Biden’ın hoş gördüğünü” söyleyen Yavuz, “ABD ve Biden yönetimi, dilinin ucuyla ‘iki devletli çözüm istiyoruz’ diyor, ‘Hamas’ın ele geçirilmesi için gereken yapılmalı’ diyor ama bu arada iki devletli çözüm için de ‘İsrail ve Filistin biraraya gelsin’ diyen yok, veya ‘sınırlar şu şekilde ele alınsın’ diyen yok. ‘İki devletli çözüm istiyoruz’ denilmesini, bir göz boyama olarak görüyorum” dedi.

Yavuz, Biden’ın İsrail’e bütçe desteği teklifi konusunda yaklaşan ABD başkanlık seçimini işaret etti. Yavuz, “Amerikan yönetimlerinin uzun süreden beri adeta ellerinde esir olduğu lobiler var. Ondan sonra küresel şirketler var. Lobiler ve şirketler etkisi ise, adaylığından seçimine kadar etkileyecek olan bir şey” görüşünü aktardı.

Emekli Büyükelçi Erozan, “Amerika-İsrail ilişkileri 1978’li yıllardan beri iki millet bir devlet metoduyla yürütülür. Yani bunları ayrıştırmak mümkün değildir. Bunlar siyam ikizleridir. Dolayısıyla ABD’nin Ortadoğu politikası İsrail üzerine bina edilmiştir. İsrail’in ihtiyaçlarını karşılaması bir mecburiyettir. Sadece bir dış politika mecburiyeti değil, aynı zamanda bir iç politika mecburiyetidir” diye konuştu.

Bugün bölge haritasına bakıldığında fiilen ortada iki devletli çözüm ihtimali bulunmadığını söyleyen Erozan, “Ayrıca süper güç olsa dahi Amerika kaynakları sınırsız değildir. Dolayısıyla o pastadan, Amerika’nın dış yardım askeri veya ekonomik paketinden İsrail’in payının önümüzdeki dönemde Ukrayna’ya göre göreceli olarak artması riski vardır. Ukrayna’nın aleyhine olarak gelişecektir. Dolayısıyla bunun yaratacağı bir sıkıntı olacaktır” diye ekledi.

“Hamas’ınki terör saldırısı, şimdiki olan insanlık suçu”

Aynı zamanda World of Türkiye yazarı olan Yavuz, bölgede “insanlık suçu” yaşandığını düşündüğünü de anlatarak, bugün itibariyle “İsrail ile Hamas arasında savaş” ifadesinin artık kullanılamayacağı, “İsrail’in Gazze Şeridi ile savaşı” olduğu görüşünü dile getirdi.

Yavuz, “Bu duruma savaş demek istemiyorum. Hamas’ın 7 Ekim sabahı yapmış olduklarını mübah görmüyorum. Şu anda ise Gazze Şeridi’ne vahşet, dehşet gelmiş durumda. Çünkü dizginlenemez bir İsrail ve özellikle de o İsrail’in hiç dizginlenemeyen bugüne kadar gelmiş en radikal hükümeti, Netanyahu’nun hükümeti var Dolayısıyla Gazze’de olabilecek hiçbir şey bizim için sürpriz değildi. Bu arada terör nedir, evrensel olarak altını çizmek istiyorum, ‘özgürlük savaşçısıyım’ diye yola çıkan birisi, sivil insanların canlarını ve mallarına kastetmeye başlarsa o andan itibaren terörist olur. O halde terör örgütünün yaptığı bir hareketi, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne imza atmış bir devlet olarak nasıl uygulayabilirsin? Gazze Şeridi’nde çocuk çoluk yaşlı insan demeden masum insanların üzerine bombalar yağdırıyorsun. Akıl alacak gibi bir şey değil. Hastaneler, camiler, okullar, yolda giden ambulanslar, her şeyi vuruyorsun. Bu insanlık suçu” diye konuştu.

“İsrail’in tutumu değişmezse Hamas gider, ‘Mamas’ gelir”

Emekli Büyükelçi Ahmet Kamil Erozan da, mevcut duruma ilişkin, “Bu böyle yıllarca devam etmez. Bu üç hafta, iki hafta neyse. Ne kadar kısa olursa o kadar sürer. Sonunda marjinal unsurlar. Bunun bir tanesi Netanyahu. Bir tanesi Hamas. Bunlar tasfiye olacaklar. Hamas fiziken olacak. Netanyahu siyaseten olacak. Ama eğer mevcut koşullar devam ederse bu coğrafyada, çözüme yönelik bir çaba içine girilmezse Netanyahu sonrasında İsrail – Filistin’de Hamas gider, ‘Mamas’ gelir. Gazze’de açık hava cezaevi konumu sürdüğü müddetçe, oradaki insanlar hem insani hem kişi olarak muzdarip durumda oldukları müddetçe cezaevlerinde hep isyan çıkar. O zamanki müteakip isyanı Hamas yapmaz ‘Mamas’ yapar” dedi.

Gazze’deki El Ehli Hastanesi’nde önceki gün meydana gelen ve yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği bildirilen patlamanın sorumlularına ilişkin çelişkili iddialar öne sürüldü. Gazze’deki yetkililer patlamadan İsrail hava saldırısını sorumlu tutarken İsrail, bu iddiayı reddetti. İsrail, patlamanın İslami Cihat örgütünün fırlattığı bir füzenin hedef şaşırması sonucu meydana geldiğini kaydetti. İslami Cihat ise bu iddiayı reddetti.

AB ve ABD’nin terör örgütü listesinde bulunan Hamas militanları, 7 Ekim’de Gazze’den sınırın ötesine yüzlerce silahlı adam göndererek, aralarında çocuk ve yaşlıların da bulunduğu çok sayıda kişiyi öldürdü. İsrail en az 1400 kişinin öldüğünü ve 200 kadar kişinin de kaçırıldığını açıkladı.

İsrail saldırılara misilleme olarak o günden bu yana Gazze’yi hava bombardımanına tutuyor. Hamas yönetimindeki Gazze’nin sağlık bakanlığına göre, 7 Ekim’den bu yana İsrail’in hava saldırısında en az 4 bin 137 Filistinli hayatını kaybetti, 13 bin kişi yaralandı.

Birleşmiş Milletler (BM), insani koşulların giderek daha fazla kötüleştiği bölgede bir milyondan fazla kişinin de evsiz kaldığını belirtiyor.

Exit mobile version