– İspanya’da sosyalistlerin liderliğindeki geçici hükümetin, üç bölgesel dile resmi parlamento statüsü tanınması yönündeki talepleri kabul etmesinin ardından milletvekilleri ilk kez Baskça, Katalanca ve Galiçyaca dillerinde meclise hitap edebilecek. Meclisin “dilsel çoğulculuk yolunda ilerlemesine” yardımcı olması amaçlanan değişiklik, 23 Temmuz ayında yapılan genel seçimlerin ardından yeni bir hükümeti kuracak çoğunluğu sağlamak için kritik önemde olan bağımsızlık yanlısı Katalan partileri tarafından talep edildi. Baskça, Katalanca ve Galiçyaca şimdiye kadar sadece bulundukları bölgelerin yerel parlamentolarında, resmi kurumlarında ve okullarında kullanılabiliyordu.
‘İSPANYA’NIN ÇOK ULUSLULUĞU İÇİN TARİHİ BİR GÜN’
Perşembe günü resmi bir oylamaya konu olacak bu hamle, ortak dillerin Mecliste kullanılmasının, “fikir birliği olmadan ve zorlamayla alınan bir karar olduğunu, zaman kaybına, ek maliyete ve kargaşaya yol açacağını” savunan muhafazakâr Halk Partisi (PP) ve aşırı sağcı Vox partisi tarafından protesto edildi. Vox milletvekilleri, konuşmaların başlamasıyla Genel Kurul salonunu terk etti. Meclisteki konuşmalarda bağımsızlık yanlısı siyasi partiler, “tarihi bir gün yaşandığını, İspanya’nın çok ulusluluğunu tanıyan normalleşme sürecinde bir adım atıldığını” dile getirdi.
AB NEZDİNDE DE GİRİŞİMDE BULUNULACAK
Öte yandan İspanya hükümeti, Katalanca, Baskça ve Galiçyaca’nın Avrupa Birliği (AB) kurumları içinde resmi diller olarak kabul edilip kullanılması için girişim başlattı. İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares, “İspanya’nın ortak dillerinin AB’de kullanılması için hükümet olarak her şeyi yapacaklarını” belirtti. Albares, “Burada azınlık dillerden bahsetmiyoruz. Bunlar, milyonlarca kişinin konuştuğu diller. Katalancayı 10 milyondan fazla kişi konuşuyor. Yani, AB’deki birçok resmi dilden daha yaygın” ifadelerini kullandı. AB ise İspanya’nın ortak dillerinin AB’de resmi statü ile kullanılmasına ilişkin kararını erteledi.
HÜKÜMET KURULABİLMESİ İÇİN BASK VE KATALANLARIN DESTEĞİ ŞART
İspanya’da 23 Temmuz’da yapılan erken genel seçimlerden birinci parti çıkan ve Kral 6. Felipe tarafından hükümeti kurmakla görevlendirilen PP lideri Alberto Nunez Feijoo, 26, 27 Eylül’deki oturumlarda Meclisten güven oyu isteyecek. 176 sandalyeyle meclis çoğunluğunu yakalayamayan ve 172’de kalan Feijoo’nun güven oyu alması beklenmiyor. Prosedür gereği Feijoo’dan sonra hükümet kurma görevini alacak PSOE lideri ve şimdiki Başbakan Pedro Sanchez ise son 3,5 yılda olduğu gibi Sumar partisiyle bir koalisyon hükümeti kurmaya çalışacak. PSOE ve Sumar’ın hükümet kurabilmesi için Bask ve Katalan siyasi partilerin dışarıdan destek vermesi gerekiyor.
SIRADA SİYASİ AF TALEBİ VAR
Olası bir sol koalisyon hükümeti kurulması için mevcut durumda en çok tartışılan konu ise 1 Ekim 2017’de Katalonya’daki bağımsızlık referandumu sonrasında ceza alan ya da haklarında yasal süreç başlatılan ayrılıkçı Katalan siyasetçilerin ve sivil toplum kuruluşu liderlerinin affedilmesiyle ilgili Katalan siyasi partilerin getirdiği şart oldu. Junts’un lideri olan, Avrupa Parlamentosu milletvekili ve İspanyol yargısından kaçan eski Katalonya özerk hükümet başkanı Carles Puigdemont, af yasasının çıkarılmaması hâlinde İspanya’nın yeniden sandık başına gideceğini söylemişti. Ülkede, 27 Kasım’a kadar hükümet kurulamaması halinde 14 Ocak’ta yeniden seçim yapılacak. (DIŞ HABERLER)
Kaynak:
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***