Moskova yönetimine isyan bayrağı açtıktan iki ay sonra düşen uçakta ölen Rus özel güvenlik şirketi Wagner’in kurucusu ve sahibi Yevgeny Prigojin kim ve faaliyetleri nelerdi?
Rus paralı asker grubu Wagner lideri Yevgeny Prigojin, Moskova’dan St Petersburg’a giderken düşen uçakta beraberindeki 9 kişi ile birlikte dün hayatını kaybetti.
Haziran’da Moskova yönetimine karşı bayrak açan Yevgeny Prigojin ve uçakta bulunan 7 Wagner lideri ayaklanmalarından 2 ay sonra yaşamlarını kaybetti.
Wagner’e ait Telegram hesabı, kalkıktan 30 dakika sonra düşen uçağın vurulduğunu öne süren bir ileti paylaştı.
Ancak iletiyi doğrulayacak herhangi bir kanıt sunulmadı. Rus yetkililer ise uçağın neden düştüğünün belirlenmesi için soruşturma açıldığını kaydetti.
Yönetime karşı sert eleştiriler getirerek birlikleri ile Moskova’ya yürüyen Prigojin, Belarus Devlet Başkanı Lukaşenko’nun araya girmesinin ardından birliklerini geri çevirmişti.
Yapılan anlaşma gereği Belarus’a yerleşen Prigojin faaliyetlerine devam ederken son olarak Afrika çalışmalarını anlattığı bir video kaydı paylaştı.
Prigojin, dün düşen uçakta hayatını kaybederken şirketine ait başka bir özel jetin ise sorunsuz şekilde indiği açıklandı.
Prigojin’in sonunu hazırlayan isyan nasıl başladı?
Rus paramiliter grup Wagner’in sahibi Yevgeny Prigojin, haziran ayında Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’yu devirmeyi amaçlayan silahlı bir isyan çağrısında bulundu. Gelişmelerin ardından güvenlik birimleri ivedilikle harekete geçerek Yevgeny Prigojin hakkında cezai soruşturma başlattı.
Prigojin, Ukrayna savaşındaki başarısızlıklar nedeniyle askeri yönetime getirdiği eleştirilerle öne çıkıyor ve özellikle Savunma Bakanı Şoygu’ya yönelik uzun süredir devam eden suçlamalarla tanınıyordu.
İşte 62 yaşındaki Prigojin ve Wagner’in savaştaki rolü:
Prigojin ne istedi?
Prigojin, cuma günü Savunma Bakanı Sergey Şoygu’yu, ordu birliklerinin Rusya adına savaştığı Ukrayna’daki Wagner üslerine roket saldırısı emri vermekle suçladığı bir video ve ses kaydı yayınladı.
Prigojin, birliklerinin silahlı bir ayaklanmayla Şoygu’yu cezalandıracağını belirterek Rus ordusunu da kendilerine karşı direniş göstermemeye çağırdı.
Açıklamasında, “Bu bir askeri darbe değil, bir adalet yürüyüşüdür” ifadesini kullandı.
Savunma Bakanlığı ise Wagner üslerine yönelik saldırı iddialarını reddetti.
Federal Güvenlik Servisi’ne (FSB) bağlı bir birim olan Ulusal Terörle Mücadele Komitesi, Wagner liderinin ‘silahlı isyan’ çağrısında bulunmak suçlamasıyla soruşturulacağını duyurdu.
FSB, Wagner mensubu paralı askerleri, Prigojin’i tutuklamaya ve “suç teşkil eden ve haince emirlerini” yerine getirmeyi reddetmeye çağırdı.
Ayrıca Wagner’in açıklamalarını “Rus askerlerini sırtından bıçaklamak” olarak nitelendiren FSB, söz konusu ifadelerin Rusya’da silahlı bir çatışmayı körüklemek anlamına geldiğini bildirdi.
Rus devlet medyasının haberlerine göre, çevik kuvvet polisi ve Ulusal Muhafızlar, devlet kurumları ve ulaşım altyapısı dahil başkent Moskova’daki kilit noktalarda güvenliği sıkılaştırmak için harekete geçti.
Prigozhin’in geçmişi nedir?
Emrinde on binlerce iyi yetiştirilmiş profesyonel savaşçı olduğunu iddia eden Prigojin, 1981 yılında soygun ve saldırı suçlarından hüküm giyerek 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Serbest kalmasının ardından 1990’larda St. Petersburg’da bir restoran açtı.
