23 Haziran 2019 tarihinde yapılan tekrar seçimde AK Parti’nin adayı eski başbakan Binali Yıldırım’ı geçerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu, görevdeki dördüncü yılında kente yaptığı hizmetleri gazetecilere anlattı.
Ancak İmamoğlu 28 Mayıs seçimlerinden sonra “değişim” talebini dillendiren isim olduğundan kamuoyu gibi toplantıyı izleyen gazeteciler de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın CHP’ye dair yol haritasını anlamaya çalıştılar.
İmamoğlu’ndan yerel seçim uyarısı: Bu şekilde davranırsak, bulunduğumuz mevzileri koruyamayız”
İmamoğlu yaklaşık bir buçuk saat süren sunumunun son kısmında sözü yine “değişim”e getirdi ve bu talebe kayıtsız kalınması halinde 2024 yılının Mart ayında yapılacak seçimlerin riske gireceğini vurguladı.
İBB Başkanı, “Muhalefet bileşenleri olarak, 21 yıllık iktidarın en zayıf olduğu bir dönemde hem Meclis hem de Cumhurbaşkanlığı seçimlerini ne yazık ki kaybettik. Vatandaşın değişim talebine cevap veremedik. Çare olamadık. Bu değişimi gerçekleştirmek zorundayız. Vatandaşlarımızın beklentisini karşılamak ve de bu anlamda üstün bir çabayı ortaya koymak zorundayız. Yoksa, asla ve asla, bu şekilde davranırsak, bulunduğumuz mevzileri koruyamayız. Bu tablo devam ederse, önümüzdeki yerel seçimlerde de elde etmeyi istediğimiz üstün başarıyı elde etmekte zorluk yaşarız” dedi.
Bu sunumdan sonra kısa bir kahve arası verildi, aralarında belediye başkanlarının da olduğu parti yöneticileri toplantı salonundan ayrıldı. Ve yalnızca gazetecilerin yer aldığı soru cevap kısmına geçildi.
“Değişim sürecine liderlik etmeye talibim, bu kişisel bir makam tarifi değildir”
Bir gazeteci “CHP lideri baş başa kaldığınız görüşmede kendisine ‘çekil’ ifadesi kullanıp kullanmadığını sormasının ardından “CHP Genel Başkanlığı’na aday olacak mısınız” diye sordu.
İmamoğlu, “Genel başkanımızla ilgili ‘çekil’ vesaire gibi tarifler benim adıma kullanılamaz. Böyle bir şey mümkün değil, hadsizlik olur. Bizim değişime dair tariflerimiz olmuştur. Bir süre vermek gibi bir şey mümkün değil ama elbette ki bu haftayı önemsediğimi kendileri biliyor. Sürece dair bir tarif ya da değişimle ilgili konuştuğumuz kavramlara dair bir gelişme beklendiği doğrudur. Ama bu şahsi bir mesele değil toplumsal bir beklentidir. Beklentilerimiz karşılanmamıştır. Benim tamamen bir değişim sürecine talip olduğum ve buna liderlik etmeye hazır olduğumu ifade ettiğim doğrudur. Ama bu bir süreç tarifidir kişisel bir makam tarifi değildir” dedi.
İmamaoğlu’nun toplantısı sırasında 81 il başkanından açıklama geldi
İmamoğlu’nun basın toplantısı sırasında Çarşamba günü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşen 81 il başkanı bir basın açıklaması yayınladı. Toplantıdakilerin büyük çoğunluğu açıklamayı bir trafik kazası nedeniyle basın toplantısına katılamayan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun paylaşımıyla bu açıklamayı öğrendiler.
https://twitter.com/Canan_Kaftanci/status/1671807694573805568
Açıklamada, “Değişim, albenisi olan sihirli bir sözcüktür. Ancak kalıcı bir değişimi, dönüşümü sağlayacak olan kişilerden ziyade fikirler ve ilkelerdir. Kişi bazlı kurtarıcı söyleminden kaynaklanan değişim taleplerinin sağlıklı bir sonuç doğurmayacağı ortadadır. Biz il başkanları olarak değişimden yana mıyız? Elbette. Değişim konusunda ‘Örgüt bu konuda ne düşünüyor acaba?’ diye soran olmasa da biliyoruz ki, partimizin tarihsel yolculuğunu Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına taşıyacak kadrolar Cumhuriyet Halk Partisi’nde vardır” deniyordu.
81 il başkanı, “Genel Başkanımızı itibarsızlaştırmaya yönelik yaklaşımları tasvip etmediğimizin de bilinmesini isteriz” sözleriyle de Kılıçdaroğlu’na yönelik “haddini aşan” eleştirilere tepki gösteriyordu.
“81 il başkanının tamamının da aynı fikirde olduğunu da düşünmüyorum”
“Kişi bazlı kurtarıcı” tarifinin muhatabı olan İmamoğlu, basın açıklamasının üslubunu tenkit ederken sadece dört il başkanı tarafından kaleme alındığını da söyleyerek tüm il başkanlarının onayı olmadığını ima etti.
İBB Başkanı, “Bazı imalı ifadelerin CHP il başkanlarının topluca ortaya koyacağı açıklama metnine yakışır olduğunu düşünmüyorum. Yani değişimi ‘tılsımlı’ gibi bir tarife oturtarak, tabiri caizse biraz da imalı bir cümleye dönüştürerek, hatta ‘değişimden yana mıyız, değişim konusunda örgüt bu konuda ne düşünüyor diye soran olmadı’ gibi anlamsız, ikili konuşur gibi bir metin yazılmaz. 81 il başkanının tamamının da aynı fikirde olduğunu da düşünmüyorum. Bana ‘4 il hazırladı’ dediler, Örneğin, İstanbul, Ankara, İzmir varsa ikinci turdan bu yana bir ay geçti, ‘örgüt niye bir araya gelmedi, bu konuyu niye tartışmadı’ diye kendileri bunu sorgulayarak bir takvim açıklasalardı daha iyi olurdu” ifadelerini kullandı.
