Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

AB ikinci çeyrekte yüzde 29 daha fazla düzensiz göçmeni sınır dışı etti: Yüzde 5’i Türkiyeli

AB ikinci çeyrekte yüzde 29 daha fazla düzensiz göçmeni sınır dışı etti: Yüzde 5'i Türkiyeli


Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) Avrupa Birliği ülkelerinden sınır dışı edilen göçmenlerin sayısının 2023’ün ikinci çeyreğinde yani Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında yüzde 29 arttığını ve çoğunlukla göçmenlerin Fransa ve Almanya’dan geri gönderildiğini söyledi. Buna göre herhangi AB ülkesini terk etmeleri emredilen 105 bin 865 AB vatandaşı olmayan kişiden 26 bin 600’ü, geçen yılın ikinci çeyreğine göre yüzde 29’luk bir artışla başka bir ülkeye sınır dışı edildi.

YÜZDE 5’İ TÜRKİYE VATANDAŞLARI

Eurostat’a göre bu rakamlar diğer AB ülkelerine iade edilen kişileri de içeriyor, ancak yüzde 76’lık bir çoğunluk birlik sınırları dışına gönderildi. Verilere göre Gürcistan vatandaşları yüzde 9 ile sınır dışı edilenlerin en büyük bölümünü oluştururken, onları yüzde 8 ile Arnavutlar, yüzde 5 ile Moldovalılar ve Türkiye vatandaşları takip etti.

ALMANYA’YI FRANSA VE İSVEÇ TAKİP EDİYOR

AB, Almanya’yı normalde Avrupa’nın serbest seyahat bölgesi içinde yer alan komşuları Polonya ve Çek Çekya ile yeni sınır kontrolleri ilan etmeye sevk eden bir sorun olan büyük yasal ve yasadışı varış dalgalarıyla karşı karşıya. Eurostat, 2023’ün ikinci çeyreğinde en fazla AB vatandaşı olmayan kişinin sınır dışı edildiği ülkenin 3 bin 805 kişi ile Almanya olduğunu, Almanya’yı 3 bin 005 kişi ile Fransa ve 2 bin 690 kişi ile İsveç’in izlediğini açıkladı.

BU YIL 250 BİN DÜZENSİZ GÖÇMEN AB’YE GELDİ

Geçen hafta 450 milyon insanın yaşadığı AB’nin en üst düzey göç yetkilisi, bu yıl şimdiye kadar birliğe 250 bin düzensiz göçmen varışı olduğunu söyledi. Bu yine de 1 milyondan fazla insanın denizi geçerek birliği zorladığı 2015’deki rakamların çok altında.

AB LİDERLERİ GÖÇÜ TARTIŞIRKEN POLONYA, ALMANYA VE BRÜKSEL’İ SUÇLUYOR

İspanya’nın Granada’daki gayriresmi AB Liderler Zirvesi devam ederken, AB liderleri Orta Doğu ve Afrika’dan gelen ve sayıları giderek artan göçmenlerle mücadele etmek üzere bir araya geldi. Polonya, Berlin ve Brüksel’i Avrupa Birliği’ne bir göç “diktası” dayatmakla suçladı, Macaristan ise birliğin bir anlaşma için zorlandığını söyledi.

İspanya’nın Granada kentinde düzenlenen AB zirvesinde, İtalya, İspanya ve Almanya’nın özellikle endişe duyduğu, düzenli sınır geçişleri dışında Avrupa’ya gelen mülteci ve göçmen sayısını azaltmanın yolları aranıyor. Ancak birlik, bu yolculuğu gerçekleştirenlerin ihtiyaçlarını karşılama görevinin nasıl paylaşılacağı konusunda anlaşmazlık yaşıyor. Polonya ve Macaristan’daki popülist hükümetlerin muhalefetine rağmen üye ülkeler arasında uzun süredir askıda olan bir anlaşma için geçen hafta bir araya gelmişti.AB’nin uzun yıllardır tartıştığı Göç ve İltica Anlaşması’nda bu hafta içinde ilerleme sağlandığı duyurulsa da Macaristan ve Polonya’nın itirazları ve özellikle Güney Avrupa ülkelerine gelen düzensiz göçmenlerin dağılımı konusundaki sorunlar devam ediyor.

