Site icon İnternet Haberler Köşe Yazıları Yorumlar Siyaset Ekonomi Spor

Titanik batığını keşfe giderken kaybolan denizaltıya dair tüm bilinenler

Titanik batığını keşfe giderken kaybolan denizaltıya dair tüm bilinenler


Titanik batığını keşfe çıkan ve 5 kişiyi taşıyan turistik denizaltı, pazar günü Atlas Okyanusu’nda kaybolmuştu.

ABD Sahil Güvenlik Birimi, Kanada ordusuna bağlı ekiplerin arama kulortarma çalışmaları halen sonuç vermedi ama çalışmalar sırasında suyun altından sesler duyulduğu bildirildi.

Seslerin denizaltıya ait olup olmadığı henüz kesin değil ama 30 dakika aralıklarla duyulduğu öğrenilen bu sesler arama çalışmaları için umut oldu.

Enkaza, kişi başı 250 bin dolara (5,8 milyon lira) sefer düzenleyen tur şirketi OceanGate, turistleri güvenli bir şekilde geri getirmek için tüm olanakları araştırdıklarını belirtmişti.

Titan adlı derin deniz aracı, 1912’de buz dağına çarparak batan Titanik’in Atlas Okyanusu’ndaki enkazına turistik amaçla sefer yapıyor.

Denizaltı seferin başında Polar Prince adlı araştırma gemisiyle irtibat halindeydi. Ancak araç, dalıştan bir saat 45 dakika sonra denizaltıyla irtibatını kaybetti.

Öte yandan denizaltıda 20 saatten az bir süre için oksijen kaldığı bilgisi paylaşıldı.

Gemide kimler var?

Kayıp ekip, Britanyalı milyarder ve maceracı Hamish Harding, Pakistanlı işadamı Shahzada Dawood ve Dawood’un oğlu Süleyman’ın yanı sıra OceanGate Expeditions’ın CEO’su ve kurucusu Stockton Rush ve Fransız dalgıç pilotu Paul-Henri Nargeolet’ten oluşuyor.

Denizaltı 5 kadar insan taşıyacak şekilde tasarlandı. Bu da mürettebatın genellikle bir pilot ve 4 üyeden oluştuğu anlamına geliyor.

Logitech oyun kontrolcüsüyle yönetiliyormuş

Araç kaybolduğundan beri şirketle ilgili güvenlik kaygıları gündemde.

Örneğin CBS News’ün 5 ay önce aracın içinden yayımladığı görüntüler, güvenlikle tartışma yaratan bir gerçeği ortaya çıkardı. Buna göre araç, oyun firması Logitech’in oyun kumandası F710’la kontrol ediliyor.

Üstelik kumanda üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmadığı da görülüyor. Buna göre yapılan tek düzenleme, kumandanın daha rahat kontrol edilmesini sağlayacak uzatma aparatları.

Olası güvenlik açıkları: Bir önceki seferde de bağlantı kopmuş

Bunun yanı sıra Titan’ın bundan önceki son seferinin de epey riskli geçtiği öğrenildi.

Geçen yıl yapılan bu keşif seferinde Titan, deniz seviyesinin yaklaşık 4 bin metre altındaki basınca dayanmak zorunda kalırken, yüzeyle temasını da üç saatliğine kaybetmişti.

O keşif seferinde CBS muhabiri David Pogue da yer alıyordu. Gazeteci, Twitter’da yaptığı bir paylaşımda, “Titanik’e giden denizaltının GEÇEN yaz ben gemideyken birkaç saatliğine kaybolduğunu hatırlarsınız” diye yazdı.

Su altında GPS olmamasından yakınan Pogue, denizaltıyı gemi enkazına yönlendirmek için metin mesajlarının kullanıldığını söyledi.

Muhabire göre söz konusu dalışta meydana gelen bir iletişim arızası, denizaltının enkazı bulamamasına neden olmuş ve sefere katılmak için 250 bin dolar ödemiş olan turistleri hayal kırıklığına uğratmıştı.

Pogue, “Su altında GPS yok, bu nedenle yüzeydeki gemi metin mesajları göndererek denizaltını gemi enkazına yönlendiriyor” diyor:

Ama bu dalışta iletişim bir şekilde bozuldu. Denizaltı enkazı asla bulamadı.

Elon Musk’ın internet hizmeti kullanılıyor

OceanGate’in dalış operasyonlarında aslında Elon Musk’ın Starlink uydu teknolojisini kullandığı biliniyor.

Aslında denizaltılar teknik olarak internete bağlanabiliyor. Ancak o derinlikle Starlink uydularının yüksek radyo frekanslarında iletişim kurmak hiç kolay değil.

Starlink’ten yapılan açıklama, uydu internetini işleten uzay firması SpaceX’in OceanGate’le bir ortaklık kurduğunu doğruladı.

Ancak internet hizmetini sadece yüzeydeki geminin mi yoksa Titan’ın mı kullandığı halen belirsiz.

CBS News ise OceanGate’in Starlink’i “Titanik enkazına doğru yolculuk ederken denizaltındaki araçla iletişimi sürdürmek” için kullandığını yazdı.

“Üç kez ölümden bahseden” feragatname imzalatılmış

Titan’da halihazırda neler yaşandığı bilinmiyor. Ancak uzmanlar, tüm güvenlik önlemlerinin alınıp alınmadığını sorgulamaya başladı bile.

