Artı Gerçek – Rekor seviyeye ulaşan sıcak ile birlikte su kullanımı arttı. Uzmanlar ise trafikte satılan, araçlarda bırakılarak güneşe maruz kalan plastik su şişelerine dikkat çekiyor.
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi İmmünoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tunç Akkoç, “Çok uzun süre sıcağa, ısıya, güneşe maruz kalmış damacanaları kullanmamak gerekir. İstemediğimiz kimyasal maddeler, bakteriler, mikroorganizmalar oradan immün sistemimize giriş yapabilirler. Bu bağışıklık sistemimizi düşürür ve birçok hastalığa karşı açık duruma gelebiliriz” dedi.
‘MİKRO PLASTİKLER ÇÖZÜNEREK TEKRAR SUYA KARIŞABİLİYOR’
Prof. Dr. Akkoç, “Şu dönemde en vazgeçilmez, içme suyu kaynaklarından bir tanesi damacana sular ve bunu herkes evinde kullanıyor. Damacana sular sağlık açısından içerisinde ki plastik ve onun bulundukları ortam, üretilme koşulları, stoklanma koşulları ve evde ki kullanım koşullarıyla birlikte bazı riskler oluşturabilir” diye belirterek şunları söyledi:
Özellikle plastik yapıda oldukları için içinde bulundukları ortam, güneş ışığına maruz kalmaları bu plastiklerin çözünerek suya karışmasına sebep olabiliyor. Uzun süre bu su damacanaları dışarıda kalırlarsa, sıcakla beraber o mikro plastikler çözünerek tekrar suya karışabiliyor. Tabi bunun içerisinde bazı kimyasal maddeler de var. Bunu anlamanın çeşitli yolları var. İçerken anlamayabiliriz belki ama çok uzun süre güneşe maruz kalanların tadında, renginde, kokusunda değişiklikler meydana gelebiliyor. Tüketici bunu rahatlıkla anlayabilir.”
‘BAĞIŞIKLI SİSTEMİMİZ ZAYIFLAR VE BİRÇOK HASTALIĞA AÇIK DURUMA GELİRİZ’
Akkoç, “Çok uzun süre sıcağa, ısıya, güneşe maruz kalmış damacanaları kullanmamak gerekir, bu önemli. Ne olur kullanırsak dersek, bu bahsettiğimiz kimyasal maddelerin suya karışmasıyla beraber tükettiğimizde öncelikli olarak bağırsak sistemimizde o ‘intakt’ dediğimiz epital yapının bozulmasına sebep olabilir. İstemediğimiz kimyasal maddeler, bakteriler, mikroorganizmalar oradan immün sistemimize giriş yapabilirler. Bu bağışıklık sistemimizi düşürür ve birçok hastalığa karşı açık duruma gelebiliriz” diye konuştu.
‘SICAK HAVADA KİMYASAL GEÇİYOR’
Açık havada direk güneş ışınına maruz kalan şişelerin uzun süre muhafaza edilmesine dikkat çeken Akkoç, şunları kaydetti:
“Dışarıda suların bekletilmesi ki, şuan da hava sıcaklıkları malum ne kadar yüksek. Orada mutlaka kimyasal geçiyor. 1-2 saat içerisinde belki geçmeyebilir ama ben daha uzun süre maruz kalmasından bahsediyorum. Yani günlerce kalmasından bahsediyorum. Bunu için damacanalar giydirilebilir, koruyucu kılıflar içerisinde saklanabilir. Veya cam şişeler tercih edilebilir ki cam şişeler bu konuda çok başarılıdır.”(DHA)
***Kaynak: Artı Gerçek***
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***