POLONYA BAŞBAKANI: BUNU REDDETTİĞİMİZİ SÖYLEYECEĞİM

Görüşmelere katılan Macaristan’ın göç karşıtı lideri Victor Orban, AB’nin Macaristan ve Polonya’yı anlaşma dışında bırakması nedeniyle göç konusunda oybirliği sağlanmasının imkansız olduğunu söyledi. “Eğer… hoşunuza gitmeyen bir şeyi kabul etmek zorunda kalırsanız, nasıl bir uzlaşma ve anlaşmaya varmak istersiniz? Bu imkansız,” dedi Orban. Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki ise AB’nin ülkesini kayıt dışı göçmenleri kabul etmeye ya da para cezasına çarptırmaya zorladığından şikayet etti. “Bugünkü oturumda Polonya’nın, her şeyden önce ülkemizin güvenliği nedeniyle bunu kesinlikle reddettiğini söyleyeceğim” dedi.

Çarşamba günü 22 AB ülkesi, olağanüstü yüksek varışların olduğu zamanlarda düzensiz göçün nasıl ele alınacağına dair bir anlaşma imzalayarak bloğun iltica ve göç kurallarının elden geçirilmesi yönünde bir adım atmıştı. Anlaşmanın şimdi Avrupa Parlamentosu ile daha fazla müzakere edilmesi gerekiyor. Her ne kadar Polonya ve Macaristan tarafından resmi olarak engellenemese de, bu ülkelerin sert muhalefeti nihai anlaşmanın ne kadar etkili bir şekilde uygulanabileceği konusunda soru işaretleri yaratıyor. İtalya ve İspanya bu yıl denizden gelenlerin artmasından duydukları endişeyi dile getirirken, Haziran ayında Yunan suları Avrupa’nın son yıllardaki en ölümcül gemi kazasına sahne olmuş ve yüzlerce göçmen hayatını kaybetmişti. Hafta sonundan bu yana İspanya’nın Kanarya Adaları’ndaki 11 bin nüfuslu küçük El Hierro adasına 1.000’den fazla göçmen geldi.

GÖÇ KONUSU ALMANYA VE POLONYA’DAKİ SEÇİMLERE ETKİ EDECEK

Avrupa’ya ulaşan göçmenlerin birçoğunun tercih ettiği ülke olan Almanya, insan kaçakçılarını engellemek için gerekli olduğunu söyleyerek sınır kontrolleri başlattı. Almanya’da bu yıl iltica taleplerinde yüzde 80’e yakın bir artış kaydedilmesi, 8 Ekim’de Bavyera ve Hessen eyaletlerinde yapılacak bölgesel seçimler öncesinde iktidardaki merkez sol koalisyonu endişelendiriyor.

Komşu Polonya da bir hafta sonra, 15 Ekim’de ulusal seçim düzenleyecek. Varşova ve Budapeşte, Akdeniz’den gelenleri ağırlamayı reddederken Polonya, Rusya’nın saldırısı sonrası kaçan birkaç milyon Ukraynalıya kucak açtı. Diğer orta ve doğu AB ülkeleri de, düzenli sınır geçişlerinden ve varış prosedürlerinden kaçınan insan kaçakçılarını ve göçmenleri çökertme ihtiyacını gerekçe göstererek, normalde serbest seyahat bölgesi olan sınırlarda sınır kontrolleri uygulamaya başladı.

Avrupa Parlamentosu Başkanı Roberta Metsola, 2015’te bloğun iltica ve göç sisteminin çökmesinin ardından yaklaşık on yıl sonra ilk kez AB’nin göç konusunda bir anlaşmaya varmak için gerçekçi bir şansa sahip olduğunu söyledi. “Seçimden seçime göç, vatandaşlarımızın endişelerinin başında geliyor. Sihirli bir değnek yok ama bu anlaşmayı kabul etmeden önce öldürmeyelim. Bence bunu vatandaşlarımıza borçluyuz” ifadelerini kullandı. (DIŞ HABERLER)

Kaynak:
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version