Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Fatih Erbakan’dan Erdoğan’a: ‘Faiz sebep, enflasyon neticedir’ teorisinin gerçek olmadığı ortaya çıktı

Fatih Erbakan’dan Erdoğan’a: ‘Faiz sebep, enflasyon neticedir’ teorisinin gerçek olmadığı ortaya çıktı


Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, “Türk-İş’e göre Ankara’da yaşayan 4 kişilik bir ailenin temel beslenme ihtiyacını karşılayabilmesi için aylık 12 bin 198 liraya ihtiyacı var. Yine Ankara’da yaşayan 4 kişilik bir ailenin giyim, kira, elektrik, su, yakıt, ulaşım, eğitim, sağlık vb ihtiyaçlarını kimseye muhtaç olmadan karşılayabilmesi için 39 bin 733 liraya ihtiyacı var. Bu hesaba göre seçim öncesinde olduğu gibi bugün de halkın yüzde 45’i aç ve yüzde 80’i de yoksul durumdadır Türkiye’de” dedi.

Erbakan, ittifak ortağı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Faiz sebep enflasyon neticedir” teorisine göndermede bulundu ve “Gerçek olmadığı ortaya çıktı” dedi.

Fatih Erbakan, “Çünkü faiz düşmesine rağmen enflasyon yükselmeye devam etti. Düşük faiz dövizi patlattı, dövizin patlaması da Türkiye gibi ithalata bağımlı bir ekonomide enflasyonun yükselmesine sebep oldu” ifadelerini kullandı.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, partisinin genel merkezinde Ağustos Ayı Aylık Olağan İl Başkanları Toplantısı’nda konuştu.

‘DÜŞÜK FAİZ DÖVİZİ PATLATTI’

Erbakan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Hepimizin bildiği gibi bugün milletimizin gündeminde ekonomi vardır, geçim sıkıntısı, enflasyon ve gelir adaletsizliğinin her geçen gün artması vardır. İktidar, 1 Aralık 2021 tarihinde açıkladığı ekonomi modelinden fiilen ve resmen vazgeçmiştir. ‘Faiz sebep, enflasyon sonuç’ politikası, Mehmet Şimşek’in Maliye Bakanı olarak atanmasıyla terk edilmiştir. Sayın Şimşek’in bizzat eleştirdiği ‘Yeni Ekonomi Modeli’ ile politika faizi yüzde 8,5’a kadar indirilmiş, döviz fiyatlarında ise rekor düzeyde artışlar geçekleşmiştir. Aradan geçen 21 aylık sürede beklenenin aksine; bütçe açığı, dış ticaret açığı ve cari açık önemli düzeyde artmış, istihdamda ise beklenen artış sağlanamamıştır. ‘Faiz sebep enflasyon neticedir’ teorisinin de gerçek olmadığı ortaya çıktı. Çünkü faiz düşmesine rağmen enflasyon yükselmeye devam etti. Düşük faiz dövizi patlattı, dövizin patlaması da Türkiye gibi ithalata bağımlı bir ekonomide enflasyonun yükselmesine sebep oldu.

‘VATANDAŞIN EN BÜYÜK SORUNU GEÇİM SIKINTISI’

