– Dağlık Karabağ sakinleri, Azerbaycan’ın ayrılıkçı bölgeye yönelik ablukası dokuzuncu ayına girerken gıda, ilaç ve diğer temel ihtiyaç maddelerine erişimin giderek zorlaştığını söylüyor.
Karabağ uluslararası alanda Azerbaycan’ın bir parçası olarak tanınıyor ancak 120 bin kişilik nüfusunun ezici çoğunluğu Ermeni ve bölgenin Ermenistan’la kalan tek kara bağlantısı olan ve Rus barış gücü askerleri tarafından korunan Laçın Koridoru koridoru ilk kez Aralık ayında kesintiye uğramıştı. 11 Temmuz’da ise Azerbaycan Laçın Koridoru’nu geçici olarak kapattığını açıklamıştı.
Azerbaycan, Karabağ’a kendi kontrolü altındaki topraklar üzerinden ikmal yapmaya hazır olduğunu, ancak ayrılıkçı yetkililerin dağılması ve bölgeyi Azerbaycan’a entegre etmesi gerektiğini söyledi. Ermeni tarafı ise ablukanın Karabağ’ı Bakü’ye kayıtsız şartsız teslim olmaya zorlamayı amaçladığını söyledi.
‘SÜT ÜRÜNLERİ YEMEYELİ ÇOK UZUN ZAMAN OLDU’
Karabağ sakinleri Reuters haber ajansına yaptıkları açıklamada temel gıda maddeleri, yakıt ve ilaçların neredeyse tükendiğini söyledi. 23 yaşındaki İngilizce öğretmeni Nina Shahverdyan, “Süt ürünleri ya da yumurta yemeyeli çok uzun zaman oldu. Bu bir felaket çünkü gazımız yok. Elektrik kesintileri yaşıyoruz” dedi. Shahverdyan “Öyle bir şey yapıyorlar ki insanlar çok çaresiz kalıyorlar ve çekip gidiyorlar. Sizi sekiz ay boyunca aç bırakan bir hükümet ya da halk altında nasıl yaşayabilirsiniz?” ifadelerini kullandı.
Karabağ halkı ablukadan bu yana kemer sıkıyor ve sadece yerel olarak üretilebilen gıdalarla besleniyor. Bölge sakinleri, çiftçilerin ürünlerini pazara getirecek yakıtları olmadığı için Karabağ’da üretilen gıdaların bile Dağlık Karabağ’ın fiili başkenti Stepanakert’e (Azerice Hankendi) ancak ara sıra ulaştırılabildiğini söylüyor.
‘EVE GÖTÜRECEK EKMEK BULAMADIĞIM İÇİN BİRKAÇ GÜN AÇ YATTIM’
Liseden yeni mezun olan ve fotoğrafçılık yapan Ani Balayan ise en son iki hafta önce et yediğini söyledi. Ailesinin, Stepanakert’teki marketlerde hala bulunan domates, salatalık ve karpuzun yanı sıra ekmekle geçindiğini söyledi. Balayan, “Eve götürecek ekmek bulamadığım için birkaç gün aç yattım” dedi.
BMGK ABLUKAYI GÖRÜŞECEK
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ise eski bir Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) savcısının bu ay ablukanın yerel Ermeni nüfusa yönelik bir “soykırım” anlamına gelebileceğini söylemesinin ardından bugün ablukayı görüşecek.
UCM’nin eski başsavcısı Luis Moreno Ocampo, ablukayı Karabağ Ermenilerine yönelik potansiyel bir “soykırım” olarak nitelendirdi ve onları “aç bırakmayı” amaçladığını söyledi. Ocampo’nun görüşünü değerlendirmek üzere Azerbaycan tarafından atanan avukat Rodney Dixon, bu görüşü “çarpıcı bir şekilde dayanaksız, kışkırtıcı ve yanlış” olarak nitelendirdi.
AZERBAYCAN ABLUKA TANIMINA ŞİDDETLE KARŞI ÇIKIYOR
Bakü’deki Stratejik Araştırmalar Merkezi adlı düşünce kuruluşunun başkanı Farhad Mammadov ise ablukanın Karabağ içine ve Karabağ’dan dışarı “silah ve Ermeni askerlerinin” geçişini engellemek için uygulandığını iddia etti. Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı iki gün önce yaptığı açıklamada Ermenistan’ın Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni siyasi, askeri manipülasyon kampanyasının bir aracına dönüştürmeye çalıştığını öne sürmüştü. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Azerbaycan ile Ermenistan arasında kalıcı barışın tesisi için sarf edilen çabalara rağmen Erivan yönetiminin maksatlı gerilim ve rövanş politikasının kurbanı olduğu iddia edilmişti.
NE OLMUŞTU?
Karabağ, 1917’de Rus İmparatorluğu’nun çöküşünden sonra hem Azerbaycan hem de Ermenistan tarafından talep edildi ve 1990’ların başında bir savaşla Azerbaycan’dan koptu. Azerbaycan, 2020’de Rusya’nın arabuluculuğunda ateşkesle sonuçlanan ikinci Karabağ Savaşı’nın ardından enklavın içindeki ve çevresindeki toprakları geri aldı. Anlaşma, Rusya’nın Ermenistan ile Karabağ arasındaki karayolu ulaşımının açık kalmasını sağlamasını gerektiriyordu.
Ateşkesten bu yana, Ermenistan ve Karabağ arasındaki karayolu bağlantısını sağlayan Laçın Aralık ayında kendilerini ekolojik aktivistler olarak tanımlayan Azeri siviller tarafından ablukaya alındı. Rus barış güçleri müdahale etmezken Nisan ayında Azerbaycan sınır muhafızları güzergaha bir kontrol noktası kurarak ablukayı sıkılaştırdı. (DIŞ HABERLER)
Paşinyan: Barış anlaşması olmazsa Azerbaycan ile savaş çok muhtemel
Kaynak:
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***