Reuters haber ajansı, ABD ve İsveç’te yolsuzlukla mücadele yetkililerinin, bir Amerikan şirketinin İsveç’teki iştirakinin rüşvet planlarıyla ilgili olarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın da adının geçtiği bir şikayeti incelediğini öne sürdü. Ajansın özel haberine göre şirket, ürettiği bir alkolmetrenin Türkiye’de pazar hakimiyeti sağlamasına Bilal Erdoğan’ın yardımcı olması halinde, on milyonlarca dolar komisyon ödemeyi taahhüt etti.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Reuters’a sert tepki gösterdi.
Twitter hesabından Türkçe ve İngilizce açıklama yapan Altun, “Reuters haber ajansının bugün, özel dosya başlığıyla abonelerine servis ettiği ve Sayın Cumhurbaşkanımızın oğlu Sayın Bilal Erdoğan’a yönelik mesnetsiz iddialarla dolu bir senaryodan müteşekkil sözde haber; gazetecilik tarihi açısından hem kara bir lekedir hem de 171 yıllık bir medya kuruluşunun kendini açıkça küçük düşürmesinin acınası bir örneğidir” ifadelerini kullandı.
Altun açıklamasında ayrıca, “Tamamen hayal mahsulü senaryolarla dolu olan, gazeteciliğin en temel etik ilkelerini hiçe sayan ve Sayın Cumhurbaşkanımızın ailesini hedef aldığı apaçık ortada olan bu algı operasyonunun, tam da önümüzdeki günlerde gerçekleşecek NATO liderler zirvesi öncesinde yayımlanması da akla ciddi soru işaretleri getirmektedir” dedi.
Reuters ise özel haberini, gördüğünü belirttiği iletişim ve işletme belgelerinin yanı sıra konuyla ilgili bilgi sahibi olduğunu belirttiği kaynaklara dayandırdı.
ABD ve İsveç’te yetkililere sunulan ve Reuters’ın incelediği şikayete göre, Bilal Erdoğan’a nihayetinde herhangi bir komisyon ödenmedi. İsveçli şirket Dignita Systems AB, geçen yılın sonlarında projeden aniden vazgeçti.
Dignita’nın ABD’li sahibi Reuters’a yaptığı açıklamada, Türkiye’de “potansiyel olarak endişe verici uygulamalar” olduğunu öğrendiğini ve ilgili birkaç kişinin işine son verdiğini söyledi ve projenin durdurulduğunu doğruladı.
Şikayete göre Dignita Systems AB’nin planı, Erdoğan yönetiminin şirketin ürününün satışlarını arttıracak düzenlemeleri geçirmesiydi. Söz konusu ürün ise sürücü sarhoş olduğunda aracın kontağını kilitleyen gösterge paneli alkolmetresiydi.
Bazı ülkeler toplu taşıma operatörlerinin yanı sıra alkollü araç kullanmaktan hüküm giymiş sürücülerin de araçlarını kontak kilitleme sistemleriyle donatmalarını zorunlu kılıyor.
Motoru çalıştırmadan önce sürücü bir ağızlığa üflüyor; nefesteki alkol konsantrasyonu yasal olarak izin verilen sınırın üzerinde ise cihaz motorun çalışmasını engelliyor.
Reuters’ın haberinde aktardığı şikayete göre Dignita Systems AB, ürünlerinin satışında 10 yıllık ticari ayrıcalık karşılığında, Bilal Erdoğan’ın yönetim kurulu üyesi olduğu iki kuruma – İbn Haldun Üniversitesi ve TÜGVA Gençlik Vakfı’na – paravan bir şirket aracılığıyla on milyonlarca dolar lobi ücreti ödeme taahhüdünde bulundu.
Bilal Erdoğan avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada, Dignita Systems AB ile işbirliği yaptığı iddialarının “tamamen asılsız” ve bir “yalanlar ağı” olduğunu söyledi.
İbn Haldun Üniversitesi’nin kurucusu Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı’nın (TÜRGEV) sözcüsü, vakfın Dignita ile herhangi bir ilişkisi olmadığını belirtti ve vakfın usulsüz faaliyetlerde bulunduğuna dair iddiaların asılsız olduğunu söyledi.
Sözcü, “Faaliyetlerimizin şeffaflığını sağlamak amacıyla idari ve mali süreçlerimiz bağımsız denetçiler tarafından düzenli olarak değerlendirilmektedir” dedi.
İbn Haldun Üniversitesi ve TÜGVA yöneticileri ise Reuters’ın yorum taleplerine yanıt vermedi.
Dignita Systems AB İcra Kurulu Başkanı Anders Eriksson ise Reuters’a yaptığı açıklamada, şirketten ayrılmak üzere olduğu ve gizlilik sözleşmesi imzaladığı için iddia edilen plan hakkında konuşamayacağını belirtti.
