Yıldız TAR
İSTANBUL – Komşusunun “Türk erkeğinin gücünü göstereceğim” diye saldırdığı Azerbaycanlı gazetecinin Silivri Geri Gönderme Merkezi’ne gönderilmesine ve burada yaşadıklarına ilişkin haberimizin ardından Sona Y., Edirne Geri Gönderme Merkezi’ne gönderildi.
Sona’nın Avukatı Yakup Sevinçhan’ın Artı Gerçek’e verdiği bilgilere göre, Sona’nın Silivri Selimpaşa Geri Gönderme Merkezi’nde bir haftadır kirli çarşaflarda yatırılması ve her yerinde kene ısırıkları olduğunu Artı Gerçek’te duyurmamızın ardından baskılar arttı.
KANLI ÇARŞAFTA YATIRMAKTAN YATAKSIZ KOĞUŞA!
Önce Sona’nın kaldığı koğuş değişti. Sona bir gün boyunca yatak bile olmayan bir koğuşta kalmak zorunda kaldı. Bir yandan da GGM’deki görevlilerin hakaret ve küfürlerine maruz bırakıldı. Sona’nın avukatını araması ve bilgi vermesi de engellendi.
GGM Müdürü, Sona’yı odasına çağırarak burada tehdit etti, “Bir daha medyaya konuşursan seni buradan çıkartmam” dedi. Av. Sevinçhan, müvekkilinin yaşadıklarını şöyle aktarıyor:
“Sona hanımın durumu çok kötü. Gazetede çıkan haberlerden sonra psikolojik şiddete maruz kalmış. Güvenlik görevlisi ve memurların hem kendisine hem de orada kalan diğer şahıslara hakaret ve küfürlerinden bahsetti. Sona hanımın önce kaldığı katı değiştirmişler. Daha sıkıntılı bir yere alınmış, yeteri kadar yatak olmamasına rağmen, yatacak yeri dahi olmayan bir koğuşta ayakta bekletilmiş.
“Müdür bey, Sona hanımı odasına çağırıp ‘Seni niye üst kata çıkardım biliyor musun, medyada çıkan haberler yüzünden seni cezalandırmak istedim, seni serbest bırakmayacağım, daha fazla konuşursan seni sınır dışı ederim’ demiş. Ertesi gün sabah da avukata ya da başka birine herhangi bir bilgilendirme yapılmadan sevk günü dahi olmayan bir günde Edirne Geri Gönderme Merkezi’ne gönderildi.”
İDARİ GÖZETİM KARARINA İTİRAZ REDDEDİLDİ
Öte yandan, Av. Sevinçhan’ın Sona Y.’nin Selimpaşa Geri Gönderme Merkezinden serbest bırakılması için İstanbul 2. Sulh Ceza Hâkimliği’ne başvurusu da reddedildi. Mahkeme, İl Göç İdaresi’nin idari gözetim kararının devam etmesine hükmetti.
Sona’nın Edirne’ye gönderilmesi üzerine Av. Sevinçhan bu sefer Edirne’de mahkemeye başvuracak. Hafta başında idari gözetimin kaldırılması için harekete geçeceklerini söyleyen Av. Sevinçhan, dava sürerken sınır dışı edilmesinin söz konusu olamayacağını da vurguladı:
“Sınır dışı kararının iptali için İstanbul İdari Mahkemesi’ne dava açıldı. Kanuna göre dava açılmayla birlikte sınır dışı edilmesi imkansız hala gelmedi. Kanunda davanın açılması otomatik olarak yürütmeyi durdurma anlamına geliyor. Dava süresince şahıs sınır dışı edilemez.”
SONA’NIN YAŞADIKLARI MECLİSE TAŞINDI
Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu, Sona’nın yaşadıklarını geçtiğimiz hafta verdiği soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya şu soruları yöneltti:
- İstanbul Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğü tarafından alınan sınır dışı etme kararının 6458 sayılı kanunun hükümlerine, uluslararası anlaşmalara, ilgili mevzuat hükümlerine ve insan haklarına aykırılık teşkil ettiği iddiası araştırılacak mıdır?
