Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Eliaçık: AKP kapitalizme dini meşruiyet kazandırıyor


İSTANBUL – Kapitalizmin AKP eliyle dini kılıfa büründürülerek sürdürüldüğünü belirten İhsan Eliaçık, “Kapitalizme abdest aldırarak, onu meşrulaştırarak, inançtan kutsuyorlar” dedi. 

 

AKP iktidarı ile birlikte Türkiye’de Siyasal İslam’ın kurumsallaşmasının adımları atılmaya başlandı. Dinin istismar edildiği, “tekçi” bir anlayışla otoriter bir yönetimi esas alan iktidar, ideolojisini kurumsallaştırmak için hem siyasi hem de toplumsal araçlar oluşturdu. Bu araçlardan biri ise tarikatlar oldu. Son zamanlarda şüpheli çocuk ölümleri, çocuğa dönük cinsel istismar ve tecavüzle gündeme gelen tarikatlar, AKP döneminde daha da tartışmalı hale geldi. Yaklaşık bin yıllık tarihsel geçmişi olan İslami tarikatlar, geldiği aşama itibariyle dini istismar eden, toplumu sömüren, “tekçi”, “cinsiyetçi” ve “dinci” ayaklar üzerinden mevcut rejimin kurumsallaşmasını sağlayan bir araç olduğu yönünde tartışmaların odağı haline geldi. 

 

2023 seçimleri ile birlikte AKP-MHP’nin ittifakını Hür Dava Partisi ile kadın karşıtı söylemleri ile gündem olan Yeniden Refah Partisi ile genişletmesi, yeni dönemin Türkiye’sinin ideolojik kodlarına dair ipuçlarını gösterdi. İktidarın tarikatlarla olan ilişkisi, sağ-muhafazakar siyaset ve din istismarı ile yeni dönemin siyasetini, ilahiyatçı yazar İhsan Eliaçık değerlendirdi.

 

KAPİTALİZME DİNİ MEŞRUİYET 

 

Türkiye’nin kapitalist bir ülke olduğunu belirten Eliaçık, kapitalist sistemin AKP üzerinden dini bir meşruiyet kazandırılarak sürdürüldüğünü belirtti. Bu durumu “kapitalizme abdest aldırma” yorumunu getiren Eliaçık, “Buna kapitalizme abdest aldırma diyoruz, kapitalizme abdest aldırarak, onu meşrulaştırarak, inançtan kutsuyorlar. Mal, mülk işleri para biriktirmek, zengin olmak, bu işlere bayılıyorlar ve bunlara hiçbir itirazları yok” dedi.

 

ATAERKİL DÜŞÜNCELERE KILIF 

 

AKP-MHP ittifakına Hür Dava Partisi ve Yeniden Refah Partisi’nin eklenmesi ile yeni dönemde kadınların “hedef” halinde olacağını belirten Eliaçık, kendilerini sağ-muhafazakar olarak nitelendiren partilerin kimi zaman İslam’ı referans göstererek, kadını hedef almalarını ise şöyle değerlendirdi: “İslami grupların genelinde LGBT düşmanlığı, kadını dışlama ve ikinci sınıf görme, ‘kadının yeri evidir, İslam’da has olan erkektir ve erkek kadından üstündür’ diye bazı ayetleri yanlış yorumlayarak, böyle bir ataerkil din anlayışına sahipler. Kendi ataerkil düşüncelerine dini kılıf giydiriyorlar ve kendi erkeklik kültürlerini aşamadıkları için bu şekilde yapıyorlar.”

 

DİN İSTİSMARI VE AKP

 

Türkiye’de din istismarının her dönem yapıldığını belirten Eliaçık, bu durumun 2023 seçimlerine dair etkisine ilişkin ise, “Türkiye’de dini argümanlarla oy veren veya dini argümanları oy davranışında belirleyici gören bir kesim var. Yani ‘Oy verdiğim kişi anlı secdeli olmalı, abdest almalı, Müslüman olmalı’ diyen bir kesim var ama bu kesim bence fazla değil. Sonuçlar işe yaramadığını gösteriyor” ifadelerini kullandı. AKP’nin bir “şahıs” partisi olduğunu dile getiren Eliaçık, “AKP demek, Erdoğan demektir; Erdoğan olmadığı zaman AKP dağılacak. Anavatan Partisi gibi birine dönüşür Erdoğan olmazsa” dedi. Erdoğan’ın bir ideolojisinin olmadığını savunan Eliaçık, “Onun ideolojisi koltuğudur, koltuğunu korumaktır. O anki koşullar şartlar neyi gerektiriyorsa, onu yapıyor. Bir ideoloji takip ettiği falan yok. Oturduğu koltuğu korumak onun dini, imanı, ideolojisi” diye belirtti.