Reuters’a göre Nisan ayında şikayeti alan ABD Adalet Bakanlığı ve İsveçli savcılar, önce bir özel ajanı sonra da bir polis müfettişini, ABD ve İsveç’in yolsuzlukla mücadele yasalarının herhangi bir hükmünün ihlal edilip edilmediğini incelemeler üzere görevlendirdi.
Ön incelemeler resmi soruşturmalara ya da suçlamalara yol açmasa da, Amerikalı ve İsveçli yolsuzlukla mücadele uzmanları, her iki ülkede de komisyon ödeme taahhüdünün belirli koşullarda cezai suç teşkil edebileceğini söyledi.
ABD Adalet Bakanlığı ve İsveçli savcıların sözcüleri de Reuters’a haberle ilgili yorum yapmayacaklarını söyledi.
ABD, Dignita’nın Türkiye’deki eylemlerini soruşturmak için yargı yetkisine sahip olabilir. Çünkü İsveçli şirket, dünyanın en büyük varlık yöneticilerinden biri olan Apollo Global Management’ın sahibi olduğu Texas merkezli 1A Smart Start şirjketine ait.
Apollo, iddialarla ilgili soruları Smart Start’a yönlendirdi. Smart Start ise Türkiye’de hiçbir zaman ürün satmadığını ya da gelir elde etmediğini bildirdi.
Şirket Reuters’a yaptığı açıklamada, “Türkiye’de gelecekteki iş fırsatlarıyla ilgili potansiyel olarak endişe verici uygulamaları öğrendikten sonra, derhal araştırdık ve ilgili tek çalışanın ve üçüncü taraf danışmanların işine son vermek dahil, derhal önlemler aldık. Sonuç olarak, Türkiye’de ticaret yapma konusunda bir ilerleme kaydetmedik” ifadelerini kullandı.
Türk şirket kayıtlarına göre Smart Start’ın, Türkiye’de kayıtlı bir iştiraki mevcut.
Reuters’ın gördüğü 11 sayfalık “Pazarlama Keşif Anlaşması”nda ayrıntılı olarak ortaya konan stratejinin ilk bölümüne göre, Smart Start’ın Türkiye’deki bir iştirakı, İsveç ve ABD firmalarınca seçilen bir kişinin kontrolündeki İstanbul merkezli bir paravan şirkete, düzenli olarak danışmanlık ücreti ödemeyi taahhüt etti.
Paravan şirkete ödenecek danışmanlık ücretleri, Dignita’nın kitleriyle donatılmış araç sayısına bağlı olarak cihaz başına ve aylık 50 sent ile 3 dolar arasında değişiyordu.
Mart 2022 tarihli anlaşma ve Dignita yazışmalarına göre bu şekilde ve öngörülen 10 yıllık münhasırlık süresi boyunca, paravan şirkete aktarılan toplam ücret 500 bin araç için 54 milyon dolar, iki milyon araç için ise 384 milyon dolar olacaktı.
Dignita, trafik güvenliği cihazlarını satmak amacıyla Türkiye piyasasına 2017 yılında girdi. Türk şirket kayıtlarına göre o yıl Dignita CEO’su Eriksson, Smart Start tarafından kurulan Türk şirketinin başına geçti.
Konuyla ilgili bilgi sahibi bir kişiye göre, 2021 yılının başlarında Eriksson’un bir yardımcısı, İsveçli şirketin planını ilahiyat profesörü ve siyasetçi İrfan Gündüz’e sunabildi.
Reuters’ın kaynağına göre Dignita’nın Gündüz’ü seçmesinin nedeni, Bilal Erdoğan’a yakınlığıyla bilinmesi ve bu sayede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a erişim sağlanabilecek olmasıydı.
Gündüz, İbn Haldun Üniversitesi’nin mütevelli heyeti başkan. Bilal Erdoğan da heyetin başkan vekili.
30 Mayıs’ta bir iş gezisinde olduğunu söylediği ABD’de kendisine ulaşılan Gündüz, Reuters’a verdiği demeçte “Bunların hepsi dedikodu. Ne ben ne de Bilal bu şirketten haberdar olduk; bu şirketle hiç görüşmedik” dedi.
Reuters ise özel haberinde, girişim Eylül ayında engellenmiş olsa da yatırımcıların Bilal Erdoğan’ı, 28 Mayıs’ta yeniden göreve seçilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a erişim sağlamak için nasıl kilit bir kişi olarak gördüğüne dair ipucu verdiği yorumunda bulundu.
Ajans ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bilal Erdoğan’ın, iddia edilen “rüşvet planı”ndan haberdar olup olmadıklarını veya bu plana dahil olup olmadıklarını bağımsız olarak teyit edemediğini vurguladı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***