Artı Gerçek – Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait maden ocağında 42 işçinin ölümüyle sonuçlanan katliama ilişkin Bartın Ağır Ceza Mahkemesi’nde süren davada gelinen son aşamayı mağdur ailelerin avukatlarından Derviş Emre Aydın anlattı.
Aydın, keşif işlemleri için ocakta patlamanın yaşandığı yere ulaşılamadığını aktararak, ocaktaki yangının sönmesi aşamasında kurulan barajlara ilişkin verileri aktardı.
‘YANGININ SÖNDÜRÜLMESİ İÇİN BİR ZAFİYET DOĞRUYOR’
Aydın, yangının sönmesi için gereken barajların ilk yapımı aşamasında gecikme yaşandığını gördüklerini dile getirerek, şunları söyledi:
“Biz bu gecikmenin kasıtlı olduğunu düşünüyoruz. Çünkü en son yapılması düşünülen baraj katliamdan 15 gün geçtikten sonra yapılmış. O da beton baraj şeklinde yapılmamış, tali şekilde kurmuşlar bir baraj. 1 ay sonra da onu beton baraja çevirmişler. Bu zaten ilk aşamada o patlama alanının, o yangının söndürülmesi için bir zafiyet doğruyor” dedi.
Aydın, delillerin muhafazasında önemli olan bu barajı yapmakla yükümlü olan kişilerin, bu barajları geciktirmesinin “kasıtlı bir davranış” olduğunu kaydetti.
‘TTK’NIN SU BASILMASI YÖNÜNDEKİ TALEBİ MAHKEME TARAFINDAN KABUL GÖRMEDİ’
Aydın, patlamanın olduğu yerde gazın boşaltılması için TTK’nın mahkemeye süre bildirdiğini aktararak, şunları ifade etti:
“Yangının tekrar tetiklenmesi sonrasında barajlar kuruldu. Bu süreçle beraber (TTK’nın yazısında) barajların zaten hatalı yapıldığını, girişe çok yakın olduğunu, içerideki yangının söndürülemeyeceğini ve bunun için su basılması gerektiğini söyledi. Bu süreçte çelişki doğdu, o noktalara barajları kuran ekip TTK’nın Genel Müdürlük düzeyindeki ekip ve yetkililerin kararı ile o barajlar oraya kuruldu. Orada alınan karar zaten TTK tarafından alınan bir karardı. Şimdi onun yanlış olduğunu ve bu durumun yangının sönmesini engellediğini söylüyorlardı, son gönderdikleri yazıda. Sönebilmesi için de içeriye su basılması gerektiğini söylüyorlardı. Bu da zaten başta sakat olarak başlayan tedbir işleminin, barajlama işleminin sonrasında su basma ile delillerin bütünüyle ortadan yok olacağı bir sürece sokmak demekti. TTK’nın su basılması yönündeki talebi mahkeme tarafından bu aşamada kabul görmedi.”
‘GERÇEK DIŞI BEYANDA BULUNDUKLARI ANLAŞILDI’
Aydın, ilk duruşmada işletme yetkililerinin ön bilirkişi raporunu hazırlayan bilirkişilere facianın nasıl başladığına gerçek dışı beyanda bulunduklarının anlaşıldığını söyleyerek, “İlk duruşmada yapılan sorgularda açıkça bilirkişilerin yanlış yönlendirildiği, hemen katliamdan sonra müessese içerisinde oluşturulan bir kurgunun bilirkişilere aktarıldığı ve bunun da böyle olmadığı ortaya çıktı. Bu işletme müdürü tarafından da doğrudan söylendi” diye dikkat çekti.
MADDE MADDE OCAKTAKİ DURUMU ANLATTI
Aydın madende teknik olarak birçok yanlışlığın olduğunu gördüklerini dile getirerek, tespitlerini şöyle aktardı:
“*Kirli hava yolları üzerinde ark yapabilecek elektrik teçhizatları var.
*Kirli hava yolundaki elektrik teçhizatlarının ark yaptığına ilişkin tutanaklar var.
*Kirli hava maden içerisinde gitmemesi gereken yoldan gidiyor.
-Kirli hava yolunun yanlış yapılması daha fazla üretim için ölümler göze alınarak yapılmış.
*Hava dengesi ocak merkezinde bozulmuş.
*Ocak içerisinde metanın birikmesine müsait birçok alan var.
*Metan birikmesine müsait alanlarda mevzuatta zorunlu olmasına karşın sensörler yok.
*Olay günü havalandırmayı sağlayan tali pervane arızasından işletme müdürü, işletme baş mühendisinin haberi olmasına karşın üretim durdurulmamış.”(ANKA)
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***