Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Kürt sanatçı Hozan Cane Tenkil Müzesi’nden seslendi: ‘Cezaevinde yeni doğan bebeklerin acılarını gördüm, işkenceleri gördüm’

Kürt sanatçı Hozan Cane Tenkil Müzesi’nden seslendi: ‘Cezaevinde yeni doğan bebeklerin acılarını gördüm, işkenceleri gördüm’


Cezaevlerinde yaşanan sistematik işkencelere bizzat şahit olan ve kendisi de cezaevinde işkence ağır işkence gören Kürt sanatçı Hozan Cane, Tenkil Müzesi’nden annelere seslendi.

Cezaevlerindeki çocuklara, kadınlara ve siyasi tutsaklara yapılan işkenceleri dünya kamuoyuna duyurmak için elinde geleceğini yapacağını söyleyen Hozan Cane, ‘‘Elimden geldiğince onların sesine ses olacağım. Onların sesini dünyaya duyuracağım. Siz de bizim sesimiz olun, bizim sesimizi farklı kesimlere ulaştırın’’ dedi.

Cane şu ifadeleri kullandı:

‘‘Her anneye dokunmak lazım, acaba senin evladının başına böyle bir şey gelseydi ne hissederdin? Sen de bir kadınsın, kaldığın küçücük bir hücreyi her gece askerler bassa sana işkence yapsa ne hissedersin? Bunu kadınlara, annelere, babalara anlatmak lazım. Ben çok masum insanın yargılandığını orada gördüm. Yeni doğan bebeklerin acılarını gördüm. Tek başıma hücrede gece saat 02.00-03.00’te yürüdüğünü, nasıl kapı açtığını nasıl içeri geldiğini gördüm. Her türlü işkencenin çeşidini gördüm. Bu belgesel yoluyla annelerin yüreğine dokunsun istiyorum. Benden sonra şu an orada kalan insanları kurtarsınlar.’’

Bu akşam (13 Eylül) yapılacak olan @TutsakBebekler hesabı ile yapılacak TAG çalışmasına destek isteyen Cane’nin Tenkil Müzesi’ndeki verdiği röportajın da eş zamanlı yayınlanacağı öğrenildi.

Sizde sesimize ses olun @UlkerCemre @cevheritv @HemmedAliAslan @KronosHaber @KeremSchamberg @KeskinEren1 @kilicdarogluk @OremarKakshar @Mistafashafik @firarmond @meraldanis @HDPgenelmerkezi @JintvAr https://t.co/1XuFLH1fUb

— Hozan Canê (@CaneHozan) September 13, 2023

NE OLMUŞTU?

Kürt sanatçı Hozan Cane, 2018 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden kısa bir süre önce Edirne’de verdiği bir konser sonrası gözaltına alınmıştı. Kasım 2018’de de terör örgütü üyeliği suçlamasıyla yargılanıp 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan Cane, gözaltı sürecinde zehirlenmiş, tutuklama kararı sonrası getirildiği cezaevinde çıplak arama işkencesine maruz kalmıştı.

Cezaevinde yapılan uyuşturucu bulma bahanesiyle yapılan çıplak arama sırasında gardiyanlar tarafından rahmi parçalanan Hozan Cane, daha sonra Hizmet Hareketi’ne yönelik soruşturmalarda tutuklanan kadınların koğuşuna verilmişti.

Hukuksuz cemaat soruşturmaları sebebiyle cezaevine atılan yeni doğum yapmış kadınların da bulunduğu koğuştaki kadınların kendisine destek olduğu süreci Cane yaşadıklarını şöyle anlatmıştı:

‘‘KORKMA BACIM BİZ İNSANIZ TERÖRİST DEĞİLİZ’’

‘‘Emine geldi, elimi tuttu. ‘Sen galiba çok korkuyorsun’ dedi. Sen dedi, ‘Korkma bacım’ bunlar yalan söylüyor. Biz insanız, terörist değiliz. Sen de terörist değilsin. Bize bunları yaşatanlar terörist. Korkma bizden’ dedi.

Bir tanesi daha kalktı geldi. Ona ‘Hoca’ diyorlar. Boynuma sarıldı, ‘Bak kızım dedi, korkma bizden. Biz sana asla zarar vermeyiz. Baktım bir çocuk sesi. Etrafıma baktım, dedim burada çocuk mu var? Evet dediler, burada çocuk var. Ben böyle kötü oldum. ‘Allah’ım çocuk da mı burada’.

BU İŞKENCEYİ (ÇIPLAK ARAMA) SADECE SANA YAPMADILAR HEPİMİZE YAPTILAR

Sonra beni bir yatağa oturttular. Bana bir battaniye ve çarşaf verdiler. Bana yatak serdiler, hazırladılar. Bana dediler, ‘Su yoktur ki seni yıkayalım ama senin üzerini değiştirebiliriz’ dediler. Bana pijama ve iç çamaşırı getirdiler. Çok üzüldüler. Bana, ‘Sen tek bu işkenceden geçmedin, hepimize bunu yaptılar’ dediler.

EKMEK ARASINA PEYNİR KOYUP GETİRDİLER

Akşam oldu, bize yemek geldi. Yemek de birer kaşık pirinç, pişmemiş. Birer kaşık nohut, bir dilim ekmek. Benim yemeğimi de önüme getirdiler. ‘Bunu ye’ dediler. Hocaları ‘ben de biraz peynir var’. Ekmeğin içine koydular verdiler. Ketılda su kaynattılar bana.

Haftada 30 dakika su veriyorlar. Felaket bir şey. 1814’de Osmanlı tarafından orası yapılmış.  Duvarlar çok yüksek. Duvarlar o kadar yüksek ki, o yükseklikten sonra yol geçiyor. Tuvalet patlak. İçeride sıçanlar vs. dolu.

KOĞUŞTAKİ BEBEĞİ GÖRDÜM ETLERİ PİŞMİŞTİ, AMAN ALLAH’IM

Ertesi gün bebek ağladı. ‘Bebeği görebilir miyim’ dedim. Emin misin, görmek istiyor musun’ dediler. Göreyim dedim. Bebeği gördüm, aman Allah’ım’… Etleri pişmişti; işte dediler, ‘kim terörist, kim zalim bu bebeği gör yeter!’

Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇


Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version