Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

‘Türkiye Cumhurbaşkanı giderek sert çıkışları boşlukta yankılanıp sönen bir konuma geliyor’

'Türkiye Cumhurbaşkanı giderek sert çıkışları boşlukta yankılanıp sönen bir konuma geliyor'



Gazeteci Murat Yetkin, Cumhurbaşkanı ve AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan‘ın Avrupa Parlamentosu raporuyla ilgili sarf ettiği “Biz de bu gelişmeler karşısında değerlendirmelerimizi yaparız ve bu değerlendirmelerden sonra da Avrupa Birliği’yle gerekirse yolları ayırabiliriz” sözlerini yorumladı.

CHP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili, emekli büyükelçi Namık Tan‘ın konuyla ilgili olarak “Erdoğan Avrupa Birliği (AB) masasından kalkamaz, Avrupalılar o sözleri ciddiye almaz” dediğini hatırlatan Yetkin, şöyle devam etti:

Oysa bence Erdoğan’ın AB’yle yolları ayırma tehdidinde gayet ciddi bir başka yan var: Türkiye Cumhurbaşkanı giderek sert çıkışları boşlukta yankılanıp sönen bir konuma geliyor. Hakan Fidan, İbrahim Kalın ve yeni Milli Güvenlik Danışmanı Çağatay Kılıç bu gidişi görecek bilgi birikimi ve yeteneklere fazlasıyla sahip, görmüyor, uyarmıyorlar mı?

Bu gidişle Türkiye Rusya’nın Ukrayna savaşındaki eşsiz konumunu da yitirebilir. Bakın, Rusya ikna edilemedikçe Ukrayna’nın tahıl ihracatına Rusya’nın NATO üyesi ülkelerin karasularına girip savaş potansiyeli çıkarmadan engelleyemeyeceği yollar bulunmaya başladı bile.

Nehir gemileriyle Tuna üzerinden Hırvatistan’ın Akdeniz limanlarına ulaşmaktan söz etmiyorum sadece; taşıma kapasitesi sınırlıdır. Ama Ukrayna limanlarından, NATO üyesi Romanya, Bulgaristan ve Türkiye sahillerinden İstanbul Boğazına ulaşıp Akdeniz’e açılma yolu işlemeye başladı bile. (…)”

Yazının tamamı.

AVRUPA PARLAMENTOSU RAPORDA NELER VARDI?

Avrupa Parlamentosu, İspanyol raportör Nacho Sanchez Amor tarafından hazırlanan ve tavsiye kararı niteliğinde olan 2022 Türkiye raporunu geçtiğimiz çarşamba günü kabul etti. Parlamentodaki 434 milletvekili raporun kabulü yönünde oy kullandı. 18 milletvekili ret oyu verirken, 152 üye de çekimser kaldı.

Raporda Türk hükümeti, Avrupa Birliği ve üye ülkeler, mevcut çıkmazdan kurtularak, daha yakın işbirliği kurmaya çağırılıyordu.

“AB – Türkiye ilişkileri için alternatif ve gerçekçi bir çerçeve oluşturulması” önerilen raporda, Türk hükümeti tarafından köklü bir rota değişikliği yapılması istendi. Aksi taktirde Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinin sürdürülemeyeceğinin altı çiziliyordu.

Avrupa Parlamentosu Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor, “Türkiye’nin AB üyeliği, jeopolitik pazarlıklar sonucu değil, Türk yetkilileri ülkedeki temel özgürlükler ve hukukun üstünlüğündeki gerilemeye son verilmesi için gerçek bir çaba içine girdiğinde gerçekleşecektir” diye konuşmuştu.

Raporda, Türkiye’deki Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerinde “tarafların eşit şartlar altında yarışmadığı” dile getirilerek, iktidarın haksız bir avantajla seçim sürecini yürüttüğü belirtiliyordu.

Parlamento raporunda, “sert, kışkırtıcı ve ayrımcı söylemler ile bazı muhalefet partilerinin destekçilerine yönelik sindirme ve tacizin yanı sıra iktidar partilerinin muhalefeti terörizmle ilişkilendirmesinin süreci baltaladığı” savunuluyordu.

“Türkiye’de yargının bağımsız olmaması ve yargı sisteminin siyasete alet edilmesi” kınanan raporda, “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin tüm kararlarını tam olarak uygulaması” isteniyordu.

Avrupa Parlamentosu raporunda, Türkiye’de devam eden kovuşturma ve sansürün yanı sıra, gazetecilere ve bağımsız medyaya yönelik baskılar da kınanıyordu.

Raporda, Türkiye’de kadın haklarının kötüleştiği, toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve kadın cinayetlerinin yanı sıra, LGBTI+ toplumuna yönelik yaygın nefret söylemi ve ayrımcılığın da arttığı vurgulanıyordu.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version