Seçim sürecinde Kemal Kılıçdaroğlu ile üç bakanlık ve MİT konusunda anlaştığını iddia eden Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ “Kemal Bey ‘yok’ derse belge paylaşırım ama yapmaz” dedi. Özdağ’ın bu iddiasını CHP yalanlamıştı.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimi öncesi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptıkları mutabakata dair yeni açıklamalar yaptı.
Özdağ daha önce “Biz İçişleri Bakanlığı dahil üç bakanlık ve Millî İstihbarat Teşkilâtı konusunda Kemal Bey’le mutabık kaldık” iddiasında bulunmuştu. CHP Sözcüsü Öztrak “Zafer Partisi ile partimiz arasında kamuoyuna açıklanan bir protokol imzalanmıştı. Ayrıca iki genel başkan arasında yapılan bir protokol daha vardı. Her iki protokolde de 3 bakanlık ve mit müsteşarlığına dair bir düzenleme bir madde yer almamaktadır” diyerek iddiayı yalanlamıştı.
Habertürk’e konuk olan Özdağ, anlaşmanın birer kopyasının hem Kılıçdaroğlu hem kendisinde olduğunu belirterek “Kemal Bey ‘yok’ derse belge paylaşırım ama yapmaz” dedi. Özdağ ayrıca “Sayın Öztrak deneyimli bir politikacıdır. Kemal Bey’le görüşmüş olsaydı böyle bir açıklama yapmazdı” ifadelerini kullandı.
Özdağ’ın konuyla ilgili açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
‘İÇİŞLERİ, İKİ BAKANLIK VE MİT’İ TALEP ETTİK’
CHP bizim çizgimize bu konuda son 15 günde geldi. 15 Mayıs’tan itibaren geldi. Sayın Kılıçdaroğlu beni 14’ü gece araması gerekirken 6 gün sonra aradı. 14 gün vardı zaten. Protokolün hazırlanması, görüşülmesi, çalışılması son 3,5 günde oldu, imzalandı. CHP Gençlik Kolları bir tweet atmış, sığınmacılar gitsin vs. diye. Ben de ‘gençler gidecekler ben İçişleri Bakanı olarak imzalayacağım’ dedim. O gün protokol imzalanacaktı. Eğer Zafer Partisi, AK Parti ile yaptığı görüşmelerde İçişleri Bakanlığını talep etmişse şart olarak ve Anadolu Kalesi projesini talep etmişse, Kemal Kılıçdaroğu’nu desteklemek için biçki, dikiş, nakış kurslarını talep etmiş olabilir mi? Neyi talep ettik? Çok açık; İçişleri Bakanlığı. Detaylara girmiyorum, iki bakanlık ve Milli İstihbarat Teşkilatı.
‘TÜRKİYE’DE 164 ÜLKEDEN İNSAN VAR’
Türkiye’de 5 milyon sığınmacılar var. Bir de kaçak Suriyeli, Afgan, Afrikalı, İranlı, Iraklı, Mısırlı, Pakistanlılar var. Ayrıca ikamet izni almış Ruslar ve Ukranlar var. Kendi rakamlarına göre 164 ülkeden insan var Türkiye’de. Bizim yaptığımız hesaplama ve açıklama doğru. Göç İdaresi de ikinci açıklamasında bunu yaptı. Aynı Göç İdaresi’nin son 4 senesi 3 milyon 750 bindi. Ne zaman oldu 4 milyon 860 bin? Ben bugün İzmir, Harmandalı Göç İdaresi’nden yetkililerle görüştüm. Geldiler bana bilgi verdiler. “300 kişi alıyoruz, 100’ünü sınırdışı ediyoruz, 200’ünü serbest bırakıyoruz, Basmahane’ye geri dönüyorlar”. Bana video verdiler. Taksim ve civarında İçişleri Bakanlığı’nın emriyle böyle bir çalışmanın başladığını ilk ben paylaştım. Ama bu sadece kamuoyunda yükselen tepkiyi kontrol altına almaya yönelik. Kamuoyunda müthiş bir kızgınlık yükseliyor. Bu kızgınlık birileri tarafından provoke edilmeye çalışılıyor. Ben Zafer Partisi teşkilatına talimat verdim; sakın provokasyon girişimlerine kapılmayın. Bu tür gruplarla ilgili suç duyurusunda bulunulması için genel başkan yardımcımıza da talimat verdim.
‘BUNU KAVGASIZ DÖVÜŞSÜZ YAPMALIYIZ’
Konya’da bir akademisyenin araştırması var. Halka soruyor ‘nasıl giderler’ diye. Cevap, ‘devlet üç ayda, biz istersek 3 günde giderler’. Bu çok tehlikeli bir şey. Bunu devlet yönetmeli. Sığınmacılar ve kaçaklar ülkelerine Türkiye’nin dostları olarak yollanılmalı. Türk devletine yaraşır şekilde olmalıdır. Bunu kavgasız dövüşsüz yapmalıyız.
‘KEMAL BEY’LE GÖRÜŞSEYDİ BÖYLE BİR AÇIKLAMA YAPMAZDI’
Biz Millet İttifakı ile hiçbir zaman birlikte olmadık. Parlamenter sistemine geçiş belgesini Cumhuriyetin kuruluş esaslarını reddedici belge olarak görüyoruz. O belgenin dini hürriyetlerle ilgili düzenlemelerin öngörüldüğü bölümde yapılan açıklamalar milli ve üniter devleti yok eden açıklamalardır. Biz CHP genel başkanı ve onunla yaptığımız protokolde ilkeler çerçevesinde destek verdik. 66. madde hiçbir şekilde metine alınmamış. Aksine bunlar değiştirilmeli, sorgulanmalı diye açıklamalar yapan genel başkanlar vardı. Biz üç görüşme yaptık. Daha önce hiç görüşmedik. CHP Sözcüsü yoktu. Faik Bey’in söylemiş olduğu kendi aralarındaki iletişim sıkıntısıdır. Protokol imzalarken Kemal Bey’in danışmanı orada, benim de genel başkan yardımcım orada. Sayın Öztrak deneyimli bir politikacıdır. Kemal Bey’le görüşmüş olsaydı böyle bir açıklama yapmazdı.
‘MİT SÖZLÜ KONUŞULDU’
İçişleri Bakanlığı ve 2 Bakanlık yazılı ama MİT konusunda sözlü olarak konuşuldu. MİT’le ilgili yazılı bir şey yoktu. Kimse şunu söylemesin, bu gizli bir anlaşmaydı diye. Eğer 28’nde seçimi kazansaydı ben İçişleri Bakanıydım. İki arkadaşım bakandı. Kemal Bey imzaladığını inkar eder mi? Diğer iki bakanlık için Kemal Bey’le konuştuk, bir karar vermediğimiz için o bakanlıkları açıklarsam doğru olmaz. Protokolde İçişleri Bakanlık ve 2 bakanlık yazıyor. Adını koymadık. Değişik bakanlıkları konuştuk; fakat o konularda bir karar vermedik. Hangisi olacağı konusunda. Bazı bakanlıkların bölünmesi söz konusuydu. Bizim talip olduğumuz başka bir bakanlık var, bölünmesi söz konusu değildi. O konuda el sıkışma olmadı. Anlaşma İçişleri Bakanlığı ve diğer bakanlığın sayısı üzerinde yapıldı.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***