Geçen yıl Titan’da seyahat eden mürettebat üyesi Mike Reiss, BBC’ye yaptığı açıklamada şunları söyledi:

Üç kez ölümden bahseden bir feragatname imzalıyorsunuz. Bu şirketle üç farklı dalış yaptım ve neredeyse her zaman iletişiminizi kaybediyorsunuz.

Titan, son olarak Atlas Okyanusu’nun derinliklerine dalarken böyle görüntülenmişti (OceanGate)

Deniz Teknolojisi Derneği uyarı mektubu yayımlamış

ABD’nin önde gelen gazetelerinden New York Times’ta da salı günü bir mektup yayımlandı.

Aslında 2018’de kaleme alınan bu mektup, şirketin CEO’su Rush’ı olası bir “felakete” dair uyarıyor. Mektupta okyanus mühendisleri, teknoloji uzmanları, politikacı ve eğitimcilerden oluşan Deniz Teknolojisi Derneği’nin imzası var.

Dernek, “Titan’ın gelişimi ve planlanan Titanik seferleriyle ilgili endişelerini” dile getiriyor ve “OceanGate tarafından benimsenen mevcut deneysel yaklaşıma” karşı uyarıda bulunuyor.

Mektuba göre OceanGate, Titan’ın tasarımının Norveç merkezli uluslararası denizcilik kurumu DNV’nin güvenlik standartlarını karşılayabileceğini söylüyor. Ancak Deniz Teknolojisi Derneği, bu iddiayı bir pazarlama hamlesi olarak görüyor ve eleştiriyor.

Zira söz konusu denizaltı, DNV’nin değerlendirmesinden geçmedi.

Deniz Teknolojisi Derneği’nin mektubunda şu ifadeler yer alıyor:

En azından DNV tarafından incelenen bir prototip test programı başlatmanızı tavsiye ediyoruz.

OceanGate’in sözcüleriyse basın mensuplarının bu mektuba dair sorularını yanıtsız bırakıyor.

Şirket, bağımsız denetimi “yeniliği yavaşlatan bir süreç” olarak görmüş

Guardian’ın haberine göre OceanGate, 2019’da yayımladığı bir yazıda Titan’ı sertifika sürecine neden sokmadıklarını açıklamıştı.

Yazıda bu sürecin, gelişmeyi yavaşlatabileceği ve yeniliği engelleyici bir etki yaratabileceği ifade edilmişti:

Gerçek dünyada test edilmeden önce her yeniliği bir dış kuruluşa sunmak, hızlı yeniliği lanetler.

Ayrıca şirketin CEO’su Rush, 2019’da Smithsonian Magazine’e verdiği bir röportajda endüstrinin “tüm bu düzenlemeler nedeniyle yenilik yapamadığından ve büyüyemediğinden” şikayet etmişti.

Turistler bu ifadeleri imzalamış: “Aracın herhangi bir sertifikası yok”

CBS News muhabiri Pogue da geçen yıl imzaladığı feragatnamede denizaltının “deneysel olduğunun” vurgulandığını aktarıyor. Feragatnamedeki ifadeler şu şekilde:

Bu deneysel gemi, herhangi bir düzenleyici kurum ve kuruluş tarafından onaylanmadı veya sertifikalandırılmadı.

OceanGate’in eski denizcilik operasyonları müdürü David Lochridge’in 2018’de şirkete açtığı dava da son olayda yeniden gündeme geldi.

İddiaya göre Lochridge, denizaltıyla ilgili güvenlik endişelerini dile getirdikten sonra işten çıkarılmış.

“Ancak 1300 metre dalabilir”

Mahkeme kayıtlarına göre, Lochridge şirketi Titan’ı yetkili kurumlara inceletmeye teşvik etmişti. Ancak kendisine OceanGate’in böyle bir değerlendirme için “ödeme yapmaya isteksiz olduğu” söylenmişti.

Mahkeme kayıtlarında Lochridge’in, yolcuların geminin dışını görmelerini sağlayan görüş penceresinin yalnızca 1300 metre derinlikte kullanılmak üzere onaylandığını söylediği görülüyor.

Bu doğruysa okyanus yüzeyinin yaklaşık 4 bin metre altına inen Titan’a dair önemli bir endişe kaynağı.

Araç aslında bir denizaltı değil

4 bin metre derinliğe dalabildiği ve saatte 5,6 kilometre hızla seyahat edebildiği söylenen araç, 6,7 metre uzunluğunda.

Bu da aslında aracın bir çeşit “mini denizaltı” olduğu anlamına geliyor. Öte yandan Titan’ın tasarımı henüz sınıflandırılmadı.

Bu sınıflandırma süreci için bağımsız bir denetleyici kurumun aracı incelemesi ve kategorilendirmesi gerekiyor. Yine de araç, medyada çoğu zaman denizaltı diye niteleniyor.

Titanyum ve karbon fiberden yapılan aracın civataları dışarıdan monte edilmiş. Bu da içerideki mürettebatın kapıyı açamayacağı anlamına geliyor. Mürettebatın dışarı çıkabilmesi için yüzeydeki gemiden bir ekibin kapağı açması gerekiyor. (İndependent Türkçe / Çağla Üren

***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

Exit mobile version