İstanbul Tarihi Yarımada Model Sergisi, yerli ve yabancı turistlerin en çok ziyaret ettiği Tarihi Yarımada’nın 16. ve 19. Yüzyıllar arasındaki 400 yıllık dönemini kapsıyor. Miniatürk’ün girişine konumlandırılan sergi, tarihi kaynaklardan ve gravürlerden yararlanılarak 30 kişilik bir ekip tarafından 5 yılda hazırlandı. Serginin içinde Topkapı Sarayı, Ayasofya Camii, Sultanahmet Camii ve İbrahim Paşa Sarayı gibi birçok yapı yer alıyor. 1/87 ölçek küçültülmüş yaklaşık 10 bin figürle ziyaretçilerini ağırlayan sergide yangın, meşale ve dumanı tüten bacalar gibi hareketli figürler de kullanıldı. Tarih ve kültür açısından bilgi veren İstanbul Tarihi Yarımada Model Sergisi 3 bölümden meydana geldi. Ezan ve mehter marşının eşlik ettiği figürler içinde bulunan otomasyon sistemiyle de hareket ediyor. Dijital tekniklerle hazırlanan sergiyi gezen ziyaretçiler son bölümde serginin nasıl hazırlandığını görebileceği bir başka alanda deneyim kazanıyor.
İstanbul Tarihi Yarımada Model Sergisi Yapımcısı Murat Soysal serginin tarih ve kültür açısından bilgi veren ve hareket sunan en büyük sergi olduğunu söyledi.
Almanya’da bir gezi sırasında İstanbul Tarihi Yarımada Model Sergisi’ni planladığını ifade eden Yapımcı Murat Soysal, “Yaklaşık 8-9 yıl önce bir Almanya seyahatim vardı. O seyahatte bir hareketli model sergisi gördüm. O daha çok hayali şehirler üzerine düzenlenmişti. Onu görünce uzun zamandır da model yaptığım için İstanbul Tarihi Yarımada Model Sergisi’ni, İstanbul’un en tarihi yerlerini hareketli bir model sergisine dönüştürmeyi planladım diyebilirim. İstanbul’un 16. ve 19. yüzyıllar arasındaki 400 yıllık bir dönemini içeriyoruz. Topkapı Sarayı’nın 4. avlusundan başlıyor. Yani Sarayburnu’na bakan taraftan başlayıp Sultanahmet Camii’nin sonuna kadar olan bölümü içine aldık. Burayı normalde kaç dakika da yürürüm diye baktığınızda yaklaşık 15-20 dakikalık süresi olan kocaman bir alan. Gerçekte yaklaşık 400 bin metrekarelik bir alan. Bizim bu sergimiz 1/87 ölçektir. Gerçek boyutlardan 87 kez küçük. Yani yaklaşık uzunluğu 25 metreye yakın denk geldi” dedi.
Sergiyi dijital tekniklerden faydalanarak hazırladıklarını anlatan Soysal, “Bu sergiyi yaparken dijital tekniklerden yararlandık. Burada sergilediğimiz binaların, at arabalarının, insanların, köpeklerin ve kedilerin ne varsa o yaşamın içerisinde hepsi önce mimarlar tarafından çizildi. Çizildikten sonra 3 boyutlu yazıcılarda basıldı. Basıldıktan sonra modelcilerimiz tarafından kaynaklara bağlı kalınarak boyandı. Sonra maketçilerimiz bir araya getirdi. En son içine otomasyon koyduk. Yani bütün figürleri hareketlendirdik. Bu haliyle sergi Türkiye’deki bugüne kadar yapılmış en büyük hareketli model sergisi. Aynı zamanda dünyada da sayılı büyük model sergilerinden bir tanesi oldu. Dünyada böyle hareketli model sergileri var. Ama genellikle ulaşım, tren, otobüsler üzerine yapılmış. Çocuklar daha çok eğlensin diye bu şekilde yaptıklarını düşünüyorum. Bu sergi tarih ve kültür bağlamında ziyaretçisine müthiş bilgiler sunuyor. Tarih ve kültür açısından bilgi veren ve hareket sunan en büyük sergidir” diye konuştu.
İstanbul Tarihi Yarımada Model Sergisi’ne gelen ziyaretçinin kazandığı deneyimleri aktaran Murat Soysal, “Bir ziyaretçimiz geldiği zaman örneğin Topkapı Sarayı’nın Harem bölgesinin önünde duruyor. Hemen önünde kendi kullanımına ayrılmış bir ekran var. Bu ekranda daha önce oraya koyulmuş Harem bölümünün eski zamanda yaşamını gösteren birçok görüntüler var. Bu görüntüleri önündeki tuşa basarak geçebiliyor. Onun dışında bölümlerle alakalı Türkçe ve İngilizce bilgi panellerimiz var. Önünde bulunduğu bölümle alakalı bir paragraf can alıcı tarihi bilgisi alınıyor. Ve ayrıca bir kodumuz var. Eğer ziyaretçi telefonuyla tararsa Türkçe ve İngilizce dışında 11 dil de daha kendi telefonundan bilgi alabiliyor. Gelen ziyaretçiyi besleyen bir sergi oldu” ifadelerini kullandı.
Sergide binaların, sokakların ve o dönemki bütün yaşamı göstermek üzere yaklaşık 10 bine yakın figür kullandıklarını söyleyen İstanbul Tarihi Yarımada Model Sergisi Yapımcısı Murat Sosyal, “Bizim gündüz ve gecemiz 24 saat sürdüğü için ve bunlar bizden 87 kez küçük insanlar olduğu için onlarında gece ve gündüzü 10 dakika sürüyor. O yüzden şehirde 10 dakika da bir gece ve gündüz oluyor. Gece olduğu zaman o dönemki gaz lambaları falan titreşen ışıklar 50 bine yakın led ışık yanarak gece görüntüsünü veriyoruz. Serginin yapımı 5 yıl sürdü. 5 yıl boyunca çok değişik meslek gruplarına bağlı arkadaşlar çalıştı. Mimarlar, 3 boyut çizimcileri, modelciler, elektronikçiler toplamda 30 kişilik bir ekip 5 yıl boyunca sergiyi hazırladık” dedi.
Sergiyi hikayeleştirirken bütün kaynaklara dayanarak yüzlerce kaynak incelediklerine değinen Soysal, “Danışmanlarımız oldu. O kaynaklarda yazan bilgilere göre her 30 santimetrekareye ayrı hikayeler koyduk. Dolayısıyla ziyaretçi tarihi yarımadanın etrafında dolaştığı zaman hemen hemen her 30 santimetrekarede bir ayrı hikaye görüyor. Çok küçük yaşlardaki çoklar görünce şaşırıyor ama okulunda tarih dersi görmeye başlayan çocuklara yararlı oluyor” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***