 

KÖTÜLÜĞÜN SUÇ ORTAKLARI

 

Bu kötülüğün “suç” ortaklarından birinin de özellikle çocuğa dönük taciz, tecavüz ve şüpheli çocuk ölümleri ile tartışmaların odağında olan tarikatlar olduğuna işaret eden Eliaçık, “Bu tür olaylar tarikatlarda meydana geliyor ama örtbas etmeye çalışıyorlar. Gerçeği gizlemeye çalışıyorlar, halbuki bunu kendi elleriyle ortaya çıkarmaları veya bu tür olayları kendi bünyelerinde temizlemeleri gerekir. Birçok tarikatın ve cemaatin kadınlar konusunda olduğu gibi çocuklar konusundaki fikirleri de yanlış. Onlarda kendilerinin doğru yolda olduklarını düşünüyor. Çok berbat görünüyorlar ama hiç haberleri yok” şeklinde konuştu.

 

‘ERDOĞAN SEÇİMİ KAZANMADI’ 

 

7 Haziran seçimlerinden itibaren Erdoğan’ın seçim kazandığı görüşünde olmadığını ifade eden Eliaçık, “Türkiye’de 3 seçimdir Erdoğan’ın kazandığı ilan ediliyor, kazandı demiyorum, ilan edildi diyorum. Çünkü bu ülkenin muktediri seçim kazanmaz, seçimi kazandığı ilan edilir. 15 milyon yardım bağımlısı insan var. Vakıflardan, bakanlıklardan dul maaşı, çocuk maaşı, engelli maaşı, bunlar muhtaç değil, yardım bağımlısı. Erdoğan olduğu sürece ondan ayrılmayacak ve ‘Bu parayı size ben veriyorum’, ‘Erdoğan kendi cebinden veriyor’ diyen bir kitle oluşmuş. Devlet vermiyor, Erdoğan veriyor, buna inandırmış” dedi. 

 

HÜR DAVA PARTİSİ’NİN YAKLAŞIMLARI 

 

Hür Dava Partisi’nin Meclis’e girmesine dair Eliaçık, şunları söyledi: “HÜDA PAR benim savunduğum İslam’ın 40 yıl gerisinde bir parti. Erdoğan ise 50 yıl gerisinde. Antikapitalist ve demokratik özgürlükçü bir İslam’ı savunmuyor HÜDA PAR, daha çok mesellerin ortaya çıkardığı 70’teki bir takım alimlerin fikirlerinden etkilenerek, Suriye’deki İŞİD yaklaşımına benzer bir din anlayışları var. Memleketi siz idare edin deseler, Suriye’deki İŞİD’ten farklı ne yapacaklar? AKP’nin kendi söyleyemeyeceği şeyleri onlar yapıyor. Ayrı bir durumda AKP ve yan partisi olan HÜDA PAR kadını bir hedef haline getirmiştir ve yeni dönemde de getirecektir. Kadınları erkek zihniyetleriyle köleleştirmeye çalışacaklar.”

 

DOĞRU DİN YORUMU

 

Tüm bu yaşanan sorunlara karşı Eliaçık, çözüm önerilerinde de bulundu. Bu konuda toplumun karşısına doğru din yorumuyla çıkılması gerektiğini vurgulayan Eliaçık, bu konuda siyasal muhalefete de görev düştüğünü sözlerine ekledi.  Eliaçık, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) “Türkiyelileşme”, CHP’nin ise “Helalleşme” politikalarını sürdürmesi gerektiğini belirterek, “Yani toplum kesimleri arasında teması sağlayacak politikalar HDP’nin geniş Türk kitlelerine kendisini anlatması lazım. CHP’nin geniş dindar kitlelere kendisini anlatması lazım. Karartma uygulanıyor, sen öbür tarafta karanlığa boğuluyorsun, sesini onlara ulaştıramıyorsun ve senin hakkında ön yargılara sebep oluyorlar. Bunların karşısında doğru din yorumuyla çıkmak gerekir, panzehirinin bunlar olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

 

Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version