O dönemler kentin belediye başkan yardımcısı görevini yürüten mevcut Devlet Başkanı Vladimir Putin’le tanıştı ve arkadaş oldu.
Prigojin, bu bağlantıyı kendi catering (yemek servisi) işi için kullandı ve kendisine “Putin’in şefi” lakabını kazandıran Rus hükümet sözleşmelerini birer birer aldı.
Ardından ABD’de 2016 başkanlık seçimlerine karışmakla suçlanmasına yol açan kötü şöhretli bir internet “trol fabrikası” gibi diğer alanlara yayıldı.
Ocak ayında ise Prigojin, karanlık geçmişe sahip olmakla suçlanan Wagner şirketini kurduğu, yönettiği ve finanse ettiğini kabul etti.
Wagner nerelerde görev üstlendi
Wagner ilk olarak Nisan 2014’te, Rusya’nın, Kırım’ı ilhakı ve Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçı çatışmaların patlak vermesinden kısa bir süre sonra uluslararası kamuoyunun gündemine geldi.
Ukrayna’nın doğusundaki endüstriyel merkez konumundaki Donbas’taki ayrılıkçı isyanı destekleyen Rusya, çok sayıda kanıt olmasına rağmen buraya kendi silahlarını ve askerlerini gönderdiği yönündeki haberleri inkar etti.
Çatışmalarda özel sözleşmeli askeri personeli görevlendirmek Moskova’nın bir dereceye kadar inkar edilebilirliğini sürdürmesini sağladı.
Prigojin’in şirketi, Rus ordusunun özel kuvvetlerinden emekli yarbay olan ilk komutanı Dmitry Utkin’in lakabından esinlenerek “Wagner” olarak adlandırıldı.
Kısa süre içerisinde vahşet ve acımasızlıklarıyla ün kazandı.
Wagner personeli, Suriye’de Beşşar Esad’a destek sağladı.
Şam yönetiminin en büyük destekçisi konumundaki Rusya adına görev yapmakla suçlandı.
Libya’da isyancı komutan Halife Hafter güçleriyle aynı saflarda yer aldı BM tarafından tanınan Trablus merkezli hükümete karşı savaştı.
Grup ayrıca Orta Afrika Cumhuriyeti ve Mali’de de faaliyet gösterdi.
Prigojin’in, Wagner’in Suriye ve Afrika ülkelerine konuşlandırılmasını kârlı madencilik sözleşmelerini güvence altına almak için kullandığı belirtiliyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı yetkililerince ocak ayında yapılan bir açıklamada, şirketin Afrika’daki altın ve diğer zengin kaynaklara erişimini Ukrayna’daki operasyonları finanse etmek için kullandığı dile getirildi.
Muhalif Rus medyası, Wagner’in 2018’de Orta Afrika Cumhuriyeti’nde grubun faaliyetlerini araştıran üç Rus gazetecinin öldürülmesi olayına karıştığını iddia etti.
Söz konusu cinayetler hala çözülemedi.
Wagner’in itibarı nedir?
Batılı ülkelerin yanı sıra Birleşmiş Milletler uzmanları, Wagner’e bağlı paralı askerleri Orta Afrika Cumhuriyeti, Libya ve Mali dahil Afrika genelinde insan hakları ihlalleri yapmakla suçladı.
Avrupa Birliği 2021 yılında Wagner’e “işkence, yargısız ve keyfi infazlar ve katliamlar dahil ciddi insan hakları ihlalleri” ve Orta Afrika Cumhuriyeti, Libya, Suriye ve Ukrayna’da “istikrarı bozucu faaliyetler” yürütme suçlamaları yöneltti.
Wagner’in korkutucu şöhretine katkıda bulunan faaliyetlerden bazılarının olduğu iddia edilen videolar ortaya çıktı.
İnternette yayınlanan 2017 tarihli bir videoda, Wagner personeli olduğu belirtilen bir grup silahlı kişinin bir Suriyeliye işkence ettiği, balyozla döverek öldürdükten sonra cesedini parçalayıp yaktıkları görülüyor.
Rus makamları, medya ve insan hakları savunucularının soruşturma taleplerini görmezden geldi.
Wagner’in Ukrayna’daki rolü nedir?