Haziran 2023 itibarıyla, düşük faiz, yüksek kur, rekor düzeyde cari açık ile sonuçlanan ‘Yeni Ekonomi Modeli’ yerine, iktidarın ‘yüksek faiz’ politikalarına geri döndüğünü görüyoruz. Haziran 2023’te yüzde 8,5 olan politika faiz oranı, 2 ayın içerisinde 3 kat arttırılarak Ağustos 2023 itibarıyla yüzde 25’e yükseltilmiştir. Politika faiz oranının yüzde 40’a seviyelerine kadar artırılabileceği öngörülmektedir. Böylece şu anda en düşük yüzde 42 olan kredi maliyetlerinin gelecek aylarda yüzde 70’lere kadar artması söz konusudur. Bu kredi maliyetlerinin, üretim ve yatırım odaklı girişimcilerimiz için karşılanabilir olmadığı açıktır. Nitekim bu kredi faiz maliyetlerinin, ürünlerin fiyatına eklenerek son kullanıcı olan halka yansıtılacağı gerçeğiyle, gelecek aylarda ürün fiyatlarında önemli düzeyde artışların yaşanması olasıdır. Yeni ekonomi modelinin getirdiği yüksek kur ve buna bağlı olarak yüksek enflasyon yüküne, ÖTV, KDV, MTV gibi birçok vergiye yapılan zamlara ilave olarak, yüksek kredi maliyetlerinin de vatandaşa yansıtılacağı günlerin geldiğini görüyoruz. Yapılan bu faiz artışlarıyla birlikte; tasarrufları üretime ve yatırıma aktarmak yerine bankalara yatırmak yönünde vatandaşların ve üreticilerin davranışları söz konusu olabilecektir. Bankaların yeni kâr rekorları kırması söz konusu olacaktır.

‘YOKSULLUK SINIRI 40 BİN LİRAYA DAYANMIŞ DURUMDA’

Yoksulluk sınırı bugün Türkiye’de 40 bin liraya dayanmış durumda. Asgari ücret yeni hesaplamalarla açlık sınırının yeniden altında kalmış durumdadır. Vatandaşın en büyük sorunu olarak da bu gerçeklerden dolayı geçim sıkıntısı olduğu açık bir şekilde karşımızdadır. Türk-İş’in yaptığı araştırma yoksulluk sınırının Ağustos ayında 39 bin 733 liraya çıktığını gösteriyor. Açlık sınırının 12 bin 198 liraya yükseldiğini ortaya koyuyor. Bütün bu gerçekler asgari ücret maaş zammını daha milletin eline geçmeden eridiğini ve milyonlarca asgari ücretlinin yeniden maalesef açlığa mahkum olduğunu ortaya koyuyor. Türk-İş’e göre Ankara’da yaşayan 4 kişilik bir ailenin temel beslenme ihtiyacını karşılayabilmesi için aylık 12 bin 198 liraya ihtiyacı var. Yine Ankara’da yaşayan 4 kişilik bir ailenin giyim, kira, elektrik, su, yakıt, ulaşım, eğitim, sağlık vb. ihtiyaçlarını kimseye muhtaç olmadan karşılayabilmesi için 39 bin 733 liraya ihtiyacı var. Bu hesaba göre seçim öncesinde olduğu gibi bugün de halkın yüzde 45’i aç ve yüzde 80’i de yoksul durumdadır Türkiye’de. Bekar bir çalışanın yaşama maliyeti aylık 15 bin 813 lira olmuş. Tek başına bir insanın bırakın 4 kişilik bir aileyi kimseye muhtaç olmadan yaşayabilmesi için gereken para aylık 16 bin liraya gelmiş.”

’81 ilde kendi adaylarımızla seçime girme düşüncesi içerisindeyiz’

2024 Yerel Seçimleri ile ilgili yetkili kurumların konu üzerinde çalışmalarını yaptığını ve aday adaylarının mevcut olduğunu dile getiren Erbakan, şu ifadelere yer verdi:

“Aday belirlemesiyle ilgili seçim işleri başkanlığımız ve mahalli idareler başkanlığımız başvuruları alıyorlar. Şu anda aday adaylarımız mevcut. Bunların tabii değerlendirilmesi ve edilmesi sağlanacak. Şu anda bütün beldelerde, ilçelerde ve 81 ilde kendi adaylarımızla seçime girme düşüncesi içerisindeyiz. Bu yönde de hazırlıklarımızı en hızlı bir şekilde devam ettiriyoruz. Biraz evvel söylediğim gibi milletimiz gerçekten de 89’daki ve 94’teki Milli Görüş belediyeciliğini özlemiş durumdadır. O döneme sık sık atıf yapılmaktadır ve bu atıkların yapılması da son derece haklıdır. Yeniden o ruhla, o heyecanla milletimizi efsane hizmetlerle buluşturma kararlılığındayız.”

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version