- İl Göç İdaresi tarafından alınan sınır dışı etme kararının, usulüne uygun bilgilendirmesinin yapılmadığı, Sona’nın hakkında alınan sınır dışı etme kararından veya diğer idari işlemlerden haberdar edilmediği iddialarına ilişkin açıklamanız var mıdır?
- Sona’ya şiddet uyguladığı hastane raporu ile belgelenen, tehdit ve hakarette bulunan komşusu M.Ö. için etkin soruşturma yapılması sağlanacak mıdır?
- Sona’nın darp edilmesi ve ayrımcılığa uğraması hakkında etkin soruşturma yapmayan, bu konuda görevini kötüye kullanan kolluk güçleri için yaptırım uygulanacak mıdır?
- Ciddi sağlık sorunları olan ve açlık grevine başlayacağını bildiren Sona’nın geri gönderme merkezinde yaşadığı mağduriyetler, hak ihlalleri nasıl giderilecektir?
- Sınır dışı edilmeleri durumunda Sona’nın liseyi bitirmek üzere olan oğlunun eğitim hayatının engelleneceği, aile bütünlüğünün bozulacağı dikkate alınacak mıdır?
- Yasalar ve uluslararası anlaşmalar gereği; muhalif gazetecilik yaptığı için baskıya maruz kaldığını iddia edeni Sona’nın sınır dışı edilmesi durumunda Azerbaycan’da yargılanacağı, özgürlüğünün kısıtlanacağı dikkate alınacak mıdır? Sona’nın Azerbaycan’daki durumu takip edilecek midir?
- Selimpaşa Geri Gönderme Merkezinde kalan, ağır psikolojik sorunları olan yabancılar neden hastaneye götürülmemektedir? Bu kişilerin aynı koğuşlarda kaldığı kişilere zarar vermeleri nasıl engellenecektir?
- Selimpaşa Geri Gönderme Merkezi en son ne zaman denetlenmiştir? Denetim bulguları kamuoyu ile paylaşılacak mıdır?
- Selimpaşa Geri Gönderme Merkezindeki hak ihlalleri Bakanlığınızın bilgisi dâhilinde midir? Selimpaşa GGM’de yabancıların, insan onuruna yakışan koşullarda kalmaları için ne gibi çalışmalar yapacaksınız?
MİLLETVEKİLİNİN ZİYARETİ ENGELLENDİ
EMEP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili İskender Bayhan’ın Silivri GGM’yi ziyaret etmesi de engellendi. Parti heyetinin Silivri Geri Gönderme Merkezi’nde bulunan Sona ile görüşme talebi reddedildi. Bu ziyaretten hemen sonra Sona, Edirne’ye sürüldü.
Geri Gönderme Merkezi’nin çıkışında Bayhan Evrensel’e konuştu, “Binanın fiziki yapısı da FETÖ okullarından birini geri gönderme merkezi haline getirmiş hükümet ve tek adam yönetimi. Böyle bir fiziki yapı içerisinde resmi rakamlarla 180 civarında kapasitesi olan ama fiilen bunun çok daha üzerinde olduğu tahmin edebileceğimiz bir problemle yüz yüzeyiz. Ne altyapısı, ne fiziki donanımı, ne personel sayısı buradaki misafir edilen göçmenlerin ihtiyacını karşılamak noktasında yetersiz. Onların ihtiyaçlarını karşılamak için oluşmuş alt oluşturulmuş altyapı ve personel sayısını bir arada düşünmek mümkün değil. Burası yarı açık cezaevi bile denemeyecek kadar ağır koşullarda göçmenlerin barındığı bir merkez” dedi.
NE OLMUŞTU?
Sona Y., oğluyla birlikte altı yıldır Türkiye’de yaşayan Azerbaycanlı bir gazeteci. İstanbul Kadıköy’de yaşıyor, oğlu burada liseye gidiyor. Serbest gazeteciliğe devam ediyor.
Her şey Haziran ayının ilk günlerinde başladı. Sona’nın üst kat komşusu M.Ö., Sona’dan dairesinin önündeki bozuk lambayı yaptırmasını istedi. Sona, parası olmadığı için lambayı yaptıramadı.
