Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun kapatılması talebi reddedildi


Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na açılan kapatma davasının dördüncü duruşmasında karar açıklandı. Mahkeme, davanın reddine karar verdi.

İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından, izleyici sayısının fazla olması nedeniyle İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşınan duruşmaya Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun avukatları, Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu (TÜBAKKOM) ve İstanbul Barosu yöneticileri, çeşitli dernekler, öldürülen kadınların ailelerinin yanısıra çok sayıda platform gönüllüsü de katıldı.

“Bu salondan adalete bir nebze de olsa umut görerek ayrılmak isteriz”

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, mahkeme salonunda yaptığı konuşmada, “Açıkçası adalet sistemine olan güven çok yıpranmış, sarsılmış durumda bu ülkede. Bunu sağlayan bizler değiliz. Adalet mekanizmasına katkıda bulunuyoruz, önemli bir sorumluluk yüklenmiş bulunuyoruz. Bu salondan adalete bir nebze de olsa umut görerek ayrılmak isteriz. Hepimizin temennisi budur. Hukuksuzca açılan bu davanın, bir o kadar da politik saiklerle açılmış bir dava olduğunu düşünüyoruz. Mahkeme sonunda çıkacak olan karar her ne olursa olsun bizden mücadelemizden bir şey götürmez. Kadın cinayetlerini durdurmakta kararlıyız. Biz sizleriz sevgili dostlarım, o yüzden bu mücadelemiz sürecek” ifadelerini kullandı.

Duruşmada söz verilen Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu avukatlarından Rukiye Leyla Süren, “Biz öldürülen kadınların sesi olduk. Bu bir ahlaksızlıksa, 28 yıllık bir hukukçu olarak ben bu ahlaksızlığı yapmaya devam edeceğim. Bu dernek, iki duruşma arası 112 duruşmaya girmiş, 22 şehir dolaşmış. 145 kadın öldürüldü. 110 kadın şüpheli şekilde öldü. Bu davada kaç celsedir kendimizi anlatmak zorunda kalıyoruz. Bu yıl yapılan denetimde de, yargılanırken bile, hala ‘kanuna aykırı herhangi bir eylem yoktur’ ibaresi var” diye konuştu.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve İfade Özgürlüğü Derneği de davaya müdahil olmayı talep etti. Ardından erkek şiddetiyle yaşamını yitiren kişilerin yakınları tanık sıfatıyla ifade verdi.

Tanıkların dinlenmesinden sonra hakim, bugünkü duruşmada davaya müdahil olmak isteyen dernek ve vakıfların talebini reddettiğini ve yeterince tanık dinlendiği için bundan sonra tanık dinlenmeyeceğini duyurdu.

Mahkeme, avukatların konuşmasından sonra davayı reddettiğini açıkladı.

Karar sonrası adliye önünde toplanan kadınlar, ‘Kadın cinayetlerini durduracağız’ sloganları atarak kararı kutladı.

VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, “Aslında hukuken olması gereken buydu. Fakat bunun davaya dönüşmesi bile bir hukuk garabeti anlamına geliyordu. O yüzden sonucuna dair bir öngörüde bulunmak çok zordu. Ülkenin gidişatı çok parlak değil. Ama hesaba katmadıkları örgütlü politik mücadelemiz bu davada da kendini gösterdi. Medeni kanuna el uzatmaya kalkacak olanlar 6284’ü aklından geçirenler, karma eğitime göz dikenler, bugünü gözlerinin önüne getirsinler” diye konuştu.

Karar sonrası adliye önünde toplanan kadınlar, ‘Kadın cinayetlerini durduracağız’ sloganları atarak kararı kutladı.

“İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz”

Platform üyesi Melek Önder, “Kadın cinayetlerini durdurmak için tüm eşitsizliklere karşı tüm özgürlüklerimizi kazanıncaya dek İstanbul Sözleşmesi’ni uygulatıncaya kadar bütün örgütümüzle birlikte mücadelemize devam edeceğiz”dedi.

Ne olmuştu?

‘Nafaka mağduru’ olduğunu iddia eden bir kişinin, 2016’da Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) yaptığı şikayetler gerekçesiyle Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği hakkında soruşturma başlatıldı.

Savcı Mustafa Güner, Aralık 2021’de hazırladığı 1,5 sayfalık davanamede ‘derneğin kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürüttüğü’ gerekçesiyle feshini talep etti.

Dernekler Kanunu’na göre derneklerin tüzüklerinde belirtilen çalışma konuları dışında faaliyette bulunamayacağı ve bunu yapan dernek yöneticileri hakkında öngörülen hapis ve para cezalarının hatırlatıldığı davanamede, ‘derneğin amacı dışında faaliyet gösterdiği, dernek amacının kanuna aykırı hale geldiği kanaati oluştuğu‘ yazıldı.

Derneğe açılan kapatma davası üzerine Türkiye genelinde protesto gösterileri de düzenlenmişti.

Exit mobile version