Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Gözler AİHM’de; ‘Yalçınkaya’ kararı neden önemli?

‘Yalçınkaya’ davasında, rejim avukatından ‘ByLock verilerini hukuksuz sakladık’ itirafı

İhraç hakimlerden Ali Kadıoğlu, AİHM Büyük Daire’de görüşülen ‘Yalçınkaya V. Türkiye’ dosyasıyla ilgili önemli değerlendirmlerde bulundu. “Defaetle belirttim; karar olumlu çıkarsa bütün dinamikler değişecektir.” diyen Ali Kadıoğlu, “Verilecek muhtemel olumlu karar Türkiye’de doğrudan yeniden yargılama yolunu açacaktır. İhlalin öncelikle ‘kanunsuz suç ve ceza olmaz’ ilkesinden çıkacağını düşünüyoruz. Bu şekilde duyumlar da var ama teyit edilmedi tabii. Böyle bir ihlal kararı tüm süreci tersine çevirecektir.” diyor.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesi, Yalçınkaya V. Türkiye dosyasını 18 ocak 2023’te görüşmüştü. Duruşmada, başvurucu Yüksel Yalçınkaya’nın avukatları ByLock verilerinin neden hukuksuz olduğunu, söz konusu verilerin gerekçe yapılarak neden insanların mahkum edilemeyeceğini tane tane anlatmıştı.

Kararın önümüzdeki haftalarda açıklanması bekleniyor.

İhraç hakim Ali Kadıoğlu, AİHM’nin gündeminde olan ve önümüzdeki haftalarda açıklanması beklenen ‘Yalçınkaya V. Türkiye’ dosyasıyla ilgili önemli paylaşımlarda bulundu. Kadıoğlu, Yalçınkaya kararının neden önemli olduğunu maddele halinde sıraladı. Kararın önümüzdeki aylarda çıkmasının kuvvetle muhtemel olduğunu yazan Kadıoğlu’nun konuyla ilgili paylaşımları şöyle:

“Arkadaşlar, daha önce yaptığım paylaşımlarla AİHM’in muhtemel Yalçınkaya kararıyla ilgili bir farkındalık oluşturmaya çalışmıştım. Konunun daha çok kişiye ulaşması için bu hususta yeniden paylaşım yapma gereği duyuyorum.

Defaetle belirttim; karar olumlu çıkarsa bütün dinamikler değişecektir.

Verilecek muhtemel olumlu Karar TR’de doğrudan yeniden yargılama yolunu açacaktır. İhlalin öncelikle “kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesinden çıkacağını düşünüyoruz. Bu şekilde duyumlar da var ama teyit edilmedi tabii. Böyle bir ihlal kararı tüm süreci tersine çevirecektir. Çünkü:

Yalçınkaya’da AİHS’nin 7. maddesindeki Kanunilik ilkesinden ihlal verilirse, ortada suç olmadığı tespit edildiği için, dosyasında ne olduğuna bakılmaksızın herkesin beraat ettirilmesi gerekecektir. Böyle bir karar, başka hiçbir ihlal çıkmasa bile TR’de süreci çöpe çevirecektir!

KAVALA VE DEMİRTAŞ DOSYALARINDAN FARKLI

Bu arada “bir şey çıkmaz yeaa, çıksa da uygulamazlar zaten…” kitlesinin sürekli diline doladığı Kavala ve Demirtaş örnekleriyle bunun zerre kadar alakası yoktur. Onlarda da kararlar uygulandı aslında ama başka şeyden tekrar tutukladılar. Burada öyle bir durum olmadığı açıktır.

Hiçbir devlet yüzbinlerce insanla ilgili kararı uygulamayıp yüzbinlerce kişiye sonsuz bir tazminat ve yaptırım döngüsüne giremez zaten. Sadece herkesin kendisinin karar almasını belki 3-5 ay beklerler Türkiye makamları, sonra kitlesel kararlar gelmeye başlayacaktır.

BERAAT YOLU AÇILACAK

Bu kitlesel kararlar sonrası Kanun değişikliğiyle herkesin beraat etmesini sağlayacak bir yola girecektir mecburen Türkiye makamları. Asıl tazminatlar AİHM’den değil, beraat sonrası Türkiye mahkemelerinden alınacaktır. Bu konuda da karşımıza çok soru çıkmaktadır.

AİHM başta sembolik tazminat veriyor, uygulanmazsa tazminatı katlayarak artıracaktır. Dediğim gibi yüzbinlerce dosya için dünyanın hiçbir devleti böyle bir yükü hem siyasi hem ekonomik olarak kaldıramaz. Eğer karar olumlu çıkarsa, sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.

Karar sonrası 1 günde değil belki ama 3-5 ayda çok büyük bir değişimin önü açılacaktır. Kararın ne zaman çıkacağıyla ilgili çok soru geliyor. Bu yıl bitmeden açıklanacaktır inşallah. Büyük ihtimalle karar verilmiştir ama yüzlerce sayfalık gerekçe-karşı oylar vs. yazımı sürüyordur

TÜRKİYE’DEN ZORUNLU ÜYE SÜRECİ UZATIYOR

Ayrıca 17 kişilik Büyük Daire heyetinde TR’den zorunlu üye var biliyorsunuz, muhtemelen karşı oy vermiştir karar olumluysa, o da yazım sürecini uzatabildiğince uzatmaya çalışacaktır diye tahmin ediyorum. Duruşmadaki tavırları da bunu göstermektedir.

Kararın mesleğe dönüşlere etkisi olacak mı diye çok soruluyor. Kararın gerekçesi büyük önem taşıyacaktır bu konuda. Eğer kanunilik ilkesinden ihlal çıkarsa, sadece beraat alanların değil, onlar zaten dönecekler illa ki ama ceza alanların da dönüşünün yolunu açacaktır bu karar. Karar sonrası zaten herkes bu kararla yeniden yargılama başvurusu yapacak, her aşamadaki dosyalara da karar eklenecektir.

SON DURUŞMADA NE OLMUŞTU?

18 Ocak’taki duruşmada AKP hükümeti tarafı ile Yalçınkaya’nın avukatları Heymans ve Vande Lanotte savunmalarını verdi. Duruşmada hükumet avukatı, internet trafik verilerinin en fazla 1 yıl saklanabileceğini ancak bu düzenlemenin mahkemeleri değil, BTK’yı bağladığını öne sürdü. Ancak mahkemelerin istemesi halinde 1 yıldan uzun süreli kayıtların da getirtilebileceğini söyledi.

Başvurucunun avukatı Johan Heymans ise ByLock verilerinin hukuk dışı yollarla elde edildiğini, muhafazasının da yasal olmadığını, veriler üzerinde oynandığının da bilirkişi raporuyla sabit olduğunu anlattı. Dolayısıyla söz konusu veriler gerekçe yapılarak mahkumiyet kararı verilemeyeceğini, bunun hem Türk Ceza Kanunu, hem Türkiye Anayasası hem de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ilgili maddelerine açıkça aykırı olduğunu söyledi.

Johan Heymans’ın konuyla ilgili mahkemedeki konuşmasından ilgili bölümler şöyle:

AZAMİ SAKLAMA SÜRESİ İHLAL EDİLDİ

TÜRK HUKUKUNA GÖRE BİLE AYKIRI!

VERİLERİN TAMAMI ÜZERİNDE GÜVENİLMEZLİK GÖLGESİ VARDIR

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version