Seçim döneminde Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu arasında “baba oğul” benzetmeleri yapılıyordu. Grup konuşmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu benzetmeden hareketle “baba oğul arasında taht mücadelesi başladı” yorumunda bulundu.
“Bizim taht kavgamız olmaz ama yarın öbür gün uzlaşamayız yollar ayrılır”
İmamoğlu bu sözleri reddederken CHP lideri ile yollarının ayrılabileceğinin işaretini de ilk kez verdi.
İBB Başkanı, “Taht kavgası tarifi tam da Cumhurbaşkanına göre. Bizim böyle bir kavgamız olamaz. Hiçbir makama taht diye bakmayız biz. O devri kapatalı yüz yılı aşkın süre oldu. Bizim parti içindeki diyaloğumuzda insani, saygı, sevgi, diyalog kalitesi açısından hiçbir sorun olduğunu düşünmüyorum. Aksine tutarlı, saygılı bir süreç var. Sonuç alma bakımından sorunlarımız olabilir. Bu seçimle olabilir, kurultayla olabilir. Baba oğul ilişkisi değerli bir benzetmedir. Bu genel başkanımıza aittir. Bundan da memnuniyet duyduğumu defalarca belirttim. Ama tabii siyasetin gerçekleri vardır. O sahayı ihmal etmeden bu sevgiyle yarın öbür gün anlaşamayız uzlaşamayız yollar ayrılır eder, bunlar insanların hayatında var. Benim de var kendilerinin de var” diye konuştu.
“Kimse seçimlere dair cesaretimi test etmeye kalkmasın”
Değişim talebini dillendirmekten vazgeçmeyeceğini bunun için de ‘varsa bir bedel’, ödemeye hazır olduğunun altını çizen İmamoğlu, makam derdi olmadığı gibi herhangi bir makama aday olmak için de cesaret eksikliği olmadığını vurguladı.
“İmamoğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı. Türkiye’de kimilerinin tarifine göre Cumhurbaşkanlığı makamından sonra en güçlü ikinci makam belki de. Tahmin edersiniz ki Ekrem İmamoğlu’nun bir makam derdi olamaz. Ama ben halkımın taleplerini duyan, yaşadıklarımı hissettiklerimi partimin genel başkanına aktarmakta, en hararetli insan olma zorundayım. Partimin yaşadığı sorunların çözümü için neferi olmakta kararlıyım. Bunun bedeli olacakmış. Geçmişte hiç umurumda olmadığı gibi bundan sonra da hiç umurumda değil. Kimse seçimlere dair cesaretimi test etmeye kalkmasın. Yüzlerce müfettiş, onlarca dava vesaire kendi yerel seçiminde yaşadığı ortam, buralarda benim nasıl süreçlere cesaretle baktığımı görürsünüz.”
“Partiyi terk etmek gibi bir durumum söz konusu değil”
Son zamanlarda İmamoğlu’nun CHP’de sorun yaşaması halinde İyi Parti’ye gidebileceği ya da başka bir parti kurmaya yönelebileceği konuşuluyor.
İmamoğlu, “Bu değişim dönüşüm olmazsa siz evin içinde kalacak mısınız, yoksa yeni bir ev arayacak mısınız? şeklindeki soruya verdiği yanıtta bu konunun gündeminde olmadığı mesajını verdi:
“Ben partimin bana verdiği görevi yapamamış olsam, başarısız olsam bir seçimi kaybetmiş olsam o dediğinizi yaparım. Benim öyle bir şeyim yok. Hiçbir zaman yüz kızartıcı bir sürecin içinde olmadım. Dolaysıyla bunları yapmayan bir kişi olarak benim partiyi terk etmek gibi bir durumum söz konusu değil. Bunu yapanlar varsa onlar düşünsün.”
Ne CHP Genel Başkanlığı’na ne de İBB Başkanlığı’na adaylığı hakkında kendisini bağlayacak kesinlikte bir değerlendirmede bulunmayan İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’nun MYK değişimi ve kongre sürecini başlatmasının kendisinin tarif ettiği sürecin yüzde 3’ü bile olmadığını söyledi.
Kılıçdaroğlu: “Dönüşümün önünü açacağız, Ekrem Bey görevine devam edecek”
Bu arada akşam TELE 1 televizyonunda özel yayına katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da CHP’nin değişime açık bir parti olduğunu vurgularken Ekrem İmamoğlu’nun İBB Başkanı olarak kalması gerektiğini dile getirdi.
CHP lideri, “Değişime en açık parti CHP’dir. Şimdi için değil, tarih boyunca böyleydi. Dönüşümün de önünü açacağız. Cumhuriyet Halk Partisi elbet değişecek. Tek kişiyle olmaz. Hukuki zeminde olur. Kurultay olur, adaylar çıkar. Biz sosyal demokrat partiyiz. Ekrem Bey başarılı bir belediye başkanımızdır. Ben asla İstanbul halkının oyuyla yönetme yetkisi verilmiş bir belediyeyi alıp da AK Parti’ye teslim edemem. Bunu asla kabul edemem. Elbette Ekrem Bey görevine devam edecektir” ifadelerini kullandı.