Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Yaşasın dayanışma | Mehmet Sindel


“Pride”
2014
Bir Matthew Warchus filmi

Film daha açılış planından,
Bu politik bir filmdir.
Sınıf çatışması filmidir.
İşçi sınıfının filmidir.
Aman bir yanlışınız olmasın der !
Hemen arkasından belgesel görüntüleri girer .
Evet kurgu bir filmdir ama size anlatacaklarım gerçektir der.
1984 yılında İngiltere’de yaşanmış bir hikayedir.
Duyduğumuz marşın anlattığı gibi bir Solidarity /Dayanışma hikayesidir.
Polisle çatışan halkı görürüz.
Bir mücadele filmi izleyeceğimiz,
Antifaşist bir film izleyeceğimiz belli olur.
Ve İngiltere’nin cellatlarından Thatcher’ı protesto eden pankartlara keser kamera.
Elbette kimliğe dair bir filmdir de “Pride” .
Ama bahsettiğimiz biyolojik değil kültürel cinsiyettir.
Karşımızdaki düşman da erkekler değil patriyarkadır.
Zira İngiltere’de patriyarkanın en büyük bayrak taşıyıcısı Thatcher bir kadındır ama İngiltere’deki her erkekten daha erkektir.
Biz de mücadeleyi cinsel organlar üzerinden kuracak kadar şuursuz değilizdir elbet.
Mark karakteriyle tanıştığımız planda arkasında zenci bir kadın posteri ve kızıl bayrak vardır.
Gay, kadın ya da siyah…


Her işin başı ideolojiktir: kızıl bayrak ve orak/çekiç.
Sonra evrensel barış işaretini görür ve  “Pride /Onur ” sözcüğünü duyarız.
Kapitalizm bizim onurumuzun düşmanıdır.
Aktivist Chico Mendes “Environmentalism without class struggle is just gardening.” demiştir. Yani “Sınıf mücadelesi içermeyen bir çevrecilik, bahçe güzelleştirmekten ibarettir.”
Bu yoldan yürürsek  “LGBTi movement without class struggle is just a bedroom choice.”
yani “Sınıf mücadelesi içermeyen LGBTi hareketi de bir yatak odası faaliyetinden ibarettir. “ dememiz doğru olur.
Televizyonda yana yatmış  çarpık bir mahluk olarak Thatcher konuşmaktadır : “Ben üslubumu  değiştiremem “ der ve  sertlik yanlısı olduğunu gururla haykırır.
Yumuşak değil sert olmayı seven bir fallustur Thatcher.
(Saçları) En kabartılmışından…
Mark sokağa indiğinde güvercinler havalanır.
Özgürlük için sokağa iniştir bu.
Ve polisi kast ederek “Gelsinler bakalım. “ derken onu alttan çeken kamera açısı direnişin ve cesaretin gücünü gösterir bize.
Mark bir köprüye gelir.
Değişim ve bir dünyadan diğerine geçiş metaforudur köprü.
Ve Mark, bu köprüde ilerlemeden önce geriye bakar.
Bu geçişte yüzü geçmişine ve o sırada sevgiyle eline bir kova tutuşturan fakir bir çocuğa , hem de zenci bir fakir çocuğa dönüktür.
Mücadele tüm ötekilerin mücadelesidir.
Yöntem de dayanışmadır.
Bir de her şey sınıfsaldır.

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version