Bir hafta sonra, 23 Haziran’da komşu M.Ö., Sona’nın kapısına dayandı. Sona, parası olmadığını söyleyince M.Ö. ev sahibini aramakla tehdit etti. “Tamam arayabilirsiniz” cevabını alan M.Ö., “Ben gösteririm şimdi sana nasıl takıldığını” diyerek Sona’nın boğazını sıkmaya başladı. Komşu M.Ö. bir yandan da, “Ben Türküm. Bir Türkle böyle konuşamazsın. Türk erkeğinin gücünü göstereceğim sana” diyordu.
Sona güç bela apartman dışına çıktı. M.Ö. de peşinden gelerek bu sefer saçlarından tutup yerlerde sürüklemeye başladı. M.Ö. bir yandan da küfürlerine devam ediyor, “Seni öldüreceğim. Seni bu apartmanda yaşatmayacağım. Ben Türküm. Türk olmayan burada yaşayamaz. Seni bu ülkede yaşatmayacağım” diye tehdit ediyordu. Sona’nın “Ben de Azeri Türküyüm” demesi de hiçbir işe yaramadı.
Her iki taraf da birbirinden şikayetçi oldu. M.Ö., saldırdığı Sona’nın “Bu yaptığınız faşizmdir” sözlerinin hakaret olduğunu öne sürdü. Polis, M.Ö.’nün ifadesini aldıktan sonra serbest bıraktı. Ancak Sona’nın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaması, komşusundan gördüğü şiddet darp raporuyla belgeli olmasına rağmen; ikamet iznindeki sorundan dolayı geri gönderme merkezine gönderilmesine yol açtı.
SALDIRIYA UĞRADI, GERİ GÖNDERME MERKEZİNE GÖNDERİLDİ
Sona’nın Avukatı Yakup Sevinçhan’ın Artı Gerçek’e verdiği bilgiye göre, 2022 yılında müvekkilinin ikamet izni başvurusu reddedildi. Ancak karara itiraz ettiler. Dava henüz sonuçlanmadı. Reddin sebebiyse, Sona hakkında daha sonra geri çekilen bir şikayet.
Şikayet geri çekilse de, ikamet izni uzatılmadığıyla kaldı.
Sona’nın karakoldaki ifadesinde ikamet izninin uzatılmadığı ortaya çıkınca Silivri Selimpaşa Geri Gönderme Merkezi’ne götürüldü. Göç İdaresi Müdürlüğü 48 saat içinde hakkında sınır dışı ve idari gözetim kararı aldı. Av. Sevinçhan hem sınır dışı hem de idari gözetim kararlarına itiraz etti. İtirazlar henüz sonuçlanmadı.
Sona’nın Azerbaycan’daki kız kardeşi Mona Y.’de kardeşinin durumundan endişeli. Artı Gerçek’e, “Sadece Azerbaycanlı olduğu için saldırıya uğramış. Oğlu liseyi bitirmek üzere. Oğlunun okulu bitince dönecek zaten ama şimdi geri yollarlarsa oğlunun eğitim hayatı da yarım kalacak” dedi.
Av. Sevinçhan ise müvekkilinin Silivri’de yaşadıklarını Artı Gerçek’e şöyle anlatmıştı:
“Silivri Selimpaşa Geri Gönderme Merkezi’nin durumu gerçekten fecaat. Cezaevi yanında saray kalır. Kapasitesinin çok üzerinde yabancı var. Hijyen sıkıntısı var. Temizlikleri de orada kalan yabancılara yaptırıyorlarmış. Herhangi bir temizlik malzemesi de vermeden. Geri Gönderme Merkezi’nde tutulan yabancılar, kantinden havlu alıp ıslatıp onunla tuvalet ve banyoları temizlemeye çalışıyorlar. Çarşaflar yenilenmiyor. Üzerinde kan ve lekeler olan çarşafların üzerinde yatırıyorlar insanları. En fenası da ciddi bir kene salgını var. Sona hanımın vücudunun her yerinde kene ısırıkları vardı. Görüşmemizde geri gönderme merkezi şartları ve kendisine yapılan haksızlıklardan dolayı açlık grevine başlayacağını söyledi.”
Dayak yedi, şikayetçi oldu, Geri Gönderme Merkezi’ne gönderildi
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***