Rusya’nın geçen yıl şubat ayında Ukrayna’da başlattığı işgalde Wagner, düzenli Rus birliklerinin ağır kayıplar verdiği ve ordu adına küçük düşürücü gerilemelerle toprak kaybettiği bir ortamda, savaşta giderek daha görünür bir rol üstlendi.
Prigojin, savaşçı toplamak için Rus hapishanelerini gezdi. Wagner saflarında altı aylık bir cephe görevinde bulunmaları halinde affedilecekleri vaadinde bulundu.
Mayıs ayında verdiği röportajda cezaevlerinden 50 bin civarında mahkum topladığını, bunların yaklaşık 10 binin Bahmut’ta öldürüldüğünü keza benzer sayıda kendi asıl savaşçısının da yine aynı kentte hayatını kaybettiğini açıkladı.
Emrinde 50 bin personel olduğunu ve bunların yaklaşık 35 binin her zaman ön saflarda yer aldığını söyledi. Ancak bu sayıya mahkumların dahil olup olmadığına dair bilgi vermedi.
ABD, Wagner’in Ukrayna’da savaşan 10 bini sözleşmeli ve 40 bini hükümlü olmak üzere yaklaşık 50 bin personeli bulunduğunu tahmin ediyor.
Bir ABD’li yetkili, aralık ayından bu yana Ukrayna’da öldürülen 20 bin Rus askerinin neredeyse yarısının Wagner’in Bahmut’taki birliklerinden olduğu bilgisini paylaştı.
ABD, Wagner’in savaşta ayda yaklaşık 100 milyon dolar harcadığı değerlendirmesinde bulunuyor.
Aralık ayında Washington, Kuzey Kore’yi, BM Güvenlik Konseyi kararlarını ihlal ederek Rus özel güvenlik şirketine roket ve füzeler dahil çeşitli silahlar tedarik etmekle suçladı. Hem Wagner hem de Kuzey Kore bu suçlamaları yalanladı.
Prigojin, Rus ordusunu nasıl ve neden eleştirdi?
Analistlerin değerlendirmesine göre, ABD’nin suçlamasının doğru olması halinde, Wagner’in Kuzey Kore silahlarına ulaşması, şirketin kuruluşundan bu yana Rus askeri yönetimiyle uzun süredir devam eden anlaşmazlığını yansıtıyor olabilir.
Prigojin ocak ayında Ukrayna’nın Donetsk bölgesindeki tuz madeni kasabası Soledar’ın ele geçirilmesinde tüm sorumluluğu üstlenmiş ve Rusya Savunma Bakanlığı’nı Wagner’in zaferini çalmaya çalışmakla suçlamıştı.
Rus ordusunun Bahmut’u ele geçirmek için Wagner’e yeterli oranda mühimmat sağlamadığından defalarca şikayet etmiş ve personelini geri çekmekle tehdit etmişti.
Ukrayna’da savaşan ve Wagner personeli olduğu belirtilen silahlı kişiler, Rusya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Valery Gerasimov’a küfürler yağdırdıkları ve mühimmat sağlamamakla suçladıkları videolar yayınladı.
Ayrıca Prigojin, Savunma Bakanı Şoygu’yu sert bir dille eleştirirken Rus askeri liderlerini de beceriksizlikle itham etti.
Prigojin’in sıkça tekrarladığı bu şikayetler, Rusya’nın sıkı kontrol altında tutulan ve sadece Putin’in bu tür eleştirilerde bulunabildiği siyasi sisteminde eşi benzeri görülmemiş bir durum olarak değerlendiriliyor.
Bir zamanlar karanlık bir figür olan Prigojin, Wagner’in kazandığı ‘zaferlerden’ hemen hemen her gün övgüyle bahseder oldu.
Keza düşmanlarıyla alay ederek ve yüksek rütbeli Rus askeri yetkililerden şikayet ederek kamuoyu nezdinde profilini giderek yükseltti.
Prigojin, medyada, Grigory Rasputin (son Rus İmparatoru II. Nikolay’ın ailesiyle samimiyet kurarak İmparatorlukta hatırı sayılır nüfuz kazanan ve kendini kutsal bir adam olarak gören Rus mistik şahıs) ile karşılaştırılmasına şu sözlerle yanıt vermişti:
“Kanı durdurmuyorum ama anavatanımızın düşmanlarının kanını döküyorum.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***